
Ruhunmu ateş yoksa o gözler mi alevden
Hüseyin Nihal Atsız
" Şimdi izinle hazırlanmaya gidiyorum Binbaşım "
" Tabi tabi git , ama çabuk gel "
" Emredersiniz Binbaşım " diyerek yanından ayrılmıştım . Aşk kelimesi bana çok uzakkan şimdi bir nefes yakınımdaydı . Arkamdaki adama bir daha baktım , gurur aşk her duygu onda saklıydı . Bir baba adelasıyla beni izliyordu . Sahi ben baba sevgisi görmemiş bir kızdım nereden bilebilirdim ki . Baba sevgisi , anne sevgisi ya da bir aile duygusu hiç yaşamamıştım. Ama içimden bir his Yiğitin bana hem anne , hem baba , hem bir abi hemde bir aile olcağını söylüyordu . Yavaş adımlarla odama çıktım ve hazırlanmaya başladım . Yiğitin zevki gerçekten çok güzeldi tam vücud hatlarımı oturmuştu . Kırmızı renk göğüs dekolteli , bacak boyunda uzun bir yırtmaç . Ama emindim ki bu rengin anlamına göre seçmişti . Kırmızı; İntikam , kin , öfke ve aşkın rengi . Son dokunuşlarımı yapmak için aynanın karşısına geçmiştim . Kırmızı rujumu elime alıp sürmeye başladım ardından parfümümü sıktım . Aynadan son kez kendime baktıktan sonra odadan çıktım . Oturma odasına girdiğim topuklu ayakkabının tok sesinden dolayı Yiğit oturduğu koltuktan ayaklandı .
" Vay vay vay Binbaşım , sizi böyle görmek tuhaf oldu biraz "
" Neden öyle dedin Binbaşım "
" Üniforma dışında başka bir kıyafetle görmediğim için olabilir mi " diyerek belime sarıldı . Bende kollarımı boynuna sardım .
" Sen bu rengi neden seçtin anlat bana "
" Sen onu anladın mı ya " diyerek alnıma bir öpücük kondurdu
" Benden birşey kaçmaz Binbaşım , bakıyorumda sende siyahlara bürünmüşsün "
" Evet malum bir taraf yas içinde kalacak "
" Bu yasıda sen mi temsil etmeye karar verdin "
" Hayır güzelim , ben güç anlamında giydim "
" Ben güçlü değil miyim Binbaşım , neden bana siyah almadın "
" Çünkü sana intikam ve kin daha çok yakışıyor "
" Anladım ama hadi gidelim yoksa geç kalacağız "
" Peki peki peki hadi . Hanımefendiler önden " diyerek eliyle kapıyı gösterdi . Bende ufak bir gülümseme sunup kapıya yöneldim . Yiğit ise elini belime çoktan yerleştirmişti .
Şimdi hazır olun Bulut ve Gizem , devletimin , milletimin , vatanımım verdiği paralarla yaşamaya devam ederek , vatanıma hainlik yapmak nedir size göstereceğim .
Yaklaşık 15 dakika sonra lokantaya gelmiştik . Arabadan indikten sonra Yiğitin elleri yine yerine yerleşmişti yani belime. Artık emindim ki Yiğitin elinin yeri benim belimdi . Bulut ve gizemi gördükten sonra yavaş adımlarla masaya yöneldik .
" Bekletmedik umarım Yüzbaşı " dedi Yiğit sandalyemi çekerek
" Hayır bizde daha yeni gelmiştik "
" Ne güzel o zaman " diyerek oda yerine oturmuştu
" Çok güzel olmuşsun Alev , elbise yakışmış "
" Teşekkür ederim , sevgilimin seçimi " dediğimde anda buluttan bir ses yükselmişti
" Sevgilim derken ? "
" Sevgilim işte anlamıyacak ne var Yüzbaşı Bulut "
" Siz baya baya sevgilimisiniz "
" Ne o Bulut beğenemedin mi "
" Hayır Yiğit , hayırlısı olsun "
" E yemekleri söyleyelim o zaman "
" Misafirimiz var Alev biraz daha bekleyelim "
" Ne misafiri "
" Gelince görürsün " diyerek kafasını kapıya çevirdi . Ve konuşmaya devam etti
" Hatta geldi Binbaşılarım " demesiyle bakışlarımız kapıya dönmüştü . Bir sivilin burada olması görevi riske atardı hemde çok fazla . Ama yanımda bir hareketlenme olunca bakışlarım Yiğite döndü . Rahatsız ve sinirli ifadeyle bakıyordu gelene sessiz bir şekilde
" Yiğit bu kim tanıyor musun "
" Tanımaz olur muyum bu şerefsiz benim abim . Anlaşılan Bulut nereden vuracağını çok iyi biliyor . Ama beni çok yanlış tanımış "
" Nasıl abin , bu görevi tehlikeye atar "
" Atmaz bu şerefsiz Bulutla konuşuyorsa bunda da vardır bir siklik "
Birşey söyleyeceği sırada bir ses benim konuşmamı böldü
" Ooo kardeşim seni görmeyeli uzun yıllar oldu . Nasılsın görüşmeyeli "
" Bana kardeşim demeyi kes senin o ses tellerini keserim Savaş "
" Abine biraz saygı Yiğit saygı denen birşey var " diyerek masanaki yerine oturdu. bakışları bana kaydı
" Bu güzel hanımefendi kim tanıştırmıyacak mısın bizi "
" O gözlerini sevgilimin üstünden çek seni çok pis yaparım Savaş "
