1. Bölüm

1. Bölüm

Güneş
gunesligeceler

🎧 Sar Bu Şehri - Canozan

Deniz kenarındaki lambalar sönmeye başlamıştı. Yakamoz daha netti artık, kulağımda müzik, elimde onun aldığı bileklikle yıldızları ve denizi seyrediyordum.

Benim için sıradan bir gündü yani. Okula git, ders çalış, biraz eğlen ve yıldızları izle. Tek değişiklik telefonuma gelen o bildirimdi.

Müzik uygulamamdan gelen mesaj. Satürn🪐 : "Yıldızları izlemek için güzel bir gün, değil mi?" __________________________________________"Bak son kez uyarıyorum bırak peşimi!" Geri geri koşmaya çalışırken Akın'a bağırmıştım bu cümleyi. Bir saattir kapağını deldiği şişe ile beni ıslatmak için kovalıyor ve hava -2 derece!

"Çok yoruldum durur musun artık nefes alamıyorum."

Kendini acındırma seviyesine hayran kaldım, bir saattir okul bahçesini turlayan ben ,kestirmeden giderek bana yetişen o ama yorulan yine o.

"Bak oraya gelirsem o zam-" cümlemi tamamlayamamamın sebebi büyük bir taşa takılmamdı. Düşmenin etkisiyle soyulan ellerim ve dizlerim sızlamaya başlamıştı bile.Ama tabii ki arkadaş seçimlerim çok iyi olduğu için Akın başımda kahkaha atıyordu.

Tam kızmaya ve söylenmeye başlayacaktım ki yüzüme çarpan su yüzünden ağzımı geri kapattım.

"Benden kaçabileceğini sanman çok komik kanka ya, hem de bu kadar sakarken." Benimle dalga geçerken yüzüme su tutmaya devam eden salak arkadaşımı pek mutlu bir gün beklemiyordu, o da bunu anlamış olacak ki pet şişeyi aşağı indirip koşmaya başlamıştı. Sakin bir ifadeyle sweatimin koluyla yüzümü silip uzaktan beni izleyen çocukluk arkadaşıma baktım. Adı üstünde çocuktuk, yanlış kararlar alabilen çocuklar.

"Gel buraya gel, söz öldürmeyeceğim." Gözleri büyürken benden biraz daha uzaklaşan Akın'a tatlı bir tebessümle baktım. Yerden kalktığımda Akın her zaman yaptığı gevezeliğine başlamıştı bile. " Bak şöyle düşün en azından bağışıklık kazanacaksın ve hemen hasta olmayacaksın artık, bana teşekkür etmen gerekirken üstüme yürüyorsun. Seni kınıyorum arkadaş olmak için bile ben gelmiştim yanına, bu ilişki de hep ben çabalıyorum biraz insan ol be! Ben sen daha sağlıklı bir insan ol diye çabalıyorum sen buna karşılık katil gülümsemenle bana geliyorsun."

"Aynen Akın, aynen kardeşim. Sana katılıyorum bu yüzden sana bir iyilik yapacağım."

"Nasıl bir iyilik canım arkadaşım?" Çok seveceğin bir iyilik Akın, çok seveceğin.

"Bu gün görürsün, bayılacağına eminim."

Biz böyle atışırken beden hocası düdüğünü çalıp sınıfı toplamaya başladı. Genelde serbest bırakmayan ve İskandinav soğuğu olan havalarda bile o koşuyu yaptıran adam bugün halimize acıdı ve bizi serbest bıraktı sanıyorduk. Ama söylediği cümle ile gülen yüzlerimiz değişmeye başlamıştı.

" Çocuklar, biliyorsunuz geçen hafta okulumuza bazı görevliler gelmişti. Okulumuz depremden dolayı kontrol edilmişti ve hasarlı raporu çıkmış. Okulu boşaltmamızı istediler. Müdür bey boş bir bina arıyor şu anda fakat bulamazsa yeni okul yapılıncaya dek sizleri farklı okullara göndermemiz gerekecek. Haftasonuna kadar ailelerinize bilgi verilecek. Hava çok soğuk şimdi sınıfa çıkalım."

Fısıldamalar başlamıştı bile, herkes ne olacağını konuşuyordu ve en çok duyduğum şey burasının yüksek puanlı bir lise olduğu, o kadar çok çalıştıktan sonra düşük puanlı bir liseye geçiş yapmak istenmemesiydi.

