34. Bölüm

34.BÖLÜM.

Gece`nin Siması.
gezegendekiokur_

3

2

1

GOO

🎭

“Onlar beni kandırdıklarını sandı... Oysa ben, kurdukları oyunu baştan yazdım. Kimin ne hamle yapacağını ezbere biliyordum. Kraliçeydim ben; tahtımı geri almak için sabırla bekledim. Onlarsa, ellerimle dizdiğim piyonlardı sadece.”1

İlerde ağacın arkasında bizi izleyen aybars ise görünmez olduğunu sanıyordu. Hepsi kendini zeki sanıyordu ancak onlardan gerizekalısı yoktu.

Hepsi benim piyonumdu. Satranç tahtını ben dizmiştim.

Herşeyin ortaya çıkmasına az kalmıştı. Ben ne zaman istersem o zaman herşey ortaya çıkardı. Sizin de daha bilmediğiniz şeyler var agalar!1

Eski halimize dönelim biz,herşey kontrol altında.

"Abi. Aramız iyi değil sanıyorlar. Uzaklaş istersen." Dedim başımı ondan yana çevirirken.

Etrafa bir göz attı ve kimsenin buraya bakmadığına emin olduktan sonra saçlarımı öpüp beden uzaklaştı.

Aybars,aramızı düzelttiğimizi sanmıştır. Salak herif! Sapık!

Birde takıntılıydı.

Kaçak cinden sonra bir o eksikti amına koyayım. 2

Haklısın babasını satayım!

Herkes yavaş yavaş orta alanda toplanmaya başlayınca bende kalkıp gittim. Korku evine gidelim diyecektim.

Lodos'un yanına yaklaşarak ona sarıldım. Oda bana sardı kollarını.

"Abi,korku evine gidelim mi?" Diye sordum. Sesimi baya hevesli çıkarmıştım, inansındı bir zahmet.

Sırıttı bu dediğime.

"Tamam gidelim." Dedi ve diğerlerine döndü.

"Korku evine gidiyoruz,yürüyün lan." Dedi itiraz istemeyen bir tonda. Hepsinin yüz ifadesi çok komikti!

•••••••

Yarım saat sonra korku evine gelmiştik.

"Korkuyor musun?" Diye sordum çağıla kısık sesle.

"Hayatımız olmuş korku,evi koyar mı bize?" Diyerek karşılık verdi. Haklıydı.

"Gidelim de şu koca bebekleri bir korkutalım." Dedim sırıtarak.2

Lodos bir adım ilerledi,duraksadı,ne yapacağını bilemedi,sonra yeniden yürümeye devam etti. Mutsuzluk değildi başka bir duyguydu. Hayatımızın omuzlarımıza yüklediği ağırlığın duygusuydu.

"Bu kadar üzüleceğinizi bilseydim sizi ayırmazdım." Dedi doğu koluma girip beni sürüklerken. "Ama korku evi için hevesliyim." Dedi.

"Doğu," Dedim. "Seni çok sevdiğimi biliyor muydun?" Yalan time.

Kuzeyin diğer taraftan sesi geldi.

"Psikologum dedi ki..."2

"Kuzey," dedi çağıl eliyle alnına vurarak.

"Şu psikoloğum dediğin umarım o deli değildir." Dedi.

"Korkak mısın kuzey? Gelsene." Dedim ve sırıttım.

"Senin dilin çok uzamış,bu yüzü kimden buluyorsun?" Diye sordu alayla karışık sesiyle.

"Benden buluyor." Dedi doğu böbürlenerek. "Konuş kızım,helal sana. Mahvet onu." Dedi gülerken.

"Hangisini seçelim?" Diye sordu Gece broşürlere bakarak.

"Hayalet tablolar var. Canlı mezarlık var..." Dedi saymaya devam ederken.

"Amına koyayım." Diye inledi kıraç, "Canlı mezarlık ne lan? İsmine bak. Götüme girdi şuan bu."2

"Duvardaki hayaletler normal yani?" Diyerek ters bir bakış attı kuzey.

"Beni anlamıyorsunuz..." diyecekken doğu ensesine bir tane vurunca sustu.

Salaklar babasını satayım! Ne korktular aq?

Bir tane de karma seçenek vardı. Hepsini içeriyordu. Verilen bilmeceler ile şifreyi çözersek çıkabilirdik.

Hepimiz sırayla içeri girdik. Hepsi tedirgindi. Gülmek vardı şimdi!

İlk girdiğimiz yer kapkaranlıktı ve bir girer girmez arkamızdaki kapı kapandı.

