MİT diye bir sınav yoktur yazarınızın uydurmasıdır! Bu kurgudaki kurul ve kuruluşlar gerçek değildir.
3
2
1
GOO
"Bütün sırlar döküldü artık. Maskeler düştü, kelimeler bitti. Kalbimde kalan son cümleyle veda ediyorum; bazen gitmek, kalmaktan daha çok cesaret ister. Ve ben, cesaretimi topladım."
Kelepçelerle tutsak edilen kişiler,bana nefret ve şaşkınlıkla bakıyordu.
Annem ölmüştü ve canım yanıyordu. Acısını bile yaşayamamıştım.
Akif,şeref,aybars, Lodoskıraç,kartal, kılıç...3
Hepsinin bileklerinde kelepçe vardı. Hak etmişlerdi. Ve ben babama her şeyi baştan anlatıp veda edecektim.
Polisler onları alıp gidince teşkilat üyeleri de gitti. Ekibi başımla onayladım ,gitmek için hazırlıklara başlayacaklardı.
Ev tamamen boşalınca geriye kalanlarla baş başa kaldım.
Babam yıkılmıştı,beklemiyordu.
"Baba..." Dedim ne diyeceğimi bilemez bir şekilde.
"Anlatmaya başlayacağım,kimse sözümü kesmesin." Dedim ve derin bir nefes aldım.
"Üvey annem meltemden olan mektubu okuyup sizi öğrenince mesleğimi öne sürerek araştırdım. En ince detayına kadar. Okula gitmedim dedim,doğruydu. Şeref gözümü benden aldıktan sonra okulu bıraktım zaten ve ondan sonra bendeki ipler koptu. MİT sınavına çalıştım. Çok çalıştım. Kazandım,başardım. Sonra ise polisler ve mesleğimin getirisiyle zaten hepsini araştırmaya başladık. Bir çok kez suç üstü gördük." Beni dikkatle dinliyordu hepsi.
"Hiçbiri belli etmiyordu,bende etmiyordum. Onlar beni kandırdığını sandı ama en başından beri ben her şeyi biliyordum. Annem öldü,içim yanıyor. Hayatım boyunca iki kadına anne dedim,ikisi de gözlerimin önünde can verdi. Bu çok acı veriyor. 16 yıl boyunca çok şey yaşadım,ağır şeylerle karşı karşıya geldim. Defalarca ölümden döndüm,şerefin cezası bu kadar hafif olmayacak elbette. En ağır cezayı hak ediyor. Ve annemin ikinci kez onun yüzünden ölmesi daha da çok acıtıyor." Dedim.
Babamın yanına gittim,koltukta oturmuş beni dinliyordu. Önünde eğildim,ellerini ellerimin arasına aldım.
Her şeyin ortaya çıkması gerekiyordu. Gerçekler, yıllardır içimde biriken, beni kemiren sırlar... Artık saklayamazdım.
Gözlerindeki hayal kırıklığını gördüm. Kalbinin kırıldığını hissettim. Ama bilmeni isterim ki, her adımımı seni korumak için attım.
Şimdi gitme zamanı. Bu evden, bu hayattan, senden... Ama bil ki, nereye gidersem gideyim, senin kızın olarak kalacağım.
Seni seviyorum baba. Her şey için teşekkür ederim."
Gözlerini gözlerime çevirdi. Gözleri dolmuştu.
"Nereye gidersen git. Kalbim hep seninle olacak güzel kızım."
"Seni seviyorum baba." Dedim gözlerimin dolmasına engel olamazken.
"Ben de seni,kızım." Dedi dolu gözleriyle.
Gözlerinde hem gurur duyan bir ifade hemde hüzün vardı.
"Efendim güzelim?" Dedi titreyen sesiyle.
"Kötü şeyler yaşadık. Bayağı ağırdı,Güney etkilendi baba. Bu aralar daha da sessiz. Eğer izinin olursa onu da götürmek istiyorum. Söz veriyorum en kısa sürede döneceğiz." Dedim umutla ona bakarken.
Önce güneye baktı. Güney öylece yeri izliyordu. Daha da sessizleşmişti. Babamın omuzları daha da çöktü. Ailesi gözlerinin önünde parçalara ayrılmıştı ve onun elinden hiçbir şey gelmemişti.
"Tamam kızım. Nasıl istersen. Hem,haklısın. Uzaklaşın biraz." Dedi titreyen sesiyle.
🎭🕊3
Bugün, dün ve bir öncekiler… Hepsi birbirine karıştı. Ama bir şey biliyorum, artık yalnız değilim. Herkesin kendi dertleri, kendi sıkıntıları var, ama benim içimde bir şey var. Umut. Evet, belki de bir zamanlar kaybettiğimi düşündüğüm şey… Bir ışık. Küçük, ama güçlü bir ışık.
