7. Bölüm

7.bölüm (sınıftaki gereksiz)

Umay
gozlerinbanaotuken

Uykunun en güzel hissettiğim zamanında. Birinin beni dürtmesiyle sinirlerim tavan oldu.

"Zeynep. Kızım kalk hadi geç kalacan"

nereye geç kalıyoruz kardeşim? Operasyon mu var?

"Ne be?"

"Kız terbiyesizlik yapma! Kalk okul var hadi saat geldi"

ney saat mi gelmiş?

Hemen yerimden doğruldum ve oturur poziyona geldim.

"Saat mi gelmiş? Nereye geliyor ya? Ben yeni kalktım. Ayrıca usta şuan çok ayıp ettin. Neden erken kaldırmıyorsun ya?"

"Sinirlenme sıpa. Daha saat 06.30 abin 20 dakikaya gelir hazırlan." okula nasıl hazırlanılıyor ki?

İlk başta çantamı aldım içine bir kaç tane kitap ve o kitapların defterlerini koydum. Daha ders programını bilmediğim için kafama göre yerleştirdim. tutarsa artık hacı. Napayım yani?

Sonra dişlerimi fırçaladım. Aldığım okul formasını giydim. Bunları yapmak bile 15 dakikamı aldı. Sabahın körü olduğu için baya yavaş haraket ediyordum.

Saçımı ufaktan bir taradım. Ve kapının önünde abimi beklemeye başladım. inşallah bugün gelecek.

5 dakika sonra arabasıyla geldi. Hemen geçip arabaya oturdum.

O değilde neden bu kadar karizmatiksin abicim ya? Bir dakika lan! Arabada biri daha var! Uyku sersemi göremediğim mert!!

tövbeesteyşın arkadaşlar. Bunun abimin arabasında ne bok işi var?

"Uyanabildin mi kız" dedi abim

"Ha ney?"

"Ohoo gitmişsin sen. Nasıl uyandın Allah bilir" Bana kıyasla mert baya enerjik duruyordu Allah vergisi heralde şunun püf noktasını söylesene uyuklamayayım okulda.

okula vardığımızda saat 07.55 ti. Zil çalmıştı. Ve abim zaten geç gelmişti almaya.

Mert derse girdi. Öğretmenim olduğunu düşündüğüm kişi bize doğru geldi.

"Merhabalar tolga bey" dedi elini uzatarak. Abim öğretmenin elini sıktı.

"Merhaba zeynep'cim"

Ben sadece

"Merhaba" demekle yetindim.

"Ben arzu savaşoğlu. Zeynep'in öğretmeniyim. Birazdan derse gireceğim benimle birlikte gelebilir"

"Tamamdır" dedi abim

"Memnun oldum" dedi arzu öğretmen

"Bende" dedi abim

bir enerji seziyorum ama. İnşallah düşündüğüm gibidir.

öğretmenler zili çaldı.

"Ben gidiyorum sakın bir belaya bulaşma. 12.34 gibi burada olurum"

"Tamam. Görüşürüz"

Arzu öğretmen ile beraber katları çıktık. Her adımda daha çok tedirgin oluyordum ama mert vardı. Ona birazda olsa güveniyordum. Bana çok yardımı dokunmuştu.

Sınıfa girdiğimizde herkes yerine oturdu. Öğretmen zil çalınca oturmak zorundasınız diye küçük bir azar çektikten sonra herkes bana bakmaya başladı. Herkes tip tip bakarken mert bana sakin ol gibi rahat bakıyordu.

"Aramıza yeni bir arkadaşımız katıldı. Merhaba diyin bakalım"

Hepsi aynı anda

"Merhaba" Dediler ama fazla ses çıkmadı. Benden hoşlanmamışlardı. Ama benimde pek umurumda değildi. Zaten istemeyerek gelmiştim.

"Kendini tanıtmak istermisin?"

"Adım Zeynep Aktaş. 13 yaşındayım. En sevdiğim aktivite abinle Spor yapmak başka bir olayım yok" diye açıkça kendimi ifade ettim. Arkadan ufak bir mırıltı duydum

"Spor diyo. Sanki 20 kiloluk dambıl kaldırdı"

Mert güldü.

"Kaldırıyor bu arada ama sen bilirsin doruk"

"Kes sesini yalaka" dedi isminin Doruk olduğunu öğrendiğim kişi

"Çocuklar yeter" dedi öğretmen

"Hocam zeynep benim yanıma oturabilir mi?" Dedi mert valla olurdu

"İster Misin zeynep?"

"Olur" Dedim ve mertin yanına oturdum.

"Geldi sınıfın düzenini bozdu. Birden mertin yanına oturdu çıldırcam" dedi arkadan bir kız

Gözlerimi devirdim.

"Çok meraklı değildim merak etme." Dedim boş duramazdın kusura bakmayın.

Mert kolunu omzuma atınca birden gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"Ne yapıyorsun be?"

