2. Bölüm

Nida'nın Hayatı

Gizemnur Demir
gizemnurw

Bu kitap hiç aile sevgisi görmeyenlere…

Hep yalnız kalanlara…

Hayatı için kendisi mücadele edenlere…

Çocukluğunu yaşamayanlara…

Gelsin.

Şimdi hazır mısın Nidanın hayatına dahil olmaya

O zaman sıkı tutun başlıyoruz.

Ben Nida Aydın 15 yaşındayım Konya'da yaşıyorum biraz ailemden bahsetmek isterdim ama ne yazık ki anlatabileceğim bir ailem yok…

kısacası çekirdek ailem ben annem ve babamdan oluşuyor tabi onları da anne veya baba diyebilirsek şimdi neden böyle dedi diyeceksiniz ama hikayeyi okudukça anlayacaksınız sevgili dostlarım.

Hayatınızda gördüğünüz neredeyse en baskıcı aileye sahibim ama şu anda bunları konuşup moralinizi bozmak istemem onun için biraz zamana ihtiyacımız var sanırım, şimdilik nasıl geçiyor hayatım onu konuşalım. Bugün günlerden pazar ve babamın iş yeri maalesef tatil maalesef diyorum çünkü babam tarafından odamı kilitlenme cezası aldım sebebi ise okula gitmek istemem evet duydunuz okula gitmek istemem çünkü annem ve babam okula gitmemin gereksiz olduğunu düşünüyorlar, ben ise normal insanlar gibi okula gidip arkadaş edinmek istiyorum.

Fakat babama bu konu hakkında bir şey söylediğimde direkt bağırıyor ve bir hafta odama kilitlenme cezası veriyor. İşte bu cezanın bugün ilk günü ve ilk günden odamdan nefret etmeye başladım.

A durun durun şimdi sizin aklınızda şöyle bir soru vardır “ hiç mi okula gitmedin“ diyeceksiniz size şu şekilde cevap vereyim',

Sadece ilkokula gittim sonrasında babam göndermedi yaklaşık olarak 5 yıldır odama hapsolmuş bir kızım ben.

Şu anda ise pembe yatağıma oturmuş siyah bir karalama defterine size bunları yazıyorum.

Yazmaya devam edecektim fakat odamın kilidinin açıldığını fark ettim korkarak hemen defterimi kapattım ve pembe battaniyemin altına koydum, daha sonra kapıdaki kim diye kapıya odaklandığım sırada odama girenin Pelin yani annem olduğunu gördüm, üstündeki kırmızı simli elbisesiyle adeta göz kamaştırıyordu, o güzel elbisesiyle kapının önünde durdu ve konuşmaya başladı.

Nidacım biz babanla dışarı çıkıyoruz “sakın odandan çıkma“ dedi ve odadan çıkacağı sırada geri bana dönerek ekledi, “ dur zaten odadan çıkamazsın dimi çünkü anahtarı bende” dedi alaycı bir tavırla sonra büyük kahkahalar eşliğinde odamın kapısını tekrardan kilitledi.

Biliyor musunuz sevgili dostlarım önceden annem denen kadın odaya girdiğinde ve bana biz dışarı çıkıyoruz dediğinde oturup saatlerce ağlardım ama şimdi alıştım, odama girdikleri zaman bir yere gideceklerini anlıyorum. Çünkü sadece bunu söylemek için odama giriyorlar. Başka bir ihtiyacım olduğunda evin hizmetçisi Nurdan geliyor odaya, bunun dışında kimse odama gelmiyor gerçi onlar için bir ifade de anlam etmiyorum.

Annemden de bu yüzden nefret ediyorum işte sevgili dostlarım, oda da durmaktan sanırım şimdiden çok sıkıldım o yüzden birazcık uyuyacağım sevgili dostlarım, ya yeni bir kabusa uyanacağım ya da yeni bir yalnızlığa uyanacağım.

Yazarın anlatımıyla

Nida uyumuştu ve tam olarak uykusunun üzerinden 4 saat geçmişti neredeyse akşam olmak üzereydi, anne ve babası eve gelmemişlerdi daha, evin hizmetçisi Nurdan da güzel bir tepsiye sadece ekmek ve çay koymuş, Nidanın odasına doğru ilerliyordu.

Nidanın anlatımıyla

Merdivenlerden gelen ayak sesleriyle birlikte uyandım korkarak hemen ayağa kalktım, uykulu gözlerimle etrafa bakındım, ama henüz yeni uyandığım için etrafı tam net göremiyordum. Birkaç saniye daha gözlerimi onayladıktan sonra nihayet uyanmıştım, annemler gelmiş olabilir diye hemen geri yatağa oturdum. O sırada odamın kilidi bir kez daha açıldı ve kapıdaki kişiden Nurdan olduğunu gördüm. Bana tebessüm ederek tepsiyi masanın üzerine bıraktı, ve güler yüzüyle konuşmaya başladı. “Küçük hanım babanız cezalı olduğunuz için size bugünlük bu kadar yemek vermemi istedi, afiyet olsun” dedi, hafif göz ucuyla tepsiye göz gezdirdikten sonra bende yine o yapmacık gülümsememi takılarak Nurdan ablaya doğru “Teşekkür ederim Nurdan abla” dedim ve Nurdan abla yüzüme gülerek odadan çıktı.