Belki de hepimizin yaptığı hatalar, herkesin yaptığı yanlışlar, içimizdeki o yaraları sarmaya çalışan kalplerden başka bir şey değil. Ama ben, bugün, geçmişimi ardımda bırakıyorum. Çünkü en çok bana ihtiyaç duyduğum an, geçmişe takılmam gerektiğini fark ettim. Artık bu acıyı taşımayacağım. 'Mutluluğu hak ediyorum.' Bunu kimseye değil, sadece kendime kanıtlayacağım.
Şimdi, her şey yeniden başlıyor. Bunu hissediyorum. Ve… Geleceğe doğru bir adım atarken, içimde bir şey değişiyor. Belki biraz korkuyorum, evet, ama bu korkuyu sırtımdan atıp, ileriye doğru bir adım atacağım. Kimseye ihtiyaç duymadan, kendim için.1
Çünkü 'ben' varım, 'ben' güçlü oldum. Ve hayatımda artık ne olursa olsun, 'benim zamanım geldi.'
Bazen geçmişin, seni öyle bir sarar ki… Kapanmamış yaraların, gömülmemiş acıların her birinin seni içten içe yok ettiğini hissedersin. Ama bir yerlerde bir şey kalır. Belki bir umut, belki bir his… Kimse ne olduğunu bilmez. Kendi içimde yıllardır savaşıyorum, savaşmak zorunda kaldım. Hem de her gün, her saat. Kafamı kaldırıp baktığımda, dünyada gerçekten var olduğumuzu hissettiğim tek şey kendi acım oldu. Ama artık…Yeter.
Acıyı sevmedim, sevemedim. Beni tanımadılar, ya da tanımak bile istemediler. O kadar yıl boyunca herkesin gözünde kaybolan biri oldum. Ailem de, sevdiğim de, dostum da beni anlamadı. Ama bu gece, bu an, fark ettim ki artık kimseye ihtiyacım yok. 'Bir zamanlar hep başkalarının onayını bekledim, ama bu artık yeterli değil.'
Beni burada tutan tek şey, 'benim kendi içimdeki güçtü'. Kendi kararlarım, kendi hayallerim… Benim değil mi? Şimdi, bu kadar acının, bu kadar kaybın ardından, benden ne istendiğini soruyorum: 'Ne zaman yeter?'Hangi sınırda durmalıyım? Birileri beni tam anlamadan, yıllarca yanlış yönlendirdi. Ama artık yavaşça fark ediyorum… Kimse beni 'tam olarak' bilemez. 'Sadece ben bilirim.'
Bir zamanlar kimseye güvenemedim. Kimseyi yanımda istemedim. Ama içimdeki yalnızlık, acı ve sessizlikle bir müddet barıştım. Şimdi ise farklı hissediyorum. Geleceğe bir adım atarken, korkum da var, ama bu korkuyu kucaklıyorum. Çünkü o korku, aslında bana hayatımı aldığım her kararda güç verdi.
Bazen düşündüm, acaba hep bu kadar yalnız mı kalacağım? Herkes bir yolculuğa çıkarken, ben geride kaldım. Ama fark ettim ki, yalnızlık bir seçenek değil. Yalnız kalmamak için değil, 'güçlü' kalmak için savaşıyorum. O acının her bir hatırlatması, beni bugün kimseyi beklemeden yoluma devam etmem için bir hatırlatıcıydı. Hep başkalarına kanıtlamaya çalıştım kendimi, oysa tek kişi bana kanıtlamam gereken, kendimdim.
Şimdi… Her şeyin sonu, yeni bir başlangıç. Bu yolculuğu, umudu kaybettiğimde bile yeniden başlamak için cesaret edebildiğim için yapacağım. Kollarımı açıp, hayatın bana sunduğu yeni her şeyi karşılamaya hazırım. Kimseye yaslanmak, kimseye boyun eğmek zorunda değilim. Ve ne olursa olsun, kendi hikayemi yazacağım.
Düşlerim ve hayallerim arasında bir köprü kurdum. Bütün o karanlık, beni büyüttü, her düşüşümde daha fazla öğrendim. Ama artık, o gölgelerde kaybolmayacağım. Artık, gökyüzüne bakıp bir yıldız gibi parlayabilirim. Çünkü ben kendimi bulduğumda, tüm dünya da beni görecek.
Evet, bu yol yalnız bir yol. Ama bazen yalnız olmak, insanın içindeki gerçek gücü keşfetmesi için gereken bir şeydir. Bunu şimdi anlıyorum. Her şeyi bir kenara koyuyorum, geçmişi bırakıyorum. Bugün 'benim' günüm. 'Ve ben artık mutlu oluyorum.'
