6. Bölüm

6. Bölüm

Neşe Göl
golnese

 

 

 

Ali den

 

 

 

 

Kampa geleli bir hafta olmuştu.Bir adım yol adım yol gidememiştik.Reşo geldikten sonra şüphesi dinmemişti. Güneş işkencelerle konuşturulmaya çalışılmıştı.Ben de işkencelere uğrasamda benim yaralarım yok kadardı.Güneşin sınırını onlar gibi bende merak ediyordum.Akşam bizim mağaraya getirdiklerin de yere serilen mindere sırtı bana dönük yatıyor tek ses çıkarmıyordu.Gelirken söylediğim saçmalıkları unutmamıştı.Çadırın içinde işle ilgili konuşmak dışında sesi çıkmıyordu.Öyle ki artık bende sağlığı ile ilgili soru sormuyordum.Dışarıda ise bana düşkün eş .Çadırdan çıkar çıkmaz başka insana dönüşmesi seyretmek garip. Ürkütücü.Geçmişte hangi yollardan geçti de bu kadar ruhunu başka insanlara kapattı.Kendini anlatırken duvarları yok,duvarları onları hayatına dahil ederken.Ona göre öngördükleri şekilde ilerliyoruz.

 

 

 

Mağara girişinde ayak sesi duyduğumda Güneş diye seslenerek kapıya doğru yürüdüm.

 

 

 

-"Benim ,"mindere oturduğunda yorgun görünüyordu.Kalın tabanlı ayakkabısı çıkarıp mini telsiz gibi teli çıkardı.

 

 

 

-Kapının girişini dinle bir kulağında bende olsun.

 

 

 

Karşı taraftan olumlu ses gelince -ben Güneş uzun konuşamam sesi kaydet kuruma ve albaya ilet.

 

 

 

-Tamamdır ,kayıt açık.Sizden hemen sonra birime ve Necdet albaya iletilecek.

 

 

 

-Hakkari karargahlarından birinde hain var rütbeli.Adı ya da soyadı toprak olabilir. Toprak diye bahsediyorlar. Net bilgi yok.

 

 

 

-Anlaşıldı.

 

 

 

Yanına yaklaştığım da cebinden bir parça kağıt çıkardı. Çay ateşinden kalan kömürle harita çizmeye başladı.

 

 

 

-Bak bakalım Şırnak mı,iyi misin harita okumakta.

 

Yaşadığı ağrıyla nefesi kesildi bir an.

 

-Biliyorsun hepimiz biliriz harita okumasını harita Şırnak değil.Vanda da görev yaptım orayı da neredeyse eleyebiliriz.

 

 

 

Akşamları Güneş onları kapıda çay muhabbet oyalarken ben diğer mağalara girip bir şey var mı bakıyordum.Ufak tefek şeyler dışında bilgi edinmemiştik.

Güneşi bugün sorgu için çağırmamışlardı.Duyduğu ağrılardan kısa kısa uyuduğunu biliyordum.

 

-Buradan sonra uzun bir süre sızma görevi almam Ali.Yorgunluk çöktü üstüme.

Kapıya ağır ağır yürüdüğünü görünce bende peşinden gittim.Sırtını mağara duvarına yaslamıştı.Gözünden yaşı gördüm.Bir - iki nefes çektiği sigarayı söndürdü.Başını dizime yasladı . Uyudu.Kipriklerin de yaşlar asılı kalmıştı.ilk kez duvarlarını indirmişti.Başkasını bağıra çağıra yaşayacağı acıyı sessizce yaşamıştı,dizlerimde.

Mağara önünden teröristler nöbetleşerek geziniyorlardı.Yarın reşo şehre inecekti.Haberini iki gün önce vermiştik.Takip oradan yapılacaktı.10-15 dakikalık uykudan sonra uyandı. Bir an gerildi nerede uyuduğunu unutmuştu sanırım.İlişkimiz de bir adım ilerleme bile olmasa bile,içten içe bana güveniyordu.Evimi ,ailemi timimi özlemiştim.Belki en çok Karanı

Günler ikinci haftayı devirirken ufak tefek bilgiler dışında ilerleme kaydedemedik.Yener bana karşı yumuşamıştı.Reşoyla bire bir konuşacak kadar yaklaşamamamıştı Güneş.Yolumuz uzundu.Güneş iyice suskunlaşmıştı.Bir şey düşünüyor,kendince tartıyor gibiydi.

