29. Bölüm

29. Bölüm

Gökçe kara
gkcxkr

Araba durduğunda şoför arabadan inmiş Cihangir ile beni baş başa bırakmıştı. Dağ başında tek başıma ne yapabileceğimi hesaplamaya çalışırken konuşmaya başladı.

" Ece, benim yanımda olursan çok güçlü olabiliriz biliyorsun dimi?" diye sorduğunda verdiğim cevabı beklemediği açıktı.

" Ben zaten en güçlüyüm Cihangir"
" Bak senin şu an nefes almaman gerekiyor Ece ama ben yine de sana da kıyamıyorum ve iş birliği teklif ediyorum. Benimle ol. Benim ol. Tüm dünyayı sereyim ayaklarına"

Cümlesini tamamlamadan gelen sesler ile gayri ihtiyari arabanın kapısını açtı. O sırada ben kendi kapımı açıp dışarı atlamış ve kendimi arabanın altına atmıştım. Duyduğum gün yüzü görmemiş küfürler eşliğinde Cihangir' in adamlarının bir bir yere düşüşünü izledim. Rüzgar dronları tam zamanında yetiştirmişti arkamdan. Göğüslerimin arasındaki telefonu çıkarıp gelen çağrıyı cevapladım.
" Bir dakika sonra yanında olacağım Araf. Ben gelene kadar güvende kalmaya çalış. Telefon açık kalsın" derken Cihangir'in kendini korumaya aldığını ve kaçmaya çalıştığını gördüm. Küpemdeki minik telsizi aktif hale getirerek rüzgar ile konuşmaya başladım.


" Rüzgar arabaya göre saat 10 yönünde Cihangir. Kaçacak. Benim önümü temizle dediğimde mikrofondan Alp' in sesini duydum. " Ben hallediyorum."

" Araf çık" diye bağırdığı da hızlıca arabanın altından çıkmış ve kaçan Cihangir'in peşine düştüm. Çıkarken telefonu atmak zorunda kalmıştım. Sarp kayalıkların olduğu yerde hızlıca peşine düştüğümde benim arkasından geldiğimi görmüştü. Bir kaç el atışından kendimi en yakın kayanın arkasına atarak kurtulmuş ve takip etmeye devam etmiştim.

Kulaklığımdan gelen sesle bir an arkama bakma gereği duydum. Aslan tam arkamda koşarak bize doğru geliyordu. Diğer adamları halletmişlerdi. Bu dalgınlığım bana pahalıya patlamış Aslan' ın bağırışı ile önüme dönerken kolumdan vuruluşuma şahit olmuştum. Hızlıca toparlanıp Aslan' ın bana yetişmesine az kala tekrar koşmaya başlamış gözden kaybetmemek için daha da hızlanmıştım. Kulağımda Aslan' ın ağzından ilk defa duyduğum ama benim aşinası olduğum küfrü duyduğumda ise koşarken bile kahkaha atmıştım.
" Hassiktir"

"Araf vuruldun. Dur artık" derken çoktan Cihangir'e yetişmiş ve ayağından vurarak durmasını sağlamıştım. Bana döndüğünde silahının hedefi hala bendim ama artık kurtuluşu olmadığını anlamıştı.

Aslan bana yetiştiğinde hızlıca başka yaram olup olmadığını kontrol etmeye başladı. Sonrasında boyunluğunu çıkarıp sargı bezi gibi yaramın üzerine sarmış ve sıkılaştırmıştı. Bana bakarken ne kadar endişelendiğini görebiliyordum.
" Sıyırmış" derken Cihangir'e döndü. Tam o sırada bize yetişen dronların hepsi tek tek düşmeye başladı. Etrafımızda duyduğumuz hareketlilik bizim için pek de hayta alamet değil gibiydi.

Cihangir'in gülüşü bizi bozguna uğratırken elimizdeki silahları daha sıkı tutmaya başlamıştık. Aslan' ın gözleri benim alnıma odaklandığında lazer ışığını görmesem bile hedefin ben olduğunu anlamıştım. Hızla önüme atlayıp beni arkasına aldığında ise aslında etrafımızın komple sarılmış olduğunu farkettim.

" Beni gerçekten hafife almışsınız ama, kırılıyorum" dedi Cihangir oturduğu yerden kalkmaya çalışırken. Celal arkasından ona doğru yaklaşırken ona bakma gereği bile duymamıştı.

" Ben sana demiştim demekten nefret ediyorum ama ben sana söylemiştim abi değil mi bı kızda bi şeyler var diye?" derken Cihangir' in koluna girerek ayakta kalmasını sağladı.

" Ne yaparsın Celal'im aşk insanın gözlerini kör ediyormuş gerçekten " derken Aslan ona doğru atılmıştı.

" Seni öldürürüm duydun mu beni" derken gerçekten bir aslana benzediğinin farkında bile değildi. Ben ise çok garip bir şekilde sakin ve onun bu halinden etkilenmekle meşguldüm.

" Alın bunları" diye bir emir vermişti Celal. Ekip bize yetişemezdi. Aslan' a baktığımda onun da gereksiz bir rahatlıkta olduğunu farkettim. İki deli bir araya gelememeliydik sözünü sonuna kadar yaşıyor olabilirdik.

Beni ona bakarken gördüğünde " Düşüncelerini okuyabilmek için neler vermezdim" dedi.

" Tam olarak iki dakika önce bu deli hallerinin beni çok etkilediğini düşünüyordum. Sonra baktım ki ikimizde böyle bir durumda bile çok rahatız, o zaman dedim ki ikimizin de terapiye ihtiyacı var" derken attığım kahkaha ile bütün gözler bize dönmüştü.

" Bebeğim şu temizlik işlerini bi halledelim ben seni yoğun bi bakıma alacağım merak etme " dedi bir yandan bana göz kırparak.

Bölüm : 09.12.2024 12:56 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...