28. Bölüm

✨merhabalar hoşgeldiniz

emeğe saygı için beğenmeyi yorum yapmayı unutmayın lütfen

iyi okumalar diliyorum

🌜🌜🌜 Medya savaş & fulya

Arabaya peş peşe isabet eden kurşunlar'dan biri fulyanın koluna girdi, acıyla inledi canı yanıyordu ama arkada ki şerefsizler'den kurtulması gerekiyordu, camı açıp başını dikkatle dışarı uzattı, kendine sıkan şerefsizi alnından vurup gebertmiş köpek herif arabanın camından düşmüştü, ikinci kurşunu arkada ki aracın lastiğine sıkmıştı,

Araba hafif sendelese de yoldan çıkmamıştı, tekrar ateş edeceklerini anlayan fulya arabaya girip cenin pozisyonunda ateşin kesilmesini bekledi.

Ters yönden gelen jeeple fulya yerinden doğrulup arkaya baktı, süratle giden Jeep arkadaki arabanın önünden vurmuş araba ters taklalar atarak adeta uçmuştu,

Taksi şoförü korkuyla arabayı durdurup indi, koşarak uzaklaşmaya çalışıyordu ama panikle düşüp kalkıyordu,

Mehmet arabasından inerek takla atan arabaya yaklaştı, yaştan var mı diye kontrol ettikten sonra koşarak kızının yanına geldi.

fulya'nın kapısını açıp babası kızının vücudunda hasar tespiti yaptı, kolundan süzülen kanı görünce endişesi artmıştı.

Hemen arabasına dönerek karısının arabada unuttuğu fuları alıp geri dönüp kızının koluna sıkıca bağladı, fulya'nın dudaklarından acıyla bir inilti döküldü. "Meleğim iyi misin babacığım?"

Koskoca adam kızının canı yandı diye nerdeyse ağlayacak hale gelmişti.

"M.. merak etme bana bişey olmaz," dudaklarından zar zor bu kelimeler döküldü, anlında biriken boncuk boncuk terleri babası sildi, hemen kızını kucağına alıp kendi arabasına bindirdi, kemerini takıp yerine geçti, telefonunu çıkartıp birilerini aradı, " kızımı aldım, taksici korkuyla kaçtı, temizlik yapın!

Daha sonra Mehmet karısını aradı, " Mehmet nereye gittin öyle hayatım, korktum."

"Önemli birşey yok karıcığım, birazdan kızımızla geleceğim.

" Aaa fulyayı sen mi aldın? Kendisi gelecek sanıyordum.

"Gelince anlatırım gülüm hadi kapat görüşürüz.

Mehmet tedirginlikle kızına baktı, rengi atmıştı inlemeye başladığında Mehmet iyice korktu, arabasını deli gibi kullanıp kızını kucağına alarak eve girdi,

Heyecanla kapıya gelen Birgül kızının halini görünce ağlamaya başladı," gülüm şuan yardımına ihtiyacı var lütfen ağlama durumu kötü görünüyor.!

Birgül duyduklarıyla iyice korkmuştu, ama kendisine gelip kızına yardım etmesi lazımdı "çalışma odasına taşı ben hemen ellerimi dezenfekte edip geliyorum."

Bir gülün çalışma odasında minik bir ilaç dolabı ve sedye mevcuttu, Mehmet devamlı yaralanıyor ve umursamıyordu, bir gülde çözümü böyle bulmuştu.

Mehmet kızını dikkatle sedyeye yatırdı kızının dudaklarından " BABA dökülünce sabah beri ağlamamak için kendini tutan Mehmet hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştı.

Kızını koruyamıyordu, yıllardır olduğu gibi yine kızını koruyamamış canı yanmıştı, kötü bir baba olduğunu düşünüyordu.

" Meleğim.

Fulya zorla elini kaldırıp babasının yüzüne yasladı, "Beni kurtardın!.

"Hayır hayır meleğim, ben seni koruyamıyorum, yine canın yandı, kötü bir babayım ben.

"Fulya son kalan gücünü kullanarak" Değilsin " diye bildi Fulya'nın son sözleriydi bunlar,gözleri karanlığa esir oldu.

* Savaş karargahın kapısından girince içeride bir kaos olduğunu görmüş ne olduğunu anlayamamıştı, kapıda bekleyen albayın yanına gidip selam durdu, " neler oluyor albayım?

" Teröristler, fulya'ya saldırmışlar.

Savaşın kulakları uğuldamaya başladı, onun yüzünden olmuştu onu takisyle gönndermemeliydi.

"Şuan babasının yanında iyidir, albayın kurduğu son cümleyle savaş hemen söze girdi " tuğgeneralin evi nerede albayım, yardıma ihtiyaç vardır gidip ilgileneyim.