 

 

 

karagah Alihan albay

 

 

 

Ne Ali den, ne Güneşten haber alamıyorduk.Aliyi anlıyorduk ama. Güneşi iyice merak etmiştik.Nasıl oldukları hakkında bilgi almak ve dostum Necdetle zaman geçirmek için karargaha geçtim.Derin neden çektim içime insan karargah havasını özler mi,özlüyorduk işte.Nerede yaşarsak yaşayalım ev hissi burasıydı.

Necdetin odası klasik kahverengi masa ,deri koltuklar,kenarda kilitli dolaplar.Girişten haber geldiği için kapıda karşılayan Necdetle sımsıkı sarıldım.Kısa hoş beşten sonra asıl mesele Güneşe geldi.

-Buraya Güneş için geldim.Garip bir evlilik ,ortadan kaybolan gelin.Hadi anlat bana.Neden evlendiler.Aşk masalını yemedim.
-Ben de anlamadım .istihbarat askeri eksikti gerekli mercilere dosya işlerini hallettik.Haber bekliyoruz.Ali geldi sevdiğim kızı istek yapalım.Dosyasını bir istettik ki .Direk üstlerden arandım neden istettiniz diye.Dosyayı ben albay olarak açamadım.Aliye çıkıştım nereden buldun bunu diye.Gelmek istemiş ,kurum izin vermemiş,rütbe düşer demişler .Devlete kansa kan cansa can.üniformamı çıkarır devlete dağlar da isimsiz hizmet ederim deyince .Rütbe düşmüş , geldi işte.Kahve içeriz değil mi.

Posta kapıyı çalıp gel emriyle odaya girdi.

.-Albayım ,telsiz bağlantısı Güneş üsteğmen.

Necdetin peşinden ben de koştum.Karşı kapıdan hızla geçtiğimizde Necdet'' evet Güneş sıkıntı mı var.''

Telsizin diğer ucunda ki sesin iyi gelmesi içimi ferahlattı.

Albayım,varlığımızdan haberdarlar. Kampta olduğum bilgisi ellerinde.Bulunduğum yeri çözmeleri bir iki günü bulmaz.Emirlerinizi bekliyorum.Reşoyu alabileceğimi hesaplıyorum.Kurum sizden gelecek emirle hareket etmemi bekliyor.

-alabildiğin evrak var mı?

-Evet komutanım mevcut.

-Orada ki havaya göre ne yapalım dersin?

-Akşam iki -üç gibi reşoyu gelecek time kampın doğusundan vereyim. Bu size 4 saat kazandırır.Bir tim görevlisi kalır,nöbetçileri bayıltır arabayı kampın kuzeyine bırakırım. Sabahında kampa baskın yaparsınız.Reşo baş şüpheli olur.Benle yeneri aynı araçla getirmelisiniz.Reşo nun hainliğine inandırayım. Tim beni tanımıyormuş gibi almalı.

-Ali'nin durumu nasıl.Ailesi sizi çok merak etmiş.Alihan burada senin için gelmiş.

-Şimdilik sıkıntı yok bende.Ali de bir kaç morluk dışında bir şey yok.

-Dediğim gibi yapalım Güneş sabaha karşı Vatan timi reşoyu alsın.Devamında Umay timi sizi alsın.Time özellikle belirtirim senle yeneri ayrı getirir.Kimliğini açık etmezler.

Dayanamadım iyiyim demesine rağmen muhtemelen ağrılarından ara ara duraksayıp derin nefes alıyordu.Necdet çıkınca konuşmaya başladım.

-Güneş kızım nasılsın,çok merak ettik seni.Yorgun geliyor sesin.

-İyiyim Alihan babacım.Görev belli nedenlerden dolayı erken bitirilecek.Albayımla duydunuz.Yarın sabah görüşürüz olur mu?Herkese selam söyleyin.

Daha cevap veremeden pat diye kapatması içimi sıksada çıkışa doğru yöneldim.Kapıda asker bekliyordu.Çıkışa kadar eşlik eden askerle karahgah bahçesinin hareketlendiğini gördüm.

-Hayırlı haberleri gelir inşallah .Bana alışkın askerleri selamladım.

 

 

Akça kampı

Ali den

Güneşin durumu kötüydü.Enfeksiyon kapan yaraları ateş yapıyordu.Görev bitecek diye seviniyordum.Dayanamazdı daha fazla.Gözleri çukura kaçmış,vucüdunda ki morluklar garipleşiyordu.
İçeriye halsiz bir şekilde girdi.Sırtını mağara duvarına yasladı.

