12. Bölüm

-12

gssevdalisibirnunuu
gssevdalisibirnunu

Barış'tan...

Sabah uyandığımda arkadaşım Yiğitten mesaj gelmişti.

"Oğlum sevgili mi yaptın lan?

 

 

 

"Ne alaka lan?"

 

"Sosyal medyaya gir bakalım anlarsın"

 

 

 

"Yine hangi saçma salak kişiyle sevgili olduğumu söylüyolar bee!"

X'e girdiğim gibi haberi okudum. Ve fotoğrafa bakınca benim Seline el salladığım fotoğraf vardı. Hemde her yerde. Herkes paylaşmış. Ayrıca ona formayı verirkenki fotoğraflarımızda var.

"Si-tir!" Dedim sessizce. Benim için sorun yok. Çünkü her zaman birileriyle iddialarım oluyor. Ama Selinin hayatını batırabilirim. Belki bir daha benimle konuşmak istemez. Onunla konuşmam gerekiyor.

Selinden...

Tüm haberleri okurken yukarıdan barışın mesajı geldi.

"Selin bugün müsaitsen buluşalım"

 

 

 

"Tamamm. Nerde ve ne zamn?"

 

"Akşam 6 gibi benim evimde uygun mu"

 

 

 

"evet"

Akşam 6da buluşacağız. Bu olaylardan dolayı muhtemelen. Açıkçası korkuyorum. Ya bir daha benimle konuşmak ve görüşmek istemezse? Sonunda eskisi gibi yakındık ama bu olaylar yüzünden tekrar uzaklaşırsak kötü olur.

Bütün arkadaşlarıma açıklama yapmak çok zor gerçekten. Çünkü hepsi merak ediyor.

Akşam 6 gibi...

Hava yağmurluydu,İstanbul trafiği yoğundu. Taksiyle gidiyordum. Yola çıkalı yaklaşık bir saat olmasına rağmen yolu daha yeni yarılamıştık. Kulağımda kulaklığımı takılıydı. En sevdiğim şarkıların bulunduğu playlistim çalıyordu.

Evine sonunda geldim. Kapısını çaldım. Ve anında açtı.

"Merhaba Barış"

"Merhaba Selin hoşgeldin. Gel içeri."

İçeri girdim. Mutfağa geçince bir sürü yemek hazırladığını gördüm.

"Hepsini sen mi yaptın?" Dedim. Ve elini boynuna atarak yere bakar.

"Evet ben yaptım. 6 saattir falan mutfaktayım. Ne zor iş yemek yapmak!" Dedi. Güldüm.

"Harika görünüyorlar. Bu kadar uğraşmaya gerek var mıydı yaa..." dedim. Birlikte oturduk ve yemeğe başladık. Bir andan sohbet ediyorduk bir yandan yemek yiyorduk. Açık olacağım yemekler çok güzeldi.

Yemek bittiğinde masadan kalktık. Barış tabakları toplamaya başlayınca bende yardım etmeye başladım.

"Gerek yok Selin" dedi.

"Olmaz öyle şey. Yardım edeceğim" dedim.

"Gerçekten gerek yok" dedi.

"İyi hissetmem ama!" Dedim. Güldü.

"İyi madem yardım et." Dedi. Tabakları masadan tezgaha getiriyordum o da makineye yerleştiriyordu. Son tabağı getirirken ayağım kaydı ve yere düştüm. Tabii bugünde rezil olduk. Birgün rezil olmadan geçiremiyorum cidden. Birde tabağı kırmıştım.

"Ayy! Özür dilerim yaa!" Dedim. Telaşla yerdeki kırık parçaları toplamaya başladım. Barış hızlıca yanıma eğildi.

"Hiç sıkıntı değil. Sen iyi misin? Ayrıca şu cam kırıklarını bırak ben toplarım." dedi.

"Ben iyiyim." Dedim. Dediğim gibi cam kırıklarından biri elimi kesti.

"Ah!" Acı içinde gözümü kapattım. Barış bir anda elimi eline aldı ve elime baktı.

"Sana demiştim. Dinlemiyorsun ki!" Diye söylenmeye başladı. Elim onun ellerinde olunca içim bir garip oldu. Güzel bir histi...

"Yara biraz derin. Sen şu sandalyeye otur ben geliyorum." Dedi. Sandalyeye oturup onu beklemeye başladım. Etrafı incelemeye başladım. Yan tarafımda küçük bir sehpa vardı. Ona baktığımda küçük bir albüm vardı. Merak etmiştim. Ben bunları düşünürken Barış elinde mini yardım çantasıyla geldi. İçinden sargı bantı falan çıkardı. Elimi ona uzattım.

