3
2
1
GOO
🎭
"Bir aile,seni asla terk etmemeli derler,ama bazen canını en çok yakanlar,seni en çok sevdiğini söyleyenlerdir. Sevgi,bazen bir yük olur ve o yük,en ağır olanı ailenin omuzlarında taşır."
Çağıl Akif ile konuştuktan sonra ayrılmıştı ordan. Yüreğinde derin bir acı,ağır bir yük vardı. Anlam veremiyordu buna. O adama inanıp o evi kız kardeşine dar edecekti. Her ne kadar yapmak istemiyor olsa da ailesini korumak istiyordu. Hemen gidip abilerine veya babasına söyleyebilirdi değil mi? Ancak Çağıl aptalın tekiydi. Kendince onları koruduğunu sanıyordu ama cehenneme sürüklediğinden bir haberdi.
20 yıllık yaşantısında hiç olmadığı kadar pişman olacaktı.2
İşte o zaman her şey çoktan bitmiş olacaktı.
Çağıl eve gelince anahtarı ile kapıyı açıp kimseye görünmeden girdi içeri. Sesler oturma odasından geliyordu. Herkes oradaydı. Sessizce yukarı çıktı. Asi'nin odasına gidecekti.
Kapının önüne gelince derin bir nefes aldı ve kapıyı yavaşça açmak istedi ancak kilitli olduğunu gördü,yedek anahtarı alıp girdi odaya.. Yatakta kaşları çatılı bir şekilde titreyerek uyuyan bir asi görmeyi beklemiyordu elbette. Neler oluyordu?
Çağıl ona doğru ilerledi,neden titriyordu?
Bu hikayede ki en masum kişi o değil miydi zaten?1
Güzeldi Asi. Çağıl hafifçe gülümsedi,keşke dedi içinden keşke o lafları etmeseydim diye.
Ancak son pişmanlığı fayda etmiyordu. Akifin söyledikleri aklına gelince yüzü düştü. Yıllarca şiddet görmüş ve daha bir çok şey yaşadığını öğrenmişti çağıl. Şiddet dışında ne yaşamıştı ki? Merak ediyordu.
Şeref annesini öldürüyordu.1
Çağıl bu haline daha fazla dayanmadı ve çıktı odadan. Uyandırırsa kabus biterdi ve Çağıl ona ilk kez böyle zarar vermişti.2
Çağıl aşağı ailesinin yanına indi ve hiçbir şey olmamış gibi gidip tekli koltuğa oturdu.
10 dakikanın arından bütün evde Asinin çığlığı duyuldu. Herkes korku ile yukarı çıkmaya başladı. Çağıl da merak edip peşlerinden gitti.
Kapının önüne geldiklerinde kilitli olduğunu gördüler,neden kilitliydi? Kartal hemen yedek anahtarı getirdi ve açtı. Gördükleri hepsini derinden yaraladı.
Asi yatakta kıvranıyor,ağlıyor,bağırıyordu. Annesini öldürüyordu şeref,nasıl sussundu?
🎭
Annem bana doğum günüm için pasta yapmış ancak parası yetmediği için malzemeleri eksik aldığını söylüyor. Bende gülüp sorun olmadığını söylüyorum. En büyük sorunun babam olduğunu nerden bilebilirdik?
Annem pastayı getiriyor,mumları koyuyor ve ben üfleyecekken içeri babam giriyor. Evde kaos başlıyor.
Babam annemi öldürüyor,bıçaklıyor ancak ben yardım edemiyorum. Tek yaptığım ağlamak,bağırmak ve yardım istemek. Başka bir şey yapamıyorum. Gözlerimin önünde annemi parçalara ayırıyor sırf bana pasta yaptı diye. Neden bu kadar caniydi? Sonra parçalara ayırdığı bedeni bir çantaya koyuyor ve uçuruma gelip bütün parçaları tek tek bana attırıyor. Ben ağlayarak yapmak istemediğimi söylüyorum ancak o beni dinlemiyor. Annemin son bakışları geliyor aklıma. Tekrar bağırarak ağlamaya başlıyorum.
Sırf bir pasta yaptı diye neden öldürülmüştü?1
Kan ter içinde uyandım,gözlerimi kapalı tuttum. Sakinleşmem gerekiyordu. Odada sesler vardı. Sol gözümde lens olmadığını hatırlayınca sağ gözümü açtım.
"Çıkın dışarı!" Dedim sert bir sesle.
"Kızım,iyi misin?" Diye sordu efsan hanım titreyen sesi ile.
"İyiyim ben,lütfen çıkın hepiniz!" Dedim bu sefer daha yüksek sesle.
"Gitmeyin üzerine,görmediniz mi belli ki kabus görmüş. Çıkın hepiniz!" Dedi gamzeli. Hepsi çıkınca gamzeli de kapıyı kapatmak için arkasını döndü. Bende bunu fırsat bilip hemen yataktan kalkıp banyoya koştum.
