5. Bölüm

5 ölü gibi

Nidanur bahtiyar
gecenin_sevdalisi

Yaşamak yada yaşamanın tadını çıkarmak kahkalarla gülerken eğlenirken bile seni kınayanlar olurdu güldüğün için bazen çalıştığın için ve çoğu zaman kadın olduğun için bizler ise bize kınayan bakışları umursamadan kahkalarla gülmeye devam ediyorduk etmemiz gerekiyordu çünkü etrafımızdaki insanların varlığını gülmüsemenizi saklayacak kadar önemserseniz bir süre sonra kendiniz olmakdan ödün verirdiniz kendinize olan değerinizi kaybetmek ister misiniz

 

Bense 17 yaşında kimsenin benim hakkında ne dediğini umursamayan ve sırf bu yüzden bile kötü olarak algılardım kendimi seviyorum diye egolu görünürdüm kimseye güvenemiyorum diye çoğu zaman duygusuz olurdum benim için yalnızlık güzeldi benim için yalnızlık kusursuz bir şeydi insanların yanında gülmek zorunda ve onlara ayak uydurmak zorunda değildim hiç olmadım somurtmaya ve sesiz kalmaya devam edicem çünkü ben buydum en azından dışardaki insanlar için beni gerçekten tanıyanlar ise nadir olanlardır Alper gibi kuzey gibi beni gerçekten tanırlardı fakat ben onlara da anlatamadım çığlıklarımı çünkü bazen onlara bile güvenemiyordum ama adı üstünde bunlar susturulmuş çığlıklardi ve aslında hiç susmazdı fakat ben dert nasıl anlatılır bilmezdim yaşadığımız acılar nasıl telaffuz edilirdi bilmezdim bilmiyorum

 

Alperle Tartışmamız üzerin den İki gün geçmişti ben derin nefesler alırken kendimi toparlanmış ve iki günün fazla mesayisini yapıyordum öğlen ki gurupla çalışıyordum iki günde müşterilerimiz artığı için artık 4 kadar değil 9 a kadar çalışıyorduk ve şuan saat 8.30 gösteriyordu yarım saatimiz kalmıştı fakat sabah kahvaltı bile etmemistim bir süre daha getir götür yaptıktan sonra müşteriler gittiği gibi masaları sildikten sonra cafeyi kapatma işi bana düşmüştü cafeyi kapatıktan sonra önüme dahi bakmadan hızlı adımlarla eve vardım ve nerdeyse koşarak kapıya tıklatmama gerek kalmadan kapı hızla açıldı ve evden şimşek gibi çıkan yine yiğit'di

 

Geçmişin kırıntıları sadece bir kırıntı dan ibaret değildi ve geçmiş benim arkamda değil tam önümdeydi nefesimi kesecek kadar önümde ve Geçmiş bazen nefesinizi kesmez nefes verirdi

çünkü eğer şuan güclüyseniz o gücün asıl kaynağı geçmiş'di şunu da bilmenizi isterim size yapılanlar yüzünden kendinizden nefret etmek çok kolaydır fakat size yapılanlar yüzünden onlara nefret beslemek işte asıl zor olan buydu asıl zor olan insanlardan nefret etmek'di

Çoğu insan acıları yüzünden kendinden nefret ederken ben acılarım yüzünden insanlardan nefret ediyordum çünkü asıl olması gereken buydu yakanı yakmak.

 

Ben bunları düşünürken tabi uzun bir zaman geçmişti duş almış üstümü değişmiş perinin yaptığı güzelim yemeklere yemeye kıyamadığım için kitap okumaya koyulmustum ne yemeği yemeğe kıyamamış'dim asıl gerçek evet üşenmiş'dim kalkıp yemek almaya üşendiğim için kendimi solondaki koltağa atmıştım.

 

"Ahu"

 

"He "

 

"Ahu "

 

"Hı"

 

"Ahu"

 

"Lan ne var lan"

 

"Göz teması kurmadan konuşamıyorum biliyorsun"

 

"Bende kitap okurken rahatsız edilmeden nefret ediyorum Alper ve sen inatla rahatsız ediyorsun "

 

"Yarın...."

 

"Ne yarın "

 

"Orta okul arkadaşlarımızla buluşma var ve -"

 

"Vesi besi yok sus ben gelmiyorum"

 

" beş dk durur gideriz hem hocaların bazıları da orda olacaklar " "bana ne yani " Alper koltuğa yayılmakla meşgulken abim geldi

 

"Ahududu seniiiii "

 

"Lan ahududu ne lan"

 

"Yemek getirdim bak bir daha bağırsan geri götürüm" uzattığı tabağı geriye çekmesiyle gözlerimi tabağa dikmiştim baktım vermiyo

"of ama abi dediğin hoş mu şimdi ben sana kuzey kutupu desem" hoşuna gider mi hı "

cevap vermeyince sırıtım "bende öyle düşünmüştüm kaslarını çatarak cevabını verdiğinde hemen ardından tabağı uzatmasıyla hızla tabağı aldım ve teşekkür ettikten sonra yemeği yemeye başladım

Yemeğim bittirdik'den sonra kitabı tekrar elime almamla elimden geri alınması bir oldu

"Ne var yine"

'Ne olduğunu sen gayet iyi biliyorsun ahu"

"Ben o buluşmaya gitmiycem Alper tamam mı abiicim"

"Abi deme lazım olur"

"Yav he he"

"Abiiiciik"

"Ahu bana abi deme demedim mi ben sana "

"Abiiiciik" diyip dilimi cikarmam bir oldu ve abicik diye bir kaç kez daha tekrar ettim en sonunda Alper üstüme üstüme gelmeye başladığında koşmaya başladım bir süre sonra geri geri giderek dalga geçtim geçmez olaydım Alper bir kaç adımla mesafeyi kapatmasına çok az kalınca ben dengemi kaybettim ve bir Türk dizisi klasiği yaşandı Alper belimden yakaladı ve beni kendine çekti ama tutmasada olurdu çünkü arkamda kapıya yaslanıyorum yani kısmen carpmıstım onun gözleri yüzünden canımdan can verirken alperin yüz hatlarını incelemeye başladım.

 

​​​

 

 

 

 

Bölüm : 01.12.2024 21:41 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...