
Tik tak zaman işlerken yarım kalmış bir hesaplaşmanın eşiğinde neler düşünebileceğinizi hayal bile edemezsiniz. Belki de bundan saniyeler dakikalar sonra hayatta olmayabilirdim , bunca inşa ettiğim dostluklarım yok olabilirdi, evim bildiğim yer kül olabilirdi bunların hepsi birer yok oluş senaryosuydu tabii ki. Bir zamanlar normal bir kızdım normal bir hayatım pek sıkıcı bir monotonluğum vardı , yaşıtlarım gibi yaşıyordum hemen hemen , sonra bir gün dostlarımdan biri bana başka bir dünyanın kapısının ardından bakmayı öğretti ve işte bugün buradayız.
Babasının kaybını kaldıramayan ve intikam isteyen bir kız ve hiç tanıyamadığım kardeşim. Ah onu tanımayı ve anılar biriktirmeyi o kadar isterdim ki umarım benim hakkımda iyi şeyler düşünüyordur. Sürekli bir kaçırılmanın eşiğinde ve hayatı sürekli tehdit ediliyor ve bu benim br şeytan tilki olmamdan kaynaklanıyor.
Ve gelelim asıl meseleye şimdi bir grup sidia ile beraber dostluk bağı kuran çocuklardık. Zamanla onların arasında ki bağın kuvvetine tanıklık etmiş ve bu bağın nasıl güçleneceğine dair önemli bilgiler edinmiştik. Nihayetinde aralarında kan bağı olmamasına rağmen birbirlerine nasıl tutunduklarını görünce imrenmek elde değil. Onlarla geçen zamanımız boyunca her birinden bir şey öğrendim diyebilirim.
Mesela Veronica aralarında gerçekten en zeki olanı onda Annabeth keskinliği parlıyor adeta , sayesinde olaylara bakış açımı farklı noktalardan değerlendirmeyi öğrendim , artık daha derin düşünüp karar alıyor ve ince düşünüp sık dokuyabiliyordum. Bunun yanı sıra Magnus içlerinde en naif ve duygusal olandı , koca bir cüssesi olabilirdi ama altında yavru bir tavşanın masumluğu vardı her şeye merhametle bakıyor her canlının bu bitki, hayvan, heiliant, sidia fark etmeksizin duyguları olduğuna inanıyordu, doğa onunla bütünleşmiş bir parça gibiydi, sabahın erken saatlerinde kalkar arka bahçeye iner ve bağdaş kurup oturur ormanın sesini içtenlikle dinlerdi bazı sabahlar bende ona katılırdım ve sayesinde iyi bir şekilde dinlemeyi kulak kesilmeyi ve yorumlamayı öğrenmiştim.
Mesela sessiz sakin sadece dinlerken odaklanmam gelişmişti artık dikkatim o kadar çabuk dağılmıyordu , dinlediğim seslerden anlamlandırmayı öğrenmiştim. Acı acı bağıran kuş artık bana çığlık atıyor gibi gelmiyor aksine yumurtadan çıkan yavrularını karşıladığını biliyorum artık ya da şelalenin çıkardığı sesten bir kaynaktan mı geliyor yoksa bir yere mi doluyor , tatlı su mu , tuzlu su mu , sıcak ve ya soğuk anlayabiliyorum. Bu bir çok şey de işime yarayan bir özellik olmuştu artık sesleri sadece dümdüz dinlemiyordum dinlediğim her bir sesin bana ne anlatmak istediğini de anlıyordum.
Ve son olarak Aiden ah nasıl anlatsam ki o mükemmelliğin kusursuz bir yansıması gibiydi. Fikirleri çok derin ve anlamlı , anlayış ve düşünme şekli hepimizden farklı , bir tilki kadar kurnaz , bir kurt kadar vahşiydi. Onu avlanırken izlemek çok keyifli oluyordu. Heiliantlar bir noktadan sonra sadece insan yemekleriyle hayatlarına devam edemezlerdi çünkü anatomimizde değişkenler olduğundan almamız gereken vitamin ve diğer şeyleri insan besinleri sağlayamazdı bunun için avlanmak ve doğamıza uygun davranmalıydık. Ve Aiden bu konuda Luna ile yarışabilirdi , Luna sessiz avlanabilen tek heiliant türü Gryffindi. Ve Aiden ise aynı onun gibi avlanabiliyordu , avlanma biçimini taklit ediyor her ne kadar bir heiliant olmasa da DNA'sında bir kurt geni vardı. Bu da onu olması gerekenden vahşi yapıyordu. Avlanırken onun neden yalnız avlandığını merak ettiğim için bir çok kez izleme fırsatı bulmuştum ve bana çok şey öğretmişti bu diğer öğrendiğim şeylerle birleşince ortaya muazzam bir avcı çıkmıştı.