Sadece ben ve Abi tayfası vardık. Diğerleri gitmişti. Gelmek istememişlerdi.

Canlı mezarlık ile başlıyorduk. Önce yüksek bir kahkaha sesi geldi. Kabul,ürkünçtü.

"Siktir. Amına koyayım. O kim lan?" Diyerek arkama saklandı kuzey. Salak aq.

"Ben rosalina!" Dedi neşeyle.3

"Amına koyayım rosalina." Dedi çağıl kısık sesle.

"Benim ruhum bu mezarlardan birine hapsedildi. Eğer ruhumu serbest bırakıp şifreyi bulursanız bırakırım." Dedi ve yine gülmeye başladı. Ardından ağlamaya başladı.

"Kodumun şizofreni." Dedi güney ağlamaklı sesiyle. Ortam aşırı komikti lan!

"Götümü kim elliyor lan?" Diye sordu doğu.

"Çağıl eğer sensen,sikerim belanı!" Dedi doğu korku ile.

"Ben birinin kolunu tutuyorum. Kimsin lan?" Diye sordu kılıç.

"Ay mezar!" Diye cırladı gece. Salak,biliyoruz herhalde.

Canlı mezarlık! Adı üstünde ulan!

"Hadi bulun!" Dedi rosalina neşeyle gülerek. Tekrar ağlamaya başladı.

"Ailem beni hiç sevmedi. O yüzden lanetleyip oraya hapsettiler. Bin yıl oldu."Dedi ve bu sefer sinirle gülmeye başladı.

Aniden ortada beyaz elbiseli bir kadın belirince hep beraber çığlık attık.

Amına koyayım rosalina!

Beyaz elbisesi kanla kaplıydı.

Bir şey hatırlattı sanki.1

Sen bir sus be.

Saçları yüzüne doğru dağılmış resmen kuş yuvası gibiydi. Üstelik vücudu saydam görünüyordu. Dokunsam elim öteki tarafına geçerdi lan. Bismillahirahmanirahim!

Sonra birden odada iskeletler dolanmaya başladı.

Siktir lan.

"Siktir." Dedim bir adım geri giderken.

"Lan bırak elimi!" Diyen çağıla döndü gözlerimiz.

"Siktir. Yardım edin lan,bağlıyorlar." Dedi dehşet dolu sesiyle. Güldüm ona.

Rosalina yine güldü.

"Kurtuluşun yok! Ruhumu özgür kılın,sizi bırakayım." Dedi yine gülerek.

"Gülmeden dur orospu çocuğu!" Dedim.

"Göt karı! Açsana lan,açta göstereyim sana ebenin nikahını! Amına kodumun paraziti!" Dediğinde yüksek sesle güldüm.

"Biri kıçımı elliyor." Dedi kartal korkuyla.

"Kartal abicim bırak kolumu." Dedi Lodos.

"Abi asıl sen elini kıçımdan çek!" Dedi.

"Rosalina babanı satayım kanka!" Dedim bağırarak.

Tekrar ağlamaklı sesi duyuldu,

"Benim babam yok ki ama. Lanetledi beni!" Dedi son cümlede sesi tehlikeli çıkarken.

"Ulan hayalet bile babası tarafından yaralı amına koyayım." Dedim.

"Asi sen küfür mü ettin abim?" Diye sordu lodos.

"Evet?" Dedim sorar şekilde.

"Lan! Bırak saçımı." Diye bağıran gecenin sesi.

"Tekrar söylüyorum benim adım rosalina! Bin sene önce bu odanın içinde ailem tarafından öldürüldüm ama ruhum burda kilitli kaldı! Kurtarmak için çok kişi geldi ancak kimse beni bulamadı. Beni bulmayan herkesi pişman ettim." Kıkırdama sesi,fısıltılar ve rüzgar.

"Sence bin sene boyunca burda kilitlenip ruh muh dedikten sonra saklambaç oynamak istemen ne kadar doğru ya?" Dedi doğu ama sesi geriden geliyordu. Başımı çevirdiğimde,lodos,kıraç,kartal,

Kılıç ve kuzeyin birbirine sırtını vermiş dip dibe durduklarını gördüm. Hepsinin gözlerinde korku vardı.

Yakında asıl korku ben olacaktım.

Kıkırdama sesi." Beni bulun!" Sesi daha da kalınlaştı.

"Sevimli rosalinayı bulun!" Daha da kalınlaştı sesi ve haykırışa döndü. "Beni bulun yoksa gece gelip sizi..."

