
Final...
Part 1...
Ünlü bir söz vardır sonunda kötüler cezasını buldu. Yaptıkları her kötülüğün bedelini sonunda ödediler. Gerçekten öyle miydi? Bence öyle değildi çünkü iyilerden aldıkları bir hayat vardı. Bir çok gözyaşı bir çok keder ve bir çok iz. Kötüler cezasını bulsa da asla açtıkları yara iyileşemeyecekti.
Ben gibi. Sırtımda açılan yara, aklımda kalbimde açılan yara hangi biri iyileşecekti? O kötüler benden her şeyimi almıştı. Evimi dükkanımı bütün hayatımı.
Ben şimdi o hayatı yeniden canlandırmaya çalışıyordum. Düşe kalka yeniden kuruyordum. Mesela sırtımda açılan o yaralar onları önce kapatmaya çalıştım ama orayı kapatsam aklımdaki izi yok edecek miydi? Yada kulaklarımda yankılanan kendi acı dolu sesim?
O yüzden yok etmedim onunla yaşamayı öğrendim. Tıpkı diğer her şey gibi. Artık onlarla yaşamayı öğrenmiştim.
Yıllar önce nasılsam şimdide öyleydim. Yalnız tek farkla Asafın kalbinin yeniden attığını bilmek bu bile yoluma devam edebilmek için nedendi. Mesela siyah rengini hayatımdan tamamen uzaklaştırmıştım yasım bitmişti.
Renkler hayatıma tekrar girmiş hayatım her gün başka renge boyanmıştı. Fakat kötülerin açtığı yara hep orda duracak gibiydi.
Bir şekilde geçmişimden uzak duruyordum. Durmak zorundaydım. Eğer durmazsam tükenecektik. Oda tükenmişti bende. Bu yüzden herkes kendi yoluna gitmişti.
Kötüler cezasını bulmuş bulmak denirse, bizde kendimizi iyileştirmeye başlamıştık. Asaf o gün hastanede bir bakışıyla veda etmiş bir dahada görmemiştim. Onuda hapse atmışlardı. Daha doğrusu kendini savunmak için uğraşmamıştı. Çekeceği bazı cezalar vardı çekmek istemişti. O uçak saldırısına engel olamadığı için, bazı yasa dışı belgelerde imzası olduğu için ve en sonda hastaneden tutuklu olduğu halde kaçtığı için. Bütün bunlardan dolayı ceza yemişti. Beş yıla yakın bir ceza yada daha fazlası. Çünkü gerisini duymaya gücüm olmamıştı. O mahkeme salonunda Mercan ve babasıda yargılanırken daha fazlasını kaldıramamıştım. O kadın gözlerime her baktıkça nefretim öyle çoğalmıştı ki. Kendini savururken bile herşeyi kocam ve çocuğum için yaptım demişti. Kocamın beni yeniden sevmesi için Elifi yok etmek istemiştim ama onların aşklarını hiç zaman yenemedim demişti. Halbuki yenmişti o mahkeme salonunda Asafla birer yabancı gibiydik. Gözleri bana bir kez değmiş sonra hiç bakmamıştı. Çünkü orada yorgun iki beden vardı. Özellikle ben bitmiş tükenmiştim.
Evet Mercanı bitirmiştim. Kendimi feda ederek onun sonunu getirmiştim. Bayrama ve Hasan abiye bu konuyu açtığım zaman kesin bir dille red etmişlerdi ama başka çareleri olmadığı için başka çarem olmadığı için kabul etmek zorunda kalmışlardı. O yüzden kendimi yem olarak kullanmıştım. Zaten Mercanın da derdi bendim. Düşmüştü tuzağa beni kaçırdığına inanmışdı.O gün başından sonuna kadar planlıydı.
