10. Bölüm

30/09/2024

Minho o gün Hyunjin'in gülmesi dışında bir cevap alamamıştı, kalbi kırılmış Jisung'un cevabını beklemeden gitmişti. Bekleseydi herhangi bir cevap duymak istediğinden de emin değildi. Bu sefer cevabı ne olursa olsun Jisung'un yanında olacaktı. Okul çıkışında kapıda bekledi. Jisung'un yanında yine Hyunjin vardı. Telefona bakarak Jisung'a bir şeyler anlatıyordu. Jisung ise Hyunjin'in yüzüne bakmıyordu ama dinlediğini belli ediyordu. Minho konuştuklarını duyabilecek kadar yanlarına yaklaşmıştı.

"Taehyung saçını griye boyamış, bak" diyerek Jisung'a gösterdi. Jisung bir süre inceledi.

"Yakışmış ama ona, taş olmuş"

"Jisung" diyerek seslendi Minho. Jisung yanında Minho'yu görmeyi beklemiyordu.

"Minho? Bir şey mi oldu?"

Jisung böyleydi işte, bir öyle bir böyle. Tutarsız davranıyordu, ama Jisung bunun farkında bile değildi. O içinden nasıl geliyorsa, o an nasıl hissediyorsa öyle davranıyordu. Bu da Minho'yu yoruyordu. Çünlü Jisung'un ne zaman ne yapacağı belli olmuyordu.

"Ben iyiyim sadece söylemem gereken bir şey var"

"Hmm" Jisung'un çıkardığı bu küçük mırıltı bile Minho'ya er basmasına yetiyordu. Başı dönüyor net göremiyordu.

"Benimle çıkar mısın?"

Jisung bunu beklemiyordu -o neyi bekliyordu ki- afalladı. Bilinçaltı aklına gelen ilk bahaneyi söylemesi için onu teşfik etti.

"Saçın hangi renk?"

"Açık kahverengi (?) neden ki?"

"Evet, saçın gri değil. Gri olsaydı çıkardım seninle"

"Ne?"

"Duydun işte"

"Tek şartın bu mu?"

"Evet."

------------

Teşekkürler.

Oy ve yorumlarınız benim için gerçekten çok değerli.