DOĞUM GÜNÜ

YAVUZ'DAN

Birkaç dakika öylece durdum. Elimden yere kan damlıyordu. Odamdaki banyoya yöneldim. Çeşmeyi açıp elimi suyun altına soktum. Çeşmeyi kapatıp yanda asılı olan havluyu sardım yaramın üstüne.

NESLİHAN'DAN

Kalbim çok hızlı atıyordu şaşkınlıktan, ne yapacağını bilememekten. Gözlerim Yavuz'u aradı. Berk elimden tutup beni Pelin'in yanına götürdü. Cebindeki tektaş kutusunu çıkarıp

"Bu benden sana" Elimi tuttuğu elimizi havaya kaldırdı. "Neslihan'ın fikri. Yüzüğüde Neslihan seçti"

Pelin kutuyu açtı.

“Yaa bu çok güzel" deyip Berk'e sarıldı. Berk'ten ayrıldıktan sonrada bana sarıldı. Benden ayrıldıktan sonra gözlerime bakıp "Çok zevklisin. Çok hoş gerçekten"

"Beğenmene sevindim" dedim gülümseyerek. Gözlerim hala Yavuz'u arıyordu. Berk'e baktım

"Ben bir lavaboya gideyim"

deyip uzaklaştım yanlarından. Evin içine doğru yöneldim. Eve girdiğimde içeride kimse yok gibiydi. Yukarı kata çıktım. Yürürken odalardan birinin kapısının açılmasıyla Yavuz'la göz göze geldik. Eline sarılı olan beyazdan kırmızıya dönmüş havluya baktım

"Yavuz"

ona yaklaştım. Havluyu sardığı elini tuttum.
"Ne oldu eline"

elini çekti elimden "Yok bir şey"

"Kanıyor ama" deyip tekrar tuttum elini. Elini sardığı havluyu açtım. "Nasıl oldu bu?...hadi hastaneye gidelim."

"Gerek yok. Sararım şimdi. Şurada sargı bezi vardı"

"Tamam ben yapayım. Nerede?"
"Banyodaki dolaptaydı"
Banyoya doğru ilerliyordum Yavuz'un elimden tutmasıyla durdum ona baktım. Gözlerimin içine bakıyordu

"Ben...seni öyle görmek çok canımı sıktı Neslihan...daha yaşıtın biriyle üstelik yakışıklı, genç, bekar..Yeğenimin seni öptüğünü görmek canımı acıttı sanırım"

"Özür dilerim böyle bir şey yapacağını düşünmemiştim. O an bir şey yapamadım"

"Biliyorum....Neslihan hep aklımdasın hatta gözlerimin önünde.. Sana başka birinin dokunduğunu görüp bir şey yapamamak çok kötü"

"Yavuz elini saralım önce lütfen"

Yavuz'un elinden elimi çekip ilerlerken Berk çıktı yukarı

"Neslihan"

"Berk"

"Gelmeyince merak ettim" Yavuz'un elini farketmesiyle "amca" deyip Yavuz'a doğru ilerledi "Ne oldu eline?”

"Ufak bir kaza"

"Hadi hastaneye gidelim"

"Gerek yok gerçekten. Sarmam yeterli"

Berk'e baktım "Bende pansuman malzemelerini getirecektim. Banyodaymış"

"Tamam ben getiririm" deyip ilerledi Berk.
Yavuz'a baktım.

"oturalım bizde böyle ayakta durma" Yanımızdaki odaya girdik. Kapısını açık bıraktık. İçerideki koltuğa oturduk. Yavuz'a baktım

"Çok acıyor mu?"
hayır anlamında salladı başını. Berk içeri girdi. Elindeki ilkyardım çantasını açmasıyla yerimden kalktım

"Ben yaparım" deyip yavuzun elindeki havluyu çıkardım. Pamuğun üstüne tentürdiyot döküp yarayı silmeye çalıştım. Canının acıdığını düşünüp üfledim biraz. Berk ve Yavuz'un bakışları üzerimdeydi hissediyordum. Pamuğu bırakıp sargı beziyle sardım yarasını. Bittikten sonra Yavuz'a baktım

"Böyle olmaz ama yarın baktıralım mutlaka..Baktırın yani daha iyi olur"

"Olur....hadi siz aşağı inin Pelin'i yalnız bırakmayın"

Berk Yavuz'a bakıp "tamam ama bir şeye ihtiyacın olursa ara mutlaka"

"tamam hadi"

demesiyle Berk ve ben aşağı indik. Berk'e baktım "Ben artık eve geçsem olur mu?"

"Olur bırakayım ben seni"

"Hiç gerek yok gerçekten ben taksiyle giderim"

"Gece gece taksiyle uğraşma. Ben bırakırım"

birlikte arabaya doğru ilerledik. Arabaya bindik. Berk'in arabayı çalıştırmasıyla uzaklaşmıştık evden. Berk bana bakıp

"Bugün için özür dilerim. Biraz ileri gittim galiba. Rahatsız ettim seni"

"Açıkcası çok şaşırdım. Bu kadarına gerek yoktu bence"

"Haklısın özür dilerim"

" Bir daha olmasın lütfen"

"Peki"

Bir şey dememiştim bu cümlesine karşılık

........................

SELİM'DEN

Ceyda, Işıl, Sarper ve ben aynı masanın etrafında duruyorduk. Ara ara gözlerim Pelin'e kayıyordu. Göz göze geliyorduk bazen. Artık ona eskisi gibi bir gözle bakamıyordum. Işıl'ın konuşmasıyla ona baktım

"Yalnız Yavuz hoca çok yakışıklı değil mi ya? Adamdan karizma akıyor resmen"

Işıl'a baktım "Aman bunu Fisün abla duymasın."
Ceyda araya girip "Sana dün sergi var gel demiştim neden gelmedin?"

Ceyda'ya baktım "Benzin pahalı"

Işıl araya girip "Kim bilir hangi kızlaydı. Sana vakit ayıramamıştır"

Işıl'a bakıp alay eder bir tonla "Noldu canım kıskandın mı?"
"Ölüyorum kıskançlıktan"

"Kıskanma kıskanma ne zaman istersen seninlede takılırız. Bilirsin sana kapım her zaman açık"

"Hayvanın tekisin"

"Ama senin hayvanın"

"Biliyor musun Berk artık yaptığın pislikler yüzüne vurmaya başladı"

"Saçmalama öyle olsa bu kadar yakışıklı kalabilir miydim?"

.........................

ASYA'DAN

Neredeyse herkes dağılmıştı evine. Bende bu gece Pelin'lerde kalacaktım. Birlikte Pelin'in odasına çıktık ikimiz baş başaydık. Pelin'e baktım

"Neyin var senin bütün gece surat astın. Bak bininci soruşum. Benimle paylaşmıyorsun bozuluyorum artık."

"Asya..aslında bir şey oldu. Büyük bir şey"

ikimizde yatağa oturduk. Elini tuttum

"Anlatsana kızım çatlatma adamı"

"Biz Selim'le beraber olduk"

Hiçbir şey diyemedim. Yüreğime bir sızı oturmuştu sanki. Pelin bana bakıyordu.
"Bir şey demeyecek misin?" Dedi bana. Ona baktım

yalancı bir gülümseme attım "ımm alkol biraz mideme dokundu galiba. Hemen lavaboya gidip geliyorum" deyip kalktım. Lavaboya girip kapıyı kapattım. Çeşmeyi açtım. Gözyaşlarım süzülüyordu yanaklarımdan. Elimle kapattım ağzımı. Yoksa sesli ağlayacaktım. Pelinin kapıya tıklaymasıyla "iyi misin?" Demesiyle "iyiyim geliyorum" dedim.

"Tamam canım" demesiyle. Derin bir nefes aldım. Birkaç kez su çarptım yüzüme. Havluyla yüzümü kuruladıktan sonra çıktım banyodan. Pelin bana baktı

"Daha iyi misin?..ağrı kesici falan vereyim mi?"

"Hayır canım iyiyim"

"Peki..Selim bana hediyede almamış gördün değil mi?"

"Selim ve sen birlikte oldunuz ha vay be. Senin yıllarının aşkı sonunda karşılık buldu demek. Ee sevgili misiniz yani şimdi?"

"İşin kötü tarafı o…off hayır..bana resmen yatağındaki herhangi bir kız muamelesi yaptı? Hatta daha kötüsü pişman oldu?"

"Pişman olacaksa neden böyle bir şey yapmış?"

"Sarhoştu. Ona dedim ama sarhoşsun dedim….O da hayır çok iyiyim dedi. Çok güzelsin dedi bana. Beni öptü. Ahh rüya gibi bir geceydi biliyor musun? Hayalimdeki gibi..Sonra uyandığında bende rüyamdan uyandım. Sarhoştum böyle bir şeye nasıl izin verirsin diye kızdı bana. Bizim aramızda bir şey olamaz dedi. Kimse bilmesin dedi"

Pelin'in bu cümleleriyle çok hafifte olsa içim rahatlamıştı sanki ama yinede çok kötüydüm.
"Hayvan herif"

"Biliyor musun Asya artık haddimi biliyorum. Hayatımda ilk defa bir şey için o senin neyine dedim ya o adam senin neyine"

"Saçmalama"

"Yok saçmalamıyorum.. adamın etrafında bin tane manken var, oyuncular, o kadar zenginlik. O adam hiç bana kalır mı? Yattığı bir gecelik kızlardan biri oldum işte bende. Aptal gibi o filmlerde gördüğüm aşklara inandım. Öyle olur sandım"

"Selim işte. Selim kimi sevdi ki bugüne kadar seni sevsin"

"Haklısın Selim işte ben kimim ki beni sevsin"

gözünden bir damla yaş süzüldü

"Yapma lütfen öyle demek istemedim"

Bana sarıldı ağlıyordu.

