32. Bölüm

32.Bölüm: Canım Yanıyor

B
happystrawberryy

"Benden kaçabileceğini mi düşündün?"

Aequitas kulağıma doğru ürkütücü bir şekilde konuşmuştu.

Korkuyordum hem de çok korkuyordum. Dünyada yaşadığım o korku, endişe, dehşet duygusu benliğimi tekrar kaplamıştı.

Yavaşça arkamı döndüm.

Karşımda onun gövdesi vardı yutkunarak başımı yukarı kaldırdım.

Bana üstten bakıp gülümsüyordu.

"Bakalım benim şiddetime dayanabilecek misin Roesia" deyip kollarımdan sertçe tutup tüm bedenimi havaya kaldırdı ve beni odadaki büyük yatağın üzerine doğru bir bez parçası gibi fırlattı.

Sırtımdaki kanlar elbisemin dışarısına kadar çıkmıştı yatağa düşmemle birlikte örtüye kanım bulaşmıştı.

Kendimi toparlayıp yatağın köşesine doğru geri geri gitmeye başladım.

"Yapma dedim sana yapma istemiyorum! Kurtarın beni nolur" bağırıyordum ama sesim sanki sadece bu odada tıkanıp kalıyordu.

Gözyaşları içerisinde "Özür dilerim Kharoon özür dilerim seni bıraktığım için" dedim.

"Çok geç Ölüm seni duyamaz şimdi cehennemin türlü işkenceleri arasında cezasını çekiyor ve 7 asır boyunca burada olamayacak üzgünüm" deyip gülmeye başladı.

"Nee?! Hayır bu bu olamaz. Onu kurtaracağını söyledin tüm Tanrı ve Tanrıçalar onu kurtarmak için çabalamıyor mu şuanda?" Şaşırmıştım yatağın çarşafını sertçe sıkıyordum.

"Ahahah benim en başından beri amacım sendin Roesia. O bileğindekini sence daha demin mi farkettim? Seni ilk geldiğin günden beri izliyordum. Küçük Tanrı Lucy ile kavga ederken bileğindeki kemiği gördüm. Fakat ona tek başıma sahip olmalıydım. Hiçkimse ayağıma dolaşmamalıydı. Tanrı ve Tanrıçaları kolaylıkla kandırabildim. Fakat Mars ve onun takımı sorgudan sonra şüphelenmeye başladılar bu yüzden onları kapatmam gerekti." Deyip gülmeye başladı.

O çok, çok korkunçtu her şeyi planlamıştı.

"Şimdi ise tüm seçkin Tanrı ve Tanrıçalar Ana Melek Tapınağındalar, Mars ve takımı Tanrı zindanında, efsane Ölüm ise cehennemin dibinde!" Diyerek güçlü, şeytani bir şekilde kahkaha atmaya başladı.

Ona inanamazcasına baktım, ardından "bırak beni! Sen çıldırmışsın" deyip korkuyla iyice köşeye sindim.

"Seni bırakmak mı?" Diyerek yatağın üzerine doğru çıktı.

Beni köşeden kucaklamaya çalıştı ben ise onu tekmeliyordum fakat hiçbir işe yaramıyordu.

Kendimi bir anda yatakta yatar pozisyonda buldum.

Kollarımı tek eliyle tutuyordu. Üzerime doğru bacaklarını iki ayrı yana koydu ve karnıma oturdu.

Ağırlığını bana veriyordu bu da canımı yakıyordu.

Gözyaşlarım yüzümde kurumadan yenisi akıyordu.

"Lanet olsun sana! Yapma lütfen yalvarırım bırak beni canım yanıyor, çok yanıyor lütfen bırak beni sen Tanrısın bana ihtiyacın yok" deyip son çare ona yalvardım.

O ise pişkince gülüyordu.

"Yalvarman hoşuma gitti, tekrar yap" dedi.

"Kharoonn hani yanımda olacaktın! Hani her ismini söylediğimde yanımda olacaktın. Hani izin vermeyecektin bir daha tacize uğramama!!!" Gözyaşları içinde ona sesleniyordum beni duymasını istiyordum.

"Kharoon Vanth sana diyorum! Ölümün Efendisi!! Bu insan Kemikler Şehrinin Kraliçesi olmaya evet diyor! Neredesin kurtar beni..." son sözlerimi daha sessiz bir şekilde tamamlamıştım.

"Demek onun ismini biliyorsun ha ama neden ben duymama rağmen hatırlayamıyorum? Hımm neyse istediğin kadar bağır çağır. O cehennemden, Kural Koyucuların elinden hiçbir kudretli varlık kurtulamaz" deyip vücudunu üzerime doğru bastırdı ve başını boynuma gömdü.

"Hayır hayır hayır! O gelecek biliyorum ben gelecek. Kharoon Vanth, Kharoon Vanth, Ölümün Efendisi, kurtar beni ya-yalvarırım kurt-" konuşamaz olmuştum.

Aequitas bedenimin üzerine baskı kuruyor kıyafetlerimi çıkarmaya çalışıyordu çırpınıyordum, her yanım titriyordu.

O anda kapı şiddetli bir şekilde açıldı hatta yıkıldı. Aequitas da üzerimden hızla kendini çekti.

"E-efendim yetişin Kozmik Duvar yoğun saldırı altında güçlü bir şey tüm duvarı parçalıyor!" Diyerek askerler dışarıda Aequitas'ı bekliyorlardı.

Aequitas ise "bu ne cüret nasıl odama izinsiz girersiniz?!" Deyip sertçe çıkıştı.

Askerler ise başlarını eğip "özür dileriz efendim, acil bir durum olunca" deyip beklediler.

"Tanrı Mahzeninden Mars'ı ve adamlarını çıkartın tüm Tanrı ve Tanrıçalar Kozmik duvarın önemli bölgelerine konumlansınlar. O dışarıdaki her ne ise hiçbir şekilde Tanrılar Şehrine giremesin!" Deyip sertçe yatağın yanındaki komidini tekmeledi.

Askerler ise "emredersiniz efendim" diyerek odadan hızla ayrıldılar.

Ben ise fırsattan istifade yataktan kalkıp kapının yanındaki duvarın oraya geçmiştim.

Askerler gider gitmez hemen kendimi dışarı atıp koşmaya başladım.

Arkamdan Aequitas'ın "benden kaçamazsın" deyişini duydum. Ama onu dinlemeden hızla koştum.

Soluk soluğa kalmıştım, resmen atlayarak merdivenlerden aşağıya doğru iniyordum.

Ama bir anda belime güçlü bir tekme indi.

Koridora yüzüstü düşmüştüm. Şimşekle açılan yaram artık şiddetli bir şekilde zonkluyordu.

"Sen bin kere bayılsan da bir sürü aksilik de çıksa o bedenine sahip olacağım!" Deyip koridorun ortasında Aequitas arkadan elbisemi eliyle parçalayıp yırttı.

Katta olan birkaç kişi vardı şaşkınlıkla bakıyorlardı. Ben ise kıpırdayamıyordum.

Dışarıdan patlama sesleri ve çığlık sesleri yükseliyordu.

"Yardım edin lütfen kurtarın beni!" Deyip bana bakan kişilerin gözlerinin içine baka baka yardım istedim.

Ama onlar yaklaşmaya bile korkuyorlardı.

Aequitas "Tek bir kişi, tek bir kişi bile gelip bana karşı koymaya çalışırsa hepinizi cehenneme gönderirim!" Diyerek herkesi tehdit ediyordu.

Ardından beni saçımdan tutup sertçe çevirdi. Üzerimdeki kıyafeti tamamen çıkardı.

Bedenim zangır zangır titremeye başlamıştı. Nefes alamıyordum.

"Hayır hayır hayır..." sayıklıyordum.

O anda güçlü bir patlama, parçalanma sesi duydum. Arkamdaki duvar tamamen parçalanmıştı ve vücuduma bir anda şiddetli bir rüzgar zuhur etti.

Bunu gören Aequitas hızla üzerimden kalktı. Ben ise bedenimi kaldıramıyordum bile her yerim acı içinde yanıyordu.

Başımı hafif yukarı doğru çevirip arkamda yıkılan duvarın olduğu yere baktım.

Gökyüzünün ışığı gözümü alıyordu ve görüş açıma giren siyah kanatlar tüm ihtişamıyla şiddetli bir rüzgar savuruyordu üzerimize.

Biraz daha dikkatli baktığımda bu kişinin sinirli bakışlarını gördüm.

Ama kimdi bu?

.

.

.

 

Evett bölüm sonuna geldiiik✨

Vallahi yazarken heyecandan elim titredi benim 🥹

Umarım keyif alarak okuyorsunuzdur 🐥

Hepinizi seviyorum diğer bölümde görüşmek üzere 🫶🏻

Bölüm : 08.10.2024 14:45 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
B / Kemikler Şehri / 32.Bölüm: Canım Yanıyor
B
Kemikler Şehri

16.47k Okunma

1.63k Oy

0 Takip
75
Bölümlü Kitap
1.Bölüm: Boşluk2.Bölüm: Sen Benimsin!3.Bölüm: Kemikler Şehri4.Bölüm: Sen Nesin?5.Bölüm: Benim Eşim6.Bölüm: Neden Ben?!7.Bölüm: Öldür Beni Ölüm!8. Bölüm: Neden Beni Yaşatmak İstiyorsun?9.Bölüm: Cehennemin İlk Katı10. Bölüm: Kemikler Şehri: İlk Gece11. Bölüm: İlk Işık12.Bölüm: Renkli Deniz13.Bölüm: Kharoon Vanth14. Bölüm: İksirler15.Bölüm: İskelet Denizi16.Bölüm: Dünya17.Bölüm: Yan Yana18.Bölüm: Bu Çekim De Ne?19.Bölüm: Seni Hissetmek20.Bölüm: Sessiz Veda21.Bölüm: Ayrılık22.Bölüm: Acı23.Bölüm: Tanrılar Şehri24.Bölüm: Tanrı ve Tanrıçalar25.Bölüm: Roesiam26.Bölüm: Ölüm ve Yaşam27.Bölüm: Carmente28.Bölüm: Duvar Konuşması29.Bölüm: Acımasız Sorgu 130.Bölüm: Acımasız Sorgu 231.Bölüm: Ölüm Kurtarılacak Mı?32.Bölüm: Canım Yanıyor33.Bölüm: Cehennem Kaçağı34.Bölüm: Tek Işık35.Bölüm: Cennetim Sensin36.Bölüm: Benimle olmaya var mısın?37.Bölüm: Ben ve Kadınım38.Bölüm: Sonsuzluk Vadisi39. Bölüm: Nefes Nefese40.Bölüm: Mavi-Mor Buhar41.Bölüm: Ölümün Kalbi42.Bölüm: Metatron43.Bölüm: Kırmızı Elbise44.Bölüm: Gerçeklik Aynası45.Bölüm: Hırçın Su...46.Bölüm: Öldürdüm Çiçeğimi47. Bölüm: Kalbim Senin Esirin48.Bölüm: Cennet Taşı49.Bölüm: Melekler Diyarı50.Bölüm: İçimdeki Güller51.Bölüm: Senin İçin52.Bölüm: İntikam Meleği53.Bölüm: Bir Balo Günü54.Bölüm: Gözlerinde Kaldım55.Bölüm: Dans Mı?56.Bölüm: Dans Kapışması57.Bölüm: Büyülü Orman58.Bölüm: Bu Gece Benimsin59.Bölüm: Av Zamanı60.Bölüm: Aşkın Planı61.Bölüm: Bu Tutku…62.Bölüm: Sarı Işık Topu63.Bölüm: Aydınlığın Hükümdarı64.Bölüm: İmkansız Aşk!65.Bölüm: Uyan!66.Bölüm: Eğlence mi?67.Bölüm: Sarsılmaz 3 Kadın68.Bölüm: Aydınlığın Kraliçesi69.Bölüm: Gün Işığım70.Bölüm: AŞIĞIM SANA!71.Bölüm: Bu yüzük...72.Bölüm: Savaş Kapıda!73.Bölüm: Savaş Başlasın (DECCAL)74.Bölüm: Sıcak Savaş (YARATIKLAR)75.Bölüm: Savaş Sonu (ZEBANİLER)
Hikayeyi Paylaş
Loading...