5. Bölüm

4.Bölüm

Birbeyazgül
geceninisigiiiii

O günün ertesi günü kalktığım da yatağımdaydım. Kızlar beni yatağıma yatırmış. Beni nasıl kaldırıp yatağıma getirdiler. Hiçbir fikrim yok. O günün üstünden neredeyse bir hafta geçti . ben yıllık iznimi kullanma kararı aldım. Düşünmeye ihtiyacım vardı. Kızlar bu bir hafta da hep ne olduğunu sordular ama tek kelime bile etmemiştim. Bugün de iznimin son günüydü Yarın iş başı yapacağım.

Bu bir haftada üsteğmeni de hiç görmemiştim. Acaba o nasıl ?onunla en kısa sürede konuşmam Ve bu olayın detaylarını öğrenmem lazımdı. Yoksa böyle kafamı yiyeceğim. Telefona gelen bildirim ile kafamı kaldırdım.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kariyer düşkünleri

ezgiis:üsteğmen ve timi burda. Bilmek istersin diye söyledim.

Mesaja görüldü attım ve kahvemi içmeye devam ettim. Tekrar gelen bildirim ile yine gözüm telefona kaydı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kariyer düşkünleri

kumi: üsteğmen yaralanmış. Bilmek istersin belki.

Yine görüldü attım. Bunların da amacı ne anlamıyorum. Mesaj attıklarına göre iyi bir durumdadır.

Yine şeytana uyup hazırlanmaya başladım. Hayır banane ki üsteğmenden ne diye hazırlanıyorum. Kısa süre için de arabaya binip hastaneye doğru yol aldım.

Arabayı park ettim ve girişe doğru yürümeye başladım. İçeri girdiğim gibi bir kaç tanıdık yüzlerin bana baktığını gördüm. Neden baktıklarını bilmiyorum ama her an boğucak gibiler beni, Nedeni ne? Onlara baktığımı gördüklerin de bir asker yanıma doğru gelmeye başladı.

Gelen askeri sima olarak tanıyorum. Ama ismi yok.elini uzatıp "Aytekin boran" Bende elimi uzattım ama yine onun aksine "ismimi biliyorsundur" Dedim. Başını salladı.

"Arkadaşların neden beni boğacak gibi bakıyor" Yani cidden her an üstüme atlayacak gibiler.

"Bakma sen onlara da senden bir şey isteyeceğim" Benden mi ne alaka?

"Tabi buyur"

"Göktuğ'nun ameliyatına sen girer misin" Ameliyatlık kadar kötümüydü durumu?

"Neyi var ki"

"Bacağından vuruldu. Aşırı kötü değil durumu ama çok kan kaybetti"

"Eminim burcu hoca da çok iyi bir iş çıkarıcaktır " Giremem ameliyata asla.

"Lütfen sen girer misin" Lütfen mi?demek ki burda kibar olanlar da var.Aytekinden neden bilmiyorum ama aşırı abi baba şefkati hissettim.

"Senin bu tim de ne işin var" Anlamayan gözlerle bana baktı.

"Nasıl anlamadım "

"Yani çok sakin konuşuyorsun. Ve beni boğmayacak gibi bakan tek kişi sensin" Dediğim de güldü.

"Benden yaşça küçüksün kız kardeşim yaşındasın onlar da benden küçük. Gelip de sana bağırarak konuşamam" Dedim ben abi şefkati var diye.

"Bana böyle gelin. Elbette komutanını ne kadar sevmesem de ameliyatına girerim"

Ardından ameliyathaneye doğru yürüdümeye başladık hep birlikte, yani ben ve tim. Burcu ameliyathaneye gireceği sırada seslendim.

"Burcu hocam ameliyatı ben yapıcam izninizle"

"Hasta benim elisa hocam" Bu kadın hep gıcıktı. Ama hasta benim.

"Bugün burda olmadığım için bence ameliyat yani pardon hasta sizin di. Ama burdayım hasta benim."