-Reşoyu alman lazım sabaha karşı üçte.Doğudaki kayalıklardan senin time vereceğiz.Ben akşam reşonun yanına gireceğim,saçma sapan muhabbetlerle zaman geçirteceğim. Uyku ilacı veremeyiz hala şüpheliyiz.Karargahtan şüphelendiğin zaman oldu mu.En büyük ihtimal sizin taraftan,bizden biri yapan kişi başına neler geleceğini tahmin eder.

Kapadı gözlerini acısından nefesi kesilmişti yine.

-uyu biraz Ali. Sabah reşoyu verceğiz ,ardından Umay timi kampa saldıracak bizi açık etmeyecekler ama yenerle ben gideceğim reşonun bizi ispiyonladığı konusunda yenerin beynini bulandıracağım yolda.

Burada ölürsem beni götürme karargaha ,bir ağaç dibine göm. Toprağımı düzle.Taş da istemem baş ucuma.Asker sözü ver .Kimse bilmeyecek.

Taş kesildim istediği ile ,

-bunu yapmayacağım seninle daha zorlu görevlere çıkacağız ,bu bana tatil gibi oldu.

-Uyu Ali .Ben bekliyorum seni .Büyük yük sende olacak .

Ara ara uyanıp Güneşi kontrol ederek uyudum.Herkez mağaralara uyumak için dağıldıkça ,Güneşin reşonun yanına gitme vakti gelmişti.Yaklaşık bir saat sonra geldiğinde iyice durgunlaşmıştı.Üç parça daha harita çizdi.

-Ali tekrar bak istersen tanıdık var mı.Şırnak gibi değil .Hakkari olabilir mi?Karakol yerleşimi gibi değil.Kamp mı ,depo mu,elebaşlarının sığındıkları evler mi?

-Depoyu eleyelim arabayla gelmiyorsa eşya boşaltma onlar da sıkıntılı.Düşüneceğim.Bir şey içirebildin mi.?

Mindere yavaşça uzandı,iki kadeh kadar içki içti.Daha rahat sızarsın mağaraya .Senden önce kontrol gibi nöbetçileri etkisiz hale getireceğim.Köşedeki çadırı izle hareket ettiğimi hissedince başlarsın.

Bir saat kadar daha bekledik.Vakit tamamdı.Güneş yavaşça kalktı yerinden uzandığı yerden kapı girişini dinliyorduk.
-Dört haritayı ve bulduğu üç hafıza kartını bana verdi.

-Seninle görevde çalışmak onurdu Ali.Senin karargaha ulaşma şansın daha fazla .Hastahane de ne olur ne olmaz.Duvardan güç alarak çıktı.Her çadır için üç dakika demişti.Yaklaşık yirmi dakikam vardı.Tüm eşyalarımızı toplamıştım.Bekleğim işaret gelince sessizce mağaraya yöneldim.

Haydi bismillah deyip mağaraya girdim.Uzun bir koridor yanlarda kırıklarla oluşmuş .Küçük doğal odacıklarda oluyordu.Koridordaki açık minik el fenerleri eşliğinde reşoyu bayılttım .Bulduğum kemerle eline ayağını bağladım .Ağzına çorap sıkıştıdım.Odada önemli evrak varsa bile detaylı incelemek artık timle gelen istihbaratçının işiydi .Arabanın anahtarı alıp reşoyı sırtıma aldım .Kuytuda bekleyen Güneşe verdim.İkimizde sessizce ayrı yönlere yürüdük.

Timimin varlığını hissettiğimde rahatlamıştım.Hiç konuşmadan yiğit in reşoyu sırtına alışını seyrettim .Mağaraya geçtiğim de Güneş mindere uzanmış kollarını ovalıyordu.Bana sırtını dönüp yattığında bende sabahı bekledim.Güneşin ateşi ara ara yükseliyordu.

Sabah bir kıyamet koptuğunda yerinden zar zor kalkan Güneşle çıkışa ilerledik.Kampa askerlerin sızdığını anladık.Tek tek öldürülen hainlarden sonra Güneş le yener bir arabaya ben ayrı araba bindirilip görevi sonlandırdık.

Direk karargaha geçtiğimizde Güneşin durumunu merak ediyorduk.Kısaca görevle ilgili konuştuktan sonra rahat bir uykuya geçtim.