Bir av kendisinin av olduğunu anlayana kadar onu yakalamak ve yemek için en iyi anlardan biri olurdu. Aiden bunu çabuk çözmüştü ve pratik yapa yapa gelişmişti. Bir gün bana bunu gösterirken tek yaptığı kendine potansiyel bir av seçip iki metre yakınında durup uygun anı beklemek olmuştu. Onları iyileştirdikten sonra asıl güçleri yavaş yavaş oturmaya başlamıştı Veronica ateşi manipüle edebiliyordu bu yüzden anka ile uyumlanmıştı , Magnus'un 6.hissi isteğiyle manipüle edebilmesi onun Gryffin ile uyumlanmasını mantıklı kılıyordu. Ve Aiden bir bukalemun gibiydi şekil değiştiriyor bulunduğu yerde herhangi bir şeye dönüşebiliyor derisi renk değiştirebiliyordu buda bir kurt ile uyumlanmasının garip bir durum olduğu konusunda beni şüpheye düşürmüştü ama belki de atalarından gelen bir şeyler olabilirdi.
Bize gelecek olursam herkes olanlardan sonra kendini bir şekilde geliştirmiş kendine bir şeyler katmıştı. Alpha artık o kadar otoriter bir üsluba yönelmiyor daha samimi ve içten , Alvin çocuk yanından ödün vermese de evlilik onun için aile bağının anlamını kurmuştu, Luna anaç bir kişilikte olsa da etrafındakilerin kendilerinin öğrenip düşünüp karar vermesi için onlara alan tanımaya başlamıştı ve Merlin ah onu anlamak daha da zorlaşmış gibiydi bir çok kez bana bahaneler sunup mağarasına çekildiğine şahit olmuştum kendi kişiliğinden bağımsız davranıyordu, Bazen anlamsız sinir çıkışları yaşıyor hepimize bağırıyor gereksiz bir gerilim yaratıyordu ona bunu sorduğumda " Bu benim olduğum şey Violet beni ister böyle sevin ister uzak durun " demişti bu hiç onun diyeceği bir şey değildi oysa böyle anlarda ona sarılıp içini dökmesini ve onu dinlemeyi çok istiyordum ama karşımda ki bu Merlin buna izin veremeyecek kadar öfkeli görünüyordu.
Hiç olmayacak anlarda sesini yükseltiyor dominant hareketler sergiliyor ve aklımın ucundan geçmeyecek bilgilere sahip detaylarla beni ve diğerlerini şaşırtıyordu. Alpha diğer Merlinlerin de böyle bir noktada delirmeye başladığını ama bunun bizimkinin başına gelmeyeceğini onun zeki olduğunu söylemişti. Buna uzunca bir süre inansam da artık önemini yitirmişti o gözümün önünde vahşi ve komplike biri haline gelmişti ; Sanki yapması gereken bir çok iş ve sorumluluğu yüklenmiş bunların arasında boğuluyor gibiydi. Bu gidişattan hoşlanmasam da olabildiğimce onun yanındaydım ve sürekli hep beraber aktiviteler yapıyorduk. Sinema geceleri düzenliyor , oyunlar oynuyor , beraber avlanıyorduk aslında baktığınızda bir aile olmuştuk diyebilirim.
