21. Bölüm

21. Bölüm

Sayfaların arasındaki gül
gullactatlisi

Bu bölüm şiddete uğrayan tüm kadınlar için 🌹

Demir abi

10.01.2025

Leyla: Demir abi, gerçekten özür dilerim.

Leyla: Sen beni korumaya çalışıyordun.

Leyla: Önce sana sormam gerekiyordu. Özür dilerim.
(Görüldü)

11.01.2025

Leyla: Özür dilerim.
(Görüldü)

12.01.2025

Leyla: Özür dilerim. Nolur cevap ver.
(Görüldü)

13.01.2025

Leyla: Yüzün daha iyi oldu mu?

Leyla: Karnın da çok kötüydü...

Leyla: Keşke beni tanımasaydın.

Leyla: Başına gelen her şey benim yüzümden.
(Görüldü)

14.01.2025

Leyla: Herkes bizim evde

Leyla: Sende gelsene
(Görüldü 19.04)

Leyla: Artık bana hiç cevap vermeyecek misin?

Leyla: Affetmeyecek misin

Leyla: Affet ya

Leyla: Lütfen.
(Görüldü 20.33)

15.01.2025

Leyla: Yarın senin yanına geleceğim.

Leyla: Galeriye yani.
(Görüldü)

Leyla: Gel demedin.

Leyla: Gelmeyim mi?

Leyla: Yok ya geleyim.

Leyla: İstemezsen geri giderim.

-----------------------------------------------------------------------------------------------

Ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Demir abinin yanına gidiyordum. Yanımda ona yaptığım yemekler vardı. Ondan yüz yüze özür dilemem gerekiyordu.

Bundan sonra ne olursa olsun Demir abiye kırıcı konuşmayacaktım. Tek amacı beni korumaktı, bunu yeni anlıyordum.

Canım yürüyerek gitmek istemişti. Çok yakın değildi ama çok uzakta değildi. Yürümek istememin sebebi belki de daha geç varmak istememdi. Karışık hissediyordum. Belki de beni kovacaktı ve bir daha görmek istemeyecekti. Eğer beni bir daha görmek istemezse anlardım. Yazdığım mesajları tekrar okuduğumda ben bile kendimi öldürmek istemiştim. Demir abi yine de sabırlıydı.

Galerinin tabelasını görmüştüm. Kalbim adeta çırpınıyordu. Vereceği tepkiyle yüzlemekten korkuyordum.

Fakat tam bu sırada hiç beklemediğim bir şey oldu.

Biri kolumdan tutup sertçe sürüklemeye başladı. Bu kişi maalesef Selimdi.

Köşedeki duvara yasladığında, kolumu hala sımsıkı tutuyordu.

"Ne yapıyorsun, beni takip mi ettin?" dedim, öfke ve endişeyle.

"Hani aldatmıyordun beni? Burası o piçin galerisi değil mi, burada mı fingirdeşiyorsunuz?" dedi tehditvari bir ses tonuyla.

"Aptal bırak kolumu, delirmişsin sen!"

"Ben sana ne dedim? Bunun hesabını ödetirim dedim. Sen beni dinlemedin!"

Kafa salladım "Aynen sekiz tane mal almışsın yanına, bir Demir abiyi dövememişsin. Baksana şu yüzünün haline, mahvetmiş seni tek başına!" dedim.

"Bak kızım seni öldürürüm!"

”Hiç bir şey yapamazsın!” dedim kısık bir sesle.

Tüm gücüyle boğazımı sıkmaya başladı.

Öyle bir sıkıyordu ki, boynum kopmak üzereydi. Başım zonklamaya başlamıştı. Bayılmak üzereydim, nefes almaya çalıştım ama alamıyordum. Sanırım gerçekten öldürecek diye düşünürken elini çekti.

Hızla nefes alıp vermeye başladım.

"Benimle konuşurken cümlelerine dikkat edeceksin!"

Hala nefes nefesiydim ama yinede konuşmaya devam ettim. "Seni sevdiğim güne, seninle sevgili olduğum güne, seni düşündüğüm her bir güne ayrı ayrı lanet olsun! Allah belanı versin şerefsiz!"

Beni duvarla arasına daha fazla sıkıştırdı. "Elalemin dükkanına gitmeye başlamışsın, bize öptürmüyordun kendini."

"Uzak dur." dedim, sanki gidebilecekmişim gibi geriye gitmeye çalıştım.

Demir abilerin galerisine o kadar yakındık ki, belki sesimi duyar da gelir diye bağırdım.

Üzerime daha çok eğilip boynumu öpmeye başladı. Kendimden uzaklaştırmaya çalıştım ama olmuyordu. "İmdat!" diye tüm gücümle bağırdım. Tam bu sırada elini saçlarıma daldırıp sürüklemeye başladı.

"Nereye?" dedim acı ve korku içinde.

"Arabaya."

Avazım çıktığı kadar, "İmdat! Yardım edin! Demir abi!" diye bağırdım.

Selim boşta kalan eliyle ağzımı kapattı. Göz yaşlarımı artık tutamıyordum, ağlamaya başladım.

Allahım lütfen yardım et!

O tenha sokakta, bu hayatta hakkını asla ödeyemeyeceğim kişiden, hayatımda duyduğum en güzel cümle yankılandı.

"Noluyor lan burada!"

Demir abi...