O kadar sinirliydim ki bağırmak istiyordum ama bunun da cezasını çekeceğimi bildiğim için susmak en iyisi geliyordu. Bazen yaşadıklarından korktuğun için susmayı tercih edersin.

Nurda’nın getirdiği çayı ve ekmeği bir kenara bırakıp , hava almak için pencerenin önüne doğru ilerledim .Pencereyi açarak aşağıya doğru baktım henüz annem ile babam gelmemişlerdi çünkü kapının önünde arabaları yoktu ,bu benim için mutlu bir haberdi çünkü eminim ki içki içmeye gitmişlerdi ve daha önce yaşadığım şiddetleri yaşamak istemiyordum ,bu yüzden hala vücudumun bazı yerlerinde morluklar ,yaralar vardı.

Yaklaşık yarım saat daha pencerenin önünde hayallere daldım ,gerçi sevgili dostlarım benim hayallerim bile ölümlüydü…

Hayallerimde acılı olduğu için hemen kendime gelerek pencereyi kapattım ve pembe yatağımın üstüne oturarak Nurda’nın getirdiği çaydan bir yudum aldım ve kapının önüne koydum tepsiyi. Çünkü saat 19:00’dı ve beş dakika sonra tepsiyi geri alıp gidecekti , aslında çok açtım ama midem bulandığı için bir şey yemek istemiyordum, derin nefes alarak yatağıma tekrardan uzandım. Sanırım bu odada kaldığım sürece uyuyacaktım çünkü başka yapabileceğim bir şey yoktu. Tam gözlerimi kapatmıştım ki aklıma gelen ani fikirle ayağa fırladım ve siyah karalama defterimi koyduğum yerden çıkartarak boş bir sayfasını kopardım ve üzerine birkaç bir şey yazıp tepsinin köşesine bıraktım.

Notta şöyle yazıyordu: “Annem ile babam ne zaman gelecekler? “ Aslında çoğunuz Nida niye böyle bir şey soruyorsun ki zaten seni umursamıyorlar diyeceksiniz, merak etmeyin sevgili dostlarım bende onlara bayılmıyorum zaten, sadece ne zaman geleceklerini öğrendiğim zaman daha rahat hareket ediyorum geldikleri zamanda uyuma numarası yapıyorum ki babam o sarhoş hali ile geldiği zaman bana dokunmaya çalışmasın, yani bazı zamanlara uyandırıyor tabi ama çoğunlukla geri gidiyor. Merdivenlerden gelen ayak sesleriyle düşüncelerim bölündü ,Nurdan geliyor olmalıydı zaten evde başka kimse yoktu .Adım sesleri git gide yaklaşarak kapının önünde durdu, kapının kilidi yavaşça açıldı karşımda Nurdan’ ı bekliyordum ki babamı görünce ufak bir kalp krizi geçirdim ,uzandığım yerden doğrularak oturdum yatagımın üzerine ,babam ilk önce yerde duran tepsiye göz gezdirdi,daha sonra ayağıyla tepsiyi ileri doğru iterek kapıyı kapattı. Bu sırada hala gözü tepsideydi ve farketmemesini dilediğim o yazdığım notu fark etmişti ,zafer kazanmış gibi sırıtarak kağıdı tepsinin köşesinden aldı. katladığım kağıtı açtı ve mırıldanarak yazdığım yazıyı okumaya başladı ,yazıyı okuduktan sonra güldü ve üzerime doğru yürümeye başlayarak dudaklarını hareket ettirdi; demek bizi soruyordun cici kızım dedi sonra yutkunarak konuşmasına devam etti . “Bak geldim cici kızım korkma baban yanında demek isterdim ama kork benden” bunları söylerken benim üzerime eğilmiş fısıltıyla söylüyordu, titremem artarken babam denen adam üzerime daha çok eğilmişti. Neredeyse nefes alışverşimi duyuyordu ,ben titredikçe keyif alıyor daha çok üzerime geliyordu ve sonunda yaklaşmayı bırakarak dudaklarını araladı “Nasıl beğendin mi hediyeni ,ben geldim bugün tepsini almaya“ dedi. Sarhoş olduğu her halinden belliydi ,ayakta zor duruyordu.

Ama yine de bana daha çok yaklaşmayı ihmal etmedi…

 

 

BÖLÜM SONU.

 

 

DEVAM EDECEK!

 

 

 

Bölüm : 23.07.2024 22:30 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...