3. Bölüm

3. Bölüm (acı)

Umay
gozlerinbanaotuken

"Zeynep ne yapıyorsun?"

"Usta çok özür dilerim istemeden oldu çok özür dilerim"

Daha buraya yeni gelmiştim. Daha ilk saatte olay çıkarmayı başarmıştım, kalacak yeri geçtim tolga abinin yüzüne nasıl bakacaktım ben? Hayatımda ikinci defa bu kadar korkmuştum. İlki sokaktaki ilk gecem. İkincisi şuan.

"Nasıl buldun sen bu odayı?"

"Duvarda alet edevat vardı onlardan birini alayım derken kapı açıldı"

"Tamam sakinleş. Herşeyi anlatacağım sana ama sır olarak sağlayacağına yemin etmen lazım"

"Yemin ederim kimseye bahsetmem"

"Tamam anlatıyorum. Aslında bu tamirhane sadece bir yüz. Ülkede olan her şeyden haberimiz var, tolgayı, timini, Erdem komutanı. Herkesi tanımamın sebebi bu. Bazen çapkının gizli görevlerini ben veririm"

Şok olmuştum. Bu tamirhane insanları kandırmak için sahte bir yüzdü. Ve işin derinliklerinde ülkenin bütün bilgileri yatıyordu

"Peki o mektup"

"O mektup bugün geldi. Üstünde tolga'nın adı yazdığı için aslında onu arayacaktım. Ama araya sen girdin"

Mektuptaki bilgiler benimle uyuşuyordu. Yetimhane de kalmam dan adıma kadar.

"Şimdi ne yapacağız?"

"Tolga'yı arayacağım. Mektubu al ve benimle gel burada çok kalma"

Mektubu hemen katlayıp cebime koydum ve ustayla beraber odadan çıktım. Tamirhanenin asıl yerine gelince Mektubu ustaya verdim

İşler baya karışacaktı. bu kadar stres bir insana fazla. Usta Tolga abiyi arayıp benden bahsetti ve benim bulduğum Mektubu da araya katmayı unutmadı tabi.

Yarım saat sonra Tolga abi arabasıyla tamirhaneye geldi gördüğüm kadarıyla sinirli değildi tabi bunu ben anlayamazdım. Yüzüne bakacak halim olmadığı için başım öne eğik bekliyordum içeri girdi.

"Usta"

"Gel Tolga gel konuşalım biraz" dedi Usta.

"Usta Mektubu kim getirdi?"

"Bu sabah koruma tipli adamlar getirdi. Sende misafirimiz var deyince söyleyemedim"

Tolga abi bana baktı.

"Zeynep sen nasıl buldun o odayı?"

"Duvardaki aletlerden birini alayım derken açıldı"

"Tamam stres yapma" dedi. Ustaya döndü.

"Herşeyi biliyor mu?"

"Biliyor anlattım" dedi usta.

"Yemin etti mi?"

"Etti"

Bir süre daha konuştuktan sonra tolga abi mektubu okumaya başladı her satırını okudukça sinirleri zıplıyordu sanki. Okumayı bitirince bana döndü.

iki gün sonra

Tolga abi mektubu okuduktan sonra onunla biraz konuştuk oda bende beklemiyorduk böyle bir şeyi. Doğrulamak için hastaneye gidip DNA testi yaptırdık. Sonuç olarak abi kardeş olduğumuzu doğrulandı. Daha time veya Erdem abiye söylemedik. Ve bende birşey olmamış gibi tamirhanede çırak olarak çalışıyorum.

Bir kaç eşyayı yerine yerleştirir ken tamirhanenin önünde bir araç durdu. İlk başta sarışın bir kadın indi araçtan, sonra arkasından iki tane koruma tipli adam içeri girdiler

"Buyrun"

"Zeynep Aktaş. Sen misin?" Dedi.

"Evet benim"

"dilek hanım. Buyrun doğru yerdeyiz" dedi koruma. Dilek hanım mı? ​bu isim mektupta yazam isimdi hayır canım annem çıkmaz heralde bu kadın.

"Zeynep. Kızım" dedi kadın bana yaklaşırken

"Ne kızımı ya ne diyorsun sen?"

"Annenim ben senin kızım" kadın sarhoş gibi birşeydi kızım demekten başka birşey bilmiyordu.

"He aynen yedim bende dimi. Hadi bas git buradan"

"Anneni mi kovuyorsun?"

"Bana bak Dilek misin nesin, zaten bayramlık ağzımı var açtırtma"

Kadının bakışları birden değişti. Kaşlarını çattı ve elini kaldırıp tam bana vuracaktı ki elini havada yakaladım.

