2. Bölüm

2. Bölüm

Güneş
gunesligeceler

 

Hızlıca servise binerek kulaklığımı taktım. Okul meselesini düşünürken eve varmıştım bile. Servisten inip eve yürümeye başladım. Bir yandan da akşam hazırlayacağım şeyleri kafamda ayarlıyordum. Selin iki hafta önce bana Akın'a karşı bir şeyler hissettiğini söyleyip fikir istemişti. Ona da Akın'a söylediğim gibi duygularını açmasını söylemiştim ama benim tam tencere kapak olan arkadaşlarımın ikisi de beni dinlememişti. Selin iki haftadır Akın'dan köşe bucak kaçıyordu, Akın da tam tersi şekilde nereye gitsek onu da çağırıyordu. Ben de tabii ki iyi bir arkadaş olarak bu durumdan yararlanacaktım.

Anahtarımı çantamdan çıkartıp kapıyı açtım.'' Annee ben geldim, birazdan çıkmam lazım ne yemek var?''

İçeriden ses gelmeyince mutfağa adımladım. Dolabın üzerinde bir not vardı.

~Eliz anneannen bacağını incitmiş acilen köye gitmem gerekti , seni aradım ama telefonun meşgul çalıyordu beni ara.~

Telefonumun şarjı bitmişti, telaşla odaya koşup şarja taktım ve açılır açılmaz annemi aradım.

'' Alo anne ne oluyor?''

'' Kızım anneannenin ayağı kırılmış hastanedeyiz şimdi alçı takıyorlar.2 saate kadar çıkarız galiba.''

'' Ne kadar kalacaksın?'' Okul meselesinden sonra bu hiç iyi olmamıştı.

'' Bilmiyorum ama 1 hafta buradayım gibi. Gel diyeceğim ama okulu aksatman iyi olmaz, masana para bıraktım , dolapta da yemek var onlardan da ye. Dışarı çıktığında kapıyı, ocağı filan açık unutma sakın.''

''Tamam anne hallederim ben, eve geçince beni arayın olur mu?'' Vedalaşıp telefonu kapattıktan sonra hızlıca kendime yemek hazırlayıp üstümü değiştirdim. Masamdan biraz para ve bilgisayarımı alıp hızlı adımlarla parka gittim. Saat 8 olmuştu bile yani Akın ve Selin gelmeden önce yaklaşık 10 dakikam vardı. Okula gitmeden önce salıncaklara astığım beyaz çarşafı düzeltip mini projeksiyon cihazımı bilgisayara bağladım.

Ben bunları yaparken muhteşem ikilimiz konuşarak geliyordu. Hızlıca çardağa bir göz gezdirdim, her şey hazırdı. Cipsler, jelibonlar,mısırlar ve bisküvilerle arkadaşlarıma üst düzey bir görsel şölen ve ziyafet hazırlamıştım. Ama değerim bilinmiyor ki ! Birisi gece onda kaldığımda uyurken suratımı boyar, birisi buz gibi havada beni ıslatır. Akın bunun öcünü hazırlayacağım sürprizle alacağımı sanıyordu ama onun için daha farklı planlarım vardı. Yeterince yaklaştıklarını düşündüğümde başlat tuşuna bastım ve şovum başladı. Arka fonda 'Bas Gaza' çalarken açılışı yaptım :

'' Hepinize bugün buraya geldiğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum. Son günlerde bana yaptığınız eşek şakalarına karşılık sizin gibi davranmayarak büyüklüğümü ortaya koyduğum gösterime hoş geldiniz. Bayılacağınıza eminim.''

Ben halka seslenen belediye başkanı edasıyla konuşurken ekranda ikisi daha birbirlerine karşı bir şeyler hissetmiyorlarken çekildikleri fotoğraflar kayıyordu. Ve bu fotoğraflar oldukça samimiydi, birinde kol kola girip yanımda benim dedikodumu yaparken ,birinde Selin Akın'ın sırtına çıkmış halde kahkahalar atıyorlarken ve daha nicesi. Tabii can güvenliğim için arada benimde olduğum fotoğraflar vardı.

İkisinin de yüzü şekilden şekile girerken ben kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum. Slayt bittiğinde kafalarını aynı anda korkutucu bir yavaşlıkta bana çevirdiler. İki çift ölümcül bakışın hedefindeyken aklıma kendimi tutmayı bırakıp kahkaha atmak geldi ama bunu yaparsam yaşam süremin kısalacağını hatırlayıp açıklama yaptım.

''Bana yaptıklarınızdan sonra böyle bir sevgi gösterisi beklemediğinizin farkındayım ama ben siz değilim. Olgunluğumu göstermek amacıyla oldukça samimi olduğunuz- pardon olduğumuz anları birleştirerek böyle güzel bir şey yaptım. Hayır hayır alkışa hiç gerek yok lütfen varlığınız yeter.''

Ben iyice havalara girmiş bir şekilde konuşurken ikisi de birbirlerine belli etmemeye çalışarak bana iyi dileklerini yolluyorlardı. Ortalarına girip onları sürükleyerek çardağa oturttuktan sonra tabaktan bir cips alıp ağzıma atarak :

''Şunları beş dakika içinde bitirmemiz gerekiyor yoksa 100 liram boşa gidecek.''

dedim. Ağızlarına tıkarak da olsa çoğunu bitirttikten sonra kalanları bir kaseye boşaltıp kenara koydum. Onlar hareketlerime anlam vermeye çalışırken dün akşam çardağın dibine koyduğum kovanın içindeki buz gibi suyu birden yüzlerine fırlattım. Selin çığlık atarak ayağa kalkarken Akın bana ve tüm sülaleme iyi dileklerini iletiyordu.

