13. Bölüm

✨merhabalar

yeni bölüme hoşgeldiniz sefalar getirdiniz

yazım yanlışı olabilir, dikkat etmeye çalışsam da maalesef gözden kaçıyor

iyi okumalar diliyorum

yorum yapmayı yıldıza basmayı unutmayın lütfen

🌑🌘🌘

1 hafta sonra

Aradan geçen bir haftanın ardından kendimi daha iyi hissediyordum, bugün savaşın ailesi gelecekti beni de çağırmıştı anacak gitmek ve gitmemek arasında kararsız kaldım.

Telefonuma gelen mesajı açıp okudum

~mesaj~

1 saat sonra gelmiş ol! Yoksa ben gelip seni alacağım üst kata beni yorma lütfen.

Bu adamdan Kurtuluşum yoktu anlaşılan, dolabımı açıp içinden diz altında biten güzel bir elbise, altına da topuklu ayakkabı mı giydim, saçlarıma dağınık topuz yaparak dudaklarıma da hafif pembelik verdim.

Savaşın yeğeni ela için aldığım hediyeyi karton poşete koyduğum da saatin geldiğini anlayarak aşağı indim , kapıya kadar gelmiştim gelmesine ama hala girsem mi girmesem mi tereddüt yaşıyordum.

Kapı aniden açılınca savaşla burun buruna geldik, çok yakındı fazlasıyla yakın, dudaklarının arasında ki soluğu dudaklarıma çarpınca bedenim elektrik yemiş gibi titredi, aniden geriye çekilip aramıza mesafe koydum, ancak aşırı sıcaklamıştım ve eminim yanaklarım kızarmıştı.

"Ben de seni almaya geliyodum, hadi gelsene herkes seni bekliyor.

Savaşla beraber içeri girdim, gerginlikle derin bir nefes aldım, bir koltukta iki kadın oturuyordu berjerdeyse heybetli bir adam, yaşı büyük olan kadın sanırım annesiydi "hoşgeldin kızım, maşallah çok güzelsin."demişti

​​​​​​Çekingenliğim heyecanlanmama sebep oluyordu "hoşbulduk efendim, teşekkür ederim,umarım sizi rahatsız etmemişimdir.

Savaşın babası olduğunu düşündüğüm adam konuştu bu defa" ne rahatsızlığı kızım duymamış olayım, sen bu hödük herifler için fazla naziksin, nasıl yaşıyorsun onlarla beraber,

"Otur sana fulyacığım ayakta kaldın, ben selma bu arada elanın annesi savaşın ablasıyım.

Elimi uzatıp sıktım"memnun oldum" diyerek koltuğa oturdum," aslında bayağı zor oluyor, dediğiniz gibi oldukaça hödükler, ama vatan aşkının yanında onlar sinek vızıltısı kalıyor.

Babası kalın sesiyle gülüyordu, savaş alttan alttan sende az değilsin der gibi başını sallıyor, annesi ve ablası baştan ayağa beni inceliyordu,

"Anne baban nasıllar kızım? Biz savaşı ziyaret etmesek geleceği yok haytanın, sende onun gibi misin?

Savaşa baktığımda mahzun bakışlarını yakaladım "Ailem yok efendim, ben yetimhanede büyüyüp asker oldum.

"Özür dilerim kızım ben seni kırmak istemezdim.

"Sorun değil efendim, ben alışkınım 20 sene oldu onlar olmadan bir hayat kurdum kendime, iyi ki de yoklar, asker olmak istediğim zaman bana engel olsunlar istemezdim.

"Dayıııııı.

Koşarak gelen sarı saçlı bal gözlü minik kıza hayranlıkla baktım, çok güzel ve çok tatlıydı, "dayııı bu prenses elbiseli güzel ablaaa kimm?

"O abla yüzbaşı fulya, seni anlattım oda merak edip geldi, hadi fulyaya hoşgeldin de.

Minik ela dayısının kucağından atlayıp yanıma geldi minik elini bana uzattı," merhaba Fulya hoşgeldin," bu minik kızın büyümüş küçülmüş hallerine gözlerimden kalp fışkırtarak baktım, gözleri aynı savaş gibi çok güzel bir renkti.

"Merhaba prenses elaa, seni görünce çok hoşbuldum, nasılsın?

