8. Bölüm

8. Bölüm

Neşe Göl
golnese

Ali 

 

karargaha vardığımda tim de çardakta oturuyordu.Bir kaç asker geziniyor yatma saatlerini bekliyorlardı.Ekrem beni görünce “dikkat “ diye timi uyardı.

I

Tim selam vermek için kalkınca izin vermeden” hazırlanın albay birazdan gelir.Ben giyinmeye çıkıyorum”

 

Sercan’ın muzip sesimi duymamla geriye döndüm.

 

-Her gidi göktürk komutan hey evlendi artık hazırlıklara yetişemiyor.Dağlar taşlar göktürk namını duyunca titrerdi.

 

-Aslanım sıkıntımı var?
Sercan dudaklarını ısırarak konuşmaya devam etti.

 

-Komutanım acaba görevi karan komutan mı devralsa yenge komutan yeni geldi.

 

-Sercan aslanım görevden sonra hatırlat pas iştiması yaptırayım.Özlemişsiniz belli,diliniz ayrı açılmış.

 

Ben odaya doğru giderken timdekiler Sercan’ı aralarına almışlardı.Ahunun “yapma abi ,göreve gideceğiz “konuşmaları kulağıma geliyordu.Tam bir fırlamaydı.Ailesi tim di Sercan’ın yetimdi.Dediklerine kızsamda sınırını asla aşmıyordu.Seviyordum olmayan erkek kardeşimdi.Timdekileri de severdim ama Sercan ufak kardeşdi benim için .Hızlıca üzerimi giyip teçhizat odasına geçtiğim de timde hazırlanmıştı.Helikopter in yanında albayı beklerken son sürat askeriyeye giren motorla herkesin eli silahlarına geçti. Motordan inen Güneşle ortam kaynadı.Sakinleşmek için derin nefes aldım.

 

-Bir tek kelime eden burada kalır.Tuvalet yıkar.

 

Timin gülmemek için çabalaması ,Güneşin yanımıza varmasıyla son buldu.Siyah kot ,yeşil boğazlı kazak la sıradan görünüyordu.Yanından geçip giderdiniz.Ateşti ,hırstı .At kuyruğu saçıyla masum masum selamlaştı timle.Bana baktığında evim gibi hissettim gözbebeklerini.Bana sımsıkı sarıldığında.

 

-Ayağınıza taş değmesin .Telsizinize ve kameranıza bağlanacağım.Daralırsanız hemen albay emriyle çıkacağız.Arkanızı toplamak için iznimi harcadım.

 

Timle sarılarak vedalaşırken “çizik istemem yenge komutan olarak.”

 

Moral getirmişti Güneş.Ailesi olmayan tim arkadaşları için.Sercan alacağı cezanın iptal hissiyle

 

-yenge komutan evlilik Ali komutana hiç yaramadı.Önceden ilk o hazırlanırdı.Bizi beklerdi.Şimdi öyle mi sizden ayrılamıyor en son komutanım hazırlanıyor.Göbekte yapar şimdi.

 

Sabır testiydi bu tim.Cezadan da korkmuyorlardı.Görevde tim mükemmellik timsaliydi.Goygoya gelince hiç kimsenin birbirine acıması yoktu. Bir ailemdi burasıydı.Güneşe baktığımda beni incelediğini gördüm.Sercana yaklaştığında timde bende ne yapacak diye bekledim.Yanaklarını sıkarak”seni sevdim Sercan , dönüşte sana mükellef masa kurayım”

 

Sercan ışıldayan gözlerle güneşe bakıp

 

“Sercan çaykara Rize emret komutanım!En sevdiğim komutan yenge.Yengelerin en güzeli.Bu zaval-

 

Güneşin “dikkat “” ikazıyla tim toparlandı .Tekmil verip albayın bir adım gerisinde beklerken .Bir yandan da karargahı seyrediyordu.Albayın yalandan öksürmesiyle bakışlarımı Güneşten çektim.

 

-Ayağınıza taş değmesin .Yarasız bekliyorum sizi.Allaha emanet olun.