"Göktuğu yakından tanırım. Ve ameliyatına benim girmem daha iyi olucak tanıdık birini görmesi onada iyi gelir"

"Ne zamandan beri hastaların yakınlık derecesine göre ameliyatlara giriyoruz burcu hocam" Konuşmasını dahi beklemeden tekrar konuşmaya başladım.

"Ve sizden daha yakın olan hasta yakınları bizzat gelip ameliyatı benim yapmamı istedi" Diyince burcu arkada ki askerlere baktı.

"Geç elisa umarım başarırsın. " Derken resmen ezikliyor kadın beni.

"Bundan daha zor ameliyatlara girdim" Dedim ve yanından geçtim.

40 dakika sonra~

Ameliyat gayet kolaydı. Bacağından kurşunu çıkarıp dikiş attıktan sonra,ayazı normal odaya aldılar. Ben de açlıktan bayılmadan kantinden tost almış masalardan birinde oturmuştum. Çayımı yudumlarken karşıdan gelen senem ve aytekini gördüm.

bana doğru yürümeye başladılar ardından senem "oturabilir miyiz" Diye sorunca kafamı salladım tabi dercesine. Bir şey konuşacakları her hallerinden belliydi. İlk konuşan senem oldu "açelya'nın nerde olduğunu söyle" Yine aynı konu bunlar cici annem ile her gün alışverişe gidip dedikodu yapıyormuşum. Gibi davranıyorlar çıldırıcam. "Bilmiyorum" Diyince senemin "Biliceksin o kadının yerini bilmek zorundasın" Diye bağırınca irkildim. Yüksek ses ile konuşursa cevap veremem. Aytekin bunu fark etmiş olucak ki " Sesini alçalt" Dedi. Senem bu sefer daha sakin bir tını ile "bak iş sandığımızdan daha riskli. Bize yardım etmek zorundasın lütfen" Ben günlerdir bunu düşünüyorum. Ama benim elimden gelen bir şey yok babam ile görüşmüyorum bile. "Ben gerçekten bilmiyorum" Arkamdan başka bir ses "babanı ara ağzını yokla ne bileyim annene söyle senin zor durumda olduğunu söylesin baban gelsin falan." Gerçekten ordan bakılınca annesinin kızı babasının prensesi gibi mi duruyorum. Sadece annesi ile babası boşanmış. Ama hala her ikisi ile de görüşüyor gibi miyim. "Annem yok. Babam ile de uzun zamandır konuşmuyorum" Adının çelebi olduğunu bildiğim adam konuştu.

"Nasıl konuşmuyorsun doktor hanım açar mısınız"

"Size aile meselerimi anlatmak gibi bir zorunluluğum olduğunu düşünmüyorum."

"Pekala ama ulaşırsan mutlaka bize bir şekilde haber ver olur mu." Dedi Aytekin. Tamam dercesine onayladığım sıra da yağmur koşarak " Hocam elisa hocam hasta rahat durmuyor dikişlerini de patlattı lütfen gelin " Huysuz adam yemin ediyorum. Hepsi aynı bunların oturmak batıyor. Ayağa kalkıp hızlı bir şekilde yürümeye başladım.

Arkamdan gelen kişileri biliyordum.

Kapıyı açarak içeri girdiğim de ayazı zor tutuyorlardı.

"Ben ameliyatdan çıkar çıkmaz patlatırsın diye düşünüyordum ama fazla dayandın" Diyerek dikişlerini işaret ettim. Kafasını kaldırıp hemen bana baktı.

Hiç birşey demedi sadece baktı.

"Geç uzan şuraya dikelim şunu" Tam ağzını açıcaktı ki " Geç uzan" Diyerek böldüm.

İçeri dan diye giren asker sürüsüne baktım.

"Komutanım iyi misiniz" Dedi Çelebi.

"İyiyim taşkıran"

"Bir şeye ihtiyacınız var mı komutanım " Diyen edizi

"Çıkar mısınız" Diye tersledim.

"Abim ile kalsam" Diyen umaya baktım. Bu kıza hayır demek nerdeyse imkansız.

