26. Bölüm

26.BÖLÜM.

Gece`nin Siması.
gezegendekiokur_

3

2

1

GOO

"Bir şeyler kırıldı içimde,evet. Ama bu sabah yeniden doğan güneş gibi,içimde ufacık bir ışık belirdi. Belki herşey düzelmeyecek...ama en azından artık baştan başlayabilirim. Bu sefer sadece kendim için."1

İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için,sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor,kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor,eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor,reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor,gençliğin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor,dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor,asla yaşamayı bilmediği için...1

Yaşantı böyle geçiyordu. Ne tuhaf değil mi?

Edebiyat yapma,eski ayarlarına dön lütfen!2

Tamam be!

Bizim peder ile duygusal anlarımız bittiğinde gitmişti şimdi ise odaya giren gamzelim ile bakışıyordum. Kendimi hint dizisinde hissetmem normal mi? Kaç dakika sürecek bu?

"Hayırdır koçum?" Dedim kafamı sağa sola yavaşça sallarken. Gülümsedi bu halime. İçi gidermiş gibi baktı. Yatakta karşıma oturdu,gözlerimin içine baktı.

"Konuşalım mı biraz?" Diye sordu sakince. Kabul edeceğim tabiki! Kafamı olumlu anlamda salladım. Gözlerinde kırgınlık ve pişmanlık vardı ancak gülümsüyordu.

"Yıllarca insanlara kendilerini tanımaları için yol göstermeye çalıştım...ama en çok kendime uzakmışım. Meğer en büyük eksikliğim,adını bile bilmediğim yeni öğrendiğim küçük bir kızın boşluğundaymış." Boğazım düğümlendi.

"Ben hep bir abim olsun istedim. Biri beni gerçekten anlasın...sırf kardeşim diye değil,beni ben olduğum için sevsin diye. Ama bu kadar geç olacağını düşünmemiştim. Ve şimdi karşımda abim olduğunu iddia eden bir yabancı var...Ama yabancılığı bile tanıdık geliyor." Dedim. Beni dikkatle dinlerken gülümsedi.

Başını eğip saçını karıştırdı.

"Zaman...Bizden çok şey aldı. Ama bu an,belki en gerçek şey. Seni kaybettiğimi bile bile büyüdüm. Şimdi seni buldum,bilmiyorum telafi eder miyim ama,en azından geç kaldığım her şey için burdayım." Dedi.

"Bu ses...senin sesin.Abim dediğimde içimde bir şey sızlamıyor artık. Belki geç kaldık,belki birbirimizi tanımıyoruz bile. Ama bu,hiçbir şeyi yaşayamamış olmaktan daha az acıtıyor." Dedim gözlerinin yeşiline bakarken.1

"İzin verirsen...Sana sadece bir abi değil,aynı zamanda bir dost olmak isterim. Konuşmadığın şeyleri duymak,bastırdığın şeyleri anlamak...seni tanımak için sabrım,sevgim ve zamanım var. Yeter ki sen iste." Dedi.

Onu sevmiştim aslında. Sorunum yoktu onunla.

"Tanımadan bile özlemişim seni. Şimdi tanımak istiyorum,geçmişi değil,bizi." Dedim gülümseyerek. Beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Gamzelimim kolları bir baba sıcaklığı taşıyordu.

10 dakika sarılı bir şekilde durduğumuzda kalktı yataktan gamzelim. İşi olduğunu daha sonra geleceğini söyleyip gitmişti. O çıkar çıkmaz içeri kartal kuşum girdi.

"Konuşalım mı?" Diye sorunca kabul ettim.

"Öyle süslü laflarım yoktur benim. Ama seni sevdiğimi unutma. Keşke tüm acılarını alabilsem şuan. Keşke bizimle büyüseydin veya yaşadığın hiçbir şeyi yaşamamış olsaydın. Özür dilerim kardeşim,geç kaldığım için." Dedi dolmuş gözleri ile. Ama ben duygusal kalmaya devam eder miyim?