 

Güneş gözleriyle izin isterken albaydan

 

-Güneş yıldırım Sivas emret komutanım.
Sercana yaklaşarak görev forma yakasına küçük aparat taktı”.Takip cihazı içinde ses ileti sistemi de var.Konuşmalar belli desibelde duyuluyor.Eğer sıkıntı yaşarsanız yüksek sesle konuşun.”

 

Albayın izniyle hepimize sarıldı.Time dönüp kafasıyla karargahı işaret ederek evimiz de bekleyeceğim.Allah yar ve yardımcınız olsun”

 

Sırayla helikopter e binerken albayın sert ifadeyle Güneşi azarladığını gördük.Nedenini anlamamakta bizimle alakalı olduğu şüphesi içimize oturdu .Araziyi tekrar incelemek için Ekrem’den tableti alıp planın ve arazi koşullarının üzerinden geçtik.Beklenen goygoyun startını yiğit verdi.”komutanım yenge komutan Sercan ı yemeğe davet etti ya.Söyleseniz biz de gelelim.Sizi kırmaz.”

 

-Yiğit oğlan sen Sercan’ın tabağına kaşık mı salladın.Huyun dönüyor Sercan’a .Bizim öyle ilişkimiz yok çevreye yaptığı oyun.Tek kelime istemiyorum bu hakkında.

 

Ekrem tüm ciddiyetiyle bana döndüğünde stres olmuş gibi ellerini dizlerine koyup ,”Komutanım birini sevmek kötü bir şey değil ki. Görev diye başlar gerçeğe dönüşür.Bunun ayıbı günahı yok.İkinizde birbirinize çekiliyorsunuz.Dışarıdan daha net görünüyor.Onun sert görüntüsüne bakmayın komutanım güçlü görünmeye çalışanlar en kırılmış olanlardır.En canı yanmış olanlardır.Duvarlar tekrar incinmemek için.

 

Dedikleriyle herkes bir ağızdan başladı konuşmaya.Bu ateşte tek yanmayım diye “siz beni bırakın karanın valide gelinle tanışmış.”Bu belayı başımdan atmış adamın rahatlığı ile ayaklarımı uzatttım.

 

Karan bana kötü gözlerle bakarken ,”beni karıştırmayın evliliğe bekarlıkta mutluyum.Bugünümüz var yarın belli değil.

 

Omuzlarını çocuk gibi silkti.Herkes beklemezdi.Gözlerini kapattı.Konuşma uzamasın diye.

 

Selçuk kıvran kıvran mırıldandı”.Komutanım Güneş komutan neden gelmiş karargaha.Güneş komutanı azıcık tanıdıysam bizi yolcu etmek dışında bir nedeni daha vardır.Albay da gergin konuştu.”

 

Yiğit ayağıyla selçuğa dirsek atarken,Selçuk bu sefer telaşlandı.”Komutanım ne olur yanlış anlamayın komutanımız hepimizi cebinden çıkarır.Ama bazen korkutucu sizdeyken siz farketmediniz ama saatinden hafif yansıma oldu.İlk ortam mı dinliyor dedim.Allah var içten içe kuruldum.Sonra Ali komutanıma dönüp istihbarattan haber geldi diye size fısıldadı.Düşmanı olmak istemezdim.Eli kolu uzun,göz göze geldiğinin şeceresini ortaya çıkarıyor.

 

-Tamam bu kadar yeter.Güneş onurlu bir asker .Sızma da gördüm ,tanıdım .Devlete bağlılığı tartışılamaz bile.Timim de olmasını çok isterdim ama küçük hanımla pek anlaşamıyoruz gerçekte.Allah ayağına taş değdirmesin.

 

Karana baktığımda öne doğru kaymış dinleniyordu.Kardeşimdi ,sırdaşımdı.planı tekrar gözden geçirip kampın gerisinde indik.Bir saat kadar yürüyecektik.Kontrollü şekilde yürümeye başladık.Kampa yaklaştığımız için kendi aramızda bile konuşmuyorduk.Uzaktan kamp dedikleri mağara grubunu görünce devriye teroristler olur diye iyice yerimize sindik.işaretlerle karan tepelik yere gönderdim .Bizi uzaktan koruyacaktı.Karan sessizce yanımızda ayrılırken yiğit le Ekrem’i alt tarafa ,Ahu ile Serdar sol tarafa, Sercan’ı kayalıkların olduğu yere yönlendirdim ,ben de girişe doğru yöneldim.Karanın bilgilendirmesiyle başlayacaktık.