Akın yandan kolumu dürterek" Düşünsene aynı okula düşmüyormuşuz, bana yapacağın iyilik için hiç mi vicdanın sızlamayacak pis varlık." Bu durumda bile dalga geçen arkadaşıma kınayan gözlerle baktım. Hiç ihtimal vermiyor olabilirdi ama eğer farklı okullara düşersek ikimizi de çok zor bir yıl bekliyordu. İkimiz de kıskanç insanlar olduğumuz için Selin dışında hiç yakın arkadaşımız yoktu. 4 sene önce tanıştığımız Selin ,Akın'ın 1 senedir çok hoşlandığı ve benim yegane kozum olan yakın arkadaşımız. Bizimle aynı okulda okumadığı için derslerden vakit ayırabildiğimiz kadar görüşebiliyoruz.

 

Neyse, Akın da bende yeni insanlarla çabuk yakınlaşamıyoruz yani. Ama Akın her durumla dalga geçebilen bir insan, bu onun küçüklükten beri korunma içgüdüsüyle yaptığı bir şey. Ben de genelde ona ayak uydururum. "Emin ol içim gram sızlamayacak, bu akşam seninle çok eğleneceğiz." Gözlerini belertip benden bir adım uzaklaştı ve yürümeye devam etti.

Son dersteydik ve zilin çalmasına 20 dakika kalmıştı.Sınıfa girip, tahtadan komik videolar izlemeye başladık. Öğle araları ve boş derslerde sınıfça komik videolar açarak vakit öldürürdük. Ama maalesef bunun sonuçlarını sınavda 50 ,60 alarak görmüştük. Bu yüzden test kitabımı açarak soru çözmeye başladım. Ama tabii ki yanımda oturan orangutan huylu varlık beni rahat bırakmıyordu.

"Sıkıldım ben ya, birşeyler yapalım sonra çözersin testini. Boş derste ders çalışılmaz bu bir öğrenci kuralıdır, kendine gel." Amacı çok belliydi. Son sınavdan sonra en yüksek ortalamayı kim yapacak diye iddiaya girmiştik. Beni engelleyip kazanmaya çalışıyordu her zamanki gibi. Ama düşük almamı istemediği için de sınavdan önce herşeyi anlatıyordu. Böyle de ruh hastasıdır benim can dostum işte.

"Sevgili salak, sen nasıl bir ruh hastasısın? Hem çalışmama izin vermiyorsun hem de düşük alırsan seni herkese maskara ederim diye tehdit ediyorsun. Senin için korkmaya başlıyorum artık psikoloğu arayayım mı, hem kimyadan 55 aldığını da söylemiş oluruz." Psikolog dediğim kişi annesiydi, Sevinç teyze notlara çok önem vermezdi ama bir puan bile olsa öncekinden yüksek olmasını isterdi ve benim salak arkadaşım geçen sınavda 56 alıp notunu bir puan düşürdüğü için evde sınav lafının geçtiği her an kaçmak için beni kullanıyordu.

Geçen hafta bunun yüzünden akşam akşam parka gitmek zorunda kalkmıştım. Ama hakkını vereyim bunun için bana cipslerle iyi bir ödeme yapmıştı.

"Sen çok kötü bir insansın, arkadaşının yanında olacağın yerde onu tehdit ediyorsun ya, sana verdiğim emeklere yazıklar olsun. Saçımı süpürge ettiğim günler ne çabuk geçti Eliz hanım, geçen dönem baban ortalamanı sorduğunda kendi notlarını atan kimdi vefasız." Ona gözlerimi büyüterek baktım. Bunun karşılığında ona iki haftalık harçlığımla abur cubur aldığımı hatırlatacaktım ki zil çaldı ve sınıftan çıkıp servislere doğru yürümeye başladık. Akşamüzeri deniz kenarında yürüyüş yapacaktım her zamanki gibi. Akın bunu bildiği için şimdiden yalvarmaya başlamıştı bile.

"Ya bir kerecik gelsem ne olacak, artık orada farklı şeyler yaptığını düşünmeye başlıyorum." Ona bir kere benimle gelmesi için izin vermiştim ve sürekli konuşarak huzurumu yerle bir etmişti.

" Sana 10 yıldır akşamları hariç neredeyse her an maruz kalıyorum ve akıl sağlığımı kaybetmeye başladım. Bugünki Akın dozumu yeterince aldım ben, akşamki sürprizim için parka gelmeyi sakın unutma!"

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 30.11.2024 14:17 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Güneş / Bir Gökyüzü Masalı / 1. Bölüm
Güneş
Bir Gökyüzü Masalı

60 Okunma

22 Oy

0 Takip
5
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...