
____Yıllarca yazmayı düşündüğüm romanımı sizlerle paylaşmak istedim. Yıldız bırkamayı unutmayın lütfen. Yorumlarınız benim için değerli. Keyifli okumalar.___
Dalgalar hızla vuruyor sahile, o kadar şiddetli ki sanki göğe ulaşacak, yanı başındaki bankta genç bi kız oturuyor. Korkuyla bakıyorum bi dalgalara bi kıza.
"Hey kalksana oradan görmüyormusun?"
Sesimi duymuyor bağırıyorum, yanına gitmek için adım attığımda geri itiyor bir güç beni. Neler oluyor anlamıyorum, etrafta hiç kimse yok ağlıyorum bağırıyorum. Daha dikkatli bakıyorum kıza. Siyah uzun hafif dalgalı saçları rüzgarda uçuşuyor. Oturuyor ama boyunun uzun olduğu belli oluyor. Arkası dönük denizi seyrediyor.
" Hey sana kalk oradan diyorum."
Ama beni duymuyor. Biri belirdi uzaktan uzun boylu ,esmer oldukça kalıplı gülerek kadına yaklaşıyor. Nasıl diyorum oda mı korkmuyor üzerine gelen dalgalardan. Etraf kara bulutlarla doldu birden yağmur bastırdı. Elimi uzattım göğe bir damla düştü avuç içime, bi sıcaklık hissettim ama yağmur değildi bu küldü.
" Beyfendi lütfen oradan uzaklaşın dalgalar çoğalıyor"
O da mı beni duymuyordu nasıl olurdu ki bu. Kadın yanına yaklaşan adama döndü gülümsüyordu. Bense şok olmuş bir halde genç kadına baktım bu kadın
" nasıl olur? "
Bendim evet bendim bu. Adam usulca oturdu kadının yanına, kadın yasladı yorgun vücudunu, dağ gibi duran adama...
Yataktan öyle bi uyandım ki kan ter içinde kalmıştım. Etrafıma bakındım odamda olduğum için şükrettim nasıl bir rüyaydı böyle. Yanı başımda duran sudan bir yudum aldım.
"Geçti asya , geçti kızım sakin ol alışmış olman lazım artık bu kabuslara."
Kendi kendime teselli veriyordum. Yine yalnızlığım kol geziyordu odamın içinde. Yine duygulanmıştım, çok sulu göz değildim ama kimsesizlik diye bir kor düğümlenmiş takılmıştı boğazıma. Annem olsaydı şimdi saçlarımdan okşar teselli ninnileri söylerdi bana geçip giderdi. Ama şimdi geçmiyordu ben zorla geçirmeye çalışıyordum. Elimin tersiyle sildim yanaklarıma süzülen onca yaşı ama kâfi durmak bilmez mi göz pınarlarıma dolan acı. Bitmedi ama zorla da olsa dindirdim. Telefonuma baktım saat 10 olmuştu nasıl bu kadar uyudum bilmiyorum. Kalktım yatağımın karşısındaki dolaptan kıyafetlerimi çıkardım dolabın kapısını kapatırken gözüm ilişti kenarları kırık aynaya. Ağlamaktan helak olmuş bir ben vardı karşımda. Güçlü bir kızdım ben ailem beni öyle yetiştirdi, ama içimdeki o küçük kız hep ağladı benim. Güldüm aynadaki yansımama
" Topla kendini sen güçlü bi kızsın" Ağzımı kulaklarıma kadar ayırdım, kendi yanaklarımı sıkıp sağ sol yapıyordum evet kendi kendimi seviyordum şuan. Dışardan gören deli derdi az önceki kızdan eser yoktu ama ben buydum işte kendi küllerinden yeniden doğan. Duşa girip çıktım saçlarımı maşayla hafif dalgalandırdım , göz kalemi biraz rimel ve vazgeçemediğim bordo rujumu da sürüp çantanın içine attım. Telefonumu alıp saatimi taktım ve evden çıktım. Kahvaltı gibi bir alışkanlığım yoktu, kafeye oturup sert bir kahve içip kendime geldim. Bugün pazardı ve ben pazar günlerini hiç sevmezdim. Evet birçok arkadaşım vardı ama bu günü aileleriyle geçiriyorlardı. Yine de şansımı deneyecektim en yakın arkadaşım edaya mesaja attım.
" Her zamanki kafedeyim işin yoksa takılalım."
Çok geçmeden cevapladı eda bazen bu kızın telefonuna yapışık olduğunu düşünürüm.
" Tamam 20 dakikaya orda olurum."
Edayla üniversitede tanıştık edebiyat bölümünde okuyor ben bir üst sınıf mimarlıkta okuyorum. Okula ilk geldiğinde ben koridorda broşürleri inceliyordum oda bana birkaç soru sormuştu bende ona sana eşlik edebilirim istersen seni götürebilirim demiştim. Birlikte kafeterya, dekanın odası sağ sol derken birbirimizle kaynaşmıştık. O gün bugündür sıkı dostuz. Eda kafeden içeri girmişti yanında tanımadığım genç bir çocuk vardı okulda da görmemiştim aceba akrabası mıydı?
Ayağa kalktım sarıldık.
" kusura bakma biraz geciktim " dedi.
" sorun değil "deyip gülümsedim.
" bu arada bu serkan" dedi
İri mavi gözlü çocuğu göstererek elini uzattı ve tokalaştık.
"Merhaba bende asya"
"Memnun oldum asya eda senden çok bahsetti "
"Öyle mi?" dedim.
Gülümseyerek edaya bakış atarak. Oturduk içecek birşeyler söyledik ben her zamanki gibi kahve eda ise meyveli gazoz.