 

-Ateş 2 komutanım .4 kişi kapıda , devriye görünmüyor.İçeri için görüş olumsuz.
-Kapıdakileri indir .ses çıksın.İndirdiğin de içeriye ses bombası atacağım .Eğlence başlasın karan.

 

Karanın atışıyla başladık .içeriden sayı bilgisi gelmediği için sıkıntılıydı. İnşallah tuzak değildir.

 

-Ahu sizde durum ne

 

-Komutanı nöbetçiler dışında görüş olumsuz tetikte bekliyoruz.Mağara girişi net .

 

-Ekrem sizde durum ne

 

-Komutanım çıkış yeri net belli değil,terorist görünmüyor.Beklemedeyiz.

 

Bomba sesiyle it sürüsü göründü.Korkudan silahlarını bile almamış.Akıl yoksunları.Yirmi dakika süren operasyon sonrası kırkiki ahmak vurmuştuk.İçlerinde aranan yoktu .Ekrem ,karan ve ahuya çevre güvenliği verip içeri girdik .Karanla koridor boyu küçük küçük odalardan oluşan mağarayı araştırırken Sercan mağara çevresine bomba döşüyordu.Birkaç Harita ,USB belllekle yuvaya dönüyorduk.Helikoptere haber verirken görsel şölen de başladı.Amacının ne olduğunu anlamadığız mağara yok olmuştu.Muhtemelen nakil mağalardan biriydi.Herkes toplanınca yuvayı arayıp operasyon bitişini haber verdim.Helikopter alçalmaya başladığında Ekrem’le ahunun bakıştıklarını görsemde üstünde durmadım.Sırayla oturduğumuzda görevi sıkıntısız bitirmenin huzuruyla gözlerimizi kapattık.

 

Helikopter inişe geçtiğinde üstümüzü toparladık.Albayın aşağıda beklediğini görüyorduk.Sırayla indiğimizde albayın karşısına sırayla geçip bir yüzbaşı,İki üsteğmen ,Dört teğmen görev başarıyla sonlanmıştır.Emredin komutanım.

 

-Temizlenin dağılın tim.Alim sen toparlan rapor ver.Bekliyorum.

 

Albayın gitmesiyle tim kıs kıs gülmeye başladı.Alim hitabı bir güneşte güzel duruyordu..Ters bakış atıp duş bölümüne giderken askerlerin garip garip bana baktığı hissetsemde .Bir şeye yoramadım.Hızlı duştan sonra bulduklarımızı albaya teslim ettim.Yazılı raporu sabah teslim edecektim.Timi dinlenme odasında bulamayınca kantine doğru yöneldim.İçeri girmemle güneşin rütbesinden yüzbaşı olduğu adamla gülüştüğünü gördüm.Tim bir masa ilerde onları seyrediyordu.Belli etmek istemeselerde gerilmişlerdi.Güneş beni gördümde hızlıca kalkıp yanıma geldi hızlıca bakındı tüm vücuduma .Yaram olmasına kanaat getirince rahatlayıp hızlıca sarıldı.Sanırım bu sarılmaya ben dahil tüm kantin şaşırmıştı.

 

-İyisin değil mi? Gel sana kimi tanıştırayım.Vatan ama bozuk tetik te derler.Biz kısaca tetik deriz.İstihbarat döneminden arkadaşım.Ortak ders sırasında tanıştık.Uzun zamandır görmemiştim.Görev işin gelmiş alim.

 

-Hayatım da bu kadar net tanıştırılmadım.Memnun oldum enişte bey.Güno sizden çok bahsetti.

 

Ayağa kalkan yüzbaşıyı başımla selamladım.Yapılı bir asker di . Ve çok yakışıklıydı.Sarı saçları ,koyu yeşil gözleriyle.Ama Güneşle bağı ne kuvvette anlamadım.Benim masaya oturmamla timde geldi tanışmaya.Güneş yanıma oturdu.Tüm time göz gezdirip Vatana yüzbaşıya döndü .
-Nerde yatacaksın vatan . Albayla konuştun mu boş oda var mı?

