
_Yazar_
KİTABIMA OYLARINIZLA, OKUMALARINIZLA YORUMLARINIZLA VE KİTABIMI TAKİP EDEREK DESTEK OLUN
KITABIMI OKUYUN VE OKUTTURUN
KITAPLARİM İÇİN AÇTIĞIM TİKTOK HESABIM: Gizemlikız140
TAKİP EDERSENİZ SEVİNİRİM
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
MERVE TAŞ
Şuan dağlık bir alandaydık yani Emre gibi ayıların yaşadığı yer ama tek fark evin içindeydik emrenin yaşayacağı yer değildi burası malum emre gibi ayılar ormanda falan yaşarlar evleri olmaz. Bizimkisi modern ayı sanırım.
Ben böyle konuşunca gülesim geliyordu ve durdurmak epey bir zordu. Karşımda arkasına yaslanmış bir koltuğu kaplayacak kadar ahat rahat oturmuş pisliğe bakıyordum. Bayağı rahattı kendisi benim aksime. Yaklaşık 1 yada 2 saat kadar önce gelmiştik ve ikimizde tek bir kelime dahi etmemiştik açıkçası ben onun bir ayı olarak avlanmaya çıkmasını bekliyordum. Tabiki de dalga geçiyorum ama bence mantıklı.
Ben şimdi insan öğrencilerime öğretmenlik yapacağıma bu ayıyla aynı ortamda oturuyordum ve kesinlikle buna bir şey öğretemezdim. İnatçının tekiydi.
EMRE KOÇAK
Karşımda bana küçük ve çekik ela gözleriyle öfkeli bakan turuncuma bakıyordum. İçinden bana sövdüğü kesindi ama onu bırakmayacaktım.
Artık sinirlenmeye başlıyordum daha karım olarak yeni kimliğini vermemiştim daha doğrusu kendisi yüzünden vaktim olmamıştı. Ayağa kalktığımda ince saçları gibi turuncu ama çok koyu turuncu olmayan kaşlarını çattı. Ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.
Ayağa kalkıp yorulduğumuzda uyuyabileceğimiz, onun gül kokusunu içime çekerek rahat bir uyku çekeceğim odamıza doğru ilerledim. Odaya girince üstünde "Merve Taş Koçak" yazılı kimliğini elime aldım.
Neden iki soy isim var derseniz kendisi biraz erkeklerden nefret eden biriydi ve kesinlikle kadınların evlendikten sonrada soy isimlerinin kimlikte yazması gerektiğini düşünen biriydi ve oldukça da haklıydı. O yüzden kendi soy ismine karışmamıştım, sadece kendi soy ismimi yazmıştım yanına ve kesinlikle çok uyumlu olmuştu.
Elime aldığım kimlikle turuncumun yanına gidip bacaklarının üstüne koydum hızlıca geri çekilip bana baktı. Ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. O ne yaptığımı anlamaya çalışırken daha doğrusu girdiği Şoktan çıkana kadar onun kalbi gibi güzel yüzünü bu yakınlıktan izlemeye ve incelemeye başladım.
Şaşırınca ve şoka girince büyüyen ve yuvarlak olan ela çekik gözleri. Kırmızıya yakın pembe dudakları yemek yiyince Kırmızı oluyordu. Acı yediğinde mor'a dönüyordu. Sinirlenince gözleri daha belirgin bir ela oluyordu. Yorgun olduğunda gözleri kısılıyor ve neredeyse yok oluyordu. Bu yüzdende gözlerini göremiyordum ve canım sıkılıyorodu göremeyince. Banyo yaptığında saçlarını kurutmuyordu ve saçlarını en sevdiğim an o an oluyordu. Turuncu saçları yeni doğmaya başlayan güneş gibi parlak ve güzel oluyordu. Tabi hiç kurutmazsa hasta oluyordu. Geceleri üstünü çok açıyordu ve daha bir çok yanını, huyunu ve özelliklerini biliyordum. En ince ayrıntısına kadar.
Bunları nereden biliyorsun diyorsanız onunla vakit geçirmek ve inceleyip, ezberlemek için çok vaktim olmuştu.
Telefonum çaldığında yerimde dikleştim o'da kendisine gelerek biraz daha geriye doğru gitti. Bir kaç adım atın ondan uzaklaştım biraz daha dursaydım eğer kendimi tutamazdım sanki bunca yıl sabırla beklememiş gibi.
Telefon ekranına baktığımda kaşlarımı çattım ekranda barış abi yazıyordu barış niye beni aramıştı bir şeymi olmuştu yoksa. Genellikle birbirimizi aramaz yüz yüze konuşup hallederdik Merve kaçtığında yaptığımız gibi.
Çok fazla beklettiğimi fark ederek çalışma odama gittim. Merveyi ne kadar yalnız bırakmak istemesemde o kadar koruma olsada yine kaçmasından korkuyordum.
Telefonu cevapladım;
Barış: Emre iki sorunumuz var
Emre: ne sorunu abi
Barış: ilkinden başlıyorum
Emre: tamam abi
Barış: teksin değilmi
Emre: evet çalışma odasındayım ne oldu
Barış: ceren rahat durmuyor Merve'yi görmek istiyorum diye tutturdu zorla susturdum
Emre: ne yaptın abi kıza
Barış: eğer akıllı ve sakin durursa merve'ye gideceğimizi söyledim bir de ufak bir şey istedim o kadar
Emre: ne istedin abi
Barış: çok önemli değil ama söyleyeyim ona sarılarak uyumak istediğimi söyledim
Emre: anladım sinirlerine hakim ol abi yanlış bir şey yapıp da sevdiğin karını üzme
Barış: Emre bizim bunları buluşturmamız lazım
Emre: tamam abi siz yarın gelin
Barış: tamam geliriz ha bir de bizi buldular
Kahretsin nasıl bulmuşlardı
Emre: siktir nasıl buldular abi iyi saklanmıştık
Barış: bilmiyorum gerçekten bilmiyorum
_YAZAR_
Başları dertte
Bakalım onları nelere bekliyor
Bu bölüme en az 100 oy istiyorum ve 200 okuma
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 18.81k Okunma |
1.52k Oy |
0 Takip |
34 Bölümlü Kitap |