1. Bölüm

Başlangıç

Birbeyazgül
geceninisigiiiii

12.04.2018

8 yıl önce...

O malum gün yine asla uyumadım ve odamdan çıkmıyorum. Aşşağıdan bağırış, bir şeylerin kırılma sesleri geliyor galiba alıştım artık öncesin'de anlam veremezdim ama artık biraz daha soğuk kanlıyım, Ya da hissizleştim. Bağırma sesleri olmasa'da piskolojikmen bağırış sesleri duyuyorum acaba? Bu sesi de mi piskolojikmen duyuyorum? daha da yakınlaşıyor sesler iyice kafayı yedim gerçek mi değil mi ayırt edemiyorum.

"Elisa kızım kalk hadi" biri bana mı sesleniyor? Yoksa buda mı garipten duyduğum bir ses mi?

"Elisa hadi" bakın yine oldu gözlerim kurumuş gibi hissediyorum etrafı göremiyorum kör mü oldum yoksa bilmiyorum hayır kör falan olmamışım uyumuşum göz kapaklarımı yavaşca araladım ve "baba" Evet garipten ses duymamışım.

"hadi çabuk annenin sinirleri bozuldu yine sakinleştirdim biraz yatıyor gözükmeden çık git evden"

ah tamam duyduğum bağırış sesleri de gerçekmiş..

"tamam ben kalkıyorum şimdi " Dedim git artık baba anneme bak ."hızlı ol "dedi ve çıktı odadan.

Hazırlandım aşşağıya inmek için ah hayır ailecek kahvaltı yapmayacağız ben hayatımı kurtarmak için evden çıkıcam. Tam merdivenden inerken babamın " Nurcan tamam bir dur artık"diyişini duydum

"O doğdu faruk benim hayatım bugün bitti bugün yas günü" Bende şuan ne gidebiliyorum ne de kalabiliyorum öylece onları dinliyorum.

"Hak etmiyor" "Bu hayatı hak etmiyor" "Çıkalım mı he gidelim gel hava alalım biraz"

Babam hiç yapma o bizim kızımız demez'di ama beni sevdiğini hissederdim ya da kendimi kandırırdım karısı onun için daha önemliydi bence bana göre her zaman tek yolları kaçmakdı..

Bu dört duvar arasın da yine tekim okula da gizlice giderdim ilk okul hariç babam götürüyordu ona neyse çünkü okula gitmeyi de hak etmiyordum ben. Bugün eve gelmiyeceklerini düşündüğümden evde kalıcam bazen düşünüyorum herkes doğum gününü ailesi ile mutlu mutlu kutlar benim annem doğduğum günü yas ilan ediyor.

Ben yine oturup düşünürken birden kapının çalması ile irkildim kapıyı açmak için kalktığım da tam açtım ve ezginin elin de meyveli bir pasta görmem ile şoka uğradım kumsal da elin de bir hediye paketi ile etrafına bakınıyor "kumi acaba Çok mu kötü gözüküyoruz?" Hayır aksine öyle güzeller ki neden öyle dedi

"Ezgi hayır güzeliz ama sana haber verelim öyle gelelim dedim"

"Salak salak konuşma da şu kızı bi dürtükle" "Nasıl?"

"Kumsal kız yaratık görmüş gibi bakıyor"

"Elis" Elis... Evet elis benim onlar bana elis derler "huhuu elis" annem ve babam bile kutlamamışken onları böyle görmek ben hani soğuk kanlıydım? Gözlerim doldu işte neden ağlıyo- "EELİİİİSSSS!!" diye bağıran ezginin sesi ile kendime geldim "ç-çok teşekkür ederim" dedim dolu gözlerle "teşekkür edeceğine içeri mi alsan acaba"

Tabii ya kapı da kaldılar "geçin tabi" Dedim onlar içeri geçerken bende etrafa bakıp içeri yanlarına geçtim