" İçin karardı kızım artık içme şu kahveyi ilerde kahve dolu serumla gezeceksin diye korkuyorum "
Ufak bir kahkaha attım. Evet biliyordum çok içiyordum ama kendime engel olamıyordum. O arada serkanın telefonu çaldı ve izin isteyerek masadan kalktı. Edaya bu kim der gibi bakış attığımda anlatmaya başladı.
" Hani sana bahsetmiştim ya kuzenimin partisinde bi çocukla bakıştık sonra numaramı istedi yazışıyoruz diye o bu çocuk ".
Eda heyecandan ve mutluluktan yerinde duramıyordu.
" Hadi canım"
dedim gözlerimi açarak
"Çocuk çok yakışıklı bana bakmaz diyordun, ama ben yakışıklı birini göremedim."
Koluma vurdu , küçük şımarık bi çocuk gibi.
"O benim gözümde çok yakışıklı bi kere , hem senin gözündeki yakışıklıyı çok merak ediyorum. Bul bari birini de yakışıklı nasılmış görelim. Böyle giderse evde kalırsın sen. 2 yıldır tanıyorum seni daha biriyle çıktığını bile görmedim."
Durdu düşünür gibi yaptı.
" Yoksa oluyorda sen benden mi saklıyorsun?"
Kafamı yatırdım sitem ederce
"Saçmalama kızım gizlim saklım mı var senden ayrıca ben istemiyorum sevgili mevgili mıç mıç aşkımcım falan gelemem uğraşamam ben."
Lafımı tam bitirdim serkan girdi içeri.
"Pardon hanımlar önemliydi bi arkadaşımın bana birşey bırakması gerekiyor birazdan burada olur " dedi.
Oturdu edanın yanına birkaç dakika sonra kafenin önüne siyah bi cip durdu.
"Hemen geliyorum"
Masadan kalktı serkan ,siyah çipe doğru yürüdü içinden siyahlara bürünmüş biri indi epey uzundu tokalaştılar ve bir paket uzattı serkana. Bizden bahsediyor gibiydi içeriyi gösteriyordu serkan . Siyah adamın gözleri bizi bulmuştu . Ben bu adamı bir yerden tanıyor gibiydim çok dikkatli bakıyordu bana , bende gözlerimi hiç çekmemiştim adamdan. Çok tuhaf hissettim nedenini bilmediğim bi şekilde. Ayağa kalktık tanıştırdı serkan
"Bu asrın benim hem patronum hem arkadaşım, asrın bu eda kız arkadaşım"
Edanın elini sıktı.
" ve buda onun arkadaşı asya"
Gözleri gözlerimi sonra uzattığım elimi buldu.
"Memnun oldum"
" bende".
"Oturmaz mısınız?" dedi eda.
Serkan
"Fazla vakti yok aslına ben sizi gösterince selam vereyim dedi".
"Aslında çokta acelem yok bi kahve içebilirim." dedi
O gür ses , gözleri beni bulurken. Gülümsemekle yetindim ve yanımdaki koltuğa oturup bacağını bacağının üzerine atarak garsona
"şekersiz bi türk kahvesi lütfen" dedi.
Beynim deki hücreleri görüyor gibiydim oradan oraya koşuşturuyor bilgisayar arşivlerini inceliyorlardı sanki. Bu adamı tanıyordum ama nerden. Ben düşüncelere dalmışken sohbete koyuldular eda anlatıyordu çokça, siyah adam dinliyordu. Sert bi mizacı vardı pek gülmüyordu kibar gibiydi ama bi o kadar da kaba duruyordu. Bunları düşünürken adamı gözümle yiyormuşum , bana baktığında anladım hemen çektim gözlerimi üzerinden.
"Siz" dedi.
"Hangi bölümde okuyorsunuz?"
"Okuduğumu nerden biliyorsunuz?" dedim.
Sertçe ahkam keser gibi. Gülümsedi ilk kez .Boğazını temizler gibi yaparak söze girdi eda
"Asyacığım az önce üniversitede tanıştık asya bana çok yardımcı oldu diye anlattım ya canım"dedi.
Sahte bi gülümsemeyle.
Evet ufak çaplı bi utanmıştım demek ben düşüncelere dalarken anlatmıştı.
"Pardon dalgınım bu aralar mimarlık okuyorum ben "
Yüzünde memnun bir ifade vardı.
"Bölümde birinci hocalar hep asyadan bahseder" dedi eda.
Ama yanımdaki siyahlı pür dikkat bana bakıyordu. Birden edaya dönüp,
"belli oluyor "dedi.
Ne demekti şimdi bu dalgamı geçmişti yoksa gerçekten öyle mi düşünmüştü. Benim için övgü övünmek hiçbirşey ifade etmiyordu. Hatta sırf hocalar beni göstermesin diye bilerek ikinci olmayı bile tercih etmişliğim var. Biraz zaman geçmişti. Asrın kalmak için müsaade istedi. Hep birlikte ayağa kalktık eda ve serkanın elini sıkıp bana yöneldi. Gözleri gözlerimi deliyordu, ben ise çekemiyordum duman karası gözlerinden gözlerimi,
"Hoşçakal asya görüşürüz"
dedi görüşürüzü vurgulayarak.
"Hoşçakalın" dedim.
Elimi elinden çekerek. Sesindeki tını vücudumu dikenlendirmişti. Serkan arabaya kadar eşlik etti Asrına. Arabaya bindi ve gözleri beni buldu kafasını eğdi yine görüşeceğiz dercesine ve göz kırpıp gitti.
Şaşırıp kalmıştım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |