
Sana duvar ördüysem , tuğlasını sen verdin Binbaşı
Alev saatlerce timiyle gülüp eğlendi . Yiğit ne halde bilmeden , sormadan , yokluğunu bile fark etmeden saatlerce güldü. Yiğit ise en huzur bulduğu yerde , secdenin başında saatlerce oturup dua etti Alevi unutmak için . Belki de başlamadan unutmak en kolayıydı değil mi ? Fakat aşk bir yere tohumunu attıysa unutmak asla kolay olmazdı . Saatler saatleri kovalarken Alpaslan abi Yiğitin yokluğunu en başta fark etmiş fakat kimseye birşey dememişti . Yine yavaş adımlarla kimseye birşey söylemeden Yiğitin odasının kapısına gitti . Kapıyı tıklattı
Gelebilir miyim Komutanım
Gel Alpaslan Abi dediği anda yavaş adımlarla içeri girdi Alpaslan Abi , Ve kapıyı kapattı.
Rütbede miyiz komutanım
Yok abi buyur
Nerdesin aslanım sen kaç saattir
Burdayım işte abi , birşey mi oldu
Olmadı da , gelip bizimle neden oturmadın
Hiç öyle kafamı dinlemek istedim abi
Emin misin . Ahuyla birşey mi oldu ?Yiğit bir an yine duraksadı , sonra söze girdi .
Yok abi nolucak kafamı dinlemek istedim sadece , kalabalık sevmem ben
Sen mi , emin misin
Evet abi
Oğlum sen geldiğinden beri bizimlesin , bu mu senin kalabalık sevmemiş halin
Normalde de kalabalık sevmem ben abi , farkılısınız ondan öyle sizinle olmam . Bu saaten sonra da eski Yiğit olur zaten . Sessiz sakin görevden göreve görüşürsünüz benimle . En iyisi mesafedir . Alpaslan Abi derin bir nefes aldı ve söze girdi.
Neden bu mesafe Yiğit . Biz mi birşey yaptık ?
Yok abi birşey yapmadınız . Ben eski Yiğit olmaya karar verdim sadece
Eskiden neden böyleydin Yiğit
Aldatıldım abi , sonra kendi köşeme çekildim . Sonra sizi tanıdım belki iyi gelir kalabalık ortamlara girmem diye düşündüm ama anladım . Yalnızlık en çok bana yakışıyor .
Bu kararı neden verdin Yiğit ? derin bir nefes aldı Yiğit. Kimseye göstermediği yüzünü Alpaslan Abiye gösterdi . Gözünde ki hayal kırıklığıyla sordu
Konuştuklarımız aramızda kalıcaksa anlatıcam Abi . Alpaslan Abi eliyle kapıyı göstererek
Merak etme bu kapıdan dışarı birşey çıkmayacak .
Abi sence aşk ne demek
Ben kimseye seni seviyorum diyemem Yiğit . Ama en kalabalık ortamda onun gülüşünü saatlerce izlerim .
Anladım Abi
Sen aşık mı oldun Yiğit dedi meraklı gözlerle Alpaslan Abi
Oldum abi
Kime
Alev Binbaşı
Binbaşı mı , oğlum siz birbirinize en son Binbaşım demiyor muydunuz
Saatler önce o fikrim değişti abi
Neden , noldu da
Alev Binbaşı hala Bulutu sevdiğini söyledi , o zaman o aittlik eki kalktı abi
Şimdi anladım , sen o yüzden bizim yanımıza gelmiyorsun .
Biraz öyle ama gerçekten kalabalık ortam kaldıramıyorum .
Anladım aslanım dedi Alpaslan Abi ardından derin bir sessizlik oluştu . Sessizsizliği bozan yine Alpaslan Abi oldu .