Hemen banyoya girip elimi yüzümü yıkadım ve lensimi taktım.
Saçlarımı tarayıp her zaman olduğu gibi salık bıraktım. Çok seviyordum saçlarımı. Kalçalarımın altına kadar uzanıyordu. Annemin tokasını takıp çıktım banyodan. Moralim bozuktu.
Annemin ölümünü yine görmüştüm,daha önce olduğu gibi.
Odaya girince gamzelinin yatakta oturduğunu gördüm.
"Sen neden gitmedin gamzeli?" Diye şüpheyle sordum.
Eliyle yatağa vurdu,"Gel otur bakalım asi kız." Dedi gamzeli.
Onun dediğinin aksine vurduğu yere oturmadım,uzağına oturdum. Gereksiz yakınlığa gerek yoktu.
"Neden oraya oturdun?" Diye sordu tek kaşını kaldırarak.
"Temas sevmiyorum. O gereksiz yakınlığa da gerek yok." Dedim tersçe ona bakarken. Yine de kızmadı,bir şey demedi. Samimiyetle gülümsedi.
"Ne tür bir kabus gördün Asi'm?" Dedi gamzelim.
"Söylemek istemiyorum." Dedim gözlerimi kaçırarak.
"Ben psikologum kardeşim,bana güvenebilirsin. Anlat dertlerini,alayım yüklerini senden." Dedi gözlerimin içine bakarken.
"Sana neden güveneyim?" Dedim şüpheyle. Yine kızmadı,yine güldü.
"Ben olsam bende güvenmezdim. Ancak dediğim gibi mesleğim psikolog,bana güven. Aramızda kalacak." Dedi güven vermek istercesine.
"Hangisini anlatayım ki?" Dedim alayla gülümserken.
"O ne demek?" Dedi gözlerini kısarak.
"17 yıl boyunca yaşadığım hangi lanet anıyı anlatayım? Çünkü hepsi hala dün gibi aklımda." Dedim alayla gülmeye devam ederken.
Ağlanılacak halimize gülüyoruz...2
Gözlerimde ne gördüyse afalladı.
"Sen,ne yaşadın? Ne yaşattılar sana?" Dedi sesi titrerken.
Ona güvenebilirdim. Abim olarak değil bir psikolog olarak.
"Şuan sadece gördüğüm kabusu anlatsam? Diğerlerini başka zaman anlatsam? Çok ağır şeyler,her an aklımda zaten. Lütfen!" Dedim sesim titrerken.
Neden böyle dediğim hakkında zerre fikrim yoktu. Yıllardır içimde tutmaktan bıkmıştım.
Böyle devam ederse intihara bile kalkışma ihtimalim vardı,bir psikiyatri kitabında okumuştum. Yaşamam gereken bir ömür vardı henüz,pes etmek yoktu. Sindire sindire yavaş yavaş anlatacaktım gamzelime.
"Tamam güzelim,sen nasıl istersen." Dedi. Gözleri dolmuştu.
"7. Yaş günümdü,doğum günüm. Maddi durumumuz iyi değildi,aslında şeref para vermiyordu. Annem çalışıp ikimize bakıyordu,şeref her zaman içip içip gelirdi eve. Anneme saplantılıydı. Aşk değildi onunki,her zaman döverdi annemi,beni de döverdi ama annem canı pahasına korurdu beni. 7. Yaşıma kadar arada sırada döverdi,ama annem korudu beni. Bütün bunlarla geç tanışmamı sağlayan annemdi. Neyse asıl konuya geleyim,o gün annem bana elinde kalan son parası ile pasta yapmak için malzeme almıştı. Hatta eksikti malzemeler ama olsun,annemin düşünmüş olması yeterliydi. Annem pastaya mumları koymuştu bende üfleyecektim,içeri aniden şeref girdi." Derin bir nefes aldım. Nasıl anlatacaktım şimdi annemi parçalara ayrıdığını?1
"İstersen devam etme." Dedi anlayışla.
"Hayır,şuan bunu anlatmazsam bir daha asla anlatamam." Dedim.
"Elinde bıçak vardı,bıçakla annemin üstüne yürüdü ve hiç düşünmeden kalbine sapladı, öldürdü onu gözlerimin önünde. Ama o da yetmedi annemin ölmüş bedenini parçalara ayırdı! Gözlerimin içine baka baka yaptı bunu. Parçalara ayırdığı bedeni koydu bir çantaya ve gittiğim uçuruma götürdü beni. Ordan aşağı attırdı bana. Başıma silah dayadı. Ağlaya ağlaya yaptım. Oda yetmedi eve gittiğimizde bütün kanları bana temizlettirdi. Ve ben hiçbir şey yapamadım!" Dedim. Ağladığımı daha yeni fark ediyordum. Lodosa baktığımda oda sessize göz yaşı döküyordu. Dışarıdan sarsılmaz görünen adam ağlıyordu.