"Sen kalabilirsin diğerlerini alayım dışarı"

Çelebinin " Bizde kardeşiyiz kalalım bence"

"Olur tabi geçin oturun hepiniz kardeşssiniz sonuç da ama bütün kardeşler burda iken dikiş atmam. Sevgili abiniz olan komutanınız da kan kaybından gider" Dediğim de umay dışın da hepsi çıktı.

"Nasıl patlattın abi "

"Abini tanımıyor musun dikişe tiki var" Dediğin de sırıttım. Bu adam cidden deli.

"Abi bence dikişlerin sana tiki var" Diyince umay "kesinlikle katılıyorum" Diyerek onay verdim.

Ayaz bana baktı ama sadece baktı.

Dikmeye başladım yavaş yavaş ve "rica ediyorum patlatma" Dediğim de yine konuşmadı neyi var bu adamın.

Umaya dönüp " Umay sevgili abin ile beni iki dakika yanlız bırakırmısın" Dediğim de ayazın gözleri fal taşı gibi açıldı.

Umay ise ne oluyor der gibi baktığın da "yemeyeceğim abini " Diyip ayazı süzdüm. Ardından " Pek tarzım değil " Dediğim de ayazın gözleri daha da açıldı.

Umay " Tamam öyle olsun bakalım" Diyip çıktı.

Ardından dönüp "sen hayırdır" Dedim. Hala yüzüme bakıyor mal mı bu adam ya "konuşssana be manyak herif ne öyle bakıyorsun "

"Nasıl bakıyorum" Sonun da konuştu .

"Seni yiyeceğimi düşünüyormuşssun gibi ama insan yemiyorum " Dediğim de güldü.

"Diktin mi "

"Rahat durursan dikicem ama önce neden trip attığını söyle"

"Trip mi "

Onaylayan bir ses çıkartıp " Evet trip"

"Bir üsteğmene de trip atıyorsun demezssin" Dediğin de güldüm. Bir yandan da dikiş atmaya devam ettim. "Neden konuşmuyordun "

"Konuşmamı mı istiyorsun" Bu adam neden herşeyi yanlış anlıyor?

"O mu yaptı bunu " Dediğim de kasıldı. Umarım bu işin içinde sen yoksundur baba.

"Bu konuyu konuşmak istiyor musun" Hiç düşünmeden " Evet" Dedim çünkü kaçamazdım.

"Tam o yapmadı ama o yaptırdı diyelim boşluğuma denk geldi" Dikiş atmayı bitirmiştim.

"Anladım. Umarım tekrar patlatmazssın" Dediğim de yine yüzüme bakıyordu.

"Bakıp durma şöyle"

"Nasıl "

"Ne biliyim bakma işte"

"Yanağında ki beni neden kapatıyorsun" Ben ne alaka şuan.

"Sevmiyorum çünkü"

"Yakışıyor bence" Dediğinde bu sefer alık alık bakan taraf bendim.

Daha fazla bakmamak için " Neyse ne ayaz üsteğmen yarına çıkarsın burdan. Bir ihtiyacın olursa hemşirelere seslenirsin tekrardan geçmiş olsun " Diyip adeta kaçtım.

Çıktığım da ezgiyi gördüm. Koşarak bana doğru geliyordu.

"Elis- elis " Dedi nefes nefese.

"Noldu kızım bi nefes al"

"Aşkım ordu'ya gitmesi için gönüllü doktor lazımmış en acilinden. "Dedi ezgi. Hala nefes nefeseydi.

" Ee yani ezgi burcu gider işte"

"Hayır ebe olarak kumsal gidicek. Kumsal ile burcuyu mu yollayacaksın" Dedi sorgular bir şekilde.

"Ezgi ben çok isterim gitmek orda ki insanlara yardım etmek ama burcu benden daha kıdemli o varken beni yollamazlar" Haklıydım çünkü bu tarz şeylere burcu giderdi. Bir hafta öncesi olmuş olsaydı kesinlikle burcu ile laf dalaşına girer gitmek için elimden geleni yapardım. Ama şuan orda ki kadınlar, adamlar,çocuklar hiç birine bakıcak yüzüm yok.