''Selin, canım arkadaşım beni ıslatma fikrinin senden çıktığını tahmin edemeyeceğimi düşünmen beni çok üzdü.''

Aslında haklıydı, hiç aklıma gelmemişti. Akın' ın telefonda Selin' le konuştuğunu duymuştum ve Akın bu fikir için Selin'in zekasını övüyordu.Ama bunu onun bilmesine gerek yok tabii.

İkisi de gözlerini bana çevirince bütün gücümle koşmaya başladım. Sanırım yaşam sürem az önce ciddi manada kısaldı. Kısa bir an arkama bakınca Akın'ın elinde 5 litrelik bir damacanayla neredeyse dibimde olduğunu gördüm. Ortamın garipliğini ve damacanayı nereden bulduğunu sorgulayacaktım ki Akın üzerime su atmaya başladı. Çığlık atarak önümdeki yüksek taşın üzerine tırmanmaya başladım, normalde buraya çıkabilirdi ama elindeki su tankı yüzünden sadece bakmakla yetiniyordu. Ben soluklanırken Selin de bize yetişmişti ve bana iltifatlar(!) ediyordu . Yani şu anda altımda beni öldürecek iki pennywise bulunuyordu.

Selin soğuktan titreyerek '' A-a mı B mi?'' diye sordu. Fazla düşünmeden ilk şıkkı seçtim.

'' İyi bir seçim, müdür ne z-zamandır okul zilini 'Bas Gaza' yapan elemanı arıyordu. Yazık adamcağıza işini kolaylaştıralım biraz. N-ne dersin Akın?''

'' Bence d-de çok mantıklı biraz iyilik yapalım.''

Sanırım hava düşündüğümden çok daha soğuktu ve eğer hasta olurlarsa beni çok kötü günler bekliyordu. Akın da Selin de hasta olduklarında hele ki benim yüzümden hasta olduklarında burnumdan getiriyorlardı. Geçen dönem aklıma gelince omurgamdan soğuk bir ürperti geçti.

'' Biliyorum beni yok etmek istiyorsunuz ama hasta olursanız hem anneleriniz hem siz içimden geçersiniz ve ben bununla uğraşamam. İkiniz de çabuk bize geçin ben buraları toplayayım. Selin sen anneni ara gece bizdesin.'' Anahtarı cebimden çıkarıp aşağı attıktan sonra taşın arka tarafından aşağı atladım çünkü ne yapacakları hiç belli değildi bu ikisinin.

Çardağı toplarken eve doğru koştuklarını gördüm. Hızlıca abur cuburları ve teknolojik aletleri toplayıp eve yürümeye başladım.

Yarın dolunay vardı ve deniz çok güzel olacaktı. Normalde sadece kulaklığımı alıp gidiyordum ama yarına özel mini teleskobumu da yanıma alacaktım. Kapıyı çaldım, Akın omuzlarına kalın bir yorgan atmış şekilde sadece kapı kolunu indirip geri içeri geçti. Peşinden gittiğimde Selin'in üzerini değiştirip kaloriferle derin bir bağ kurduğunu görünce onu rahatsız etmeden elimdekileri masaya koydum. Akın koridorun sonunda beni bekliyordu.

''Sana babamın kıyafetlerinden vereceğim biraz büyük olur ama üşümezsin en azından. Sevinç teyze kaça kadar kalmana izin vermişti?''

'' Normalde 10 dakika önce evde olmam gerekiyordu ama bil bakalım şuan neden evde değilim?'' Laf sokmasına takılmadan kıyafetleri verip salona geçtim. Ellerimi peteğe yaslayıp Akın'ı beklemeye başladım. Biraz sonra kapının girişinde görünen Akın ile kahkaha atmaya başladım, çuval giymiş gibi görünüyordu hatta Selin bile üşüdüğünü unutup benimle beraber gülmeye başlamıştı. Akın bize göz devirip tekli koltuğa oturdu. Selin' e bakarak '' Annem köye gitti, anneannem bacağını incitmiş. Birkaç gün tekim yani. O yüzden sen bir süreliğine bu evin bir ferdisin haberin olsun.'' dedim.

'' Annemi aradım ,izin verdi bugün kalmama yarın durumu anlatıp sorarım ama şimdi bu evin bir bireyi olduğuma göre git ve aileni doyuracak bir şeyler hazırla. Senin yüzünden yağmurda kalmış aç yavru kedilere benzedik .''

Mutfağa doğru giderken Akın 'ın sesini duydum.

'' Benim eve geçmem lazım annem mesaj atmış, bunun hesabını senden başka bir gün sorarız artık.''

''Tamam saçların da ıslanmış biraz, bereni takmayı unutma ve hızlı git.'' Ooo Selin hanım sevdiği çocuğu da düşünürmüş. Bu gece ki yeni dalga konum belli oldu herkese hayırlı uğurlu olsun.

Akın 'ı yolladıktan sonra hızlıca makarna hazırlayıp tabaklara koydum. Bu gece pek uyuyacağımızı düşünmediğimden internetten cips sipariş edip içeri geçtim. Selin de o sırada instagramda geziniyordu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 01.12.2024 20:32 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Güneş / Bir Gökyüzü Masalı / 2. Bölüm
Güneş
Bir Gökyüzü Masalı

60 Okunma

22 Oy

0 Takip
5
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...