Kendime gelmek için dışarı çıkıp da insanlarla dolu olan sokaklarda yürüdükten sonra çevirmen ve takım elbiseli adamlarla bir mekana oturduk.
"Çok söylemek istemiyorlar ama Haruki'nin kendini ayarladığı kişinin karakteristik özelliklerini tespit etmiş gibiler."
Tedirgin bir şekilde çevirmene bakarken önümdeki suşiyi chopstick ile üç ya da dörde ayırmıştım.
"Kimliğini tespit edememişler çünkü Haruki sanırım ölmeden önce tüm bilgileri silmiş."
Ağzımdaki pirinç lapasından kalanları güçlükle yuttum. Bunu benim için yapmıştı ve ben de şimdi onun yanına kadar gelmiştim. Haruki her şeyi titizlikle ayarlayıp öyle gitmişti.
"Yine de robotun gösterdiği tepkimelerden karakteristik özelliklerini az çok çıkarmışlar. Tahminimce bizzat kişiyi bulamasalar da genel olarak ortaya çıkarabilirler. Bu üstün zekâlı robot ayna gibi davranmış anlaşılan."
Boğazıma dizilen balık parçaları ile bir an önce anlatmasını beklediğim çevirmene bakarken nefesimi tutmuştum.
"Haruki, kendini feda edecek kadar sevmiş kendini ayarlandığı kişiyi."
Bir anda titremeye başladı göz kapaklarım.
"Kendini ayarladığı kişinin karakter özelliklerini alsa da aldığı elektrik, verdiği tepkime, kendini feda etmesi, hele ki ölmeden önce bile bilgilerini silerek onu korumaya çalışması falan...Japon profesörler bile şaşkınlık halindeymiş. Çok söylemek istemiyorlar, çünkü bir robotun böylesine duygusal bir hale bürünmesinin kendini ayarladığı kişi ile çok büyük bağlantısı olduğunu düşünüyorlar. Ve bunu kamuoyuna duyursalar Japon'lar için bir başarısızlık olabilirmiş. Amerikalı için tasarlanmışken, bir Türk ile duygusal bağ kurması falan onlara çok tuhaf geliyor."
Başımı önüme eğdiğim için gözlerimden düşen yaşlar tabağıma, Japon suşisinin üstüne düşmüştü.
Yüzümü istemsizce kaldırdım ve gözyaşlarımı silerek.
"Ah vasabisini çok atmışım. Suşi suşi dedikleri bu muydu yani? Acıdan bir şey görünmüyor!"
Uydur bakalım Hazan, bereye kadar gideceksin? Bir robot için yüreğinin cayır cayır yandığını söyleyemeyecek kadar ürkeksen gözlerinin neden yaşlandığını açıklamak için uydur bakalım.
Ne kadar zavallısın Hazan ne kadar.
Şu dünyada yapayalnızdın ama şimdi daha mı iyisin?
Asla geri gelmeyecek olan birinin yasını tutuyorsun, onu özlüyorsun, kimselere derdini anlatamıyorsun.
"O robot," dedim peçete ile gözlerimi kurulayarak.
Çevirmenin ağzından çıkacak tek bir kelime için her şeyimi verecek durumdayken bir yudum su içti.
"bu Japon'lar için büyük yıkım.
Amerika ile zaten 2. Dünya savaşından beri husumetliler. Onlara karşı olan en ufak bir aksaklık Japon'lar için intihar sebebi. Haruki onlar için sadece bir robot değildi. Haruki onlar için ülkenin gururuydu. Japonya için bir gurur kaynağıydı. Şimdi ise sadece bir hurda."
Dişlerimle alt dudağıma bastırırken "O hurda değil! Asla da olmayacak!" diye içimden geçirdim.
İçimden geçirdiğim o kadar çok şey var ki.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
2.58k Okunma |
575 Oy |
0 Takip |
90 Bölümlü Kitap |