
Sarayın en sessiz odalarında doğan bir kız çocuğuydu Raziye. Taht oyunlarının ortasında, bir yanda entrikalarla örülmüş bir kader, öte yanda yüreğini ısıtan masum ve vakur bir sevda…
O, küllerden doğacak olan Zümrüdü Anka’ydı.
Ailesinin acılarını taşıyan, kendi kanatlarıyla gökyüzüne yükselecek olan bir kadın.
Bu hikâye yalnızca bir sultanın değil; kayıplar, sadakat ve güçle yoğrulmuş, sevginin saraya nasıl hükmettiğinin hikâyesi.
Görünmeyen gözlerin izlediği, gizli bahçelerde adım adım yazılan bir kaderin içinde…
Raziye yükselirken, ardında yalnızca küller değil, kendiyle beraber bir hanedanı da sürükleyecekti.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |