16. Bölüm

✨merhabalar

yeni bölüme hoşgeldiniz sefalar getirdiniz

yazım yanlışı olabilir, dikkat etmeye çalışsam da maalesef gözden kaçıyor

iyi okumalar diliyorum

⭐yorum yapmayı yıldıza basmayı unutmayın lütfen

🌙🌙🌙 Medya "savaş &fulya

Operasyonla ilgili albaya en ince detaylarına herşeyi anlattım, dosyayı teslim ettim,

"Aferin kızım Türkiye'nin senin gibi yiğit kadınlara ihtiyacı var, iki gün izinlisin, karargah sınırlarında dolaşma git dinlen, bakım yaptır, saçını boyat kestir birşeyler yap sakın seni görmeyeyim.

"Albayım acaba rütbe de bir değişiklik olur mu? Ufacık minicik bir kıdemcik filan?

"Ufacık minicik kıdemcik öyle hemen verilmiyor biliyorsun değil mi?

"Ama komutanım Allah'ın aşkına bakın saçıma yapış yapış, inanır mısınız bilmiyorum ama pislikten diş kaybına maruz kalacağım sanırım, albaya melül melül bakışlar attım ama yemedi.

"Hadi kızım hadi 10 dakika içinde kaybol gözüm görmesin, dişçiye git masrafların bana ait.

"Sağolun albayım ya valla, dalga geçiyor benimle sanki param yok,

Esas duruşa geçip selam vererek odadan çıktım, duvara yaslamış ellerini göğüsünde bağlamış, çatık kaşlarını kapıya dikmiş bir adet Savaş.

Beni görür görmez dikleşti, kaşları düzeldi heyecanla yanıma yaklaştı,( kızım bu çocuk cidden sana yanık, maymun gibi tipimden bile iğrenmedi ya helal olsun valla) ilk defa haklısın iç ses.

"Fulya iyi misin? Başka Yaran varmı? Gel revire götüreyim kaşın çok fena duruyor.

"İyiyim kıdemli yüzbaşım, 10 dakika içinde burayı terket emri aldım, kusura bakmayın gitmem gerekiyor.

"Bekle bekle lütfen hemen gidemezsin,!

"Gitmeliyim, albayın kesin emri var!

Kolunda ki saate baktı hemen,"saat 4 bir saat sonra çıkacağım, sen eve git bende gelirim, sana yemek sözüm var hem biraz konuşalım olur mu?

Dikkatle yüzünü inceledim,onu neden özlediğimi bilmiyordum, içimde bir yerlerde kokusunu deli gibi solumak isteyen bir yanım vardı, büyük bir beklentiyle yüzüme bakınca kıyamadım.

"Olur ,

Savaşın yüzünde muhteşem bir gülüş Peyda oldu, tam gidecekken savaşı görüp kaçan askerler dikkatimi çekti, "onlar senden mi kaçıyor?

"Yokluğunda biraz canlarına ot tıktım da benden nefret ediyorlardır eminim, dediği şeye güldüm kim bilir insanlara ne eziyetler çektirdi deli herif.

Karargahtan ayrılıp evimin kapısını açtım, mis gibi kokan evimi özlemle süzdüm,

Banyoya girip üzerime giydiğim iğrenç hain kıyafetlerinirin yırtarak paramparça edip çöp poşetine tıktım, banyoya girip suyu en sıcağa ayarladım, öyle yıkandım ki neredeyse derim soyulacak kadar bastıra bastıra çitiledim kendimi.

Saçlarımı 3 sabun 2 şampuanla yıkayıp saç kremiyle yumuşacık bir hal aldırıp durulanarak çıktım, tekrar dişlerimi fırçaladım, bedenime havluyu sarıp saçlarımı kuruttum, banyodan çıkıp odama yöneldim,

Aynanın karşısına geçtiğimde neredeyse birleşmek üzere olan kaşlarım, ve osman amcanın bıyıklarına rakip olacak bıyıklarıma kötü kötü bakışlarımı attım, dolaptan ip çıkartıp surstımı kıllardan arındırıp biraz da cilt bakımı yaparak ayağa kalktım,

Dolabımı açıp içinden siyah dantellei iç çamaşırları mı çıkartıp, üzerime de güzel bir tulum giydim,

Düğüne gitmiyorum kadın olduğumu hatırlamaya çalışıyorum sadece, ayağıma da topuklu ayakkabılarımı giydim.

Yatak odasından çıkarak çalan kapıyı açtım, savaş bedenimi baştan aşağı süzdü, bu fulyaysa karargahta ki yaratık kim diye düşünüyordu muhtemelen.

"Hoşgeldin içeri geçsene, nasıl davranmalıyım kesinlikle bilmiyordum şuan, sarılsam çok mu yanlış bir hareket yapmış olurdum (saçmalama kızım ne sarılması adamı az daha kurşuna dizecektin, ayrıca yumruk attın, kovdun, kaçtın)

iç sesim haklıydı, ama benim sebeplerim vardı, yeni ayrılmıştım, savaşın 3 sene birşey hissetmeyip durup dururken beni öpmesi sinirlerimi zıplattı, yasin gibi olduğunu düşünüyordum çünkü kafam karışıktı.

​​Ben düşünmeye devam ederken savaş kollarıyla bedenimi sardı,"çok özledim seni."!

Kollarımı beline sarıp başımı göğsüne yasladım, kokusu ciğerlerime dolmuş huzurla gözlerimi kapatmıştım, savaşta başını başımın üstüne yaklaştırıp saçlarımdan derin bir nefes çekti içine, bende onu özlemiştim ama söyleyemedim.

birbirimize ne kadar sarıldık bilmiyorum, geri çekilip Savaşa baktığımda hala ayrılmak istemiyor gibi duruyordu.

"Gidelim mi? Diye sorunca uzunca yüzümü inceledi, niye öyle bakıyorsun be adam utanıyorum, yüzündeki muhteşem gülüşe takıldı gözlerim, Gerçekten seviyor!

"Gidelim .

Çantamı aldıktan sonra evden çıktık, savaşın arabasına binip yola koyulduk, "çok seveceğine emin olduğum bir yer var.

Yol akıp geçmişti ama biz başka hiçbir şey konuşmadık, arabadan inip kapıyı kapatarak etrafı inceledim, şelalenin yanına restoran yapmışlardı,çok güzel bir yerdi cidden

İçeri girip şelaleyi gören bir masaya oturduk, sipariş verdikten bir kaç dakika sonra masa mükellef duruyordu, savaş yemem için işaret verince daha fazla dayanamadım, çok acıkmıştım.

Damağıma yayılan muhteşem lezzet karşısında gözlerim kapandı,"Allah'ım sana çok şükürler olsun, dağda yediğim iğrenç şeylerden sonra bu muhteşemdi.

"Fulya lütfen kendine gel, yoksa ben kendimi tutamayacağım.

Gözlerimi hızla açıp yüzüne baktım "ne oldu ki."

"Çok güzelsin, fazla güzelsin,!

​​​​​

Bölüm sonu