"İyiyimm senn naşılşın?

"Bende iyiyim teşekkür ederim, sana bir hediye aldım vermemi ister misin?

Büyük bir coşkuyla annesine baktı annesi başıyla onaylayınca yavaşça yanıma oturup gözlerime baktı, sanırım beni sevmişti, hediyeyi elaya uzattığımda heyecanla açmaya başladı, Barbie prenses ve şatosu olan bir oyuncak seçimiştim, o kadar güzeldi ki keşke küçükken bana da böyle bir oyuncak alınsaydı.

Ela paketi büyük bir heyecanla açtı, oyuncağı gördüğünde çığlık atarak zıpladı,minicik kollarıyla sıkı sıkı sarıldı biraz geriye çekilerek konuşmaya başladı, " teşekkür ederim fulyaaa, en çok istediğim oyuncağı almışsın, artık en sevdiğim arkadaşım sensin.

Bu sözlerine karşılık yüzümde büyük bir gülümseme oluştu kalbim sıcacık oldu, gerçek sevgi güzel histi be .

"Yemekten sonra beraber oynar mıyız?

"Olur oynarız, benim de en beğendiğim oyuncak bu biliyor musun?

"Gerçekten mi, yaaa keşke daha önce tanışsaydıkkk, çok sevdim seni.

"Bende seni çok sevdim ela.

"Hadi bakalım yemek hazır herkes sofraya geçsin.

Herkes oturduktan sonra savaş ve ben ayakta kaldık boş olan sandalyeyi benim için çektiğinde oturdum, oda yanımda ki sandalyeye oturdu, savaş kulağıma yaklaştığında losyon kokusu doldu genzime "annemin yemekleri çok güzel olur, sakın çekinme" başımı sallamakla yetindim,

"Hangi şehirde doğdun fulya?

Kimlikte mersin yazıyor efendim,

Kusura bakma çok meraklı sorular soruyorum ama mesleki deformasyon, insan albay olunca meraklı oluyormuş,

Bu dediğine gülümsedim, "asker arkadaşı olmadan zirvede yalnız oturmanın bedeli diyebiliriz ".

Oda içten bir gülümsemeyle karşılık verdi" sanırım haklısın, yalnızlık zor."

"Bu küçük yaşında yüzbaşı rütbesi alman oldukça iyi, gizli görevde çok bulundun anlaşılan.

Ağızdan laf alma çabaları da başladığına göre, kazamız mübarek olsundu.

"Devletimiz uygun gördü, çok şükür emeğimin karşılığını geç olmadan aldım.

Yemek bittikten sonra toplamaya yardım edecektim ancak müsade etmediler ablası yanıma gelip oturdu samimi güler yüzlü bir kadına benziyordu.

"Eee fulya sevgilin var mı? İçtiğim çay genzime kaçmış öksürmeme sebep olmuştu.

"Kusura bakma yanlış bişey mi söyledim.

"Yok söylemediniz, sevgilim yok, tek sevdam vatanım, insanlar güvenilmez çünkü.

"Öyle deme gençsin güzelsin maşallah, savaş gibi helal süt emmiş biri çıkar karşına.

"Abllaaaa, diyip kaşlarını kaldırarak uyarmaya çalışıyordu savaş.

"Müsaadenizle ben bir ellerimi yıkayayım, çay döküldü biraz, savaş kalkıp beni banyoya yönlendirdi, banyoya girdiğimde oda elinde minik bir havluyla içeri girdi, "kusura bakma ablam açık sözlülük ve patavatsızlık arasında gidip gelen biridir.

"Problem değil biliyorsun çok takılmam öyle şeylere, savaşın uzattığı havluyu almak için hamle yaptığımda birden tutup kendi ve kapı arasında sıkıştırdı bedenimi, kokusu sarmaladı dört bir yanımı.

"bugün çok güzelsin Fulya, aklımı kaybetmiş gibi hissediyorum," ve parmağı dudağımın üzerinde gezdi, "dolgun pembe dudaklarında hayat bulmak istiyorum," dudaklarımın üzerine kapanan ıslak dudaklarla neye uğradığımı şaşırdım.

​​​​​​

​​​​Bölüm sonu

​​​​​​

​​​​​​

​​​​​​

​​​​​

​​​​​