 

Vatan hiç acele etmeden Güneşe baktı.—Bal porsuk sana karargahın önünden geçen karıncayı sorsam bilirsin.
-Ben artık istihbaratçı değilim.Tilkiler kurtlar benim meselem değil.

Biz anlamamakta belli şifreyle konuştukları belliydi.Yüzbaşı önemli bir şey diyecek gibi toparlandı.Öne doğru eğilip ellerini masa da birleştirdi.Herkes konuşulan şey tadımızı kaçıracakmış gibi gergindi.

 

 

-Güneş amcanla konuştum ama senin adın geçmedi.Sınırı dolan dedi beni seçmiş başkan.Üç ay gibi sürecek gibi.Burada olduğunu erdinç söyledi.Nerden duymuş bilmiyorum.Bugün bugün buraya gelecek.Evlilik haberin gitmemiş demekki.Ya da önemsemiyor.Aptal aptal konuştu.

 

-Van da adres var ezberlersin benim adımı ver.Sıkıntı olmaz.Mit evlerine geçme.Seni neden verdiler ki?Senin buraya gelmen gereksiz.Sıkıntılı durum olsa ben verilirdim.Gittiğin şehir güzergahlarını at bana.Uygun evleri bildireyim sana.

 

-Erdinç gelse konuş-

 

-Eşim buradayken ayıp tetik.Sadece aklınızda şüphe kalmaması için anlatıyorum.Evlenmek istedi benle aramızda ilişki yoktu.Nikaha saatler kala başkasıyla tayin alıp gitti.Gerisi kaos.Aramadım,araştırmadım.Kaçtığı kişiyle de olmamış.Hepsi bu.

 

Yüzbaşı huzursuzca kıpırdandı yerinden gözleri güneşe değdi.

 

-Özür dilerim enişte bey.Düşünemedim ardını.Güneş erkek gibiydi şimdi evlenmiş olduğunu bilmek garip.

 

Güneşin gözleri büyüdü.Gözlerinde anlık bulutlar geçti.

 

-sakın tetik sakın…

 

Yüzbaşı ellerini ensesinde birleştirirdi.Yeşil gözleri kısıldı.

 

-Bu porsuk hanım varya tam erkek Fatmaydı.Dövüş antrenmanını kadınla yapması gerekiyordu.İçimizden birini seçerdi.Üslerde seyir olsun diye ses çıkarmazdı.Asla geri adım atmazdı.Cihan vardı şimdiler de çok güzel yerde.Adam güneş iki katı .2.08 galiba bizim zamanın en uzunu.15dakika sürdü dövüş.

 

Sercan dayanamadı.

 

- nasıl bitti dövüş.Komutanım Güneş almıştır.

 

-Anlamadık bir boşlukta bacak arasına tekme yedi cihan.Her yiğidin yıkılma anı var.Cihan düşerken güneşi de çekti .Güneşin kol kırık.Cihana buz kutusu verdiler.

 

Tim kahkalardan kırılırken.

 

-Güneşimden aşağı performans beklemezdim.Güneşle ortak dersimiz olması çok isterdim.Sıkı takip olurduk.Dönemimde beni zorlayan olmadı.

 

Yüzbaşı gözlerini bana dikerek “seni de gördük göktürk komutan.Güneşle bitlisteydik iki yıl önce sorguna girdik.Güneş seninle tanışmak istedi ama zaman uyuşmadı.Biz hemen çıkmak zorunda kaldık. Ben Cihanla konuştum seni sordu Güneş .

 

Güneşin bakışları sertleşti.Dik vücudu daha da dikildi.

 

Vatan teslim olur gibi iki elini de kaldırdı.—Yemin ederim Hakkari de dedim.Karargahta görevli saha görevi yok dedim.Erdinç sorduruyor biliyorum .Kim haber taşıyor bilmiyorum..Ben bulurum taşıyanı.Sen uğraşma.Sen araştırsan anlaşılır.Bu arada balım porsuğum söylemezsem üzülürüm.Kocan muazzam güno keyfini çıkar.

 

Güneşin kızarması seyretmek çok güzeldi.

 

-biz çıkalım Alim .Tetik fare gibidir .Her yer onun yurdu.Kıvrılır yatar bir yere.
Bir an durdu.Vatana yumruğu geçirdi.Dudağı patlayan vatan hiç bir şey olmamış gibi güneşe sarılınca kimse ne olduğunu anlamadı.

 

Bize yaklaşan er albayın bizi beklediği haberini verince vatan , ben ve güneş albayın odasına doğru hızlıca yöneldik.İçeri selam verip geçtiğimiz de içeride siyah takım giymiş,ben istihbaratım diyen biri vardı .Otuzlu yaşlarında temiz yüzlü adam güneşi görünce ayağa kalktı.Biz albaya tekmil verirken adam bakışlarını güneşten çekmemişti.Albayın sessiz izniyle yerimize geçtik.
-Yüzbaşım ,istihbarattan yüzbaşı erdinç çamlıyla tanışın.İki gün misafirimiz olacak.Vatan yüzbaşıyla son görüşmeleri tamamlayıp,Ankara’ya geçecek.Vatan da sahaya çıkacak.Gerek görülürse Vatan Suriye ye geçecek.Güneş seninle özellikle tanışmak istedi.istihbarat kökenli olduğunu duyunca.

 

Albayın güneşe bakmasıyla hepimiz güneşe baktık.Güneş büyük kayıtsızlıkla başını eğerek selamladı.

 

Erdinç ortamı germek istediği bariz ses tonuyla evliliğimizi kutladı.Albay odadan çıkarken bizde güneşle ayaklandık.

 

-Güneş eski nişanlım beni unuttun mu?Yerinde olsam çok yerleşmem buraya .Bir bakmışsın yine kollarımdasın.

 

Güneş cevap vermek için döndüğünde ben hızlıca erdinç e yumruğu geçirdim.Sesleri duyan tim de gelmişti.Karan la Ekrem beni çekiştirirken,Vatanın benim çekilmemle erdinçe vurmaya başladı.

 

Güneş in vatanı çekiştirip namluya kurşunu sürüp erdinçin çenesini altına dayadı.Gözlerinde buzlardan duvarlar vardı.

 

-Bana bak.Senin kıdemin ,rütben benim bilmem neyimde değil.Bak gözlerime …

 

Sılahı daha da bastırdı .Albayda gelmişti.Tim dışın da birkaç asker de yüksek sese gelmişti.Tetikteydik,albay gözleriyle bekleyin işareti verdi.Askerliği yanardı ,işleme konursa.Rutbeli istibarata silah çekilmişti.

 

Erdinç son güç kırıntılarını kullanarak “ bizi beraber gömecekler güneşim ,kaderde yoksa bile ben olduracağım”uzanıp güneşin saçına dokunmaya çalıştı.

 

Duramadım hızla güneşi arkama çekip “seni öldürmeden kes sesini.Bunu revire götürün elim de kalacak.Yolda düşebilir,elinizden kayabilir”

 

Erdinç yiğitle Ekrem götürürken albayın odama ikazıyla timin geri kalanı ve vatan odaya doğru yöneldik.

 

Koridor boyunca fısır fısır konuşuluyordu.
Güneşin kolundan tutup durdurdum.İlk kez kırılgan ifade vardı.Sarıldım,beresinin altına sımsıkı topladığı kara saçlarını sevdim.”Ne derlerse desinler ben yanındayım ,askeriye buna göz yumuyorsa istifanın zamanı gelmiştir.”

 

Vatan sabırsız bir biçimde söylenirken albayın odasına gelmiştik.”Tamam en aşık sizsiniz,karargahta yapmayın.Olan var olmayan var.”

 

Üstümüze çeki düzün verip kapıyı çaldığımızda aldığımız komutla içeri girip tekmil verdik.Erdinç masada eli yüzü toparlanmadan getirilmişti.

 

Albay gergin ifadeyle oturun komutu verince sessizce oturduk.

 

-Güneş benim kızım.Çok asker tanıdım,eğittim,komuta ettim.Evli askere bu cümleleri söyleyen askere hiç rastlamadım.Bir iki gün içinde gidiyor olman herkes için sevindiricibir durum .Herkes ahlaklı ve onurlu olmalıdır,asker iki katıdır.Bize namus emanet edilir.Aliyi işleme koymayacağım.Senin için başkanla bizzat konuşacağım.Vatan yüzbaşıyla konuşacakların vardır çıkın.

 

Erdinç çıkarken son sözü söylemekten geri durmadı” Ben bitti demeden bitmeyecek”

 

Masanın altından elini tuttum.

 

Albay sıkıntıyla güneşe baktı.Güneş kafasını eğmiş yiyeceği azarı bekliyordu.

 

-Güneş kızım bana bak.Konusunun seninle alakası olmadığını anlayacak kadar takıntılı insan gördüm.Üzme kendini Alinin ailesi sizi bekler çıkın gidin.

 

-Emredersiniz komutanım

 

-Emredersiniz komutanım

 

Eve gitmek için arabaya yöneldiğimizde fısır fısır konuşmalar duysakta oyalanmadan çıktık.

 

Kısa yolculuktan sonra eve geldiğimizde çay keyfi yapıyorlardı.Güneşi gören aslı söylenmeye başladı.

 

-Kız gelin duramadın evde peşine gittin , bu suratsızın.

 

Utanmış gibi sağa sola bakınmış,dudaklarını ısırmıştı.

 

-Albayla işim vardı,yoksa ne işim karargahta .

 

Aslının kıkırtısı duyulsa bile

 

-Güneşim aslıyla çok yan yana kalma.Ben duş alıp geliyorum.

 

-Tamam Alim sen git duş al.İstersen bende geleyim ellerine pansuman yaparım.

 

-Tabi Güneş sen pansuman yap.Asker adam böyle yaralanmamıştır.Sıkıntı olmasın.Ben annemleri oyalarım.

 

-Aslııı

 

-Pansumana gerek yok Güneş ,bu deliye laf veriyorsun.Ben gelirim birazdan.

 

Güneşle aslını sesleri uzaklaşırken ,güneşin neden karargaha benden sonra geldiğini düşündüm.Elbet öğrenirdik.Telsize de bağlanmamıştı offf ki of.Aşağıya indiğimde annemle aslının bakışıp gülüştüğünü görünce, güneşe baktım ne var diye.

 

-Alim nasıl oldun,keşke uyusaydın.

 

-Yok artık Güneş,yemeğimi de sen yedir istersen.

 

Anneme sarılıp aslının yanına geçince Güneş mırıltıyla “Ankara ya geçti,diğeri de saha ya gitti.”

 

-Aklıma geldikçe deliriyorum.Sana ulaşamaz değil mi?

 

-Annecim sıkıntı mı var?Güneş?

 

-Yok annecim,hallettik.Sanki tatlı gördüm mutfakta,Aslı?

 

-Aaa Güneş sen Aliyle nasıl tanıştığınızı anlatmadın?Ben tatlı servisini yaparken anlat hadi.

 

-Güneş hanım anlatın hadi.
Anlatmam için bana baksada ben hiç oralı olmadım.Aslıyla kim başa edebilmiş.Ben edeyim.

 

-Bitlis’te saha görevindeydim.Yüzbaşı vatanla o da istibarat.Elimizde dosyalar var.Tedbir için karargaha bırakacağız.Albayla görüşüp evrakları verdik,sözlü raporu ilettik.Tam çıkacağız erler heyecanlı sorguyu anlatıyorlar.Asker dev gibi ,bordolardan,göktürk komutan…İsmi daha önce duymuştuk sorguya bizde girdik.Dev gibi göktürk komutan.Bir saat sürdü sorgu.Hayatımdaki en zor sorguydu.Teröristti seyretmem gerekiyordu.Ama ne çare sonra dedim bizim sorumluluğumuz değil bu sorgu.Sonrası hayatımın en güzel manzarası.

 

Aslıya bakarak derin nefes aldı.Annemle babam heyecanla dinliyordu.

 

.Kardeşin yanımdan geçti beni farketmedi.Öylesine baktı geçti.

 

-Ah Ali akılsız kardeşim.Araştırdın mı?Ben olsam duramazdım.

-Hayır görev emri gelmişti,albayın odasında da denk gelmedik.Sonrasında ortak göreve verdiler bizi.Bittiğinde ortak görev olmasın diye dilekçe verdim.Bir inat ,bir huysuzluk…Sonra dayanamadım bir bahaneyle beni aramasına neden olacak dosyayı kaybettim,mecbur beni aradı.Özlemiştim sesini evim olmuş ben bilmeden…

 

-Sen o yüzden mi peşinden koşturdun Güneş.Vatan o yüzden yumruk attı bana.


-Alim o yumruk beni ağlattın o yüzden.Vatancım ağbilik görevini yaptı.

Allahım nasıl inandırıcı.Bilmesem durumumuzu ne zaman diye düşünürdüm.

-Alihan babacım sizi bugün ayrı yakışıklı gördüm.Akşam için planınız mı var? Bende ayırtılmış,ödemesi yapılmış iki kişilik masa var.

-Ayşe annem ne dersin?Aslı gece bizde kalacakmış can evde yok diye.

-Bilemedim kızım ,olur mu Ali ,siz gidin isterseniz.

-Annecim benim uzun sürecek bir görüşmem var yarın çıkacağım büyük ihtimalle.Ali evde kalalım dedi.
-U-Uzun mu kalacaksın?Yapılacak bir şey varsa yapalım güzel kızım.

-Siz gidin anne.Eğlenin.

Güneş telefon konuşmaları için benim odama geçerken,annemler de yemek için çıkıyorlardı. Yaklaşık iki saat sonra güneş yanımıza geldiğimde hazırlanmıştı.Aslıyla bana başıyla selam verip,elini teldeyim diye işaret edip çıktı.Aslıyla ikimiz kendi odamıza çıkarken garip bir boşluktaydım.Aslının koluma girip “ballı peteğin görevde alim yüzbaşı.İstersen dizimde uyutayım seni ,güneş olamam ama var bir giderimiz.”uzanıp saçlarını öptüm.Eğilip kucağıma aldığımda”Alinin gül ablası kilo aldın galiba”yüzünü görmesem bile kızdığını hissediyordum.Omuzuma attığı yumruk acıtmaktan çok uzaktı.”annemler gelene kadar evdeyim,sonra çıkacağım güneş çıkmadan yetişirim belki.””

Uykulu uykulu” geç kaldın zaten ,bu kadar sabretmen büyük başarı.Sen git annemler gelir şimdi.Bu kadar kalabildiğine şükür.”

”Senin diline düşen.”hadi kaçtım.

Aslı misafir odasına geçince karargaha doğru yol aldım.Saatten dolayı bir kaç rütbeli vardı .Direk albayın odasına geçtiğimde ,albay telsiz odasına geçmek için koridordaydı.Hızla tekmil verip selama durdum.

-Neden buradasın asker.İzinli değil misin?

Stres olmuştum.Ah albayım ben bilsem neden buradayım.Duruşu bozmadan.

-Belli bana ihtiyaç olur diyerek geldim komutanım.

-Sabır yüzbaşım sabır.İhtiyaçmış gel gör karını.

Arkadasın odaya girdiğimizde güneşle bağlantı kurulmuştu.Erkek subayların bile çekinerek gittiği dağları kendi eviymiş gibi rahattı.Kasktaki kameradan ağaç üstünde olduğu belki oluyordu.Uzun mesafe kamerasını ayarlamış bilgilendirme için albayı bekliyordu.İçeri girdiğimiz de görevli asker aldığı emirle çıktı.Albay güneşin konumundan eğlenmiş gibi.

-Asker havalar nasıl?

Güneş kulaklıktan gelen sesle toparnıp hızla sessiz tekmil verdi.

-Komutanım son konuştuğumuz gibi hainden dolayı rotayı değiştirdim.Halka şeklinde ilk halka beş km sonraki altı km devam edecek altıyüz kilo metre küzeyde sekiz kişilik keşif grubunu sessizce halledip kayalıklardan yuvarladım.İttirebildiğim kadar kaya da yuvarladım onlar grubun akibetini öğrene kadar benim keşif de biter.

Albay derin nefes alıp parmaklarını masada tıkırdattı.
-Yerleşim gördüm mü ?

