3. Bölüm

dönerek sordu “burada biri oturuyor mu?” diyerek ona sordu. Elif hayır anlamında başını sallayınca benim arkama oturdu. Birkaç dakikanın ardından Fizik hocamız olan Mehmet Hoca girdi sınıfa.

“günaydın geçler, oturun” diyerek sınıfta ki yerini aldı. Sonra bana dönerek “Selen yoklamayı aldın mı?” dediğinde evet anlamında başımı sallayıp

“Hocam sınıf tam da yeni öğrenci geldiğinden sınıf listesinde bir fazladan kişi var” dedim. İsmini bildiğim halde ona böyle sesleniyordum. Mehmet hoca sarı kısa saçlı uzun boylu çocuğu fark edince, “hoş geldin bakalım adın ne?” dedi.

“Burak ismim Burak” diyerek yanıtladı hocanın sorusunu. Hoca tamam anlamında başını sallayınca çok sevdiğim ama bir yandan da sıkıldığım ders olan felsefe dersine geçiş yaptık. Bu dersin bazı konularında iyiydim ama bazı konuları çok sıkıcı olduğundan hiç bu dersi işleyesim gelmiyordu. Ders boyu hocanın bize aldırdığı konu anlatımdı defterden konuyu işledik. İnanç ve aklın ilişki adli konu başlıyı bitirince hoca her zaman ki gibi konu testi yaptı.

                                                                               ***

Okul çıkışı ben, Nehir, Elif, Gülce ve ilk okuldan arkadaşım olan Aylin ile birlikte okulun yakınında ki bir kütüphaneye doğru yola gittik. Kütüphane 20 dk uzaklıktaydı. Sohbet ederek gittik. Kütüphaneye girmek için bir kart vardı. Öğrencilere özel olarak ayda belli miktarda para verip kütüphane kartını alıyorduk. Birlikte kütüphaneyi varınca kartı aldım ve görevliye gösterdim. Görevli temin olunca kızlarla birlikte kütüphaneye gittik.

O gün matematik ve felsefe derslerinden yeni konuya geçtiğimiz için o konuları tekrar edelim dedik. Büyük bir yuvarlık masada oturarak kitaplarımızı çıkarttık. Konu tekrarı yaparken uykum gelmeye başladı. Sol kolumu masaya koyup başımı da üstüne koydum. Kızlar odaklandıklarından dolayı beni fark etmediler. Konu anlatımlı kitabı okurken gözlerimin üstüne bir ağırlık çökmeye başlayınca gözlerimi kapattım. Elif benim yanımdaydı ve kütüphane o kadar sessizdi ki Elif’in minik bir kıkırdama sesini duymuştum.

                                                                                ***

“Selen, uyan hadi” sesini duyunca kolumun uyuştuğunu hissetim. Kalktığımda başımda Nehir vardı. “hadi kalk bize gidiyoruz hep beraber” dediğinde anlamaz gözlerle iç çekerek

“Neden?” dedim.

Gülümseyerek “e ne yapalım gitmeyelim mi bize?” dediğinde oflayarak “eve gitmem gerek uyuyacağım baya yoruldum he” dedim. Ayağa kalkarken kalemliğimi takıldım. Kalemlerim yere dökülünce oflayarak kalemlerime eğilerek toplamaya başladım.

Nehir ise bu hatama kıkırdayarak gülüp bana yardım etti. Kalemliğimi toplayınca çantama koymak için ayaya kalktığımda arkamda ki birinin ayağına basınca dengemi kaybedip nerdeyse düşüyordum. Kimin ayağına bastığımı bilmediğim için arkamı hemen dönüp özür dileyecekken o çocuğu gördüm Burak Sert’i… birkaç saniye sadece ona baktım sonrasında

“Pardon özür dilerim seni görmedim” dedim.

“Bir daha kine dikkat et ben dışındaki insanlar seni bu kadar kolay affetmeye bilir tamam mı ı-” dediğimde ismimi söylemediğim aklıma gelince araya girerek

“Selen” dediğimde sırıtarak

“He Selen tamam bir dahakine dikkat et” dedi.

❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹

Bölüm bu kadar inşallah desteklesiniz oylamayi ve yorum ile duncelerinizi paylaşmayı unutmayınnnn💜💜❤️💜❤️❤️