" Ooo anladık yengemiz " demesiyle Yiğit ayaklanmaya çalıştı ama onu tuttum . Ve Savaşa dönerek konuşmaya başladım
" Pardon ama nereden yengeniz oluyorum Savaş Bey "
" Kardeşimle sevgili olduğun için olabilir mi hanımefendi " demesiyle sırıtmaya başladım . Arkama yaslanarak konuşmaya devam ettim
" Yanlış anlamadıysam Yiğit sizi kardeşi yerine koymuyor beyefendi . " elimle kapıdaki köpeği gösterdim
" Şuraya bakın beyefendi , eminim ki şu köpek bile sizden değerlidir Yiğitin gözünde " Yiğit ise bunu söylediğimden dolayı sırıtmaya başladı
" Haddini aşma Alev , karşında sende yaşta büyük biri duruyor " dmesiyle kafam Gizeme döndü
" Konu yaşta değildir Gizem adamlıktadır . Ki bakıyorum bu beyefendi de o kelimenin bir kırıntısı dahi yok "
" Saygı Alev saygı "
" Saygı sana saygı gösterene yapılır Bulut , bende bu beyfendiye saygı yok . Yiğite soralım bakalım " diyerek kafamı Yiğite çevirdim
" Sevgilim şu sözde abin olan beyefendiye karşı tavrım seni rahatsız ediyor mu " Yiğit ise sırıtarak cevap verdi
" Hayır aksine , hakkettiği cevapları alıyor sevgilim . "
" Gördüğünüz gibi onun için bir sorun yok sizin içinde olmasın "
" Sen hep kardeşimin sözünümü dinlersin " dmesiyle Yiğit kocaman bir kahkaya attı
" Hayır Savaş , aksine ben söz dinlerim "
" Hanımcısın yani " dedi gülerek Savaş . Yiğit ise hemen cevap verdi
" Aynen ondan sonuçta hanıma hizmet vatana hizmettir " dmesiyle bende bu fırsatı güzel bir şekilde kullandım
" Bazılarının vatana hizmet yapamadığı doğrudur"
" Senin rütben ne hanımefendi "
" Sanane sözde abi seni ne alakadar ediyor "
" Birşey sorduk adam gibi cevap verebilirsin " demesiyle kulaklığımdan Albay konuşmaya başladı .
" Alev , rütbeni söyle daha sonra konuşmayı kısa kesin çünkü Yiğitin dediği gibi oda bir hain "
" Binbaşı Ahu Alev Altay size hangi rütbe lazımdı Savaş Bey " bu sefer soruyu Yiğite yöneltti
" Senin rütben ne "
" Binbaşı Yiğit Arslan sana ne lazım kardeş . Şunlar gibi Yüzbaşı mı lazım " diyerek eliyle Bulut ve Gizemi gösterdi . Konuşmaya başlıyacaklarının anladığım için ses kayıt cihazını çalıştırdım.
" Yanlış taraftasınız ikinizde " dedi gülerek
" Neresi yanlış Savaş bey açıklayın buyurun "
" Bakın onlar doğru yolu buldu " diyerek Bulut ve Gizemi gösterdi onlar ise sırıtmaya başladı . Gerizekalılar hala haberimiz yok sanıyorlar
" Sizde ben tarafa gelin hayatı yaşayın "
" Hangi tarafmış o Savaş " bu sefer konuşan Yiğit olmuştu
" Terör , gelin biizmle çalışın onlar gibi . Hatta baya kalabalıklar ki aklın şaşar "
" Nerden Savaş Bey , neyden kastediyorsunuz "
" Bulut , Gizem , Doğukan , Onur , Yağız , Hüseyin Can ama iki salak katılmadı . "
" İki salaktan bahsettiğin Efe ve Selçuk mu Savaş Bey "
" Evet Alevcim , tam olarakta onlar bir onlara ulaşamdık " demesiyle ikimizinde kulaklığında aynı ses duyuldu
" Alev ve Yiğit Binbaşım , delil yeter suç itiraf edildi . Paketleyin " ikimizn yüüznde de bir sırıtma yayıldı .
" Hayır siz neye sırıtıyorsunuz "
" Sen bizi saf mı sandın Bulut " ilk konuşan Yiğit olmuştu
" Derken " demesiyle Yiğitin ve benim yüzeme bir sırıtş daha konu . Bu sefer konuşan ben olmuştum
" Senin karşında Türk Silahlı Kuvvetlerinin en fazla tek göreve çıkmış iki Binbaşı bulunuyor . Yaptığınızı bilmiyoruz mu sandınız "
" Nasıl lan hani anlamışlardı Bulut " diyerek ayaklandı Savaş
" Bilmiyorum lan nerden biliyorsunuz "
" Şimdi teslim oluyorsunuz bizidde yormuyorsunuz " dedi Yiğit bu sefer konuşan gizem olmuştu
" İki kişi mi alıcaksınız Bİnbaşılar " yüzümde ki sırıtmayla gizeme döndüm
" İki kişi olduğumuzu kim söyledi Gizem "
" Derken iki kişisiniz işte " dmesiyle ellerimi birbirne vurdum görebli olan herkes silahlarını üçünü çevirmişti .
" Şimdi say bakalım bakalım Gizem "
" Nasıl nasıl "
" Alın şunlarla , daha fazla görmeye gerek bunları " dememle ters kelepçeyi yemişlerdi .
" Vatana ihanetin sonucu budur , diğerlerini alınıcak merak etmeyin . " dei Yiğit peşinden ben ekledim
" Ateş gibi yandığında buz gibi durmak neymiş öğreteceğim size . Götürebilirsiniz "
.....
sizce nasıl gidiyorr :)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 44.13k Okunma |
2.79k Oy |
0 Takip |
44 Bölümlü Kitap |