Seni tanıyan cevap verir.

Haklısın!

"Kimse bilemezdi böyle olacağını. Suçlamayın kendinizi,hem ölmedim oğlum ben,neden yas tutuyor gibisiniz? Normal halinize dönün lütfen!" Dedim gülerek. Bakışları gülüşümde kaldı. Yerim lan!

"Abin olarak kabul ediyor musun?" Diye sordu masum masum. Hayır desem ağlayacak gibiydi.

Kimse yaşadığım şeyleri hafife almamalıydı,kolay şeyler değildi. Kimseyi affedemiyordum. Aklımla affediyordum ancak kalbimde affedemiyordum. Kalbime gömüyordum. Yine.

"Elbette kartal kuşum!" Dedim hemen ona sarılırken. Kollarını ince belime sardı ve beni iyice kendine çekti. Saçlarımı öptü ve hastaneye gitmesi gerektiğini sonra yanıma geleceğini söyleyip gitmişti. Bu sefer de içeri kıraç girdi.

Ya sabır ya selamet! Bir bitmediniz oğlum. Yeter. Tek tek geliyorlar birde! Kafa bu kazan değil...

"Konuşalım mı?" Diye sordu. Göz devirdim ancak o bunu yanlış anladı. Salak.

"Konuşalım ama lütfen aşağıda. Bir bitmediniz babasını satayım! Toplu şekilde oturun da öyle konuşalım." Dedim ve yataktan kalktım. Gülerek kafasını salladı. Bunun da gülüşü güzel aq. Ah ah!

Merdiven şahsiyetinden sakince indim. Astımız oğlum biz.

Oturma odasına geçince tüm aileyi burda buldum. Hani işleri vardı oğlum bunların? Kandırıldım!

"Selamünaleyküm ey ahali!" Diyerek giriş yaptım. Mükemmelim değil mi ya?1

Biliyorum.

Zeki şey seni.

"Aleykümselam bacım!" Dedi doğu gülerek. Ona gülümseyerek pederin yanına oturdum. Gece kolunun altındaydı beni de diğer koluna aldı. Adam yetiyor valla bize.

Efsan hanım üzgünce bakıyordu. Aslında herkes üzgünce bakıyordu. Döverim aq.

"Şöyle bakmayı kesin babasını satayım! Öldüm sanki. Bakışlara bak bakışlara. Lütfen unutun her şeyi,normal bir hayat yaşayalım artık!"Dedim sesimi hafif yükselterek.

Ya ya,ne normal hayat ama!

Kaçak cinimiz var,ölüler diyarımız var falan. Baya normal yani,çokta şey etmeyin yani.

Ben şey ediyor muyum? Etmiyorum. Hemen inandım mesela!

Neyse.1

"Bacım haklı. Ne diye ölü gibi dolaşıyorsunuz ortalıkta abiler,ablalar?" Diye sordu ciddiyetle. Onun bu haline gülmeden edemedim. Güldüğümü görünce yanındaki yastığı alıp bana fırlattı ancak bir kol havada yakaladı. Kılıçtı. Vay aq. Çağıl pişmanlıkla ve üzüntüyle bakıyordu. Kılıçta pişmandı. Ben affeder miydim ulan?

Sürünün köpekler!

"Ağır ol. Hayvan herif!" Dedi kılıç doğuya kadar. Bunlar niye bu kadar çok aq? Harbi bunaldım ha.

"Siz ne diye bu kadar çoksunuz agalar? Bunaldım valla,say say bitmiyorsunuz. Hala isimlerinizi doğru düzgün ezberlemiş değilim." Dedim sitem ederek. Bu dediğime hepsi güldü. Ayrıca ilk üçlünün yaşı otuza dayamış,ne diye evlenmiyor bunlar?

"Siz evde kalmış kız kurusu olmuşsunuz."Dedim sırıtarak.1

"Ne?" Diye sordu gamzelim.

