
Kara gözlerine beni gömsün istedim biran için karıştırmak istediğim siyah dalgalı saçları daha sayacak çok şey vardı ama her göz göze geldiğim de beynimin durması gibi şuan da beynim calismiyordu sanki cekildikce daha çok cekiliyordum ona kapı kapanma sesi geldi
"Selamin aleyküm " sanırım şimdi s*c*t*k gelen gökçe ablaydı napcagima karar verecek zamanım dahi yokdu tek hedefim alperden uzaklaşmakdi
"Ayı" diyip alperi kendimden uzaklaştırdığım gibi suratına tokatı geçirdim aklıma ilk geleni uygulamada hatayapmıştım ama burdan dönüş yoktu bunu bilmemle yalan söylemeye devam ettim
"Ettiğin laf mı lan her şeyin suçlusu benim yani öyle mi ben kötü bir şey yapmadim anlıyor musun ben sadece aşık oldum suç mu bu şimdi sen Gökçeyi seviyor olabilirsin ama bende ki de kalp bir yere kadar dayanıyor anlıyor musun "
"Sen ne dedin lan hı sen benim sevgilime mi yürüdün" gökçe abla sınırlı bir şekilde saydıra saydıra üstüme doğru yürümekle kalmadı tuttuğu gibi tokadı suratıma geçirdi nerdeyse diğer tokat da geliyordu ki arkadan bir güç gökçe ablayı çekti ve kapıyı açtığı gibi ilk önce çantasını sonra gökçe ablayi evden gönderdi periyi ilk defa bu kadar sinirli görüyordum
Herkes dona kalmışken ben hızlıca odama yöneldim bir kaç adımda odama vardigimda ise kendimi odama attım
Yaptığım hoş birşey değildi ve ben alpere gercekden aşıktim ama eğer bunları sesli soylemeseydim o tokatı yiyen ben değilde Alper olacakdı belki de daha fazlası onu gökçenin infazına bırakmak istemedim dedim ya piskopat diye bir keresinde kuzeyle tartıştılar diye kuzeyi dövdürtmüstü kapının tıklanmasıyla irkildim "gel"
"Neden böyle bir şey yaptın "
"Ne yapmışım "
"Beni sevdiğini söyledin "
"Onların hepsi yalandı"
"Öyle mi "
"Öyle Alper"
"O zaman neden öyle konuştun "
"Gökçeyi biliyorsun işte nasıl bir manyak olduğunu"
"Manyak mi benim sevgilim"
"Manyak değil mi alper abimi dövdurdu abi mi!"
(1 gün sonra )
Ortaokul arkadaşlarimizla ve öğretmenlerimizle buluşacagimiz gün gelmiş ve ben hazırlanmaya baslamistim Alperde orda olucaktı nasıl görmemezlikten gelicektim hiçbir fikirim yoktu zaten hic bir zaman da olmamıştı
kalbim onun için atıyor ve ona gerçekten âşık olduğunu söylerken beynim ise mantıklı davranmam gerektiğini çığlık çığlığa bağrırken ben ikisi arasında kalıyordum bunları düşünürken çoktan hazırlanmıştım bile
Kombin

Odamdan cıkmamla Alperle karşı karşıya geldik ama artık bu bana bişi ifade etmiyordu etmemeliydi kalbim ise tam tersini söylüyor ve hunharca çarpmaya devam ederken
Peri arkadaşinda kalacağını kuzey bir hafta boyunca Ankara'da olacağını mete annesinde kalacağını söylemesiyle bir sarılma merasemi geçirdik den sonra Alperle evde tek kalacağımız aklıma gelmesiyle sanki daha fazla atabilirmis gibi kalbim daha hızlı atmaya basladi
hızlıca dışarıya çıktım ve buluşma noktası için yola koyuldum
(Alperin ağzından)
Hunharca güzel olmuştu insafsız ne olmuştu da onu demiştim hangi gereksinimle sevmediğim kıza sevgilim dedim ki hem de ahuya aşıkken bu olmamaliydi olmaması gerken Gökçeye sevgilim demem değil asıl olmaması gerken ahuyla bu kadar dipdibe olmamamız gerekir di uzak durmalıydım kıvırcık saçlarından toprak rengi gözlerinden ama birşey beni ona doğru çekiyordu birşeyler bunları yapmamı sağlıyordu
Gecmişimiz desem beni ona çeken sanmam çünkü bizim geçmişimiz gece kadar karanlık gündüzümuz ise yağmurlu hava kadar sisliydi
Bizden olmazdı ahu degismedikce olduğu gibi davranmadikca yaralarını kabuletmedikce bazı şeyler le yaşamayı öğrenmedikçe bizden olmazdı olmazdı ama bir şeyi çok iyi biliyorum benim kalbim ona aitti ben ona aittim ay ve yıldız misaliydik biz yıldız aya aşıktı ayın ise bir sürü yıldızı vardı ama bilmezdi yıldız aslında ayda ona aşıktı
Buluşma yerine gelmemle hocalara birer birer selam verdikten sonra her hangi bir yere gectikden sonra başımı telefona eydim telefonla oynamaya başladım yanıma tanımadığım bir kız oturdu "evden uğradin her halde ne kadar özensizsin" dedi
"Sende düğünden sonra uğradın her hal de bir altın takıp gelmediğin kalmış " ahunun sesini duymakla başımı kaldırmam bir oldu
"Boş ver sen onu güzelik" kumral bir çocuk ahunun yanına oturup yanağından makas almasıyla kaşlarımı catmam bir oldu
"Hayırdir tanışıyor muyuz "
"Hayır ama tanışa biliriz "
"Öküzlüğün daniskası"
"Niye öyle diyorsun güzelim ağzına hiç yakismadı baksana"
şuan sabrım sınanıyordu ahu ya biri yürüyor ve ben bişi yapamiyordum gerçi yapmama gerek yok gibi duruyordu ahu hiç çekinmeden lafları yapıştırıyordu
"Güzelim filan hayırdır bilader "
"Ay sen buna mı yürüyorsun ağzındaki laflara baksana erkek gibi konuşuyor"
"Ne kadar boş insanlarısınız ya"ahu son sözünü de söyleyip kalkıp gittiğinde bende çok beklemeden ayağa kaltim ve ahuya yetimseyi başardım ne ondan ses çıkıyor de ne de. Ben den ben daha fazla bu sesizlige dayanamayip konuşmaya başladım.