Peki sen ne düşünüyorsun bu konuda . Yiğit derin nefes aldı ve buruk bir gülümseme yerleşti yüzüne konuşmaya başladı
Bazen duygularına hakim olmazsın , onu unutmaya çalışırsın , çabalarsın . Unuttuğunu kendine inandırırsın . Sonra aniden yine aklına gelir ama düşünmemeye çabalarsın . Çabaladıkça daha da batarsın... Beraber ne kadar zaman geçirdiğinin bir önemi yok . Uzaktan sevmek diye bir gerçek var malesef . Bazen olmayacağını bilirsin ya da hissedersin ama bir umut işte belki dersin geçersin . Çokta mantıklı düşünülmez aslında bu dönemde . Seviyorum işte ötesi yok dersin . Aslında ötesi var işte . Peki ya karşılığı yoksa ? İşte en acısı en insanı hırpalayan durum da bu işte . Sen her anında onu düşünürsün belli belirsiz sorular belirir beyninde . Acaba o da beni seviyor mu ? Ya da daha masumu benim onu sevdiğimin farkında mı ? İşte en kilit nokta ya senin onu sevdiğini bilmiyordur ya da biliyordur ama bilimiyormuş gibi davranıp hayatına devam ediyordur . Bazen yoğun duygu yükselişlerinde söyleyeceğim ne olursa olsun dersin . Ama sonrasında dilin varmaz boğazın düğümlenir ve söyleyemezsin . Zorlar seni içini kemirir . Beraber geçirdiğiniz anlar gelir aklına . İçini tekrardan bir umut kaplar , ayaklanırsınız , silkelenirsiniz , pozitifleşirsin , içinde ki aşkı tekrardan büyütmeye devam edersin . Büyüdükçe nefes alamaz hale gelirsin . Ama umudumuz var ya bu iş olacak deriz . Gel zaman git zaman konuşursun , beraber zaman geçirirsin , bir kez daha aşkını büyütürsün . Sonrası da derin bir sessizlik... Yine umudunu yitirmezsin kendi içinde ki savaşın devam eder . " Ya zamanda bizi bıraktıysa " dersin. Gel zaman git zaman bu şekilde umutların aşkın büyür. Artık psikolejini kontrol altına almakta zorlanırsın . Bir bakmışsın olacak bir şekilde başaracağım , çok seviyorum dersin. Bir bakmışsın içinde derin bir ümitsizlik ve hiçlik hissi kaplamış , kapatmışsın kendini dış dünya ya aklında sadece o . İçinden geçen " sarılasım var kavuşamadığım birine . " ama sarılamazsınız ya . Aşkta mantık aranmaz dedikleri tam da bu işte abi ... Günler haftaları , haftalar ayları , aylar belki yılları bu şekilde bir kısır döngüye dönüşür . Kendinle konuşursun " unut " dersin . Unut demek sadece dile kolay gelen bir cümle . Peki ya Kalbe diyerek Alpaslan Abiye döndü
En uzun konuşaman bu galiba , aslanım
Bu abi , sence ne yapmalı bu yalnız Yiğit
Yanlız değilsin Yiğit , ben varım abin var . Fakat sana bu konu hakkında birşey diyemem . Çünkü ben aşk ne demek bilmem , tek bildiğim şey mükemmel ötesi aşklar biraz zaman alır .
Bu saatten sonra aşk yok abi , sadece vatan var
Sana kalmış bu aslanım , ama aşkının peşinden git , zorluklar inşa eder sevgiyi , aşkı sevdayı
Biz , Alevle olamazmışız abi , ben onu o cümleden sonra anladım
Dediğim gibi senin kararın diyerek ayaklandı
Birşey olursa bana gel , abin var burda
Tamam abi , geleceğim
İnşallah aslanım inşallah diyerek kapıyı açtı
Abi birşey daha diyeceğim
Buyur aslanım
Normalde dönüşümüz yarın ama ben Albayı aradım bu geceden gideceğim beni beklemeyin sabah
Tamam aslanım , giderken bana haber ver olur mu dedi Alpaslan Abi , Yiğitin yüzüne bir gülümseme kondu
Seni tanımak güzeldi abi , sağol bu kısa sürede bana kattığın seyler için dediği anda Alpaslan Abi kapıyı kapatarak Yiğite döndü .
