
Uzun bir aradan sonra hellllooooo
ERKEĞİN ADI KARAN OLDU!!!!!!!!!! ******* ÖENMLİİİ NOTTT BAKKK BURAYAAA
Direkt bölüme geçelim aklımda fikir yok doğaçlama olucakkk
***
Arzu
"Başımda şiddetli bir ağrı ile gözlerimi açtım" Herkes böyle bir giriş bekliyordu değil mi? Aslında bende. Fakat alakası bile yok... Sanki derin bir uykudan uyanmış gibi kendimi dinlenmiş bir o kadar da yorgun hissediyordum. Normal bir şekilde gözlerimi açmış neredeyse yarım saat boyunca neler olduğunu soegulamıştım. Sonuç olarak aklımda kalan kesik kesik kusmam, Polatı aramam, ve bayılmam. O içeceğin içinde ne vardı bilmiyorum fakat kasıtlı olarak yapıldığını biliyordum.
Kapının aniden açılması ile irkilerek bakışlarımı oraya çevirdim. Büyümüş gözlerle bana bakıyordu Arzu. "Ezgi! Uyandın mı" Diye şakıdı gözleri parlıyordu. Durumum o kadar ciddi miydi ki?
Gözlerimi devirerek, "Yok kanka uyuyorum hala." Dedi yalandan kafamı yana yatırıken. Üzerine alınmadan koşarcasına yanıma gelip kollarını belime sardı. "İyisin değil mi? Ağrın var m-"
"Kızım dur sakin ya, vurulmadım alt tarafı zehirlendim." Dedim gülerken. Geri çekildiğin de gördüğüm surat bir betona vurmuş gibi hissettirdi. "SENİN İÇİN NE KADAR KORTUM BİLİYOR MUSUN? ÖLÜM TEHLİKEN VARDI SENİN!" Gözleri dolmuştu, dudakları sızlıyordu... Dondum kaldım, böyle bir tepki asla beklemiyordum.. Bir saniye! O ölüm tehlikesi mi dedi?
"Ne?" Dedim mimiksizce. Sanki söylememesi gerekn bir şeyi söylemiş gibi gözlerini kaçırdı dudağını ısırdı. Onun kurtarıcısı içeri giren kişi oldu. Ben gördüğüm kişi ile şok olurken Arzu rahatlamış gibiydi. Haberi var mıydı?
"Kaan?" Dedim şaşkınca. "Ne o beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?" Dedi sahte bir üzüntüyle. Gözlerimi devirip, "Gel buraya şapşal." Dedim yavaşça doğrulup kollarını belime dolamasını izin vererek. "Nasılsın?" Dedi ilgili bir şekilde. Aniden içim ısmsıcak olmuştu. "İyiyim...Ama sen" Dicekken işaret parmağı ile dudağımı kapttı. "Orası da bana kalsın Ezgicim."
"Peki..." Dedim.
"Kendini iyi hissediyorsan taburcu işlemlerini halledeyim hemen." Dedi kaan yarım gülüş. O an işte kendi benliğime döndüm ve aklıma tek bir isim geldi... Karan..Daha doğrusu Antonio Karan Alparslan...
Tedirgince bir bakış attıktan sonra anlık cesaretle, "O... Yani(boğaz temizleme) Karan." Dedim kısık bir sesle. Arzu onun adını duyduğu gibi gözlerini devirdi, Kaan'a baktığım da bozulmuşa benziyordu. İyi de neden ki?
"Kızım hala onu mu düşünüyorsun?" (Arzu)
"O geldi mi?"
" Evet... Tabi kii de salak ah sen cidden aşık olmuşsun o seni getirdi ya buraya." Dedi vah vah çekerek.
"Geldi dimi, peki şimdi nerde?" Diye büyük bir heycanla sordum. Ve o anda aklıma bir şey daha dank etti. O beni görmüştü!
Cevap vermesine izin vermeden ekledim. "O Beni gördümü? Ah nasıl biri? Yakışıklı mı? Dur bir saniye o İtalya da değil miydi?"
"Kızım dur bir nefes al." Devam edecekken Kaan atladı, "Neden merak ediyorsun bunları." Suratında ki gülümseme gitmişti, gözleri sanki ona ihanet etmişim gibi bakıyordu. Benim yerime Arzu cevapladı neşeyle, "Bu da sorumu aşık çünkü! Aşıksın dırırıır Aşıksın!" Son kısmı hafifi yüksek bir tonda söylemişti. O na ne olmuştu normal de Karan ile benim ilişkimi desteklemezdi şimdi neden böyle davranıyordu.
Eğer şuan susarsam bunu kabullnemiş olurum fakat herhangi bir cevap versem bile red etmiş olurdum. Kaan beklenti gözlerle bana bakıyordu. Uzun uzun baktı en sonun da cevabını almış gibi. "Ben taburcu işlemlerini halledeyim." Dedi ve çıktı.
"En son baktığımız da yoktu gitmiş galiba." Dedi. Ama olsun ya en azından gelmişti yanıma...(malum çocuğa karşı benim kendimi teslli ediş)
***
Eve gelmiş yemeğimi yemiş duşumu almıştım. Şimdi ise geniş geniş yatağımda oturup kitap okuyordum. Kitapta ki bir cümle dikkatimi çekmişti.
Cennet olduğunu düşünerek girdiğim yer benim cehennemim olmuştu...
Benim sonum da böyle olmazdı değil mi.
Kitabın ayracını yerleştirip telefonu elime aldım. İnterneti açıp tumbrl girdim. Uzun zamandır paylaşım yapmıyordum. Tam kitapta okuduğum alıntıyı yazacakken telefonuma düşen bildirimler ile dikkatim dağıldı. Ondan gelmişti...
Karan-
Çok güzelsin...
O belini kavrayıp kendime çekmek istiyorum(23.03)
Benim olmanı istiyorum, tamamen...
İçinde kaybolmak bir daha asla oradan çıkmak istemiyorum...(23.14)
Beni bırakma( 03.45)
Sensiz yapamam Ezgi...Lütfen.
İyileştiğinde ilk göreceğin kişi ben olacağım...
Seni seviyorum...
Yanın da ki o lavuk kim?
Özür dilerim(04.23)
Mesajlar beni utandırmayı bırak evren değiştirmeme bile sebep olabilecek türdendi... Bunları ben uyurken yazmış olmalıydı, mesajlar gitmiyor özgüveniyle...
Şimdi anlamıştım neden gittiğini....Kıskanmıştı beni.
Ne yapmalıyım?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |