43. Bölüm

43.ÖZEL BÖLÜM.

Gece`nin Siması.
gezegendekiokur_

BAŞKA BİR EVRENDE EN GÜZEL HALİNLE...

🕊🕊

Kartal abimle vakit geçirmek...

Bir çeşit "hayatta kalma eğitimi" gibiydi.

Çünkü onunla her şey yarışmaya dönüşüyordu!

O gün salonda otururken birden Kartal abi ayağa fırladı:

"Asi, hadi bakalım! Kim daha hızlı hamburger yapacak yarışması!" dedi, parmağını havaya kaldırarak.

"Abi ciddi misin?" dedim kıkırdayarak.

Kartal abim ciddi suratla başını salladı:

"Hayat bir rekabettir Asi! Hamburger bile olsa!"

Mutfakta savaş başladı.

İkimiz de dolaptan malzemeleri çıkarırken, bir anda domates yuvarlandı yere.

Ben tam eğilip alacaktım ki, Kartal abi kayıp yere kapaklandı!

Göz göze geldik ve... BOOM! İkimiz de kahkahalarla gülmeye başladık.

Kartal abi yerdeyken hala ciddiyetle bağırıyordu:

"Yere düşmek diskalifiye sayılmaz! Hala yarışıyorum!"

Ben ise soğan doğrarken gözümden yaşlar geldi, hem soğandan hem gülmekten.

Sonunda tabakları hazırladık, sözde jürimiz olan Güney geldi.1

İki hamburgeri de tattıktan sonra ciddi ciddi değerlendirdi:

"Asi'ninki düzgün olmuş, Kartal abinin hamburgerinde ekmek yok?"

Kartal abim utanmadan:

"Ona diyet hamburger diyoruz küçük adam!" dedi.1

Ve hep birlikte gülmekten yerlere yattık.

Kartal abiyle hayat hep böyleydi;

Bir yarış, bir kahkaha ve... hep kalpten gelen bir sevgi.

🕊🕊

Kartal abim bir gün odama geldi, elinde bir yığın kitapla.

"Asi, küçük hanım, bu böyle olmaz! Sana matematik çalıştırmaya geldim!" dedi, ciddi bir öğretmen edasıyla.

Ben yatağın üstünde yayılarak:

"Abi yaa... Matematikten zaten umudumu kestim," dedim surat asarak.

Kartal abim ise gözlerini kısıp, sinsi bir gülümsemeyle:

"Benim öğrencim olacaksın, başarı garantili! Olmazsa hamburger ısmarlıyorum!" dedi.

"HAMBURGER mi? Tamam, çalışalım!"

Yemek uğruna Einstein olabilirdim!

Başladık...

Kartal abi bana çarpım tablosunu öğretmeye çalışıyordu ama her sorduğu soruya şaka cevap veriyordum.

"3 kere 4?" dedi.

Ben hemen atıldım:

"12 değil, kesinlikle 13 çünkü bonus puan var!"

Kartal abi ellerini başına koyup, dramatik bir şekilde yere yattı:

"Bu çocuğu kim matematikten mezun edecek Allah'ım?!"

İkimiz de gülmekten dersi unuttuk.

Sonra Kartal abi, gizlice hamburger sipariş etti ve dersten kaytardığımızı kimseye söylemeyeceğimize ant içtik!

O gün bir kez daha anladım...

Kartal abim, hayatın bana hediye ettiği en büyük eğlence kutusuydu.

Biraz şamatayla, bolca kahkahayla dolu... ve her zaman yanımda.

🕊

Kartal abi, ciddi bir ifadeyle yanıma geldi.

Kollarını göğsünde birleştirip, tam bir "abi moduna" geçti.

"Asi... Hayat zor. Olgunlaşman lazım. Sorumluluk alman lazım!" dedi, gözlerini kısıp profesör edasıyla.

Ben gözlerimi devirdim.

"Tabii abi, haklısın... O zaman ilk sorumluluğum ne olsun? Mesela sana çay yapmak?" dedim, sinsi bir gülümsemeyle.

Kartal hemen açıldı:

"Tabii ya! Çok iyi fikir! Çayı demle, yanına da kurabiye yaparsın."

Ben hızla ayağa kalktım, bir anda ciddi oldum:

"Peki Kartal bey, hayat zor demiştin. Demek ki kendi çayını da kendi demlemelisin ki hayata hazır olasın!"

Kartal abim kısa bir süre afalladı.

Sonra kahkahayı bastı:

"Yine tongaya düştüm ya! Seninle baş etmek profesörlük istiyor Asi!

İkimiz de salondaki koltuğa devrildik gülmekten.

Kartal'ın o ciddi nasihat dersi, *çay ve kurabiye* savaşına dönmüştü.

Ve o anda düşündüm...

Hayat, böyle küçük kahkahalarla güzelleşiyordu.

Ve abim, bu kahkahaların en komik sebebiydi.

🕊

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.

 

 

Bölüm : 28.04.2025 17:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...