Ve asıl nokta işte o anın gelmesiyle patlak vermişti, Milan tam sınırda duruyor ve kardeşimin kafasına silah dayamış bir şekilde bize tehdit eder gibi bakışlar atıyordu. Biz kızlar ile arkadan dolandık ve onları ortaya alabilmek için anlaştığımız gibi yerimizi aldık tam o sırada Milan'ın sesi yükselmeye başlamıştı
Milan : Buraya gelip Hector'u almanız için üç dakikanız var saat işliyor ucubeler
Alpha : Ah bu kadar tiz ve iğrenç bir sesle konuşmaya nasıl katlanabiliyorsun
Magnus : Gerçekten Milan Babandan hiç ders almadın mı sen
Alvin : Küçük kız süper kahraman rolüne bürünmüş görünüyor *güler*
Milan : *silahın tetiğini çeker* Size oyun oynuyor gibi mi gözüküyorum ucubeler? Basit mantık Rein Orka'yı verin ben babamı hayata döndüreyim siz de onu alın
Merlin : Üzgünüm ama sana matematik öğretenin ciddi psikolojik sorunları var
Aiden : Sen ne sanıyorsun bilmiyorum ama Rein Orka artık yok
Milan : Ne demek yok?! *içeri girek adım adım*
Alpha : Şöyle ki Raya onu bir süreliğine ortadan kaldırdı ne zaman ki Harley kaçmanıın yolunu bulursa ki bu olası bile değil uzunca bir asır o zaman ortaya çıkar
Milan : Bu da ne şimdi bir daha babamı ve halamı göremeyecek miyim?
O sırada bizde arkasından yaklaşıp dolanmıştık çoktan ve konuşmaya girdim
Violet : Üzgünüm Milan ama Rein Orka çok büyük bir güç ve geri döndürülmesi mümkün olmayan şeyler için bütün hayatları mahvediyor
Aiden : İlk başta ölen bir Ejderhadan oluşan bu küre daha sonra Heiliantların yaratılmasında kullanılmış
Alvin : Yani ucube o silahı yere bırak kimse dönmüyor
Veronica : Bu sen değilsin Milan
Milan : Beni ne kadar tanıyorsun Veronica? Sen babamla benden daha çok vakit geçirdin benim geçirmem gereken vakti sen çaldın ve oh tanrım sen Violet onun ölmesine sebep oldun ve siz asalaklar şimdi bana onu geri getiremeyeceğim konusunda zırvalıyorsunuz
Magnus : Ama artık düzen bu Milan bunu değiştiremeyiz
Hector : Milan sanırım buraya kadardı artık bitirmen gerek
Milan : Üzgünüm Hector ama bu bir şansım olduğunu düşünene kadardı artık bir yolu yoksa cana karşı can olmalı
Hector : Ne ama böyle anlaşmamıştık ! Seni sür***
Milan : Babamın ölümüne sebep oldunuz ve bunun bir karşılığı olmalı değilmi *Violet'a dönerek*
Violet : O silahı oradan uzaklaştır hemen o sana hiç bir şey yapmadı
Milan : Evet yapmadı ama babamda sana henüz bir şey yapmamıştı
Alpha : Milan sen ne yaptığını bilmiyorsun doğru düşünemiyorsun
Luna : Kalbinde görebiliyorum aslında ona zarar vermek istemiyorsun bu bir takastı değil mi?
Milan : Artık değil sevgili Luna ve sanırım bir bedel ödenmeli *Hector'un kafasına kurşun sıkar*
Violet : Hayır!! Aşağılık yaratık seni öldüreceğim!
O sırada çoktan dönüşmüş ve herkesin gözü dönmüştü bir anda onun üzerine atlamıştık ve herkes bir şekilde onu paramparça etmek için mücadele verirken bizi ondan uzak tutan bir kalkan olduğunu fark ettik
Milan : Siz aptallar buraya öyle dümdüz geleceğimi mi sandınız *Hector'un cesedini onlara atar* Alın sizin olsun artık ödeştik
Merlin : Sen gerçekten Victor'un kızısın onun kadar bencil acımasız ve psikopat
Aiden : Masum birinin canına kıydın lanet olası yaratık ve bunun sorumlusu o bile değildi
Violet : Seni paramparça edip her bir parçanı vahşice yemek için saniyeleri sayıyorum Milan bu artık bir can meselesi değil
Milan : Bla bla bla anca boş boş laflar ve ucube ucube hareketler oyun buraya kadardı ve siz yenildizi
Alpha : Henüz değil seni lanet üç kağıtçı * Elektronik mekanizmayı bozar*
Violet : Şimdi seni benim elimden kim alabilecek? *telekinezi ile onu boğmaya başlar*
Merlin o sırada dönüşmüş ve araya girmiş Milan'ı boğazından yakalayıp dişlerini ona geçirmişti dönüp bize bir bakış attığında onun bana "Bu vahşeti sen yapmamalısın" dediğini duymuştum zihni her zaman bana açıktı. Ve Milan'ı alarak ormanın karanlık ve derin yerine doğru koştu çığlıkları ve Milan'ın acı çekerken ki yakarışlarını hepimiz duyuyorduk. Merlin geri döndüğünde ağzı yüzü vücudu kan ile kaplanmıştı bir vahşet yaşandığını buradan anlayabiliyorduk.