"Ne yapıyorsun lan sen! Bana yaşattıkların yetmedi bir de bana vurmaya mı kalkıyorsun gurursuz köpek!"

"Benimle terbiyeli konuş!"

"Yok ya. Çayda koyayımmı hanımefendi"

Bu kadın beni sınıyor. Yavaş yavaş geliyorlar bana.

Al benden de o kadar içses.

"Yürü benimle geliyorsun!" Kolumu tuttuğu anda öbür elimle kolunu bükmem bir oldu.

"Sakın bana bir daha dokunma. Bak sakın" Dedim onu uyarır gibi. Yavaşça geri doğru gidip tamirhanenin telefonuna ulaştım.

"Tek kelime edersen işini bitiririm" dedi tehdit eder gibi.

"Gelde bitir"

Abim en son timin yanındayım demişti. Onların yanına giderken telefonu sessize aldığını biliyordum bu yüzden kurtu aradım. Telefon hemen açıldı

"Alo. Kurt"

"Zeynep. Ne oldu bir sorun mu var"

"Sorun var. Hemde âlâsı var. Abime verirmisin telefonu"

timin tolga abiyle öz kardeş olduğumuzun haberi vardı.

"Veriyorum. Komutanım Zeynep telefonda bir sorun varmış sanırım"

Telefonu değiştirdiklerinde abimin sesi geldi

"Ne oldu Zeynep"

"Abi. Dilek burada"

"Geliyorum" sesi o kadar ürkütücü çıktı ki bi an telefondan fırlayıp gelecek sandım.

Daha sonra telefon kapandı. Ve dilek üstüme doğru gelmeye başladı.

"Benimle geliyorsun dedim. Salak! Herkesi buraya toplayacaksın!"

"Amacım o zaten"

Bir koruma kollarımdan tutup arkada birleştirdi. Öbür korumada tam ayaklarımdan yakalıyordu ki tekmeyi basmam bir oldu. O yerdeyken kollarımı tutan adama bir tekme geçirdim kollarım biraz serbestlenince hemen elimi çektim. Karnına art arda vurdum ve en son boğazını sıkıp bayılttım. sokak çocuğuz oğlum biz. Boş mu sandın? öbür koruma ayaklanınca.

"Yetti be"

Diyerek suratına tekme geçirip onuda bayılttım.

"Bana bak Dilek hanım. Ya şimdi buradan siktir olup gidersin. Yada abim geldiğinde seni onlar göndermek zorunda kalacak"

"Ben senin annenim Zeynep"

"Ya. Gerçekten mi? 12 yıl önce neredeydin dilek hanım? He. Ben sokakta aç iken neredeydin? Ağlarken neredeydin? Dayak yerken neredeydin? Şimdi gelip diyorsun ki ben senin annenim. Benim annemde yok babamda yok. Sadece abim ve arkadaşları var. Sen sadece bir yabancısın"

"Sanki çok meraklıydım seni doğurmaya!"

"Doğurmasaydın lan o zaman! Kim dedi çocuk yap diye sana!"

"Ben seni doğurmak istemedim. Senden hep nefret ettim. Sana hamileyken şu bebek düşsün diye merdivenlerden kendimi attım. Sana hep hakaret ettim. Karnıma bıçak saplayacakken karnıma sancı girdi. Dedim tamam ölüyor bu. Ama birden ellerime doğdun. Bende seni bir tane kapıya bıraktım gittim"

"Sus!"

"Seni hiç düşünmedim. Ölsen umurumda olmazdı. Hep dua ettim öl diye"

"Yeter sus artık! Sus!" Beni kışkırtıyordu. Geçmişim kırmızı çizgim anne sevgisi görmeyen ben şimdi annemden hakaretler yiyordum.

"Sen bir tecavüz çocuğusun!"

O an hiç birşey hissetmedim. Sadece beynimde onlarca kez yankılandı bu cümle

Sen bir tecavüz çocuğusun!

Sen bir tecavüz çocuğusun!

artık çıldırma raddesine gelmiştim

"Yeter! Yeter kes sesini! Kes!"

Dedim üstüne yürüyüp ittirdim. gözlerim mi doluyordu benim? Hayır Zeynep sakın ağlama bak sakın.

​"zeynep!" Abimin sesi sonunda gelebilmişti

"Abi" ilk önce gelip sarıldı sonra yerdeki adamlara baktı en son dileğe baktı

"Ne oldu burada?"

_____________________________________

Selamlar canlarım!!

biraz atmam uzun sürdü kusura bakmayın

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum

görüşmek üzereee❤️

Bölüm : 21.11.2024 23:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...