.....................

NESLİHAN'DAN

Sabah olmasıyla açılan gözlerim öylece tavanı seyrediyordu. İçimden yatağımdan çıkmak gelmedi. Doğruldum. Yavuz'u merak ediyordum. Elim telefona gitti. Rehberden Yavuz'un adını açtım. Birkaç saniye baktım ekrana. Sonra telefonumu tekrar yerine koydum. Ya karısıylaysa ya Berk yanındaysa. Arayıp ne diyecektim? Kapının çalmasıyla ürktüm. Odamın kapısının açılmasıyla karşımda Yavuz'u görmemle hem şaşırdım hem rahatladım. Bana bakıyordu

"İki kere bastım zile sen açmayınca yedek anahtarı kullandım. Umarım seni huzursuz etmemişimdir"

"Dalmışım duymadım. Gel lütfen"

gelip yanıma yatağın kenarına oturdu. Elini tuttum

"Nasıl oldu? Doktora gösterdin mi?"

"Hayır. Daha iyi gibi"

"Tekrar pansuman yapıp saralım mikrop kapmasın" deyip çıktım yataktan. İlk yardım malzemelerini alıp tekrar oturdum yatağa. Yavuz'un sargısını açtım. Yarasını temizleyip sarıyordum. Beni izliyordu hissediyordum. Sargıyı bitirmemle başımı kaldırdım. Göz göze geldik saçlarımı omzumun arkasına attı.
"Sana baktığımda yüzümde oluşan neşeyi gizlemeye çalışmak zor. Bunu istediğim zaman yapabilmek isterdim. Seni özlemeyeceğim kadar herzaman yakınımda olmanı"

"Bende"

"Kalvaltı yaptın mı diyeceğim ama daha yataktan çıkılmadığına göre yapılmamış"

"Sen yapmış mıydın?"

"Hayır. Dün siz gittikten sonra hiç odamdan çıkmadım. Sabah erkenden de buraya geldim zaten"

"Anladım. O zaman sana kahvaltı hazırlayayım hocacığım"

"Olur canım. Birlikte hazırlayalım"

Yaralı elini gösterdim "Bu elle mi?"

Gülümsedi "Olduğu kadar artık"

"Kıyamam ki"

"Kıyamaz mısın gerçekten?"

"Kıyamam..gerçekten"

Yataktan çıktım odanın kapısını açtım. Birlikte aşağı indik. Mutfağa geçtik. Yavuz'a baktım

"Öncesinde yine kahve içmek ister misin?"

"Olur aslında ama ben yapayım"

"Yok ben yaparım gerçekten"

"Yorulmasaydın"

"Senin için kahve yapmak beni yormaz"

Gülümsedi. İkimizede birer kahve yaptım. Birini Yavuz'a uzattım elimden aldı.

"O zaman kahvaltıyı biraz sonra yapalım istersen"

"Olur" kahvemi elime alıp çıkmamla Yavuz'da arkamdan geldi. Salondaki koltuğa oturdum. Yavuz koktuğa yanıma yaklaştı. Masanın üzerine kahvesini koyup masanın üzerinde duran yüzüğü aldı eline

"Bu ne?"

"Bilmiyorum"

"Berk'in dün Pelin'e aldığı yüzüğün aynısı"

"Evet. Berk ben beğenince...bana almamasını söylemiştim aslında ben ama almış demek ki"

"Neslihan...bu…yani ne diyeceğimi bilmiyorum gerçekten..bunu ona geri ver”

”Elbette vereceğim. Haberim yoktu zaten aldığından. Bende şimdi görüyorum”

”Bu oyunu bitir. Bir daha Berk’le görüşme…artık buna gerek yok”

”Sen her gün karının yanına gidiyorsun ama”

”Yapma Neslihan. Anlattım sana”

”Tamam. Peki konuşacağım Berk’le”

…………………

YAZARDAN

Berk arabasına binip Neslihan’ın evine doğru ilerler. Evin kapısına geldiğinde evden çıkan Yavuz’u görür. Kapıda Neslihanla konuşup gülüyorlardır. Berk birkaç dakika onlara baktıktan sonra geriye doğru sürer arabasını. Tam yolun başlangıcına geldiğinde hızla gelen bir araba çarpar arabasına. Berk kanlar içinde duruyordur arabada. Çarpma sesi ve durmayan korna sesiyle Yavuz Neslihan’a bakar

“Kaza oldu galiba”

”Sanırım”

”Ben bakayım”

”Tamam canım”

Yavuz gülümseyip. Çıkar bahçeden. Birkaç kişi duruyordur Berk’in arabasının yanında. Berk’in arabasını görmesiyle Yavuz

”Berk” deyip hızla gider yanına. Berk’in başından akan kanlar yüzüne bulanmıştır. Yavuz; Berk’in kanlar içindeki yüzüne bakar.

Yorumlarda buluşalım. Keyifli okumalar?