38. Bölüm
Ahu267 / Benim Türkiyem'de çakalların işi ne ! / 38. Bölüm

38. Bölüm

Ahu267
geceninbuyusu

MERHABA YENİ BÖLÜME HOŞGELDİNİZ

BU KİTABIN GERÇEK HAYATLA BİR İLGİSİ YOKTUR

DİKKAT ŞİDDET VE KÜFÜR İÇERİR

❄️❄️❄️

Fulya ordan oraya koşturup duruyordu, hava soğuktu, karda hafif hafif yağmaya başlamıştı, onlar soğuklara alışkınıdı ama küçük çocuklar ne yapacaktı, ya yaşlılar,bu konuyu Baranla konuştuktan sonra albaya ulaşmayı düşünüyordu.

saçlarını rüzgar yine dağıtmış görüşünü kapatmıştı " yemin ederim gider gitmez kesicem sizi" diyerek öfkeyle kendi kendine söyleniyordu

" Yazık değilmi? O güzelim saçlara nasıl kıyacaksın? Fulya elleriyle zorla zapt ettiği saçlarını yüzünden çekerek barana döndü " askerim ben dikkatimi dağıtıyorlar, yazıksa yazık bıktım bunlardan.

"Haklısın fazla dikkat dağıtıcılar, baran cebinden çıkarttığı lastik tokyla fulya'nın saçlarınına yönelmiş uzun ve gür saçlarını acıtmamaya özen göstererek Güzelce toplamıştı.

"Yanınızda toka taşıdığınıza göre sevgiliniz var sanırım, bana takmanız yanlış değil mi sizce de. !

​​​​"Sevgilim yok fulya, ! yere düşürmüşsün bulunca kaybolmasın diye cebime attım.

Fulya büyük bir aydınlanma yaşadı, ne zaman nasıl düştüğünü bir türlü anlamıyordu,hatta hissetmiyordu

sakın arkanı dönme fulya !

Fulya korkuyla barana baktı, neden dönme demişti ki?

terörist olsa silahına davranırdı, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu, yavaşça arkasını dönen fulya gördüğü kurtla dehşete düşmüştü, köpekleri çok severdi, ama kurt olmayanları.

"Baran baran baran bişey yap، bu bu bizi parçalara ayırır, ölmek için çok genciz.

"Sakin ol, kıpırdama sakın,

Köpek bir kaç adım yaklaşınca fulya küfürler ederek korkuyla koşmaya başladı, öyle hızla koşuyordu ki nereye gittiğini bilmiyordu.

korkusu bütün bedenini ele geçirdi, arkasına hafiften baktığında avına yaklaşan sırtlan gibi gelen hayvanla fulya dehşete düştü, son gücüyle koşuyordu ama nekadar böyle devam edebilirdi orası tam bir muammay'dı.

Nefes nefese ne yapacağını bilemeyerek ağaçlara bakmaya başladı, gözüne kestirdiği bir ağaçta karar kıldı. O ağaca çıkarsa en azından yem olmam diye düşünüyordu , nefesi korkuyla kesilen fulya alacakaranlık'taki vampirleri aratmayacak bir şekilde ağaca yapışarak tırmandı, aşağıdan havlayan kurtla iyice korkup zirveye kadar turmandı.

"Bir gün Allah'ım sadece bir gün mutlu ve huzurlu olayım yalvarırım.

Derin derin nefesler almaya devam ediyordu fulya, sonra dağlardan yankılanan uluma sesi yayıldı her yana, eşhedüenla ulan akrabaları da gelirse ne bok yiyecekti, yem olmasa bile bu ağacın tepesinde iyi ihtimalle açlıktan ve susuzluktan ölürdü.

Kurt önce fulya'ya dikti masmavi bakışlarını, sonra sesin geldiği tarafa dönerek ulumaya başlayıp Koşarak gitti.

Fulya derince nefes bırakıp sırtını ağacın gölgesine yasladı, Allah'ım şükürler olsun gitti.

"Orda nekadar daha durmayı düşünüyorsun?

"Burada yaşamaya karar verdim.

"Hadi fuşya yüzbaşı atla aşağı gitti .

"Yaa atlayayım' da afiyetle yesin beni dimi, burada kendime ağaç ev yapıp yaşayacağım, şerefsizler'den de uzak hem.

Fulya baranla konuşurken bütün tim onları izliyordu, savaşın çatık kaşları fulya'nın sinirlerini zıplatıyordu, başını eğip barana baktı, kirpiklerini kırpıştırdı

" Rezil oldum değil mi?

" Fazlasıyla diyip güldü baran, tam o esnada fulya'nın üzerinde oturduğu daldan çatırdama sesi gelmiş fulya'nın gözleri sonuna kadar açılmıştı.

"Baran son nefesimi burada vereceğim galiba." Baran anlamayarak yüzüne baktı. Dal kırılmış fulya 2 metrelik ağacın tepesinden dallara çarparak düşmeye başlamıştı, çığlıkları bütün alana yayıldı,

korkuyla gözlerini sıkı sıkı yumdu fulya, kaburgalarının yere yapışıp bilmem kaç parçaya bölünmesini beklerken, baranın kucağına düşmüş düşme hızından dolayı ikisi'de yere yapışmış üst üste kalmıştı,

Fulya'nın başı baranın göğsünde, baranın elleri Fulya'nın ince belindey'ken fulya derince inledi, baran doğrularak ne olduğuna bakmaya çalıştı

"​​​​​​ İyimisin, neresi acıdı?