"Ahu "
"Efendim abi "
"Ahu "
"Abi"
"Abi deme bana ben senin abin değilim ben kuzey değilim anla artık bunu!"
"Sen söyle o zaman ne diyim sana söylesene abim değilsen neyimsin sen benim yakın arkadaşım mı sevgilim mi bak son dediğimi unuta bilirsin çünkü o olmaz "
"Neden olmasın "
"Sevmiyorum çünkü seni"
"Öyle mi "
"Öyle"
"Gelmiyorum lan ben bugün eve tek kal evde ahu daha mutlu olursun"
"Evet daha mutlu olurum doğru dedin"
Ahuyu duymazlikdan gelerek yolu saptim nereye gideceğimi bilmeden yaptım hemde bunu ne yapacağımı bilmeden ama şunu unutmayın bazen bilmemek daha. İyidir
(Ahunun ağzindan )
Eve geldiğim de daha eve girmeden evin camlarnin kırılmış olduğunu gördüm ve kapı da açıkdi sakin kalmaya çalışarak eve girdiğim gibi biri tutuğu gibi beni kendine çekti ve boğazımı sıkmaya başladı
"Eğer seni bıraktığım da bağırsan gebertirim seni anladın mı" evet anlamında gözlerimi kapayıp açtığında beni bırakmasıyla nefes nefese kaldım gitmeye çalismasiyla hızlıca kapıyı kapattım
"Gidemezsin"
"Nedenmiş küçük hanım öyle bir giderim ki polisi fln da arıyamasin delilin yok" diyip çöp fırlatır gibi kolumdan tutuğu gibi fırlatı yere yapışmamla ben daha "a " demeden hırsız gitmişti bile
Titreye titreye ayağa kalktım hem poşet aldım hemde telefonumu abim İstanbul da değildi periyi bu saate arasam bile sokaklarda güven yokdu gelemezdi tek çare olarak alperi aradım açmadı tekrar tekrar aradım en son aramada açtı
"Alo ahu" ellerim titriyordu
"A-alo Alper" kahretsin sesim titremesini bıraktım aglamaya başlamıştim göz yaşlarımı içime akitmayi seven insan olarak başımı yukarı kaldırdım ve aglamami durdurdum
"Ahu birşey mi oldu ne oldu"
"Alper eve gele bilir misin"
"Yarım saate evdeyim bekle beni" demesiyle telefonu kapattı bense toparlanmayi beklemeden camları topladım çalinan ne var diye baktım dağılan her yeri üstün körü topladikdan sonra
kapı açıldı hızlı adimlarla yanıma geldiğinde ise hiç düşünmeden bir kaç adımda mesafeyi kapatıp sıkıca sarıldım daha fazla icimdekileri tutamadigim için hıçkırıklarim agladigimin göstergesiydi alperin eli sırtımdayken belime indirdi dizlerimin beni daha fazla kaldirmadigini anladigimda ise yere çömüyordum ki Alper kucağına aldığı gibi birkaç adımda koltuğa varıp yatırdı mutfağa doğru gittiğinde ise dizlerimi kendime çekip başımı dizlerime yasladım
"Al şu getirdim " birşey demeden suyu alıp bir yudum içtikden sonra kenara koydum elleriyle yüzümü avuçkadiğinda "anlat artık güzelim" olanları anlattığım da kaşlarını çatmak dan başka bişi yapmadı.
Ayağa kalkmış tam bardağı götüreceken Başımı önüme eğip"Bide şey" dedim daha cevap vermeden çenemi tutup başımı kaldırdı
"Ney"
"Leptopun da çalınmış" bu dediğime kahkaha atmasıyla kaşlarımı çattim
"Ne gülüyon ya" ayağa kalkıp ona vurmaya başladığım da kaçmaya başladı geri geri gidip gülerken sırtını kapıya çarpmasıyla bu sefer gülen ben oldum tam vurmaya başladığım kollarımdan tutu ve beni kendine çektiği gibi buse kondurdu
Sizce nerden buse kondurdu:))
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 179 Okunma |
72 Oy |
0 Takip |
20 Bölümlü Kitap |