8. Bölüm

Eve çoktan varmıştım aman ne varmak gelirken yolda yağmur insanlara duş aldırmak istercesine yağıyordu eve geçtiğimde kısaca bir duş aldım hemen üstüme kırmızı şerit desenli pijamaları üzerime geçirdim birkaç parçada kompozisyon yazısı vardı onları yazdım birazda şiir kitabımdan 35 yaş şiirini okudum güzel şiirdi,:

Yaş otuzbeş yolun yarısı eder

Dante gibi ortasındayız ömrün

Delikanlı çağımızdaki cevher

Yalvarmak yakarmak nafile bugün

Gözünün yaşına bakmadan gider

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

Benimmi Allah'ım bu çizgili yüz?

Ya gözler altındaki mor halkalar

Neden böyle düşman görünürsünüz?

Yıllar yılı dost bildiğim aynalar....

Kendimi yatağa attım uzandım boylu boyunca ellerimi başımın altına destek verdim ve bu gün yaşadığım şeyleri düşündüm

Doğruya bugün yedi senedir görmediğim annem ölmüştü ne acıklı ama

Sağıma döndüm birde sola yaşam neden bir tek bana bu kadar zordu ben hayatımı güzelleştirmeye çalışırken o benimle dalga geçiyordu resmen yaşıtlarım konserlere giderken ben 1+1 evimde kısılıp kalmıştım insanlar kendi isteği dışında dünyaya geliyorlardı ama ben hariç herkes kendi isteği içinde yaşıyorlardı istediğine hayır istediğine evet diyorlardı ama bu benim alışılmışlığımın dışındaydı ben istesem bile kendi istediğim şekilde özgürce yaşayamazdım.

Uyumak bana nasip olmayınca dizlerimi kendime çektim çenemi soldizime yasladım ve karşıdaki duvarı öyle boş boş izledim.

Bir bıkkınlık bir usanmışlık vardı üzerimde yaa ben Ege'nin beni aldatmasına doğru düzgün üzülememistim yaa bu kadar işte bir mısır tanesi kadar vakit veriyordu bu salak evren bana.

Gözlerime bir ağırlık oluşunca yorganımın altına girdim ve tavanı seyrederken uyuya kaldım.

"Seni bulucağım benim kaçak kızım"

yazarın anlatımıyla

İlayda sabah hemen çok sevdiği annesinin yanına koştu annesi yumurta yapıyordu çatık kaşlarıyla İlayda annesini bildi bileli hep kaşları çatıktı annesinin yanına vardığında annesinin kahverengi yeleğinin ucundan çekiştirdi "anne!"dedi ama annesi hala çatık kaşlarıyla yumurta yapmaya devam ediyordu İlayda duymadığını sandı daha yüksek sesle "anne!"diye seslendi minik İlayda, o sırada kapı çaldı İlayda annesini bırakıp hemen kapıya koştu parmak ucunda yükselip kapıyı açtı gelen sarhoş babasıydı ayakta bile zor duruyordu babası içeri geçtiğinde ilk odada gözlerini gezdirdi sonra gözleri karısında takılı kaldı sonra var gücüyle kadını sürükleyerek yatak odasına götürdü İlayda korkmuştu annesine birşey yapıcaktı babası bu farkındalıkla hemen yatak odasının kapısını yumruklamaya başladı "babaa!" diye bağırdı çocuk ama nafileydi "baba!ne olur kapıyı aç baaba!"diye kapıya bir kaç yumruk savurdu içeriden ise babasının annesine attığı şiddetli darbe sesleri geliyordu "babaa! yapma anneme dokunma"diye bağırdı en sonunda babası kapıyı açtı ve kapıyı açtığı gibi kızının suratına tokatını geçirdi küçük kız yere savruldu ama yetmedi babası saçından tuttuğu gibi dışarıya fırlattı küçük kızı ve ardından kapıyı kapattı ama küçük İlayda elinin tersiyle dudağındaki kanı ve gözyaşını sildikten sonra hızla kapıya tekrar tekrar vurmaya başladı en sonunda ise annesinin acı dolu çığlığını duydu bu ses onu yenilgiye uğrattı ve yere çöküp dizlerini kendine çekti ve orada ağlamaya başladı o sırada bakkaldan dönen küçük oğlan çocuğu elindeki ekmekle İlaydanın yanına koştu tek oyun arkadaşı ağlıyordu "ne oldu sana?"diye sordu yere eğilip ilaydanın gözyaşlarını dilerken İlayda hıçkırarak "babam annemi dövüyor"dedi bunun üzerine çocuk İlaydanın elinden tuttu ve ayağı kaldırdı ve elinden tutarak küçük kızı elinden tutarak bu cehennemden uzaklaştırdı..

10 yıl sonra o küçük oğlan çocuğu İlaydayı o cehennemden uzaklaştırırken bir daha onu görüceğini hiç düşünmemişti ama binalarının çatı katına çıkarken -genelde sigara içmek için çıkardı-onu görmeyi beklemiyordu hemen tanımıştı kahverengi saçları omuzlarından bukle bukle dökülüyordu ama o onu keserken ağladığını fark etmemişti yanına gitmek istemişti ama gidememişti yaklaşık yarım saat sonra kız orada uyumuştu hala aynı delilik diye geçirdi içinden yanii ilk defa bir apartmanın çatısında uyuyakalan bir uyuyan güzel görüyordu ne diyebilirdiki o çok güzeldi uyumuşken fırsattan istifade hemen daha yakından incelemek için yanına gitti yakından dahada güzeldi

"Seni tekrar bulucağım güzelim"

"Seni tekrar bulucağım benim kaçak kızım"

Elindeki suyu ve merdivenelerden çıkarken onun olduğunu düşündüğü gözlüğü onun baş ucuna koydu ve o çatı katını ağır adımlarla tek etti...

Bölüm sonu

Umarım beğenirsiniz hoşça kalın hoş kalın
​​​​​​

​​​​​