Fulya'nın gözleri dolmuş gözlerini baranın gözlerine dikmişti, baran orman gözlü kadının buğulanan gözlerinden canının yandığını anlayınca iyice tedirgin oldu.

"Serçe parmağım kırıldı sanırım, çok acıyor! Baran hemen serçe parmağına bakmıştı cidden kötü görünüyordu, fulya'yı kucağına aldı, fulya başını baranın omzuna yaslayıp öylece durdu. canı çok acıyordu, bordobereli'den çok ilk okul bebesi gibi hissediyordu kendini.

Baran kucağında ki kadını sıkı sıkı tutmuş askerler için yapılan çadıra doğru yürüyordu, onunla beraber bütün tim peşlerinden geliyor, baranın hızlı adımlarına yetişmeye çabalıyorlardı.

10 dakikanın sonunda çadıra gelip içeri girdiler,baran fulya'yı dikkatle yere bırakıp askeri postallarını çıkarttı, acıtmamaya dikkat ederek serçe parmağına dokunduğu gibi fulya inledi,

"Haklısın kırılmış, diğer askerler merakla çadıra dolmuştu.

"Zümrüt" komutanım her yeriniz çizilmiş, canınız çok yanıyor mu?

"Barış" güzelin derdi çok olur derlerdi de inanmazdım, doğruymuş komutanım.

"Atilla" ablam parmağın mı acıyor? Ziya abi sen tabibsin, bir baksana ablama, çok kötü görünüyor.

"Ziya" baran yüzbaşı bu işin piridir merak etme oğlum.

"Selin" komutanım ben hemen soğuk buz falan bişeyler bulmaya çalışayım morarmasın.

" Ayhhhh yeter, başım şişti.

"Savaş"Albaya haber verelim, geri dön sen! Bu adam yemin ederim elimde kalacak, tutmayın'da şunu bir boğayım.

"Fulya haklı ya sesizce durun yada boşaltın burayı, biriniz ilk yardım çantasını getirsin hemen.

İlyas abi hemen çantayı barana uzattı, baran çantadan çıkarttığı ağrı kesici kremi hemen sürdü,yanındaki sağlam parmağa bandajla sabitledi, çantada ki kulak çubuğuna tentürdiyot döküp yüzünde ki ve ellerinde ki çizikleri dezenfekte etti, çantayı topladıktan sonra bir bardak su isteyip ağrı kesiciyle birlikte fulya'ya uzatıp içirdi.

Herkesi çadırdan kovmuş fulya'ya bakıyordu, " iyi misin? Krem iyi geldi mi biraz?

"İyiyim, biraz acıyor ama geçer, sağol sana'da iş çıkarttım,

"Saçmalama istersen, başka acıyan bir yerin var mı?

"Hayır iyiyim teşekkür ederim.

"Albayla sabah iletişime geçtim, 3 saat sonra geri döneceğiz, biz gitmeden başka timden askerler gelip insanları güvenli bölgeye götürecekler.

" Emir sorgulanmaz biliyorum ama , neden biz götürmüyoruz ,

"Bilmiyorum, bana bu kadarı söylendi, bende soramadım. Sen şimdi uyumaya çalış, ben başında bekleyeceğim, hemde biraz mola vermiş olurum, yoruldum.

" Vay be koskoca tim komutanı yorulurmu hiç!

" Koskoca tim komutanı ağaçtan düşüp parmak kırar mı hiç!

"Tamam ya bişey demedim, ben en iyisi biraz uyuyayım.

"Uyu uyu.

*3" saat sonra *

​​​​​Timler helikoptere binerek geri döndüler, albaya rapor verdikten sonra fulya karargahın çıkışına yürümeye başladı, yanında duran siyah G63 le şaşkına dönmüştü, bu arabaya ölüp bitiyordu, kimindi ki.

Yanında duran arabanın camı aşağıya inince baran olduğunu görmüştü, zevkli adammış vesselam, da bu araba çok pahalıydı ailesi mi almıştı acaba.

"Gideceğin yere bırakayım seni

"Gerek yok biraz uzak bir yere gidiyorum, bir taksi çeviririm yoldan,

"Offf yoruyorsun be kadın, diyerek indi baran ön kapıyı açıp fulya'nın binmesini bekledi, fulya binince kendi tarafına geçip arabayı sürmeye devam etti.fulya nereyi tarif ettiyse oraya gitti baran. Arabasını lüks bir evin önünde durdu, tekrar inip Fulya'nın inmesinde yardımcı oldu, Arabanın sesini duyan Mehmet koşarak dışarı çıkmış, gelen kızıyla büyük bir mutluluk yaşamıştı.

"Benim kızımı nerden tanıyorsun baran yüzbaşı?

 

Bölüm sonu

​​​​​

​​

 

Bölüm : 29.12.2024 23:55 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...