Diğer araba Yenerin ve Güneşin konuşması beklendiği gibi gitsede,bizimkiler engel olana kadar Güneşe yumruk attığını ve boğazını sıktığını öğrendiğimizde güneş hastane yolundaydı.Kötü olan durumu fenalaşmış.İki kere kalbi durmuştu.Hastaneye vardığımız da bizimkiler de oradaydı.Annemlerle hasret giderip ,kendimi koltuğa bıraktım.

Üç saat geçmişti ,Güneşten haber yoktu.Ankaradan özel ekipler koruma için geliyordu.Bir çok yetkilinin de geleceği albaya söylenmiş.Albay çok durmadan gitmişti.Üzerimdeki emanetleri elimle teslim etmiştim.

Doktor ameliyathaneden çıktığında yorgun görünüyordu.Ben ''eşiyim''dediğimde . Kalp masajı eşliğinde geldi.Durumu göründüğünden daha ağır.Derin kesik yaraları enfeksiyona yol açmış.Ateş durumu ağır şuanda .Uyanmasını bekleyeceğiz.Uyanırsa da psikolojik tedavi öneririm.Ağır şiddet uygulanmış.Üç gün uyutulacak değerlerine göre tekrar bakılır uyanıp uyanmaması için.

Doktor gittiğinde derin sessizlik kapladı koridoru.Karan yiyecek bir şeyler almıştı kantinden onları dağıtırken garip bir şekilde bana sırtını dönüp yatan kadını özlediğimi farkettim.

-Oğlum ailesinden birilerini numarası varsa ara,gelsinler.Yoksa bulduralım.

-Baba ailesi kurum onlarda yoldalar.Binbaşı geliyormuş,beni sorgulayacaklarmış. Heyet te izmirden uçağa binmiş.Burası dolar akşama kızlar gelecekse erken gelsinler.Ben içeri girebirmiyim diye sorayım bakalım.

-Oğlum siz beraberdiniz onu anladık.Yardımcı olsaydın kız perişan.

-Anne onun nasıl inat olduğunu bilmiyorsun.İyi olur o ,inadından ölmez.

-İnşallah oğlum.Hali perişandı.Allah sana , bize bağışlasın.

Koridora Ankaradan gelen grup girince ayağı kalkıp selama durdum.Ellili yaşlar da dinç biriydi.Klasik koyu gri takım vardı üstünde.Aralarında beyazların karıştığı siyah üç numara saçıyla karizmatik duruyordu.

-Ali bey Güneş nasıl.Bize gönderilen raporlar içi açıcı değil.

-Üç gün uyutulacak sonrasında bakacaklar.

-Eşlik edin yüzbaşıya.hastaneye koridorlara dağılın.personellerin kayıtlarınla eksiklikleri tamamlayın.Şimdiden duyulmuştur herşey.

-Durun ,siz bilerek Güneşi gönderdiniz yem diye.O anladı son günler de yem olduğunu .Siz ne istediniz ondan.Cesedim karargaha gitmesin dedi lannn.Ağaç dibine göm dedi beni.O anladı , ben anlamadım.

Memurlar eşliğinde çıkarken arkamdan tekrar düz duygu barındırmayan sesini duydum.

-Uyanırsa sorarsın ,bizi anladığını söyleyecektir.O hep bizi anlar.Anlamak işin eğitildi.Bugün göğsünü aç yüreğine bak vatan vardır sadece.Ölüme gittiğini biliyordu.Sadece ölmeden gelmeye çalıştı.

Sıradan bir arabaya bindik.Dışarıdan gören üç yaşıt arkadaş gezinti yapıyorlar zannederlerdi.Kafam da deli sorular vardı

Karargah kapısından geçtiğimizde Umay timini ve timimi gördüm.Neler oluyor bakışlarını görünce ellerimle sakin işareti yaptım.Boş olan yüzbaşı odalarından birine geçtik.Aynı soruları farklı şekilde kaç kere cevapladım bilmiyorum.Karargahtan çıkış ve hastane arasında ki herşeyi ayrıntılı anlattım.İmzaladım.

Çıkarken bizden de soru dosyaları gelecek size .Üzerinden defalarca geçilen planın nerede aksadı.Bizden yana sıkıntı yok.Ben ,timim ve albay dışında kimse bilmiyor.Yarın albayla hazırladığımız dosyayı Ankara'ya göndereceğiz.Sizden sorgulanan kişilerin raporlarını da isteyeceğiz.Ölüme gönderdiğiniz askerin vebalini almayacağım üzerime.