"Birbirimizi tanıdığınız belli olsun diye. Yoksa o kız susmaz"

"Ben susturum onu"

"Bana aşık o kız"

"Siktirtmesin belasını"

"Kızım sus hoca duyacak"

Ders bir şekilde bitti. Ve teneffüs oldu. Hoca sınıftan çıktı. Ve tahmin ettiğim gibi herkes başımda toplandı. Sıra sıra konuşmaya çalışırken o kız başımda bitti.

"Sonradan gelme yelloz seni. Sonradan geldin sınıfın düzenini bozdun. Birde mertin yanına oturdun. Bir daha onunla konuşamazsın!"

Oturduğum yerden hızla kalktım.

"Zeynep!" Dedi mert. Ne yapacağımı biliyordu

"Bir. Benimle düzgün konuşacaksın göt lalesi. İki. Madem bu sınıfın bir düzeni var gelir efendi efendi söylersin artistlik yapmana gerek yok. Ki yaparsanda sonuçları iyi olmaz. Üç. İstediğim kişinin yanına oturur. Onunla konuşurum. Bu seni ilgilendirmez. Bana emir ve-re-mez-sin! Duydunmu!"

Kız sinirle sınıftan çıktı.

"Sen o gereksiz bakma. Hep öyle diklenir birilerine" dedi oradan tatlı bir kız.

"İsmi yok sanırım"

"Hayır var. İsmi Esra. Ama biz sınıfça ona gereksiz diyoruz. Salağın teki. Herkese gereksiz gereksiz diklenir. Sınıfta kavga çıkarır. Ve merte aşık"

Merte aşık diyince gözlerimle devirdim

aşık edeceğim ben onu. Böyle aşık aşık bakacak etrafa.

"Anladım"

"Melek ben bu arada"

"Zeynep bende. Memnun oldum" Dedim gülümseyerek.

"Siz mert ile tanışıyormusunuz?" Dedi aradan bir çocuk

"Evet askeriyeden" diye cevap verdim.

Bir kaç ders sonra din öğretmeni gelmemiş sanırım. Ders boştu. Erkekler. Uzun eşek oynuyor. Kızlar gülerek onları izliyor. Melek ve bende akıllı tahtaya bakıyorduk. arada bizide Çağırıyorlardı. En son uzun eşek oynamaya bende gittim. İki kişi eğildi ve diğer erkekler saymaya başladı

"Bir, iki, üç!"

Koştum ve üstlerinden atladım. Atlamak demek. Zayıf kalır uçtum diyelim.

"Helal olsun sana!" Dedi mert bu işler böyle aslan parçası.

O sırada akıllı tahtadan Apaçi müziği açtılar.

 

ABİ EN SAKAT SINIF BANA DÜŞTÜ. ŞUNA BAK

AMINA KOYAYIM. APAÇİ DİNLİYORLAR.

güya sakat sınıf istemiyordum.

5 saat sonra

Okul sonunda bitmişti. Mert ile beraber çıkışa doğru yürüyorduk.

"Sevdim mi sınıfı"

"Evet. İyi insanlar"

"Esrayı"

"Sikeceğim onu"

"Bu kadar mı sinir oldun ya"

"Evet! O kadar sinir oldum!"

"Hani bana aşık ya"

Daha çok sinirlendim

"Ee"

"Sen beni mi kıskanıyorsun"

"Ne alakası var. Kız paçozun teki. Sinir etti beni"

"Eminmisin?"

"Evet ne var?"

"Bir şey demedik canım"

"Deme zaten"

O sırada mertin telefonu çaldı. İsme baktığımda abim arıyordu. Mert telefonu açtı

"Efendim tolga abi"

Biraz bekledi

"Evet çıktık"

Dinledi

"Tamam biz beraber döneriz eve"

Sonra telefon kapandı.

"Ne oldu? Ne dedi?"

"Görev çıkmış bizi alamayacak. Askeriyeye gideceğiz"

"Tamam o zaman"

Biraz yürüdükten sonra bir kaç araba etrafımızı sardı.

"Ne oluyor lan!"

Araçlardan yüzleri maskeli siyah giyimli adamlar indi. Üstümüze gelmeye başladıklarında

"Dövüşmeyi biliyorsun heralde?!" Dedim merte

"Tabiki biliyorum!" Dedi mert

"Başla o zaman!"

Üstüme gelen adama tekme atıp yere düşürdüm bir adam beni arkadan tuttu. Bende kafasından kavrayıp ileri doğru yere yapıştırdım

"Zeynep dikkat et!" Dediğini duydum mertin

Tam o sırada ensemde hissettiğim keskin bir acıyla gözüm karardı. Sesler boğuklaştı. Bir şeyler söylüyordu mert. Ama anlaşılmıyordu.

Daha sonrası büyük bir sessizlik.

_______________________________

Canlarım selamlarr

diğer bölüme çok az oy ve yorum gelmiş

açıkçası bu beni üzdü.

Bu bölüm birazdaha oy ve yorum gelirse sevinirim

bölüm hakkındaki düşüncelerinizi lütfen söyleyin

görüşürüzzz!!

Bölüm : 07.12.2024 02:43 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...