Kısa sürede derken
Abi ben göreve gideceğim yarın , tek başıma ne kadar sürer bilmiyorum . Belki bir gün , belki bir ay , belki bir yıl belli değil.
Lan nasıl sen daha yeni gelmedin mi , görev hemen nasıl çıktı .
Gönüllü oldum abi , uzaklaşmak biraz iyi gelir.
Bu kafayla nasıl gidiceksin sen oğlum
Görev beklemez , vatan hiç bekletilmez abi . Her ne olıursa olsun biz buna yemin ettik dedi ve ayağa kalkarak Alpaslan abiye sarıldı .
Abi , olurda dönemezsem hakkını helal et olur mu
Lan seni döverim salak salak konuşma , döneceksin o görevden sağ sağlim bana geliceksin anladın mı .
Sana söz veremem abi mesleğim gereği malum , ama senden birşey isteyeceğim
Buyur aslanım
Benim göreve gideceğimi kimseye söyleme zaten sizin geldiğiniz saatte giderim . O zaman duysunlar , vedaları hiç sevmem ben .
Tamam aslanım diikat et , giderken beni kaldır merak etme tek kişiyim odada kimse görmez
Tamam abi hakkını helal et
Helal olsun aslanım diyerek odadan çıktı Alpaslan Abi .
Ordan ayrılırken adımları yavaşladı . Tekrar çıktığı kapıya döndü , gerisinde nasıl bir yıkım kaldığı biliyordu ama elinden birşey gelmiyordu . Zaman ya onları birleştiricekti ya da tamamen bitiricekti . İçinden umarım birbirnize ait olursunuz dedi . Ve timin olduğu odaya adımladı . Yüzünde ki hüzünü sildi , sahte bir gülümseme koydu yüzüne ve odaya girdi .
Napıyorsunuz bakalım
Oturuyoruz abi de sen nerdeydin dedi Alev
Hiç namaz kıldım , dua ettim biraz
Allah kabul etsin abi dedi Defne
Amin diyerek konuşmaya başladılar
Ya bizim Binbaşı Yiğit nerde , saatlerdir yok dedi Altemur
Gerçekten nerde dedi Doğan
Bilmem , haberim yok dedi Alpaslan Abi .
Alev onlar diyince onun yokluğunu fark etmişti . Gerçekten saatlerdir yoktu . Aklına söyledikleri geldi ve susmayı tercşh etti .
Saatlerce konuştular , Alpaslan Abi ise sırf Yiğiti yolcu etmek için erken kalktı ordan . Bilirdi Yiğit ona gelicekti , onu abisi yerine koymuştu . Odasına girerek kitap okumaya başladı aynı zamanda Yiğiti bekledi . Yarım saat sonra kapısı çaldı .
Gel Yiğit dedi Alpaslan Abi dediği anda Yiğit kapıyı açtı ve içeriye girdi . Ardından kapıyı kapattı .
Abi ben gidiyorum
Tamam aslanım hadi , yolcu edeyim seni diyerek oturduğu yerden kalktı
Abi hiç gerek yok , giderim ben
Sana soran olmadı aslanım hadi diyerek odanın kapısını açtı ve Yiğitle beraber çıktılar .
Yiğit aslanım , bizimkiler daha uyumadı diikat edelim.
Tama abim, zaten arka sahada ki helikopterle gideceğim
Tamam aslanım hadi . diyerek arka sahaya çıktılar
Alpaslan Abinin adımları her geçen saniye yavaşladı . Yiğite baktı , yüzünde mutluluk hüzün aynı anda vardı . Yiğitin kafasını çevirdiği yere baktı . Orada Türk Bayrağı vardı , yüzündeki hüzünün kaybolduğu fark etti O zaman Alpaslan Abi. Yiğit dediğini yapmıştı , tek sevdası vatan kalmıştı .