"Rosalina,yalvarırım sus artık," dedi kılıç inleyerek. "Sevimli falan değilsin,ne olur sus ya."

Kıkırdama sesi,ardından bir anda lodosun hemen yanındaki sallanan sandalye hızla hareket etmeye başladı ve tepesindeki oyuncak bebek kafası kahkaha atarak döndü.

"Anasını,avradını,sülalesini,soyunu sopunu,gelmişini geçmişini,bin yılını,ölümünü,rosalinasını,saklambacını,oyuncağını..." Dedi Lodos bağırarak,ardından sandalyeye tekme attı.1

Rosalinanın sesi ninni söylemey başladı ve Kıkırdamalarının arasından damlama sesi duyduk. "Annem bana hep ninni söylerdi," dedi ağlamaklı bir sesle. "Bebekler uyurken kanlı nehirler aramızdan geçer,akar sular,boyunlarında kanlar..."

​​​​Pıt,Pıt,Pıt.

"Ninniye bak." Dedi çağıl,sanırım dişlerini sıkıyordu. "Sokarım böyle ninniye. Annen deccal mi?"1

"Umarım." Dedi kartal boğuk bir sesle.

"Kılıç şuan ayağıma işiyordur da damlayan kan değildir!" Kahkaha attım dediğine.

"Ne korkak çıktınız lan!" Dedim gülmeye devam ederken.

"Rosalina ben senin ananı si-" Diyen gecenin sesini kıraç kesti.

"Sus kız!"dedi. Salak.3

🎭

"O eve gidelim diyen kişinin ebesinin nikahını sikeyim!" Dedi Lodos kaldırım taşına oturarak.1

"Rosalina deccal ananı sikeyim. Bir süre kabuslarıma misafir olacak orospu çocuğu!" Dedi doğu ağlamaklı sesiyle.

"Size uyup buraya gelen aklımı siksinler." Dedi güney onlara ters ters bakarken.

Pek konuşkan değildi. Gerekmedikçe konuşmuyordu. Bende böyleyim ancak plan icabı car car konuşuyorum.

"Ben uzun süre tek başıma uyuymam." Dedi gece ağlamaklı sesiyle.

"Beraber uyuruz abim!" Dedi kılıç gözleri parlarken.

"Siz gidin. Ben sahile gideceğim,biraz yürür gelirim. Doğu abi eve gider gitmez konum at." Dedim ve bir şey demelerine izin vermeden ayrıldım ordan.

Öz abilerim gözümün içine baka baka bana yalan söylüyorlardı.

Putperest pezevenkler!

Sahile doğru yürürken elbette ki amacım o değildi. Sadece onların gözünü boyamak için örtülmüş perdenin desenleriydi.

Benimle başa çıkamazlardı.

Dışarıdan bakan biri ne kadar iyi insanlar olduğunu düşünürdü. Veya başka kızlar 'çok iyi bir abi' deyip özenirdi. Keşke işin aslı gerçekten öyle olsaydı.

Sonunda planım devreye girmişti. Silahla bana doğru yürüyen üç aptal vardı.

Akif,Aybars ve Şeref.

Gelin ananızın kollarına evlatlarım!

Onları görmemiş gibi yaparak önüme döndüm. Beni bayıltıp kendim ayarlattırdığım depoya götüreceklerdi.

Herşey benim emrimle devreye girmişti.3

🎭

Baydemir kardeşler giden asinin arkasından çatık kaşlarla bakıyorlardı.

"Neden yine böyle yapıyor bu?" Diye sordu kartal ters ters arkasından bakarken.

"Ne bileyim amına koyayım. Atarlanmış yine bir şeye." Dedi kılıç.

"Abi ben annemin yanına gidiyorum. Oraya gideceğiz." Dedi Gece Lodos abisine.

"Tamam güzelim. Dikkatli olun." Dedi sırıtarak.

"Tamam." Dedi ve arkasını döndü. Ara sokağa girdiği an Asinin ayarlattığı ancak akifin adamları olan kişiler geceyi kaçırdı. Sokağı en son gecenin tiz çığlığı doldurdu. Baydemir kardeşler korkuyla ayağa kalkıp peşinden gitti ancak yoktu.

Nereye kaybolmuştu birden?

🎭

Selamım nasılsınız??

🎭 Bunun anlamını öğrenmiş oldunuz artık değil mi?12

🎭🎭🎭🎭🎭

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.

Görüşürüz1

 

Bölüm : 21.04.2025 21:57 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...