Kumsal "hadi elis gel üfle mumu" Diyince sezssizce yanlarına gittim ve içimden bir gün sevilmeyi diledim üfledim. "Ne dilediinn " Dedi ezgi ona bakıp "bir gün gerçekleşince söyleyeceğim söz " Dedim.

kızlar ile gülerken evet gülerken ve bu gülmem çok içtendi..

mutfağa gittim bir bıçak aldım tam pastayı kesicekken kapının şiddetli açılması ile durdum. Annem gelmişti.

bedenimi saran korku ile titredim elimde olan bıçakla kapıda ki anneme baktım ben daha ne olduğunu anlamadan annemin gelip elimden bıçağı alıp duvara fırlatması bir oldu kızların bağrışı ile irkildim.

annem onların aldığı meyveli pastayı alıp yanıma geldi "doğun günümü kutlamak istiyorsun" Dedi ben bu bakışı defalarca kez görmüştüm. Bir anda avcuna aldığı pastayı ağzıma zorla tıkmaya çalışırken diğer yandan da saçımı tuttu. Ağzıma tıkıştırdığı pastanın üstüne avcunu kapattı ve avcunu ağzıma daha da bastırdı gözlerimden akan yaşlar yüzünden burnum tıkanmaya başladı doğru düzgün nefes alamıyorum ve şuan istediğim kızların burdan gitmesi ve babamın bir an önce gelmesiydi.

kulağıma ezginin "nurcan teyze tamam yeter boğulucak yapma lütfen" Dediğini işittim.

Elisa meyveli pasta bu sen çok seversin çiğne ve yut o pastayı hadi.

saçlarım kopucak gibi daha da çekilmeye başlandı ağzımda olan pastanın tadı bir zehir gibi gelmeye başladı..

"Sen karşıma doğum günü kutlamadan önce düşünücekdi o " Dedi annem ama ben bir şey kutlamamıştım ki..

"O kutlamadı biz süpriz yaptık ona" Ağlamaklı çıkan kumsalın sesini işittim ve annemin eli gevşemeye başladı ve uzaklaştı öksürmeye başladım pastalar ağzımdan çıktı daha da öksürdüm bir anda annemin gelmesi ile öksürüğüm kesildi .

elin de bir çakmak ve mum vardı..

çakmak..

mum..

yakıcak mı annem beni?

elimi tuttu ve hiç tereddüt bile etmeden yanan mumu avuç içime bastırdı bir kere yaptı..

bir daha yaptı..

kumsalın bağrışlarını duyuyorum ..

ezginin yalvarmasını..

benim sesim..bir el çekiştirdi beni beynim uyuşuk su sesi geliyor, buz gibi bir suyun üstüme dökülmesi ile açtım gözümü banyodayım.soğuk bütün bedeni mi uyuşturuyor yanan avuç içime değen su ile dişleri mi daha da sıktım.

Tenime değen su damlaları ile daha da uyuştu bedenim..

bir ses duydum "bunu bana neden yaşatıyorsun dedi" Annemin sesi bu zor da olsa "sen bana bunu neden yaşatıyorsun" Demeyi başardım.

"çünkü sen doğunca hayatım alt üst oldu hatta sana hamile olduğumu öğrendiğim an. Hayatım mahvoldu " Benim çok mutlu olduğumu el bebek gül bebek büyüdüğümü mü düşünüyor.

elimi tuttu ve bir anda yaktığı yere tırnaklarını bastırmaya başladı.

"sen olmasaydın kimse hayattan gitmez di sen olmasaydın başka çocuklarım da olur du sen olmasaydın bana deli de demezler di sen olmasaydın ben kanser de olmazdım sen olmasaydın baban o kadına da gitmezdi keşke sen olmasaydın"

duyduklarımın etkisinden mi yoksa soğukdan mı bilmiyorum ama titriyorum.

banyonun kapısının açılma sesi ile babamın " Nurcan ne yapıyorsun " Diyen telaşlı sesini duydum

geç kaldın baba...

annem doğum günü mü kutladı..