Her sarsılmaz görünen en çok yaraya sahip olan değil miydi zaten?
Her güçlü duran en derin acılara sahip olan değil miydi?
Beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Bende düşünmeden kollarımı ona sardım. Rahatsız olmadım aksine güvende hissettim.
Gamzeli abim benim güvenli limanım olmuştu bir günde.
"Benim yaralı kızım,ben ne diyeceğimi bilmiyorum." Dedi titreyen sesi ile.
"Bir şey deme. Dinlemen yeterdi." Dedim ona daha sıkı sarılırken.
"Ben,annemden sonra ilk defa birine güvendim,oda sensin. Güvenimi boşa çıkarma olur mu?" Dedim kısık sesle.
"Güvenini boşa çıkarmayacağım,abicim. Seni bundan sonra her şeyden koruyacağım." Dedi,sesi kendinden emin çıkmıştı.
"Teşekkür ederim." Dedim ağlarken.
"Sol gözün neden bu kadar kızarık?" Diye sordu.
"Onu da bir gün anlatırım." Dedim minnetle gülümserken.
"Beklerim seni,istediğin zaman istediğin yerde anlat Asi kızım." Dedi tekrar bana sarılırken. Yıllardır hiç bir yerde hissetmediğim kadar güvende hissetmiştim burda.
"Benimle uyur musun?" Diye sordum. Hayır demesinden korkuyordum şuan.
Ve tuhaf bir şekilde ondan rahatsız olmuyordum.
Sorduğum soru ile gözleri parladı resmen.
"Elbette uyurum güzelim. Soru mu bu?" Dedi yatağa girerken.
Ama hesaba katmadığım bir şey vardı. Gözüm,lens.
Söylese miydim? İğrenir miydi benden?
"Efendim Asi'm?" Dedi şefkatli bir sesle.
İçim eridi hocam.1
"Bir gözüm olmasaydı yine de böyle şefkatli davranır mıydın bana? Yoksa iğrenir miydin?" Diye sordum.
"O ne demek güzelim? Neden iğreneyim?" Dedi.
"Benim," Dedim,derin bir nefes aldım.
"Sol gözüm,yok." Dedim pat diye.
"Ondan mı kızarık?" Diye sordu.
"Ne zaman oldu?" Diye sordu aynı şefkatli sesle.
"Bir yıl oldu. Görmüyor Sol gözüm,tamamen beyaz. Ondan sağ gözümle aynı olan lens takıyorum." Dedim.
"Anlatmak ister misin?" Dediği an Sol gözüme bir sızı girdi.
"Şimdi olmaz. Hem uykum var. Ben lensi çıkarmak için konusunu açtım. Sorun olmaz değil mi?" Diye sordum tereddütlü bir şekilde.
"Hayır güzelim sorun yok,kimseyi dinlemeden yargılamam ayrıca kardeşimsin sen benim. Hadi çıkar gel ve uyuyalım. Görünüşe göre diğerlerinin haberi yok. Kapıyı kilitleyeyim ben. Dingonun ahırıymış gibi dalıyorlar." Dedi ve kalktı.1
Banyoya girip lensi çıkardım ve göz damlasını sıktım.
Umarım dediğin gibidir gamzeli.
Umarım güvenimi boşa çıkarmazsın.
Aynadan kendimle göz göze gelince yüzümü buruşturdum. Çok kötüydü.
Tekrar odaya dönünce kafamı kaldırmadım.
"Güzelim,bak bana." Dedi gamzelim.
Kafamı yavaşça kaldırdım ve ona baktım. Ancak gözlerindeki şefkat yerini korudu başka hiç bir duyguya yer vermedi.
"Kötü görünüyor değil mi?" Diye sordum sesim titrerken.
"Hayır,daha güzel görünüyorsun. Gel buraya güzelim uyuyalım." Dediğinde rahat bir nefes aldım.
Kolları arasına girdim ve başımı göğsüne yasladım. Oda kollarını belime sardı ve saçlarımı öptü.
Hissetmediğim baba şefkati vardı.
Baybars beyden bile henüz görmediğim baba şefkatini lodos abim veriyordu.
Kokusu ile mayışıp kendimi tekrar uykunun kollarına bıraktım.
Ve yıllar sonra ilk defa hiçbir kabus görmeden derin bir uykuya daldım.
🎭
Bölüm nasıldı?2
Oy verip yorum yapmayı unutmayın
Okuyanlar çok ama oy verenler az
O yıldıza basmak zor olmasa gerek güzel okurlarım 👉👈🥲
Görüşürüz!1
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
42.12k Okunma |
3.94k Oy |
0 Takip |
50 Bölümlü Kitap |