Daha tam bilmiyorum işin aslını ama içimden bir ses ayaza güvenmem gerektiğini söylüyor ve doğru ise ben o çocukların masum insanların ölümüne karşılık gelen para ile mi okudum. Benim cidden kafam çok karışık.

Sanırım çok daldım ezginin "kızım daldın diye iyi misin baş bir şeyler var sende ne oluyor" Dedi haklıydı.ama nasıl anlatıcağımı bilmiyordum.

"Bu akşam dışarı çıkalım mı uzun zamandır çıkmıyoruz hem anlatırım" Yani anlatmaya çalışırım.

"Tamamdır o zaman anlatıcaksın ama" Dedi. Çünkü anlatır mıyım bende bilmiyordum.

Onaylar şekil de kafamı salladım.

"Ben gidiyorum acil beni bekler" Dedi Ezgi bu kızın da işi çok zor acil de ruhunu teslim ediyor.

"Tamam kolay gelsin" Diyip bende yanından ayrıldım. Nefesim daralmaya başlamıştı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Düşünmekten artık kafayı yedim.

Acaba babamı aramayı mı denesem evet evet nasıl düşünmezssin salak elisa.

Telefonu çıkarıp babamı aradım.

çalıyor..

Bir kaç dakika sonra karşıdan. "Elisa attığım para bitti mi ne çabuk kızım" Cidden para için aradığı mı falan mı düşünüyor. Ben şuan babama olanları anlatsam yanlış anlar. Acaba suyuna falan mı gitsem buluşmak istesem. Fazla sustuğumu fark edince konuşmaya başladım.

"Yok babacım var param ben öyle sesini duymak istedim"

"İyi yapmışssın nasıl gidiyor" Dedi babam.

"İyi baba açelya abla falan siz nasılsınız nerdesiniz çok özledim sizi acaba buluşma falan mı ayarlasak baba ona da yüz yüze hiç teşekkür edemedim" Bir çırpı da söylediklerimdem sonra karşı tarafdan bir süre ses gelmedi.

Ardından "yurt içindeyiz kızım ama açelya yoğun yani buluşmamız zor biraz hem nerden çıktı ki bu özlemin" Dedi kuşkulu bir şekilde babam işin içinde mi anlayamıyordum.

"Hiiçç " Dedim uzatarak "öylesine bana çok yardım etti ya bi öyle görmek istedim yani" Diye geveledim bir şeyler.

"Anladım kızım dediğim gibi çok yoğun. " Dedi ardından arkadan " Faruk paskalı almışlar" Diye bağıran bir kadın sesi duydum bu açelyaydı peki paskal ? Paskal kimdi?

"Kızım işim var benim kapatıyorum" Dedi ve cevabımı beklemeden alel acele kapattı.

Paskal bu isim acaba ayazın işine yarar mı? Ama babam da bu işin içindeyse ben ne yapıcam ki? Peki o kadın gerçekten öyle biri ise,katil,mafya, artık ne bilmiyorum ama kötü işler ile uğraşıyorsa ben benim o masum insanlara yardım etme hakkım yok. Benim doktor olma hakkım da yok. Kafam o kadar karışık ki. Nasıl daldım bilmiyorum ama. Arkamdan birinin elini omzum da hissetmem ile irkildim.

Baktığım da aytekin abi ve senemi gördüm.

"Ne düşünüyorsun böyle küçük hanım " Diyen aytekin abiye tebessüm ettim.

"Baksana karadeniz de gemileri batmış bunun " Diyen senem baktım o da bana tebessüm ediyordu.

Senemin tebessümüne bakan aytekin abiye baktım. Senem ile araların da bir şey olabilir miydi?

Aytekin abi seneme o kadar güzel bakıyordu ki gören herkes ona aşık olduğunu anlar bence. Peki senem acaba o da seviyor mu? Aytekin abi bence çok iyi birine benziyor yani olabilir.

"Aşık falan mı oldu acaba nasıl dalmak bu " Diyen senemin sesi ile kendime geldim.

"Ne aşkı" Dedim birden.

"Şaka yapıyorum kız neyin olduğuna bakmak için geldik dalmış gitmişssin" Dedi senem. Düşünceli bir sesle.