"Merak etme yaşlı kurt kimseye ihtiyaç duymadan koca bir kampı yerle bir eder, sana ihtiyacı yoktur, bana güven.

Savaş albaya selam verdikten sonra hızla odasına geçip telefonundan fulya'yı aradı, defalarca aradı, defalarca mesaj attı ,ama fulya'ya bir türlü ulaşamadı, son kez şansını denedi, bu defa telefon açıldı.

"Fulya

" Kızım iyi,

"onunla duygusal bir bağ kurmayacaksın yüzbaşı, kızımın canı yeterince yandı, daha fazlasına müsade etmeyeceğim haberin olsun!

Telefon savaşın yüzüne kapandı, işler git gide sarpa sarıyor kör düğüm haline geliyordu, savaş yaklaşmaya çalıştıkça araya başka engeller giriyor, savaşı uzağa atıyordu.

*GEÇMİŞ

operasyona beraber gideceksiniz, ortak çalışıp iyi bir sonuçla döneceksiniz anlaşıldı mı asker.

" Emredersiniz komutanım."

Fulya umutsuzca savaşa döndü sinir oluyorum dedikçe bu adamla karşı karşıya gelmek fulya'yı deli ediyordu

Savaşı'nda fulya'dan aşağı kalır bir tarafı yoktu, ortam öyle gergindi ki neredeyse bir birlerini boğacak iki kişiyi izleyen tim korkuyordu.

Helikoptere binen iki ayrı tim zorlu bir görev için dağlara çıkıyordu, saatler süren uçuştan sonra tim üyeleri uçaktan atlayarak paraşüt açıp suya düştü, öyle zorlu eğitimler almışlardı ki bordobereli dedin mi insanlar hayranlıkla bakardı.

Karaya çıkan timler paraşütü gizleyerek temkinli ve sessiz adımlarla ilerlemeye başladı, fulya yanına aldığı atilla'yı parmak işaretiyle yönlendirmişti, Atilla da arkadan gelenleri aynı işaretlerle yönlendiriyordu,

Mağaranın yakınına gelen tim üyeleri sessiz adımlarla etrafı koruyan teröristleri teker teker arkaya çekerek boğazlarını kesip, yine aynı sessizlikle Kaya'nın arkasına saklıyorlardı,

Yavaş yavaş azalan teröristlerin durduğu kısımlara fulya kolay düzenekli bombalar yerleştirip ilerlemeye devam ediyordu,

Mağaranın içinde ki teröristleri gece görüşlü gözlükleri takarak tesbit edip susturucu takılı silahla öldürüyorlardı.

Tim öyle organize çalışıyor öyle sessiz hareket ediyordu ki, kimse ne olduğunu anlayamadan sonları gelmiş eşek cennetini boylamışlardı.

Fulya duvarın arkasında durmuş çıkacak teröristin anlına silah yasladı, ama keskin bakışlarını fulya'ya diken savaşı beklemiyordu, savaş iki kolunu kaldırıp fulya'yı kıskacına aldı, " beni böyle öldüremez sin"

Fulya sessizce savaşın kulağına yaklaştı," başka sefere boynunu keserim merak etme!

birbirilerine öldürücü bakışlar atan ikili içeride kimse kalmadığına emin olunca toplanıp uzaklaştı, fulya savaşın gözlerinin içine bakıp elinde ki kumandanın düğmesine basıp kampı patlattı, heryerden görünen alevler fulya'nın keyfini yerine getirirken savaş fulya'nın yaptığı şovdan etkilenmiş çarpıkça gülmüştü.

*ŞİMDİ *

Kzımız iyi olacak değil mi Birgül?

"Merak etme Mehmet, kurşun derine saplanmış ama çıkarttım durumu iyi şuan. Birgül yarayı dikkatle dikmiş bandajla sarmıştı, bakışları fulya'nın omuzuna kaydı, sol kolundan yediği 5. Kurşundu bu çıkarttığı, bir gülün kalbi yandı evladını delik deşik etmişlerdi, ve o bu bunların hiçbirini kendi tedavi edememişti

Mehmet'in yanına gelip başını göğsüne yasladı, " kızımın canını çok yakmışlar Mehmet!

"Türk askeri olmak zordur meleğim, bunu en iyi sen bilirsin.

" Biliyorum gurur da duyuyorum ama bir anne olarak içim sızlıyor elimde değil .

" Bundan sonra kızımız için herşeyi kolaylaştıracağız, etrafında onu üzen ona zarar veren kim varsa ortadan kaldırmak bana borç oldu.

Bölüm sonu