Kapıyı kapattığımda Albayın odasına doğru yürüdüm.İçeriden onay gelince girdiğimde tekmil vererek

-Ali göktürk yıldırım Sivas emret komutanım

-albay şu dosyaya bak bakalım ne düşünüyorsun.

Elime aldığımda ''Güneş uyanana kadar bilgilerin saklanması gerekiyor sorguda anlattın mı''

Elime kalemim alıp '' Hayır,Güneş size vermemi söyledi'' yazdım

-Dinleniyorsak diye içtima eksik görünüyor. Emredin çalıştırayım .dedim

Albaya gelen telefonla Güneşin fenalaştığı bilgisi geldi.Hızlıca oraya kapıya yöneldik.Karana dönüp benimle gelenlere dikkat edin.Başımıza bela örülüyor gibi.Umay timine de söyleyin.Kimsenin karnı ağrımasın.

Güneşin odasından gelen cihaz sesiyle odaya toplanan doktorların çıkmasıyla Alihan bey

-Doktor bey kızım nasıl,sıkıntı mı oldu?

-Beyefendi,cihazlar kalbi çalıştırmakta sorun yaşıyor.Akşama sırayla girişinize izin verilecek.Bu açıklamayı yapmak istemezdim ama sıkıntımız sadece enfeksiyona karşı ateş değil,göğsüne defalarca tekme atılmış .Gögüs kemiğinde çatlaklar var.Ezikleri, kesikleri saymıyorum bile.Eşi geldiğinde benimle görüşsün.

Doktor uzaklaştığında koridoru sessizlik kapladı.Ayşe hanım derin bir kederle Aliye nasıl anlatacaklarını düşünüyordu.
-Ayşem kötü oldun çıkalım.Alide gelir birazdan haber vermişlerdir.Aliyle geri döneriz.Ali çok zorlanacaktır,güç dur yanında.Herzaman ilk sana koşar ,

-Gidelim ,çıkınca hastaneden bizde kalsın ben gül gibi bakarım.

Ali hastaneye girdiğinde direk güneşin katına çıktı.Çok yorgundu,en son ne yediğini hatırlamıyordu.Timle dağda olsa bu kadar yorulmazdı.Gördüğü annesi ,babasına sarıldı.Babasının uyarısıyla doktorun odasına yöneldi.Müsait olan doktora kendini tanıttığında .Orta yaşlı doktor ayağı kalkıp

- Hoşgeldiniz Ali bey,nasılsınız

-Teşekkürler doktor bey,siz nasılsınız.

-Teşekkür ederim.Güneş hanıma gelirsek durumu kritik.Sabaha çıkması bile çok zor.Kalp ritmi için takılan cihaz da yetersiz kalıyor.Nefes de ayrı sıkıntı.İsterseniz yanına girebilirsiniz.Zamanı biraz sizin için görmezden geleceğim.Vedalaşın.Başka yanına girmek isteyen olursa hemşirelere isim yazdırsın.Tekrardan geçmiş olsun.

Odadan çıktığımda nefes alamıyordum.Kapının önünde Karanı gördüm. Beni bekliyordu. Muhtemelen babam göndermişti ,Güneşin durumunu biliyordu .Duvarın dibine çöktüm.Ağlamamak için kendimi sıkıyordum.Karana döndüm o da benim gibi çömelmişti yanıma

-Yem diye göndermişler,Görev içeriği sonradan değişmiş.Reşo alacağımız doğru,bizim sızacağız haberi gitmiş hainlere.Yine de iptal etmemişler.Güneşi yem yapmışlar.Hiç ilerleme kaydediyorduk.O Şüphelendi ama ben anlamadım.Gelmemize yakın Güneşin ağrısı çoktu,ağladı,ilk kez ağladı.Sonra dizime yattı. Çok az uyudu .Uyandığımda ruhu çekilmişti sanki.

Akan yaşlarımı sildim.Gögsümdeki taş kalkmıyordu.

-Ben ölürsem buraya göm dedi.Kimseler bilmesin mezarımı.Lannnn nasıl sindireceğim.Bilemedim ben nasıl bilemedim .O anlamış.

Nefes almak niye zorlaşıyordu.Delirecektim.