Luna : Merlin? Sen iyi misin?
Merlin : İnan Luna bu en son soracağın şey olur sadece temizlenmek istiyorum *eve girer*
Alpha : Hey V ona bir cenaze düzenlemeyiz
Magnus : *ağlıyor* O benim dostumdu
Violet : *ağlıyor* Biliyorum Magnus bunun için çok üzgünüm
Ve zar zor toparlanıp onun için bir cenaze töreni düzenledik. Onu gömdükten sonra artık o ev ve sınırları bizim için lanetlenmiş bir yapı gibi duruyordu ne içinde yaşamak nede orada artık kalmak istemiyordum. Tamda benimle aynı şeyi düşünen Alpha söze girmişti
Alpha : Luna sence Gryffinler ziyaretçi kabul ederler mi?
Luna : Ailem orada yaşıyor ve bizi ağırlamaktan memnun olurlar aklında ne var?
Alpha : Aslında Magnus , Veronica ve Aiden için kökenlerini öğrenmeleri açısından bir yolculuk diyebilir hem kim bilir bu yerden uzaklaşmak ve tarihimizi yakından birebir öğrenmek hepimize iyi gelebilir
Veronica : Bu gerçekten çok iyi olur bu vahşetin içinde kaybolmak istemiyordum
Magnus : Neden kökenlerim oluyor ki?
Luna : Çünkü sen Gryffin ile uyumlanabildin bu da demektir ki atalarının birinde bu kan mevcut
Magnus : Ah şimdi anlayabiliyorum
Veronica : Aiden? Ne dersin
Aiden : Ben varım bu yerden defolup gideceğimiz her plan bana uyar burası artık korkutucu ve katliamın yuvası gibi geliyor
Alvin o sırada Merlin'in yanından geliyordu
Alvin : Ah tanrım o çok kötü gerçekten V, denedim ama gözünde ki vahşet gitmiyor sanki
Violet : Ah bu onun için bile fazlaydı ben bakarım sağol Alvin
Ağır ve temkinli adımlarla yanına giderken Merlin'in homurdanmalarını duyuyordum ve sadece dinledim
Merlin : Ah aklımı yitiriyor gibiyim bu sanrılar bu anılar bana ait değil dimi Caesar
Ah tanrım kimin ile konuştuğuna bakmak için gözlerimi kapı aralığına diktiğimde Ruhu olduğunu gördüm Merlin neredeyse ağlayacak durumda ve sinirden titriyordu onu hiç bu halde çaresiz görmemiştim yanına gitmek istedim ama bu halde beni isteyeceği meçhuldu o yüzden kapıyı çektim ve diğerlerinin yanına geri döndüm.
Alpha : Evet o zaman kim deniz yolcuğuna hazır
Alvin : Kaptan ben olabilir miyim? Luna sende ikinci kaptanım olursun *sevinçli*
Luna : Neden ben ikinci kaptan oluyorum Veronica olsun *güler*
Veronica : Ah tanrım siz birde mürettebat olacaksınız
Aiden : Ben Jack Sparrow olabilirim yeey
Violet : Onun başında bir yerde kaptan olması gerekiyor *güler*
Magnus : Evet gidiyor muyuz mürettebat?
Alpha : Hey ho çekilin yoldan !!