Bayramla sesiz bir yerde deniz kenarına gitmemiz. Takip edildiğimizin farkındaydık. Aliler bizi her ihtimale karşı uzaktan koruyacakken onların o kadar adamla gelmesi ne kadar doğru karar verdiğimizin doğru kanıtıydı. Her ne kadar beni almaları için plan yapsakda bu plana dahil olan Bayram vardı. Onu tehlikeye atmak istememiştik. Aslında başından belli benimle olması büyük hataydı fakat ısrar etmişti.
Fakat bu planda yolunda gitmeyen bir şey olmuştu oda Bayramın vurulması. Bana söz verdiği halde kendini koruyamamıştı. Bu uğurda kaybettiklerim çokken o bana bağışlanmıştı. Çocukluk kahramanım, koruyucum. Bana o kolyeyi kendi hediye etmiş hemde operasyon için kullanmak istemişti.
Ve herşey boynumda ki o saati aktif ettiğimde başlamıştı. Özellikle arkasında düğme olmasını istemiştim hemen yerimizi bulamamaları, birde hazır olduğumu bildirimek için. Ben aktif etmek için geç kalmıştım. Zamanla bile oyun oynamıştım. Çünkü alacaklarım vardı. Alacağım bir intikam. Masumluğumu bıraktığım intikam. Ama bu planda belkide ben yenilmiştim. Çünkü Asafı sonsuza denk kaybetme yoluna girmiştim. O izlediğim videolar resimler dönüşü olmayan izler bırakmıştı. Gözlerimi kapadığım an onların mutluluk pozlarının beliri vermesi. İlk zamanlar geçmemişti. Her gözlerimi kapattığımda beliri veriyordu. Bütün bunlardan dolayı Asafı hiç ziyarete gitmedim. Yapamadım bir kere cezaevinin kapısından dönmüştüm. Hasretinden ölsem de gidememiştim. Kırgındım kızgındım beni kurtarmaya geldiği için sözümü dinlemediği için.
O kadın onu tuzağa düşürürken bodoslama dalmıştı. Asaf hastaneden onun sayesinde kaçmıştı. Adamları vardı heryerde bu yüzden hep bir adım öndeydi. Fakat bir şeyi düşünmemişti. Ona kurduğum tuzak. Beni kaçırdı ve kendi sonunu yazdı. Yoksa onu yakalayabilmemiz imkansızdı. O beni yine kaçırırdı ama yakalanması imkansızdı. Boynumdaki o köstekli saat bütün hikayeyi bitirmişti. Hala boynumdaydı çünkü o plandan hariç Bayramın hediyesiydi. Hiç çıkarmamıştım.
Böylece bir devir bitmiş bulunmuştu.Mercan akıl sağlığı yerinde olmadığı kanıtlanınca hastaneye yatırmışlar Metin ise ağır müebbet yemişti. İşte kötülerin aldığı ceza buydu. Haketmişlerdi ama daha fazlasını. Mercanın belkide en büyük cezası kızını bir daha görmemek olacaktı. Çünkü sürekli Periyi sayıklıyormuş ve sinir krizine giriyormuş. Evlat acısını nasıl bir his olduğunu öğrenmiş olmuştu ama akıllının yettiği kadarıyla.
Peri güzel Peri. Asafımın kızı. Hepsi onun içindi. Çektiğim bütün acılar o işkenceler. Kendimi feda etmem hepsi o küçük kız içindi. Çünkü o Mercan gibi anneyi haketmiyordu. Onun yeri babasının yanıydı ama annesi engel oluyordu. O yüzden Mercanın aradan kalkması gerekiyordu. Asafın bir tercih yapmaması gerekiyordu. Gerekse bile kızını seçmesini gerekiyordu ve ben bu yolda onlar için ölümü göze almıştım. Herşey o masum çocuk içindi. Kendi fasulyeme sahip çıkamamıştım onu karnımda koruyamamıştım ama Periyi korumuştum. Babası korumuştu onu kimsenin bilmediğini bir ülkeye Güney Koreye göndermişti.