"Yaşınız otuza merdiven dayamış hala evlenmemişsiniz. Evde kalmışsınız oğlum basbayağı." Dedim gülerek.

"Evde kalmadık. Elimizi sallasak ellisi ama biz istemiyoruz." Diye açıklama yaptı kıraç egolu egolu.

"Ee hani nerde eliisi? Neden yoklar? İnan hiç yemedim. Hem anladım ben sizi,siz bekarlık sultanlıktır modunda takılıyorsunuz. Tamam birader tamam." Diyerek kendi kendime konuşmaya son verdim. Hepsi güldü.

Gece bana kaçamak bakışlar atıyordu. Ulan o kadar çoklar ki,kız yerine sinmiş göremiyorum.

"Ya buralarda bana benzeyen biri vardı sanki. Nerde o? Elma dersem çık armut dersem çıkma. Elma!" Dedim salakça. Hepsi güldü bu halime. Gece pederin arkasından çıkıp bana baktı.

Affetmiyorum ama affetmiş gibi yapıyorum.1

"Gel kız yanıma,yavru tavşan bakışları atma ordan." Dedim ve elime 'gel gel' işareti yaptım. Gülümseyerek geldi yanıma. Kolumun altına aldım. Maşallah bana,babası gibi oldum!

Marvinim nerde acaba? Ne yapıyordur şimdi kaçak cinim? Ayrıca ben bunu çağıracaksam fuları mı öpecektim? Deli derler babasını satayım!

Zaten kafadan çatlaksın salla gitsin.

Göz devirme emojisi!

Ha Ha ha ve ha.

Defol be başımdan,musallat olmuşsun başıma gitmiyorsun!

İyi! Tamam. Tasımı tarağımı toplayıp gidiyorum!

Tamam git. Oh kurtuldum!

"Naber gecoş?" Diye sordum. Şaşkınlıkla baktı bana.

"Gecoş mu?" Diye sordu. He bacım,gecoş. Beğenemedin mi?

"Evet." Dedim kafamı sallayarak. Birden gülümsedi,

"Sevdim bunu." Dedi kafasını göğsüme yaslayarak. Bir an aşık olduğu herif sanmış olabilir,sıkıntı yok. No sorun!

"Asi,özür dilerim senden." Dedi kılıç. Sorundu ama sorun değilmiş gibi davranacaktım. Şuan bana karşı olan davranışları yaşadıklarım yüzündendi büyük ihtimalle. Zaman lazımdı bana birader.

"Özre gerek yok. Salla gitsin." Dedim elimi 'boş ver' dercesine sallarken. Tam ağzını açacakken,

"Kapa çeneni kılıç. Döverim seni!" Dedim. Ağzını kapatıp geriye yaslandı. Yola gel adamım!

marvini özledim.

Sen gitmemiş miydin çirkef? Ayrıca ne özlemesi hayırdır?

Mal! Sende özlemiş oluyorsun otamatikmen. Ayrıca gittim geldim sus. Benden kurtuluş yok!

Ah,lanet!

Neyse.1

Efsan hanına baktım,gülümseyerek bakıyordu bize. İyi bir anneydi,belki de geçen söylediği şeyler anlıktı. Pişmandı bunu biliyordum,uygun bir anda konuşacaktım. Annemle.

Meltem iyi biri sanıyordum ancak değildi,yalanlarla dolu biriydi. İnsan bile değildi. Efsan annem onun yanında masum bir melek gibi kalıyordu.

O kadar çok çocuk doğurmuş ki...

Lan bi sus sende. Ya sabır!

Aklıma gelen fikirle gülümsedim. Anem ve gece ile tatlı yapmak istiyordum. Şuan anne demeyecektim,uygun bir anda derdim artık siktir edin şu konuyu. Bir günümüz normal geçsin,değil mi?