"Ben yani bir şey yok sadece öylesine dalmışım"

"Öylesine mi kafanı kurcalayan şeyler var gibi duruyor" Dedi senem naif bir şekilde.

Acaba anlatsam mı yani belki yardım ederler babamın ismini veremem ama yani, yapamam sanırım.

"Konuşabilir miyim sizinle" Diye sordum masum bir şekilde.

"Tabi ki burda rahat etmezssen başka bir yere de gidebiliriz" Dedi aytekin abi.

"Olur aslında anlatıcaklarım var size" Dediğim de ikisi de birbirine baktı.

"Senem edize haber ver yarım saat izindeyiz" Dediğin de aytekin abi.

"Emredersiniz komutanım" Dedi senem. Ardından gitti. Bizde aytekin abi ile bahçe de senemi bekliyorduk. Acaba sorsam mı? Aralarında bir şey olup olmadığını merak ettim çünkü.

Daha fazla dayanamadım ve "aytekin abi " Dedim.

"Efendim" Dedi.

"Senem ile aranız da bir şey mi var" Diye sorunca bir an duraksadı.

Kesin vardı bir şey.

"Nerden anladın yani çok mu belli oluyor" Diye sordu annesine yakalanmış küçük çocuk gibi.

Tebessüm ettim. "Yani ona olan bakışların o kadar derin ve anlamlı ki görmeyen kördür" Dediğim de güldü.

"Sevdalıyım ona daha evlenmek nasip olmadı ama " Tek attın be elisa.

"Güzel mi yani aşk sevmek falan" Dediğim de tek kaşı havalanmış bir şekilde bana Baktı.

"Sen olmadın mı aşık hiç " Diye sordu.

"Hayır" Dedim net bir şekilde.

"Lise de bi sevgilin falan da mı olmadı" Diye sordu.

"Olmadı " Dediğim de vay be dercesine baktı.

"Aşk güzel bir şey ama doğru kişi de" Doğru kişiyi nasıl bulabilirim ki.

"Doğru kişi olduğunu nasıl anlayacağım peki" Diye sordum.

"Sen birini sev zaten doğru kişi mi değil mi sevilince anlarsın " İyi de ben pek sevilmedim de nasıl anlayacağım?

Konuşmayı kesen şey senemin gelişiydi.

"E hadi gidiyor muyuz" Dedi senem.

"Gidelim ilerde bir cafe var orda otururuz olur mu" Diye sordum.

"Tamam olur" Dedi senem.

Cafeye geldiğimiz de cam kenarın da bir yerde oturduk.

Ardından "başla bakalım küçük hanım " Diye aytekin abiye baktım.

Nerden başlayacağımı da hiç bilmiyorum acaba direkt mi girsem?

"Şimdi şey ben bir şey öğrendim"

"Ney öğrendin" Diye soran seneme "açelya abla yani açelya işte yurt içindeymiş" Değim de ikisinin de gözleri fal taşı gibi açıldı.

"Sen itibata mı geçtin onlarla neden söylemedin elisa " Ne biliyim ben yani ve gerçekten kötü biri ise ben nasıl onun sayesin de doktor oldum diyeceğim.

"Benim aklıma gelmedi o sıra " Dedim.

"Nerde olduklarını söylediler mi " Diye sordu aytekin abi.

"Hayır. Ama paskal dediler yani arkadan açelya paskalı yakalamışlar falan dedi. Sonra kapattık zaten sadece bunu biliyorum"dedim.

"Öğrenmişler paskalı lanet olsun" Diye söylendi senem.

"Babanı yine arayabilir misin" Dediler.

"Arayamam " Dedim. Çünkü babam eğer işin içindeyse ki şuan öyle gibi gözüküyor. Onu aramayacağımı bilir kaldı ki gün için de ikinci kez asla aramam çakar olayı kesin.

"Neden baban sonuç da ara bir şeyler falan sor bizde o sıra konuma erişelim" Dedi senem. O kadar kolaydı çünkü.