"Şimdi biraz yanabilir" dedi. Elime bşr şeyler sürüp bantını yapıştırdı.

"Teşekkür ederim." Dedim.

"Önemli değil sen salona geç ben burayı toplayıp geleceğim" dedi. Bu sefer itiraz etmeden gittim.

Koltuğa oturup instagramı açtım. Ama hesabım askıya alınmış! Ne alaka? Sinirle uygulamadan çıktım. İçten içe söverken yukarıdan bildirim geldi. Kabul mesajıydı. İngilizce öğretmenliği kabulüydü. Rastgele bir özel okula başvuru yapmıştım ve kabul edildim! Az önceki sinirimi uçup gitti. Ayrıca yarın başlayabilirmişim. Ve yarın İtalya'daki arkadaşımda gelecek.

Barış yanıma geldiğinde elinde iki tane kutu vardı. Yanıma oturdu.

"Bunlar ne?" Dedim.

"Aç görürsün" dedi. İlkini açınca içinde eskiden çekildiğimiz fotoğraflar vardı. Şaşırarak gülümsedim.

"Aaa... bunları hala saklıyor musun?"dedim.

"Evet. İncele!" Dedi. Elime tek tek alıp bakmaya başladım. Çocukluk fotoğraflarımız falan vardı. O zamanki arkadaş grubumuzun fotoğrafları vardı. Gerçekten dertsiz günlerim, kaygısız günlerim... Barışla fotoğraflar hakkında konuşuyorduk. Daha sonra diğer kutuyu bana uzattı. Onu açınca içinde bir sürü not ve eşyalar vardı. Bekle! Bu benim tokamdı! Küçükken kullandığım pembe simli tokam. Barışta ne işi var bilmiyordum. Ve daha sonra farkettim ki bu kutu benimle ilgiliydi. Ona yaptığım ve verdiğim hediyeler, benden çaldığı şeyler ve ne yazdığını bilmediğim notlar.

"Bu kutu seninle ilgili" dedi. Gülümsedim. Biraz daha kutuyu karıştırdım.

"Peki bu yazılar ne?" Dedim. Utanarak elini boynuna koydu ve gözlerini kaçırdı.

"Şey... Aşk mektubu" dedi. Şaşırarak bakarım.

"Ne? Bana mı? Ne zaman yazdın?" dedim.

"Evet sana. Aslında belli bir zaman yok. Eskiden sürekli yazmayı denerdim ama sana veremezdim. Ama artık okuyabilirsin." Dedi. Gülümsedim. Okumaya başladım.

"Senin saçların çok güzel biliyor musun? Sadece bilgilendirmek istemiştim. Benim sana söylemek istediğim özel bir şey var. Senden çok hoşlanıyorum. Yüzüne karşı söylemek isterdim ama utanıyorum. Umarım beni anlarsın. Eğer beni sevmiyorsan arkadaş kalalım olur mu?"

Bunun gibi birsürü vardı. Tam ben bunları okurken bana çok küçük bir kutu verdi.

"Bunu açınca bana teşekkür edebilirsin." Dedi. Ve sırıttı. Anlamsızca baktım. Kutuyu açınca yıllar önce kaybettiğim kolyem vardı. Bu benim o zamanlar en sevdiğim kolyeydi. Kaybettiğim için oldu kadar ağlamıştım ki...

"Bunun sende ne işi var?" Dedim.

"Sen taşındıktan sonra buldum. Ve kimseye bulduğumu söylemedim. Ama artık sana verebilirim." Dedi. Kolyeyi hızlıca kendime taktım.

"Teşekkür ederim. Bunu asla unutmam!" Dedim. Kutuları kenara koydu.

"Artık sana açıklamam gereken bir şeyler var." Dedi. Heyecanlandım niyeyse.

"Ama önce bir sorum var. Bu mektupları sana eskiden verseydim beni kabul eder miydin?" Dedi. Tabii ki ederdim. Çünkü beni önemseyen o zamanlar neredeyse tek kişi Barıştı.

"Evet kabul ederdim" dedim. Güldük.

"Tamam. Bu mektuplarım hala geçerli. Seninde cevabın hala geçerli mi?" Dedi. Bir dakika! Barış Alper Yılmaz bana çıkma teklifi mi ediyor?

"Ne? Anlamadım?" Dedim.

"Yani senden hoşlanıyorum Selin. Benimle çıkar mısın?"

 

 

Bölüm : 18.10.2025 23:29 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
gssevdalisibirnunuu / Yeniden Mi?~Barış Alper Yılmaz~ / -12
gssevdalisibirnunuu
Yeniden Mi?~Barış Alper Yılmaz~

1.87k Okunma

120 Oy

0 Takip
12
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...