Bugün ben 18 yaşıma giriyorum.1
Kendime her gün biraz daha yaklaşıyorum. Artık başkalarının fikirlerinden, bakışlarından, yargılarından korkmuyorum. Bir zamanlar başkalarının onayına ihtiyacım vardı, ama şimdi fark ettim ki, en önemli onay benim kendi içimden geliyor. İçimdeki ses, bana hep “yeter” demişti ama ben duymamıştım. Şimdi, o sesi duyuyorum. O ses, beni yönlendiren tek şey. O sesin bana söylediklerini dinlemek, her geçen gün daha kolay hale geliyor.
Geçmişin gölgeleri hala peşimi bırakmıyor, ama artık o gölgelerden kaçmıyorum. Onları kabul ettim, onlarla barıştım. Çünkü, geçmişimdeki acılar ve kayıplar bana kim olduğumu, neyi hak ettiğimi öğretti. O acılar olmadan, şu anki ben olamazdım. Ve bu ben, hem güçlü hem de özgür. Kendi hayatımı kurarken, bir zamanlar benden alınan her şeyi geri alacağım. Çünkü hak ediyorum. Çünkü her bir parçama değer verdim, her bir kırık noktamı sarıp büyüttüm.
Bazen gece, yalnız başıma otururken düşündüm; “Ya her şey bir rüya ise? Ya her şey kaybolursa?” Ama içimden bir ses hep “hayır” dedi. “Hayır, her şey gerçek. Senin yolun, senin kaderin ve hiçbir şey kaybolmaz. Sadece seni bulman gerek.”
Ve şimdi, buldum. Buldum… Kendimi. Hayatımı. Her adımda biraz daha güçlü, biraz daha umutlu oluyorum.
Yarının ne getireceğini bilmiyorum ama artık korkmuyorum. Çünkü ben kendimi kaybetmedim. Her şeyin sonu, yeni bir başlangıçtı. Ve o başlangıç, her şeyin tam ortasında 'benim olmamı' gerektiriyordu.
Bana soracak olsanız, eski ben bir yabancı gibi. Bütün o korkular, bütün o kayıplar ve en karanlık anlar… Hepsi birer hatıra şimdi. Geçmişin zincirlerinden kurtulmuş bir ruh olarak, kendi yolumu çiziyorum. Ve bu yol, beni en yüksek yerlere götürecek.
Kimseye boyun eğmiyorum. Ve kimse, bana 'bunu yapma' diyemez. Çünkü ben artık kendi gücümü buldum.
Veda etmek zor, bunu kabul ediyorum. Ama bazen, bir şeyin sonu, bir başka şeyin başlangıcı olmalı. Gerçekten huzura kavuşabilmek için, geçmişin izlerini arkamda bırakmam gerek. Kimseye veda etmek istemiyorum, ama daha fazla tutunamam. Çünkü bu veda, aslında yeni bir benle tanışmak. Eski benle vedalaşıyorum, ama yeni benimle yol alacağım.
Yaralarım hala var, ama bu yaralar beni daha güçlü kıldı. Her acı, her kayıp, her hayal kırıklığı beni şekillendirdi. Şimdi o eski, kırık ben değilim. Kendimi affetmeyi, sevmeyi ve en önemlisi 'yeni bir başlangıç' yapmayı öğrendim.
Veda etmek kolay değil, ama gitmek de zor değil artık. Çektiğim acılar, bana sadece direnç ve güç kazandırdı. Çünkü gerçek güç, geçmişi kabullenmek ve onu geride bırakabilmekte yatar. Bunu başardım. Ve şimdi, önüme bakarak ilerliyorum.
Veda etmek belki zor, ama gitmek zorunda değilim. Çünkü artık ben kendimi bırakıyorum. Kendime veda ediyorum.
Ve bir şey biliyorum, veda etmek bir kayıp değil. Veda, 'yeniden doğmak' demek. Her şeyin bir sonu varsa, o son aynı zamanda yeni bir başlangıçtır. Hayatımın o anı, o yeni başlangıcın parçası olarak varlığımı kutluyorum. Beni tanıyan, kimseyi ya da hiçbir şeyi geride bırakmıyorum. Bu, sadece benim yolum ve ben, tüm yüreğimle bu yolu yürüyeceğim.
Ve son olarak, belki herkesin hayatında bir veda vardır. Ama bu, benim için kayıp değil, bir buluşma. Buldum. Kendi içimde bulduğum gücü, sevdayı, huzuru… Buldum ve bırakıyorum geçmişin yükünü.
Ve veda,sonunda beni özgür kılıyor.
Selam nasılsınızzzz???1
Asi kızımızın ilk defa kendini anlayışını okuduk,nasıldı? Umarım beğenirsiniz.1
Oy verip yorum yapmayı unutmayın.
Ben şuan duygusal bir anayım,ağlicam glb🤧1
Görüşürüz yarınki bölümde...3
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
42.04k Okunma |
3.94k Oy |
0 Takip |
50 Bölümlü Kitap |