"Efsan hanım,Gece. Tatlı yapalım mı?" Diye sordum hevesle. İkisinin gözleri parladı. Peder küskünce bakıyordu bana. Güldüm bu haline.

"Sende gel baba." Dedim. Onun da gözleri parladı. Diğerleri şaşkınken annem babam ve gece gülüyordu.

"Abi senden gel diyen yok." Diye söylendi doğu.

"Siz koyun sürüsü gibi mutfağa gelmeyi mi düşünüyorsunuz birde? Unutun o düşünceyi. Oturun oturduğunuz yerde!" Dedim ve kendi tayfam ile mutfağa ilerledim.

Nasıl bir tatlı yapsak?

🎭

 

Marvin Talay'ın ağzından.

Warhammer'deki evimde oturmuş düşünüyordum. Bundan sonra herşey nasıl ilerleyecekti? Herşey yoluna girecek miydi?

Ben bu lanet yerden kurtulup eskisi gibi dünyada insan gibi yaşantıma devam edecek miydim?

Buraya geldiğimde asıl kimliğimi almışlardı elimden,marvin ismini veemişlerdi bana. Ben gerçek beni unutmak istemiyordum. Herşeyi doğru şekilde bitirip dünyada,asıl olduğum yerde Asi kızımla mutlu olmak istiyordum.

Çok mu şey istiyorum?

Asiyi buraya getirdiğim için pişmandım. Haris onu görmüştü. Lanet olsun! Kafaya takacaktı onu!

Kodumun herifi!

Haris davin gibi buraya aitti. Ancak onun laneti sonsuzdu. Babası gibi etrafa kötülük saçıyordu. Pislik herifin tekiydi. Kızıl gözleri,korkunçtu.

Kapım hızla açılırken,pencereler açılıp kapanmaya başladı. Anlaşılan kodumun salağı gelmişti.

"Ne istiyorsun?" Diye sordum boşluğa. İstemediği sürece kimse onu göremezdi. Ancak ne zaman böyle olsa onun geldiğini öğrenirdik. Bu sefer bana göründü. Sinirli görünüyordu. Güçlerini üzerimde kullanamazdı çünkü ben buraya ait değildim,ölü de değildim. Bir nevi torpilli gibi oluyordum.

Neyse.1

"O kızdan uzak dur! Benim olmalı!" Diye tısladı vampir dişlerine benzeyen dişleri ile. Siktir lan ordan. Orospu çocuğu.

"Siktir git lan! Benim o." Dedim sinirle. Tamam,Asi bir mal değildi ki bizim olsun ancak benimdi işte. Seviyordum onu. Oda sevecekti beni,biliyordum.

"Gebertirim seni!" Diye hırladı. Hoşt,köpek.

Hızla bir yumruk geçirdim yüzüne.

"BENİM OLANA GÖZ DİKENİN GÖZÜNÜ SİKERİM! ÇIKAR ONU AKLINDAN OROSPU ÇOCUĞU!" Diye bağırdım. Oda bana yumruk attı ancak hissetmedim. Sırıttım.

"Piç herif!" Dedi sinirle.

"Bana bak sikik herif! Kızımdan uzak dur. Burayı sana dar ederim. Anladın mı piç herif? Benim olana göz dikemeszin. Sikerim o gözü!" Dedim hiddetle.

Bana sinirli bir bakış atıp defolup gitti. Durduk yere sinirlendim amına koyayım.1

Neyse.1

Yarın asimin yanına gitmem gerekiyordu.

🎭

Selamlarrr

Nasılsınız?? Umarım iyisinizdir.

Bölüm nasıldı??2

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.

Dilenci değilim ama oy verir misiniz?

Ayrıca...

Yeni kurgum "Küçük Gelin" birinci bölümü ile yayında ona da göz atarsanız sevinirim. Seveceğinize eminim. Şimdi 2. Bölümü yazmaya gidiyorum.

Görüşürüzzzz

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 13.04.2025 21:25 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...