O sırada Merlin ;
Caesar : Onu iyi kandırdın
Merlin : Ah bu sadece bir rol Caesar asıl planımıza geçmeden önce düşmanımı iyi tanımaya çalışıyorum ve bu biraz zaman alsa da artık hemen dağılabilecek bir yapıda olduklarını görüyorum
Caesar : Seni seçerken bu yüzden seçmiştim senden önceki Merlin'ler delirip kendilerini öldürmüştü ama sen farklısın iyi anlaşırsak dokuz diyarın hakimiyetini tekrar alabiliriz
Merlin : Benden ve ailemden çaldıklarını geri alacağıma yemin ederim ve Caesar kaçırdığın bir nokta var ben diğer Merlin'lerden değilim ve asla olmayacağım onlar gerçekten birer sihirbaz veya kinezi büken olabilir ama ben üçten biriyim ve bunu en iyi şekilde kullancağım
Caesar : İşte bu yüzden Sly'a dikkat etmelisin Violet anlamasa bile Sly zekidir ve çabuk çözer çok dikkatli adımlarla ilerlemelisin
Merlin : Bunca zaman karşısında bir şeytan tilki daha olduğunu anlamayacak kadar aptallar ne kadar zor olabilir sence
Caesar : Kendini açık etme yeter diğer adımları uygulamak için önce bir Gryffin kalbinden serum elde etmemiz gerek bu en kolay kısmı
Merlin : Daha sonra?
Caesar : Bir Anka'nın tüyü ve Rein Orka tabii ki
Merlin : Rein Orka evet o kısım bizi zorlayacak ama sanırım geri kalanı halledebilirim
Caesar : Onlar geri dönmeden yanlarına git uygun zaman geldiğinde seninle tekrar konuşacağız
Merlin : "Concordia completus est" , "Aequilibrium inveni" , "Anima et corpus meum vulpi pertinent" , "Domum tuam revertor"
Violet'ın gözünden ;
Violet : Evet mürettebat hazır mıyız?
Alvin : Hayır Merlin eksik
Alpha : Ah tanrım biri şu adama zamanında gelmeyi öğretmeli
Veronica : İşte geliyor
Aiden : Hadi koca oğlan zaman geçiyor
Merlin : Yolculuğa mı çıkıyoruz?
Magnus : Gryffinler ile anlaşabilir misin?
Merlin : Şaka yapıyor olmalısınız *sevinir*
Aiden : Hey Ho yelkenlere asılın sizi leş kokan denizciler
Veronica : Rolden çıkamıyor *güler*
Luna : Hahhahaha
Alpha : İkinci kaptan olmaya ne dersin Aiden
Aiden : Sahi den mi ? *sevinçli*
Alpha : Evet gel hadi sen geç dümene
Ve bizim için yeni bir diyarın yeni bir maceranın kapıları aralanmış oldu. Bu yola çıkarken ardında bıraktıklarıma dönüp bir bakınca hiç anılarımın olmadığı ve masumca ölen kardeşim , bir vahşet, bir delirmiş sihirbaz, ve yeni dostluklar vardı. Ama şimdi önümde ise bu yeni dünyamın yeni sırlarını keşfettiğim bir yolculuğa dönüşmüştü.
Evet ikinci kitabın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Buraya kadar okuyup hikayeden zevk aldıysanız ne mutlu bana uzun süredir bu kurguyu yazabilmeyi ve bitirmeyi çok istiyordum.
Merak etmeyin seri 7 kitaptan oluşuyor.
Harmony : The Gryffin ( Uyum : Griffin ) kitabında öne çıkan karakterler Luna, Alvin, Aiden ve Violet olacak onlarında arasında geçen olayları okuyacaksınız. Ve hikaye yine bu kitapta ki gibi önce tarihini ve eskiden yaşananları anlatarak başlayacak daha sonra burada ki sona bağlanıp geri kalan hikayeyi ve Merlin'in kötü karaktere dönüşmesini okuyacaksınız.
Sağlıcakla kalın ❤️
Serinin Tam Hali ;
Harmony : The Fox
Harmony : The Wolf
Harmony : The Gryffin
Harmony : The Anka
Harmony : The Legend Of Ryu
Dr.Quinlan'ın Kapanı I-II
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 432 Okunma |
102 Oy |
0 Takip |
44 Bölümlü Kitap |