Bir baba kızına canından öte korumuştu. Bazı babalar benim babam gibi değildi. O beni koruyamamıştı annemden sonra hiç sevmemişti. Anneme sevgisinden dolayı kendini içkiye vermiş sonunda karaciğeri iflas etmiş ölmüştü. Ardından yaralı bir çocuk bırakarak. O çocuğunu umursamayan babalardandı. Asaf ise çocuğu için canını verecek babalardan. Ama bir süre çocuğundan ayrı kalacaktı. Eski Asafı Emiri unutmak için çizdiği yolda bir süre birbirlerine hasret kalacaklardı.
Hikayemin diğer kahramanları bu yolda benimle yürüyen yoldaşlarım. Hasan abi ailesinin intikamını aldığı için daha huzurluydu hatta emekli olmuş Fatih babayla her gün balık tutmaya gidiyorlardı. Barış onun yerine geçmiş emniyet müdürü olmuştu. Ali ve Eda güzel çiftim onlarda evlenmişlerdi. Aşıkların kavuştuğunu onlar sayesinde inanmıştım. Her aşka ayrılık yazılmadığını zorda olsa inanmıştım.
Asuman anne oda torunuyla birlikte oğluna kavuşacağı günü sayıyordu.Tam oğluna kavuştum derken yine ayrılmak zorunda kalmaları onu üzsede oğlunun emanetine gözü gibi bakarak öyle acısını dindiriyordu.
Arada bende yanlarına gidiyordum. Periyle biraz vakit geçiriyor oyunlar oynuyorduk.
Belkide babasına benzeyen gözlerini görmek iyi hissettiriyordu. Onun her yüzüne baktığımda gözlerim doluyordu.
Gelelim hayatımda ki diğer en önemli kişilere birincisi Bayram. Çocukluk kahramanım benim yüzümden ölümden dönem arkadaşım. Oda terfi etmişti ve başka şehire tayini çıkmıştı. Duyduğum an kahrolmuştum. Beni toparlayan iki kişiden biriydi. Yaralarımı iyileştirmeye çalışan yüzüme tebessüm tekrar yaşatan insandı. Her şey bitmişti ama sağlık sorunlarım psikolojik durumum içler acıydı. Yeniden Asafsız hayata alışmaya çalışken o tuttu elimi. Her düştüğümde yanımda olan kahramanımın gitmesine günlerce üzülürken fırsat bulduğu her anda yanıma gelmişti. En yaptığı aşk itirafının konusunu ne o açmıştı ne ben. Biliyordu benim kalbimin sonsuza dek kapandığını o yüzden hiç bir şey söylememişti.
Onun yeri bende çok ayrıydı. Küçük bir çocukken elimden tutan büyüdüğümde bile en zor anımda yanımda olması, kalbimde çok başka yere sahipti. Aşk olmasa da değerliydi.
Oda başka şehire giderken yanımda bir tek kardeşim kalmıştı. Dayanma gücüm bittim dediğim anda elimden tutup kaldıran bazı geceler Asaf diye ağlarken fasulyem diye ağıt ederken bana omuz olan Can'ım. Beni hayatta tutan oydu. Yeniden ayağa kalkmamı sağlayan diğer kişi. Onun sayesinde yeni bir pastane açmış onun sayesinde ünlü bir ressam olmuştum. Yeniden bir pastanem olmuş yeniden bir evim olmuştu. Resim yapmaya devam etmiş adımı bütün dünyaya duyurmuştum.
Bütün bunları yaparken elimi bir saniye bırakmamıştı. Ama hayatını bana adamasınada izin vermemiştim. Kendi hayatına devam etmesini istemiştim ve hayat arkadaşını bularak oda bir aile kurmuştu. Bir oğlu olmuş hala olmamı sağlamıştı.
İşte böyle böyle üç yıl geçmişti. Kendimi toparlamam yılımı almıştı ama başarmıştım. Artık yas tutan bir hayatım yoktu. Artık hayatı güzellikleriyle yaşayan bir Elif vardı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 13.67k Okunma |
1.09k Oy |
0 Takip |
37 Bölümlü Kitap |