-Doktor diyor git son saatleri . Ben yapmam Karan bu operasyonda şehit olmak gibi değil.Veda edemem.

-Hadi gidelim bir veda borçlusun sanki ona .Sana güvenmiş Ali.İnatçı kız o uyanır.Umay timi düşünsün.Zor biri Güneş yengemiz.Onlar zorlansınlar biz seyredip eğlenelim.Ali bana bak sen aşık mı oldun Güneşe,

-Saçmalama bir kaç günde aşk mı olurmuş.
-Niye zaman sınırımı var.Aşk için.Hadi yenge hanımı gör.Belki anlarsın bir şeyler.

-Yürü hadi büyütme olanları.Dediklerim aklımda olsun kulaklarını aç.

Güneş için hazırlanırken babamlar kapıda bekliyordu.İçeri girdiğimde soğuk oda,ritmik makina sesineni karşıladı.Başucundaki sandelyeye oturdum.Dışarıyı anlatım.Annemi ,babamı ,ablamları .Sevildiğini anlattım.Beklendiğini.Soğuk ellerimi tuttum şişmişti enfeksiyondan.Bonesini kaydırıp siyah saçlarını sevdim.Umut hep var dedim .Bakışlarım yüzünde oynanırken cihazlardan sesler yükselmeye başladı.Ne olduğunu anlamaya çalışırken içeri giren doktorlar beni dışarı çıkarttı.Çok üzgündüm.Kapının dışına çöktüm.Konuşamadım ellerim başımda on -onbeş dakika sonra kapı sesiyle toparlandım.Doktor bey sabahı çıkarırsa bir umut toparlar.Ateşi istediğimiz düzeye düşüremesekte yaşayabilir düzeyde. Tekrardan geçmiş olsun''

istihbarat görevlisi geldi.''Ali bey içeri bizde girmek istiyoruz.Bunun için resmiyette eş göründüğünüz için izniniz gerekiyor.Yardımcı olurmusumuz.''

-Canını aldınız daha ne bekliyorsunuz.Garanti olsun diye fişimi çekeceksiniz.İzin vermiyorum sizden istediğim dosyalar ,evraklar bana ulaşmadı.Şimdi kimden emir alıyorsan söyle ''

-Sakin ol Ali ,dosya meselesi sonra .

-Olamam lannn , yem etmiş bunlar kızı.Güneş ailem diyordu bunlara.

-Ali bey siz duygusal davranıyorsunuz.O bir istihbaratçı durumu anlayacaktır.Biz durumu öğrendiğimizde içerdeydiniz.Geri çağırmamız şüphe uyandırırdı.Lütfen anlayın bizi.Uyansın,istese de istemede konuşacak.

Cevap vermesini beklemeden sigara için uzaklaştım.

İki gün geçmişti .Bugün uyandırmayı deneyeceklerdi.İki timde buradaydı.Ablamlar ,görev olmadığı için can,annem ve babam.

Doktor bakalım hastamız nasıl ben bir kontrol edeyim.Uyanacak gibiyse sizi de içeri alayım.

İçeri çağrıldığımızda Güneş parmaklarını sırayla kapatıp.Ev,yurt,Reşo,yıldız,kutup ,işaret ,Ali

Bir an nefeslenip tekrar başlıyor saymaya vatan,çiçek ,dağ,siper,Ali ,hain ,Yener.

On dakika boyunca aynı sıralamada dinledik ilk yedi derin nefes ikinci yedi

Doktor bir şey demeden,

-Güven duymadığı ortamda uyuyamıyor.Tam uykuda değil mi acaba.

--Muhtemelen Ali bey,belirli bir stres bozukluğu bu.

-Aliiii ''diye haykıran Güneşe yaklaştım.Açılan gözleri odaklanamıyordu.Yüzünü ellerimin arasına aldım.Nefesleri sayıyordu hissediyordum.
-Benim Ali ,hiç gitmedim hep kapıda bekledim.

Odaklanması düzeldi herkesle göz göze geldi.Yerinden kalkıp babama sımsıkı sarıldı.

Yatağa yavaşça geri geldiğinde

-Hepinize teşekkür ederim.Yorgun görünüyorsunuz.Ne kadar oldu buraya geleli?

-Kızım insan ailesine yorulurmu.Evimize gidelim bak güzel bakıyorum sana.Yoldaş oluruz birbirimize .Tamam mı annecim .Şimdi biz çıkalım .Ali kıza bir şeyler al.Doktor kontrol etsin ona göre.
-Tamam anne siz geçin eve duruma göre ararım sizi.Güneş kurum dan iki kişi seninle konuşmak için üç gündür bekliyor.Gelsinler mi.?