Adeta uçarak yanıma geldiğinde, çok kısa bir süre beni inceledi, bir yerimde hasar var mı diye anlamaya çalıştı.

Beni arkasına alıp Selimin yüzüne bir yumruk indirdi.

Selim sendeleyip yere düştüğünde, Demir abi üstüne çıkıp artarda yüzünü yumruklamaya başladı.

Selim neredeyse bayılacaktı. Ama Demir abi için attığı dayak yeterli gelmemişti.

Ayağa kalkıp karnına rastgele tekmeler atmaya başladı. "Orosbu çocuğu! Bir bitmediniz adi köpekler, bi bitmediniz yavşaklar!"

Hem vuruyor hem konuşuyordu.

"Teke tek olunca gücün bu kıza mı yetti piç!"

1-2 saniye durup nefeslendi. Sonra sakin bir ses tonuyla, yerde yatan Selime "Ayağa kalk." dedi. Selim Ayağa kalkmadığı için bu sefer bağırarak, "Ayağa kalk lan!" dedi.

Selim ayağa kaktığında, yanımızdaki duvara yasladı. Bana dönüp, "Leyla, bu köpek seni nereye götürüyordu?"

"Arabasına." dedim hala titreyen sesimle.

Demir abi gözlerini kapattı. Hiç beklemediğim bir anda elini kaldırıp Selimin yüzüne tokat attı. "Ne yapacaktın lan arabada!"

"Güzel şeyler." dedi arsız arsız.

Ve o saatten sonra Demir abi, hayatımda daha önce görmediğim kadar sinirlenmişti. Uzakta kalmak istemiştim ama Selimin ölmesinden korkmuştum.

Selim artık bayılmıştı.

"Demir abi, tamam bırak."

Bırakmıyordu.

"Demir abi dur, ölecek!"

Durmuyordu.

"Demir abi!" dedim ağlamalarımın arasında.

Ama beni duymuyordu.

Hızla önüne geçtim. Durdurmak için boynuna sarıldım. Beni o an farketmişti.

"Leyla bırak." dedi nefes nefese.

"Dur." dedim fısıldayarak. "Ölecek."

"Ölsün." dedi.

Kafamı iki yana salladım. "Sen öldürme."

Yavaşça yere çöktüm ve oturdum. Hala sarılır vaziyette olduğumuz için benim hareketlerimi takip ediyordu.

Oturduğumuzda, “Sakinleş.” dedim.

”Sana bir şey olsaydı…” dedi ama devamını getiremedi.

”Tamam yetiştin işte, kurtardın beni.”

Ondan ayrıldığımda bu sefer o bana sarıldı. O kadar sıkı sarılıyordu ki nefes alamıyordum.

Selim boğazımı sıktığı için, Demir abi sarıldığı için… Erkeklik ve adamlık arasındaki fark buydu işte.

”Leyla?”

”Hı?”

Duraksadı ama devam etti, “Dokundu mu sana?” dedi. Neredeyse sesi titreyecekti.

Her şeyi bilmesine gerek yoktu. “Dokunamadı ki, sen yetiştin.” dedim.

”Şükürler olsun, şükürler olsun.” dedi. Ve devam etti “Sen galeriye git otur, ben şunu eve gönderip geliyorum.” dedi.

”Daha fazla dövme Demir abi, ölecek.”

”Tamam dövmeyeceğim, git sen”

----------------------------------------------------------------------------------------

Demir abinin ofisindeki koltuğa geçip oturdum ve onu beklemeye başladım.

Etrafı bakışlarımla incelerken Demir abi geldi.

Yanıma oturur oturmaz çenemi tutup kafamı sağa yatırdı.

”Senin boğazını mı sıktı?”

Kafamı salladım.

Baş parmağı kızaran yerin üzerinde durdu ve hafifçe okşadı. “İnsan nasıl kıyabilir şu tene?” dedi derin bir nefes alıp verirken.

”Yani bütün insanlar için diyorum, birbirlerine nasıl kıyarlar.” diye de ekledi.

”Haklısın.” dedim.

”Nasıl oldu tüm bunlar?”

”Senin yanına geliyordum. Takip etmiş, ilk fırsatta da sıkıştırdı işte."

”Şerefsiz.”

"Lütfen beni affet Demir abi, özür dilerim. Sana uzak dur dememe rağmen bu gün yine hayatımı kurtardın. Ömrüm boyunca sana borçluyum ben."

"Leyla, Leyla, Leyla..."

Gözlerine masum masum bakmaya çalıştım. "Bakma kedi gibi, zaten ne kadar uzak durabilirim ki?"

“Affettin mi?”

”Bundan sonra bir yere gideceğin zaman abini arıyorsun seni o bırakıyor. Eğer abin yoksa beni arıyorsun ben bırakıyorum. Öyle bir şey mümkün değil ama, ben yoksam, benim gönderdiğim biri bırakıyor. Tamam mı?”

Hızla başımı salladım. Zaten ben kendim gidemezdim bundan sonra, Her an Selim gelecek diye korkardım. Bu yüzden karşı çıkmadan kabul ettim.

”Bende seni affettim o zaman.”

"Yaşasın be!" diyip boynuna sarıldım. O da bana karşılık verirken "Sen sevdin bana sarılmayı." dedi.

”Muhteşem birisin sen!”

Kadınlara kalkan tüm eller kırılsın, Selim gibiler yok olsun! ✊🏼

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 15.01.2025 14:05 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...