"Arayamam çünkü anlar yani bir şeylerin ters gittiğini kaçarlar" Dedim.

"Sadece babasını arayan biz kızssın. Yanlış anlamaz elisa. " Anlar.

"Anlar abi ben çok babasını arayıp hal hatır soran biri değilim." Dedim.

"Ne yapıcaz o zaman " Diyerek aytekine baktı senem.

"Bekleyeceğiz eninde sonunda bulucaz" Dedi aytekin abi.

Bu kadından bu kadar iğrenerek bahsediyorlar acaba onun parası ile buralara geldiğimi öğrenseler benden de iğrenirler mi?

"Yine de teşekkür ederiz elisa yurt için de olduğunu öğrenmemiz bile çok iyi bir haber" Dedi senem.

"Yardımım dokunduysa ne mutlu bana" Dedim.

"Bir de şey bu kadın yani açelya abla ben çok görüşmesem de senlerdir tanıyorum. Hiç kötü işlere kalkıştığını görmedim kendi halinde bir iş kadınıydı. " İnşallah savunduğumu falan düşünmezler.

"Çok detay veremiyoruz ama sadece iş kadını değil tam bir şerefsiz. Kazandığı para da öldürdüğü masum insanlardan kazandığı paralar iyi biri değil." Dedi aytekin abi.

Ben o para ile buralardayım diye bağırıyordu iç sesim.

Gelen telefon ile ikisi de kalmıştı. Nerdeyse bir yarım saat daha geçmişti ama ben hala aynı yerde oturuyordum. Telefonun çalması ile kendime geldim.

Arayan yağmur'du

"Efendim yağmur" Dedim.

"Hocam Göktuğ bey dikişlerini zorluyor kalkıcam askeriye'ye gitmem lazım işim var diye söyleniyor" Ah ayaz ah.

"Tamam geliyorum" Doktor muyum. Çocuk bakıcısı mı belli değil.

Hastaneye gelip odasına doğru yol aldım.

Ardından kapıyı açtım.

Ayaz oturmuş öyle duruyordu. Ama her an kalkıcak gibi de duruyor.

"Söz mü dinlesen acaba küçük çocuklar bile senden daha çok söz dinliyor" Dedim.

Bana baktı.

Yine baktı.

Off bu adam da bakıp bakıp duruyor aklım karışıyor benim böyle.

"Ne bakıyorsun yine" Dedim dayanamayarak.

"Hiç öyle baktım."dedi.

"Bak dikişlerini zorlama rica ediyorum. Askeri'ye kaçmıyor ya iyileşince gidersin" Haksız mıyım ama yani.

"Doktor işlerim var" Dedi.

"Benim de işim var ve işim gereği burda kalman lazım" Dedim.

"İstemiyorum" Dedi. Uyuz mudur nedir ya benim nöbetim olmadığı halde burdayım.

"İstiyor musun diye sormadım" Dedim.

Tek kaşını kaldırıp öyle mi der gibi baktı.

"Neden bana ayaz diyorsun" Konu ile alakası ne şuan cidden.

"Göktuğ demek zor çünkü" Dediğim de güldü.

Gülme lanet adam kafamı karıştırıyorsun.

"Anladım sen bilirsin ne demek istiyorsan " Kibar mı oldu bu?

Kapının çalması ile yağmur girdi içeri.

"Hocam baş hekimim sizi çağırıyor" Neden acaba cidden çok merak ediyorum.

"Tamam yağmur geliyorum."

"Hocam acilmiş"dedi.

" Tamam dedim ya çık gelicem" Dedim.

Ardından kendi kendime " Bi sen eksiksin cidden manyak kadın" Dediğim de ayazın ufak bi kahkahasını duydum.

Duydu dimi.

"Baş hekimine baya düşkün gibisin" Dedi.

"Sorma baya" Dedim. Ardından gülerek "ben bi şu bayıldığım baş hekimime bakayım sonra uğrarım sana yine yaramaz çocuk " Dediğim de o da güldü.

"Tamam bekliyorum ve uslu bir şekilde" Kafam ile onaylayıp çıktım odadan.

Baş hekimin odasına yol aldım. Ama ardından nasıl daldıysam gelen hemşireye çarptım.

"Çok özür dilerim kusura bakma" Dedim.

"Önemli değil" Dedi soğuk bir şekilde. Hiç görmemiştim bu kızı yeni mi acaba. Elinde ki malzemelere göre birine pasmuan yapıcak gibi. Ama eminim daha önce görmedim onu burda.

Gideceği sırada "şey yeni misin" Dedim.

"Evet bugün başladım." Dedi.

Ezgi nasıl unutur da bu dedikoduyu bana anlatmaz.

"Pasmuana mı gidiyorsun" Diye sordum.

"Evet hocam " Dedi. Yaşlı bir amca vardı merdiveni görmeyip düşmüşdü ve kaşı yarılmıştı ona mı gidiyor acaba? Diyeceğim de odası diğer tarafta onun.

Aman neyse ne banane "kolay gelsin sana" Diyip yürümeye devam ettim. Ve ezgiyi aramak için telefonu çıkarttım. Morali falan mı bozuk acaba? yani yeni bir hemşire geldiğini söylemesi gelen kızın hakkın da analiz yapması lazım dı.

çalıyor..

"Efendiim" Dedi neşeli neşeli.

"Yeni hemşire gelmiş ve sen bu dedikoduyu nasıl söylemezssin" Dedim direkt.

"Yeni hemşire mi gelmiş" Dedi anlamamış gibi.

"Evet az önce konuştum kendisi ile" Dedim.

"Elis ateşin falan mı var kuzum" Dedi.

"Neden be "

"Hemşire falan gelmedi ki " Nasıl yani?

"Nasıl gelmedi kısa saçlı esmer bi kız. Konuştum az önce hatta pasmuan yapmak için gidiyordu üsteğmenin odasının o tarafa doğru"

"Elisa " Dedi. Elis demedi elisa dedi ezgi kuşkulandığın da elisa derdi hep.

"Efendim" Dedim.

"Elisa üsteğmenin katın da sadece o var özel bir hasta olduğu için katta tek"

Nasıl tek? Bi dakika o hemşire yoksa. arkamı dönüp hızlı hızlı yürümeye hatta koşmaya başladım.

Telefonu tekrar kulağıma koydum.

"Elisa ne oluyor" Dedi ezgi.

"EZGİ HEMEN AYTEKİN,SENEM,KUZEY,EDİZ" aklıma gelen isimleri sırası ile saydım. Ve tekrar konuşmaya başladım.

"HİÇ FARK ETMEZ TİMDEN BİRİNİ BUL VE HEMEN AYAZIN ODASINA ACİL BİR ŞEKİLDE GELMELERİNİ SÖYLE EZGİ HEMEN. ÇOK HIZLI OL"

"T- Tamam" Dedi ezgi kekeleyerek. Ardından telefonu kapattım.

Hayır lütfen lütfen bir şey olmasın. Lütfen açelya olmasın arkasın da koşarken kızı bir odaya girerken gördüm ayazın karşısında ki oda.

Hiç düşünmeden bende odaya girdim. Ve kızın arabanın üstünde ki üstü kapalı olan tepsinin içinde ki silahı gördüm..

Tek olduğumdan yakın dövüş dersi almıştım fakat işin içine silah girerse ayvayı yersin elisa. Harika bir şans cidden. Benim kızlar ile şu an bir yerde eğleniyor olmam lazım dı ama gel gör ki.

Bir odada neyin ne olduğunu bilmediğim belki katil ,uyuşturucu satan kullanan bir bağımlı. Ya da masum insanları öldüren bir örgüt üyesi olan bir kız var karşım da ve silahı var ve birde ben varım.. Cidden planlasam bu kadar denk gelmez bu üçlü..

 

.

.

.

YENİ KURGUMDUR. YAZIM HATASI VB. OLABİLİR KUSURA BAKMAYIN OY VERİP YORUM YAPARSANIZ DA ÇOK SEVİNİRİM.

 

🩷

 

 

Bölüm : 16.02.2025 22:28 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...