-Tamam görüşeceğim.Klasik sorgu her sızma görevinden sonra yapılır.

Elini uzattı.Uzak kalmışız dayanamıyormuş gibi sarıldı.

-Sana verdiklerimi kimse bilmeyecek.

-Tamam Güneşim.

-Oğlum rahat bırak kızı.

Doktorun yanına yöneldiğimde bir yandan da benimle gelen time yapacaklarını söylüyordum.Karan güvenlik sen de bizden iki kişi ayır.Ekrem dolan bakalım ne hastanede neler konuşuluyor.Ahum elbise işi sende güneşe.Yiğit sen önden güzergaha bak.Eve döneceğiz lojman daha güvenli.

-Komutanım hani birşeyler sayıkladı ya güneş yenge ikisinde de sen vardın.

-Yiğit.Sen kızı görmedin mi işkolik .Allah sahibine bağışlasın bize konuşmak yakışmaz.O gözle hiç konuşmadık.Esaslı kız karargahta çok şeyleri değişir.

Doktorun çıkış izniyle, üstünü değiştirip çıktık .Üç arabayla lojmana geldiğimizde güneş derin uykusu bana sarılmış yatıyordu.Sıkılmasın diye salona serdiğimiz yatağa yatırdım.Renkli kişilik ahumun aldığı pembe takım tatlı göstermişti güneşi .Herkes bir yere dağılmıştı.Bende yorgunlukla güneşin yanına uzandım.Beş dakika uyusam yeterdi.Annemin ayak seslerini duyunca uyandım.Bir yandan da azar dinliyordum ''oğlum delirdin mi,oğlum baban seni görse ne derdi,utanmıyormusun,sarılmışsın birde.

Annemin azarlarıyla Güneşte uyanmıştı.Nerede olduğu hatırlamayışı ile bir an gerilse de annemi görünce rahatlamıştı.

-Ayşe anne kimse yokken duş alabilirmiyim.

-Tamam kızım.Ali yardım et güneşe başı falan döner.

-Ayşe anne ben hallederim.Alinin işi vardır.

-İlaçların etkisindesin bir şey olmaz hadi .Ali senin odana çıkart .Kıyafetlerin orda kızım.

- Ben hallederim Ali .Sen laptopumu bulur musun?Reşonun sorguyu kim yapacak bilgin var mı.?Araştırma yapmam gerekiyor.

Delirmiş , kadın normal değil.Sorgu diyor.Reşo diyor.

Ablamların ve timin gelmesiyle ev curcunaydı.Yemekler ,çaylar derken saatler aktı gitti.Asya biraz çekingende dursa ,güneş gözlerinde ki buzlar korkutucuydu.Telefonuma gelen aramayı cevaplarken yarın istihbaratla son toplantı ve reşonun sorgusuna güneşin gireceği bilgisine hazır değildim.Ben durumu iyi değil sorguya giremez desem bile albayın emirler üstten,bizle bağlantılı değil .Yarın kalabalık olacak erken gelin.Toplantıyı yapalım ,belayı gönderelim cevabıyla susumak zorunda kaldım.
İçeri geçtiğimde güneş siyah askeri formasını giymiş,

-karargaha uğrayayım.Yarın sorgu için hazır olmalıyım.Albay seni aradı galiba.

-Sen delirmişsin ne sorgusu.Albaya anlattım olmaz sorguda güneş olmaz diye.

-Ailenin yanında seninle tartışmayacağım.Ben gitmeliyim. Dosyaların altlarında benim imzam var,eksikleri tamamlamam lazım.Yarın ki sorguya eksik olmasın.İstersen sende gel sende tanıdın az çok fikir verirsin.

-Baş belası hadi çıkalım.Geç kalırsak karargahta kalırız.

Bizimkiler tenis maçı izler gibi bizi seyrediyordu.Aslı gözlerinden kalp çıkararak bize bakıyordu.

-Tabii rahat edemediniz değil mi?annem dedi kaşla göz arasında güneş sarılıp uyudu dedi.

-Aslııı

-Biz çıkalım büyük sevgili ailem.Benim minik inat ailem gitmemiz gerektiğini söylüyor.

 

 

Bölüm : 18.11.2024 14:49 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...