annemin kalkıp gittiğini hissettim Babamın "çok özür dilerim dediğini duydum" Konuşmaya mecalim yoktu

annem bir anda geldi ve parçalanmıç olan meyveli pastayı,mumu,hediyemi önüme attı ve yanıma gelip elimi daha çok sıktı o sıktıkça beynim uyuşuyordu bilincim gidiyordu "nurcan ölücek kız amacın bu mu yapma yeter" Diye hiddetle bağırdı "evet bırak ölsün" En son bu lafı duydum ve etraf kararmaya başladı..

o geceyi banyo da geçirdim uyudum bayıldım ne oldu bilmiyorum ama kalktığım da elim sarılıydı ama hala banyo fayansın da oturuyordum..

annemin son lafı kulaklarım da çınlıyor..

Zorda olsa kalkıp odama geçtim evde tek bir ses yokdu sanırım tekim. ıslak olan kıyafetleri mi umursamadan yatağa oturdum ve dünü düşünmeye başladım.

annem bir kadından bahsetmişti.

babam annemi aldatıyor olabilir mi?

peki ya kızlar onlar ne zaman gitti benimle konuşmaya devam edicekler mi ?

hediyem nerde hala açmadım onu?

Annemin kini nefreti ne zaman biticek?

hiç bir şey bilmiyorum tek bildiğim bir şey var ben Elisa dün 17 yaşıma girdim 17 yıllık hayatım da hiç mutlu olmadım çok yoruldum ve ben doktor olmak istiyorum...


GÜNÜMÜZ..

"Hocam doğum gününüz kutlu olsun ve şerife teyze yine geldi tansiyon ilaçları bitmiş ben yazayım dedim ısrarla elisa kızım gelmezsse ilaç falan istemiyorum dedi "

"Teşekkürler yağmur tamam ben ilgilenirim" Dedim ve şerife teyzenin yanına doğru yol aldım

Gittiğim de sedyeye uzanmış beni gördüğü gibi kalktı

"Kızım güzel kızım hoş geldin "

"Hoş buldum şerife teyzem nasılsın" "Seni gördüm pek bi iyi oldum kızım sen nasılsın" İyiyim dedim ve kontrollerini yaptım ilacını yazdım

"İyi günler teyzem "

"Sağ ol kızım" Dedi yanından yarıldım ve odama geçtim dün nöbete kaldığımdan bugün akşama gidicem evime çok mutluyum bu yüzden oturdum sedyenin üstüne kahvemi içerken telefonun titremesi ile dikkatim dağıldı önlüğün cebinden çıkarıp baktığım da mesajlar gruptan gelmişdi..

-kariyer düşkünleri +10 mesaj

ezgiis:bugün akşama hazır olun.

kumi: ne için?

ezgiis:sen hazırlan

ezgiis: nöbeti olan var mı?

kumi:yoooookkkk

ezgiis:elis nerde gördün mü hiç

kumi:yoookk

ezgiis:tamam kumi giiiiitt

Elis:konu ne?

ezgiis yazıyor... ezgiis:akşama hazır ol. kumi çevrim içi Elis:🤷‍♀️ mesaj atım ve çıktım sohbetten kahvemi yudumlamaya başladım son yarım saat diye söylenmeye başladım kendi kendime.

Kahvemi içtikten sonra kalkıp hazırlanmaya yavaş yavaş başladım tam önlüğümü çıkarıcağım vakit odamın kapısı bir hışımla açıldı ve.

"Hocam çok acil gelmeniz lazım 26 yaşın da bir asker kurşun yarası var bülent hoca yok " Şom ağzımı açmama gerek yoktu cidden.

" Tamam geliyorum yağmur ben gelene kadar durumunu stabil tutun." Kafa sallayıp çıktı ben de hızlı bir şekil de arkasından çıktım Ameliyathane'nin önüne geldiğim de en az 7 kişi gördüm ve giricekken önümü kesen kişiye anlamayan gözlerle baktım.

"doktor askerim içeri de elinden gelenin fazlasını yap"

 

Bölüm : 02.02.2025 19:04 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...