Hakkını helal et Abi
Helal olsun aslanım diyerek Yiğite sarıldı
Sağ sağlim gel olur mu bana
Söz veremem abi , ama çabalarım
Peki aslanım , dikkat et
Ederim abi diyerek arkasını döndü ve helikoptere yürüdü Yiğit . Helikoptere bindiği anda bir kez daha Alpaslan abiye baktı ve el salladı . Karşılığını alınca helikopterin kapısını kapattı ve helikopter yükselmeye başladı .
Alpaslan Abi ise helikopter gözden kayboluncaya denk Yiğitin gidişini izledi . Ve az önce okuduğu kitapta ki satırlar geldi aklına " Bazen insan başını alıp gitmek istersen . Bilmediği , bilinmediği uzaklara... Nedensizce hesapsızca... " ve Yiğit bunu yaptı dedi Alpaslan abi . Ama oda iyi biliyordu ki Yiğit , ne nedensizce gitmişti , nede hesapsızca . Onun nedeni ve hesabı vardı . Nedeni Ahuyla aynı ortamda bulunmamak , hesabı ise onu unutmaktı . Burukça gülümsedi Alpaslan Abi ve odasına gitti...
Giden adamın yüreğinin ne kadar yıkık olduğunu fakat vatanı için en güçlü tarafını devreye soktuğunu bilerek uykusuna daldı...
- YİĞİTTEN -
Gitmek en nefret ettiğim duyguydu . Peki ya neden şimdi gitmeyi secmiştim ? Cevabı basitti aslında Alevi görmemek ve unutmak . Yapabilir miyim bilmiyorum ama yapmak zorundayım . Karargaha geleli yarım saati geçmişti . Bense sadece odamda oturuyorum . Aklıma Alpaslan Abi ile olan konuşmalarım geldi , ve sanki üstümde ki tüm yükler kalkmıştı . Bu adamda şifa vardı kesinlikle . Masanın üstünde ki kalem kağıt dikkatimi çekti . Yavaş adımlarla masama yürüdüm ve yazmaya başladım ...
Yiğit vatanı için canını vermeye hazır bir askerdi . Ve her asker , gitmeden önce bilirdi ki gidiş vardı fakat geri gelmek asla kesin değildi . İşte bu yüzden yıllarca askerler göreve gitmeden önce sevdiklerine birer mektup yazar ve bırakırdı . Yiğitte onun için oturmuştu o masaya , sevdiklerine belki de ondan geriye sadece bir mektup kalacaktı . Saatlerce yazdı Yiğit . Defneye , Emreye , Ardaya , Altemura , Alpere , Doğana , Aleve , Efeye , Gölge timine ve onlardan ayrı olarak uzun uzun abisi yerine koyduğu adama yazdı . Alpaslan Abiye ayırdı saatlerini . Yazdıkları bitince yavaş adımlarla kurt timinin dinlenme odasına gitti , ve bir zarfa koyduğu mektubu masanın üzerine bırakıp çıktı . Daha sonra Gölge timinin odasına gitti ve bırakıp çıktı . Hazırlıkları için hangara gitti ve hazırlıklarını yaptı . İşi bitince ise uyumaya gitti . Gözlerinin kıpkırmızı olduğunu bilmeden uyudu .
ŞIRNAK ÜST BÖLGESİ
Kurt alesi hadi hadi geç kalıyoruz diye bağırdı Alev dışarıdan
Geldik komutanım geldik dedi Defne herkes bahçeye çıkmıştı .
