42. Bölüm

MERHABA YENİ BÖLÜME HOŞGELDİNİZ

BU KİTABIN GERÇEK HAYATLA BİR İLGİSİ YOKTUR

DİKKAT ŞİDDET VE KÜFÜR İÇERİR

🤍🤍🤍 Yoğun istek üzerine bir günde 2 bölüm attım iyi okumalar diliyorum , yorum yapmayı unutmayın

Helikopterden inen tim üyeleri, mühimmat odasında üzerinde ki fazlalıklardan kurtularak albayın yanına gelip rapor verdiler, öldüğü sanılan teröristin sorgusuna fulya girmek istese de henüz buna izin vermemişlerdi, ama fulya bir kere kafasına koymuştu, öyle yada böyle o şeref... Hayatının en kötü filmini yaşatacak büyük bir zevkle de izleyecekti.

Albayın yanından ayrılan fulya odasına geldi, operasyon evraklarını tamamlayıp barana yakalanmadan hızlı adımlarla karargahı terk etmeye çalıştı, evet başkasını sevmesin onu sevsin istiyordu, ama öyle kazıklar yemiş öyle acılara düşmüştü ki çok korkuyordu.

Hızlı adımlarla arabasına yaklaşmış kapılarını açmıştı fulya, belinden tutulup çekilince neye uğradığını şaşırdı, baran onu kendi arabasının ön koltuğuna oturtup kendi tarafına binerek arbasını çalıştırdı, " baran ne yapıyorsun,? Eve gideceğim.

Baran fulya'ya çevirdi başını, bakışları yüzünü talan etti,"cesaretimi toplamışım, seni kaybetmek pahasına sevdiğimi söylemişim, benden,Gidişini izlemeyeceğim, eve ben bırakacağım seni,

​​​​​​Hiçbir şey diyemedi fulya, ne diyecekti ki, baran tarafından sevilmek isterken hangi baheneyi öne sürecekti ki, ya baran da başkasına giderse, daha önce iki kez sevdim dediği herifler tarafından aldatılmış terk edilmişken baranudan böyle bir kazık yemeyeceğinin garantisi yoktu ki, çok korkuyordu fulya, ve çok çaresiz hissediyordu.

Oysa alev alev yanan elalarına dalıp gitmek istiyordu, 5 ay önce aşk acısı yaşarken asla unutamam diyen fulya'nın yüreği tamamen sönmüş, baran için yeni baştan yanmaya başlamıştı, insanların duyguları gerçekten çok tuhaftı.

Araba sonunda durmuş fulya evine geldiğini anlamış arabadan inip eve yürümeye başlamıştı, baran'da peşinden gelip kapıyı çaldı, fulya ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu, birlikte içeriye girdiler

​Mehmet kızını görünce kollarını açtı, fulya hemen babasının güvenli kollarına sığındı,

"Sende mi geldin?diye sordu mehmet "Gel hadi baran

Mehmet baranı istemem yan cabime koy tavırlarıyla eve davet etmiş salon koltuklarına oturmuşlar'dı, " annem nerde baba?

"Geldim meleğim, hoşgeldiniz,diyerek sıkıca sarıldı bir gül kızına başına öpücükler bıraktı hemen özlüyor'du can parçası kızını,

Birgül de oturunca baran bütün cesaretini toplayarak konuya bodoslama dalmış adeta sağlı sollu yumruklar atmıştı.

"Ben fulyay'la Evlenmek istiyorum.

Salonda ölüm sessizliği oluşmuştu adeta, herkes şoka girmiş ne diyeceklerini bilememişti, en büyük dehşeti fulya yaşıyordu, dan diye evlenmek mi istiyorum demişti o.

"Ulan babası kılıklı, ne evlenmesi kız benim kızım, dün bir bu gün iki, Birgül bişey de şu oğlana

"Ben çok sevindim çocuklar ama kararınız kesin mi? Mehmet hayal kırıklığıyla baktı karısına, birşeyler de den kastı bu değildi, mani olsun istemişti.

Baran hemen Birgülü cevapladı" benim kararım kesin, kimsenin arkasından iş çevirmiyorum, seviyorum evlenmek istiyorum niyetim ciddi, fulya'yı oyalamak gönül eğlendirmek gibi bir derdim olmadığını açık yüreklilikle söyleyip sevgimi ve sadakatimi ıspatladığımı düşünüyorum, sdakatime inanmıyorsa da zamanla inanır.

"Baran oğlum evlilik zordur, evladım tamam siz iyi anlaşıyorsunuz ama sevgi evlilik başkadır,

"Benim yüreğimde ki sevgi gerçek komutanım, benim bebekliğimi biliyorsunuz, ben bir şeyi enine boyuna uzun uzun düşünmeden adım atmam, maalesef biliyordu Mehmet, hiçbir şeyde yapamıyordu, savaş olayından sonra akıllanmıştı.

"Fulya sen ne diyorsun kızım?

Fulya barana uzun uzun baktı, bilmiyordu hisleri karma karışık haldey'di, baranın gözlerine baktı bu defa alev alev yanan elaları fulya'nın kalbini de yaktı.

"Ben dedi fulya herkes nefesini tutmuş ne diyeceğini bekliyorken, baran adete nefessizlikten ve heyecandan bayılacak hale gelmişti, başını eğdi fulya

"Ben baranı seviyorum, ve evlenmek istiyorum diyi verdi

Fulya'nın bu kelimeleri baranı delicesine mutlu etmişti, mutlulukla Mehmet'e döndü Mehmette barana baktı seviyordu keratayı, kızını ondan başkasına güvenipte emanet etmezdi.

" Baran babana söyle kızımı istemeye gelsin, hee söyle o ihtiyara en sevdiğim çikolatadan yaptırsın yoksa gelin yerine maydanoz sapı alır benden.

Baran mutlulukla gülümsedi yerinden kalkıp Birgül ve Mehmetin ellerini öptü, onlar karı koca salondan çıkınca baran fulya'ya yaklaştı

"Bana kızdın mı?

Fulya bakışlarını baranla birleştirdi" biraz kızdım, ama başka türlü beni ikna edemezdiniz baran bey.

Baran fulya'ya sıkı sıkı sarıldı, saçlarının her telini sevdi, " ben sana yanmışken, sen bana gelmişken ayrı düşmek hüsran olurdu şurimşinem. ( sevgili anlamına gelir)

Bölüm sonu

Diğer bölüm isteme olacak umarım beğenirsiniz teşekkürler.

​​​​​​

​​​​​​