-Komutanım yaptığımız ilk halkının kayalıkların kuzeyinde ince duman gördüm.Vatan yüzbaşının rotasında değilim.O değil.Beklemedeyim”

Telsizin kapanmasıyla albay cebinden yedi-seki tane karalama çıkardı .Dikkatli baksamda ne olduğunu anlamamıştım.Albay kâğıtları birbirinin üzerine çapraz ,eğik,düz karışık yerleştirdi.Güneşin kontrol edeceği rotadan kayalıkları bularak”Geldiğine göre görev senin Ali yarın sabah beşte gidersiniz ,net bilgi gelince.Bilgi kesinleştiğinde beni ara.
Yerimde dikleşip “emredersiniz komutanım.”

-Telsizci girmesin içeri sen bekle .Rota değişimini senden başka bilen yok şimdilik.

Telsizden Güneşin sesi gelince

-Porsuktan yuvaya ,porsuktan yuvaya

Albayın cevap ver işaretiyle

-Yuva dinlemede ,anlat

-Yüzbaşım.Dört kişi saydım.Uzun menzil silah nakil yeri gibi.İki sandık dışarı taşınıyor.Araba yok görünürde.Takip durumu için emir bekliyorum.

-Silahların gittiği yer önemli ,ilk görev takip.

Albaya baktığımda başıyla beni onaylamıştı.Albay odadayım deyip çıkmıştı.Güneşin kask kamerasından etrafı görebiliyordum.Seyrek ağaçlık,kayalıklardan oluşuyordu.Kulaklıktan çızırtı gelince toparlandım.

-Yuva dinleme de

-Toplam altı kişi .Siyah plakası çamurlu küçük kamyonet geldi.Kamyondakilerle birlikte dokuz kişi .Emirlenizi bekliyorum .

-Takip et asker.En azından gidebileceği rota belirleyelim.

-emredersiniz.

Ağaçtan sessizce inişiyle bende kasktan takip etmeye çalışıyordum.Önüme çektiğim haritadan gidebileceği yollara bakıyordum .Güneşin kayalıklardan yuvarlanarak yolunkısaltıp gözden kaçırmamaya çalışması zorlayıcıydı.Yaklaşık yarım saatlik takipten sonra en olası yer belirlenmişti.Albaya son bilgileri vermek işin odadan çıktığımda Güneş takibe devam ediyordu.

Karargahta nöbet yerlerini dolaşıp zaman geçirdim .Görevden önce uyumak için odama geçtim.Bir kaç saat yeterdi.Time son ana kadar haber verilmeyecekti.Dışarıya kontrol gibi çıkacaktık.

Sabaha karşı tim geldiğinde kontrol açıklaması ile tam teçhizat helikopter mağaraya üç kilometre kala indik.Ortamın garip havasıyla kimse konuşmuyordu.Rütbe sırasına göre indiğimizde rota belirlemek için daire şeklinde oturduk.
-Mağaraya baskın yapacağız.Kaç kişi belirsiz.üsteğmen güneş tam sayı veremeden başka takibe geçti.Bir süre bekleyeceğiz.Sonra baskın.

Karan stresli bir şekilde “bize demi güvenmediniz.”

- Bu sizlik mesele değil.Güvenilmeyen siz değilsiniz.Karargahta rutin kontrol diyeceğiz.Diğer rotayı ben de bilmiyorum.Üsteğmenin belirlediği rotayla gideceğiz.

-Hadi yine iyisiniz güneşle konuştum ,hepiniz davetlisiniz.Bir kaç günlük görevi var .Sonrasında yaparız dedi.

Sercan komutanım “hep böyle tatlı yenge istemiştim,Allah gönlüme göre verdi.”

yiğidin Sercan’ı ittirmesiyle “bu durumda senin gönlünün ne önemi var.

Ekrem başka yönden bakmıştı her zaman ki gibi”üsteğmen güneş diğer timlerle ortak mı çalışacak.Yorucu tempo olur.Bir süre sonra dikkati dağılır”

-Şimdilik sanırım küçük dağınık gruplar öncelikli.

Antreman ve ufak iki operasyonla iki gün geçmişti.Sabah içtimasından sonra çay içmek için çardakta buluştuk timle.Kapı nöbetçisinin tekmil verip “güneş komutana çiçek geldi.Komutanım size getirelim ,büroya mı bırakalım”

-anlamadım asker…

 

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

Bölüm : 11.01.2025 19:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...