Yiğit Binbaşı nerede dedi Altemur
Bilmem 2 günlük görevinde geç mi kaldı dedi Alev gülerek
Bilmiyorum komutanım , ama bakarım şimdi dedi Arda
Dur aslanım ben bakarım diyerek içeriye yüremeye başladı
Boşuna gitme Ahu , boş odadan başka birşey göremezsşn dedi Alpaslan Abi soğuk bir sesle
Nasıl yani abi
Dün gece gitti Yiğit , burda değil yani diyerek yürümeye başladı .
Nasıl gitti dedi Alper
Gitti işte aslanım geceden bir saatinde gitti hadi geç kalıyoruz diyerek helikoptere bindi . Herkes yavaş yavaş bindş ve helikopter havanladı . Tabi Alpaslan Abi soru yagmuruna tutulmuştu . Nasıl gitti ? Niye gitti ? Bize neden demedi . Alpaslan Abi ise tek bir cevap verdi bilmem..
Yiğitin dediğini yaptı , biliyordu ama sustu .
KARARGAH
Hazır mısın Binbaşı Yiğit
Hazırım Albayım
Bu görev çok riskli , o yüzden kendine diikat etmen gerekiyor . Orada ki dosyalara ulaşmamız gerekiyor . Hadi gidelim timlerde seni bekliyor zaten
Emredersiniz komutanım dedi Yiğit ve yürümeye başladılar . Bahçeye geldiklerinde Kurt timi ve Gölge timi ne olucak niye merak ediyordu . Kimse birinin gideceğini bilmiyordu . Biri hariç , Alpaslan Abi o Yiğitin sırdaşı olmuştu .
Dikkat diye bağırdı Alev herkes hazır ola geçti
Rahat çocuklar dedi Albay
Bizi neden burada topladınız dedi Bulut anlamsızca Yiğite bakarken
Binbaşı Yiğit Arslan özel bir göreve gidiyor . Ne kadar süreceği belli değil . O gelinceye kadar Gölge timinin emir komutası sende Bulut . Helalleşin diye size buraya topladım dedi . Yiğite dönerek
Arkadaşlarınla helalleş ve görevine git asker . Sana güvenim sonsuz diiyerek ordan ayrıldı .
Oo abi hemen göreve mi gidiyorsun dedi Efe . Sert gözlerle ve soğuk bir sesle Yiğit
Evet diyince Efe nolduğunu anlayamadı
Anladım komutanım dedi sadece
Aleve döndü gözleri , şok içerisindeydi , beklemiyordu gülen yüzü düşmüştü . Ama Yiğit kafasını Alpaslan Abiye çevirdi dolmuş gözlerle ona bakıyordu abisi . O ise gülümseyerek oda sarıldı
Lan cidden gidiyor musun
Evet abi , bu işin şakası olur mu dedi ve daha sıkı sarıldı .
Olmaz olmaz , ama diikkat et
Ederim abi diyerek ayrıldı . Ona sarılmaya gelen timleri elini kaldırarak durdurdu .
Temas sevmem ben dedi Yiğit
Ama Alpaslan Abiye sarıldınız dedi Alper
Ona özel , kimse onun kadar değerli değil benim gözümde . Sizleri de sevdim ama o ayrı dedi Alpaslan Abiye bakarak
Peki komutanım diyerek geriye çekildi asker . Alev bir şokn daha yaşamıştı , onu da fark etmişti Yiğit ama takmadı .
Hakkınızı helal edin , gidipte dönmemek var
Helal olsun komutanım dedş herkes ve Yiğit arkasına bakmadan yürümeye başladı . Aklına gelen şeyle adımları durdu .
Abi diyerek arkasını döndü
Buyur aslanım dedi Alpaslan Abi . Yiğit ise çantasının ön gözünden zarfı çıkardı ve Alpaslan babiye uzattı .
Bu senin abi
Bu ne aslanım dedi elinde ki zarfa bakarken
Anlarsın abi diyerek yine arkasına bakmadan yürümeye devam etti .
...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 44.13k Okunma |
2.79k Oy |
0 Takip |
44 Bölümlü Kitap |