
02/11/2024
Sabah kahvaltı yapmadın çıktım. Hyunjin ben ev arkadaşıyla tanıştırmak istediğini söylemişti. Hyunjin'in evine gittikten sonra okula geldiğimı sınıfa bırakıp kantine doğru yola çıktım. Sabah kahvaltı yapamamıştım.
Kantine gireceğim sırada biri elimi tuttu. Başta Hyunjin sandım. Ama Hyunjin'in huyu değildi. Durdum ve beni tutan elin sahibine baktım, Minho'ydu. Şaşkınlığını gizleyemedim, gizlemeye gerek de duymadım. Baktığımda saçının gri olduğunu gördüm. Çok yakışmış,taş olmuş resmen. Bir insana bu renk bu kadar yakışabilir.
"Günaydın sevgilim"
"Sevgilim mi?"
Burası biraz sıcak mı oldu ne?
"Saçımı boyatırsam benimle çıkacağını söylemiştin. Jisung sözünde durmadı dedirtmem."
Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemedim. İçimdeki şaşkınlığın yüzümden okunduğunu tahmin ediyorum. Yaptığım tek şey donakalmaktı. Eli hala elimi tutuyordu. Beni kantine sürüklemeye başladığında anca kendime gelebilmiştim.
"Nereye gidiyoruz?"
"Kantine, aç değil misin?"
Beni mi düşünüyor?
"Evet ama kendim gidebilirim"
Çocuk seni düşünüyor Jisung, senin dediğine bak birde. Öküzsün j, öküz.
"Tabi ki kendin gidebilirsin fakat ben sevgilimi yalnız bırakmam"
Ay bide biz sevgiliydik demi? Kantine girdiğimizde çok sıra yoktu. Bu saatlerde herkes yemeğini almış oluyordu.
"Karışık seviyordun değil mi?"
"Sen nereden-"
"Abi iki karışık tost iki de çilekli süt"
Bunları sevdiğimi nereden biliyor? Bence kendi sevdiği için aldı ya da tamamen tesadüf. Hem öyle olmasaydı tostun yanına süt değil ayran alacağımı bilirdi.
Minho tostun birini -yağlibirtost-(sus jis sus) -kantindeki masalardan bir tanesine oturduğumuzda- bana uzattı. Minho ile aramızdaki sessizlik kantinde de vardı. Hem Minho'nun yeni saçıyla ortaya çıkan karizması dikkatleri üzerimize çekmeye yetiyordu.
"Eee bir şey demeyecek misin?" diyerek sessizliği bozan Minho olmuştu.
"bilemiyorum,"
"Neyi?"
"Nasıl tepki vereceğimi"
"Yakışmış mı?"
"Çok" hafif kıkırdayarak ve cilveli bir biçimde söylediğim kelimeyle Minho'nun mutluluğu yüzünden okunuyordu. Umut mu veriyorum diye düşünmüyor değilim aslında biz şuan sevgiliyiz.
"Bu resmi bir kabul müydü yoksa??"
"Olabilir"
"Rüyada değilim dimi?"
"Çok soru soruyorsun."
Hyunjin aniden sandalyeyi çekti ve oturdu. Oturur oturmaz konuşmaya başladı.
"Jis herkes seni konuşuyor," göz ucuyla Minho'yu süzdükten sonra tekrar konuştu.
"sizi yani.... yakışmış. Yanlış anlaşılmasın Jis'in yanına hiç yakışmıyorsun, saçın yakışmış sadece. Öyle de dürüst bir insanım"
"Merak etme yakıştırdığın zaman da olur. Yanlış anlaşılma olmasın bana yakışan Jisung"
"Göreceğiz bakalım. Yarın burada mısın değil misin?"
"Görelim."
Aralarında oluşan bu gerginlik hiç hoşuma gitmedi. Sonuçta biri en yakın arkadaşım -dostum- diğeri henüz çok yeni olsada sevgilim vardı.
-------------
Teşekkürler
yorum ve oy atın çabukkk
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |