
Kimse kimseyi unutmaz aslında. Sadece başka insanlar girer hayatımıza. Hayatımızda yer kaplamaya başlarlar. Bazılarına eskiden hayatımızda olan insanlardan daha fazla değer veririz. Bu yüzdende eskiyi unuttuk sanarız
1 GÜN ÖNCE
YAZAR'DAN
Barlas gece eve geldiğinde Hamza'yı yanına çağırır. Elindeki notu ona uzatıp
"Bunu yarın Ali Adalı'ya ulaştır"
"Olur abide ne bu?"
"Dediğimi yap Hamzaaa"
"Peki abi"
Ertesi sabah Hamza deniz kenarında bir bankta oturan Ali Adalı'ya bakar. 15 yaşlarında bir sokak çocuğunu yanına çağırır.
"Adın ne senin?"
"Mehmet abi"
Cebinden çıkarttığı 200 tlyi çocuğa gösterir.
"Para kazanmak ister misin Mehmet?"
"İsterim abi"
Bankta oturan Ali Adalı'yı işaret ederek. Elindeki notu çocuğa uzatır.
"O zaman bunu orada oturan amcaya götür"
"Tamam abi"
Notu ve elindeki parayı çocuğa verir. Çocuğun başını bir kere okşadıktan sonra oradan uzaklaşmaya başlar. Çocuk Ali Adalı'nın yanına gider ve notu ona uzatır. Ali notu açıp bakar. Notta "eski bir gerçekle yüzleşmek ister misin? Baskın yaptığınız evin yolundan düz git. Karşına çıkan dört yoldan sağa dön. Beş kilometre ileride ormanın içinde iki katlı bir ev var. Orada seni bir sürpriz bekliyor" yazar.
Ali Adalı oturduğu yerden gözleriyle etrafı inceler fakat tanıdık ya da şüphelenebileceği herhangi bir yüz göremez. Elindeki kağıdı buruşturur ve cebine koyup olduğu yerden kalkıp arabasına doğru ilerler.
.............................
BUGÜN
Edis Barlas'a bakıp
"Babama sen mi söyledin burayı?"
"Evet. Anneni biz çıkaramayız ama o çıkarabilir."
Edis Barlas'a bakıp gülümser.
"Teşekkür ederim......her şey için"
Barlas Edis'e bakıp hafif bir gülümsemeyle karşılık verir.
Fuat Adalı kendisine silah tutan Ali Adalı'ya bakar. Ali Adalı Fuat'a bakıp
"Hani o ölmüştü." Dudağının kenarıyla alaycı bir şekilde gülümser ve konuşmaya devam eder. "Ona hala aşıksın değil mi? Fuat Adalı'nın büyük aşkı Ali Adalı'nın karısı" silahını indirir. Başını hafif eğer. "Bende ona aşıktım ama o bir ölü"
Fuat Adalı "sakın" diyip hızla Fuat'ın elindeki silaha uzanmaya çalışır fakat yetişemez. Fuat önce Sibel'in sonra bakıcının çığlığıyla beraber bakıcının kafasına sıkar. Fuat Ali'nin yakasına yapışır.
"Naptın lan sen!......naptın laaannn!"
Sibel'in cesedinin yanına diz çöker. Sibelin başını dizinin üzerine koyar.
"Ölmedin.....ölmedin sen Sibel.......ölemezsin sen....olmaz"
Edis ve Barlas silah sesiyle beraber şok olmuş bir şekilde birbirlerine bakarlar. Edis:
"Annem"
Barlas hızla Edis'i tutar.
"Gidemezsin bunlar ortaya çıkarsa senide öldürürler"
Edis Barlas'ın elinden kurtulmaya çalışınca Barlas son çare olarak silahın arkasıyla Edis'in ensesine vurur. Edis'in bayılmasıyla elini saçlarına götürür. Gördüklerinin şokunu atlatmaya çalışır. Ali'nin evden çıkmasıyla onu izler. Ali arabasına binip uzaklaşır. Barlas Edis kendine gelmeden oradan uzaklaşmak ister. Fakat orman çok sessiz olduğu için arabasını çalıştırmakta tereddüt eder. Ali Adalı'nın arabasının sesini fırsat bilen Barlas arabasını çalıştırır. Ali'nin arabasının gözden kaybolmasıyla hızla arabayı süren Barlas arabanın tekerine yediği kurşunla sağ sol yapar. Edis Barlas'ın kucağına doğru devrilir. Yoldan biraz çıktıktan sonra ormanın içine giren arabasını tam ağaca çarpmak üzereyken frene basarak durdurmayı başarır. Arabanın aynasından gördüğü Ali Adalı'ya bakar. Edis'i görmemesi için bir eliyle Edis'in tamamen dizine yatmasını sağlar. Arabadan inip kendisine silah doğrultan Ali Adalı'ya bakar. Ali Barlas'a başıyla arabasını işaret edip
"Biraz konuşalım mı?"
Barlas tamam anlamında başını sallar. Kendi arabasına yönelip anahtarı alıyormuş gibi yapar ama kontağı arabanın üzerinde bırakır. Kapıyı kapatıp Ali Adalı'nın arabasına doğru yürür. Ali Adalı Barlas'ın evine doğru sürer arabayı. Barlas'a bakıp
"Ne işin var burada?" Biraz duraksadıktan sonra "dur tahmin edeyim.....o notu sen gönderdin değil mi?"
"Evet" biraz duraksadıktan sonra "onu neden öldürdün."
Hala ormandan çıkmamıştık. "İstanbulun en büyük mafya babasını bir gecede öldürdüler biliyor musun?" Öylece onu dinliyordum. Sözüne devam etti. " Şu an birimizden biri diğerini kurşunlayabilir. Bunu sen yapsan asla içerden çıkamazsın ama ben yapsam. Bir savcı ormanda bir mafya liderini öldürmüş. ne olur sence....... kahraman savcı şehri bir pislikten kurtarmış derler. Ama sen hoş bir çocuksun sana yazık olur. O yüzden önümden çekil. Önünden çekileyim"
Tek kaşımı kaldırıp ona baktım.
"Bana uyar. Seninle bir işim yok zaten"
..........................
EDİS'TEN
Gözlerimi açtığımda ormanın içinde bir arabada buldum kendimi. Hava henüz aydınlanmamıştı. Dün gece yaşananlar film şeridi gibi geçti gözümün önünden. Şu an tam olarak neredeydim bilmiyorum. İyice ayıldıktan sonra arabanın üzerindeki kontağa baktım. Arabadan inip şoför koltuğuna geçtim. Arabayı çalıştırıp Barlas'ın beni götürdüğü. Az önce annemin öldüğü eve doğru sürdüm. Eve geldiğimde arabayı durdurup aşağı indim. Telefonumun flaşını açtım. Eve girdiğimde yerdeki kanlara baktım. Annemin yanındaki kadın hala kanlar içinde yatıyordu yerde ama annem yoktu. Bütün odalara baktım annem yoktu. Evden çıktım. Amcamın evine doğru sürdüm arabayı. Eve geldiğimde arabadan indim. Bütün odalara baktım amcam evde yoktu. Son olarak Açelya'nın odasına girdim. Uyuyordu. Elinden tutup çektim. Gözlerini açtı
"Edis noluyor?"
"Gidiyoruz"
"Nereye?"
"Yürü işte" dedim ve beraber indik merdivenleri. Hava yavaş yavaş aydınlanıyordu. Arabaya doğru yürüdük. Şöför koltuğunun yanındaki koltuğun kapısını açtım. Açelya oturunca kapattım kapıyı. Yanındaki koltuğun kapısını açıp şöför koltuğuna oturdum. Arabaya çalıştırıp kendi evime doğru sürmeye başladım. Hava aydınlanmıştı artık ama dışarıda hiçkimse yoktu henüz.
"Edis noluyor?"
Hızla döndüm virajı evin bahçesine girdiğimizde durdurdum arabayı. Arabadan indim Açelya da indi. Beraber eve girdik.
"Edis"
"Annem öldü....Açelya"
"Ne?"
"Duydun işte"
"Nasıl?......babam.....babam mı?"
Gözlerimi yerden kaldırıp ona baktım
"Hayır benim babam öldürdü"
"Ne? Neden?"
"Bilmiyorum"
Açelya'nın ellerini tuttum.
"Gidelim mi buradan" Anlamaz gözlerle bana bakıyordu. "Benimle gelsen.....sadece hayatımda kalmanı istiyorum."
Açelya şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Eve doğru sinirle yaklaşan Barlas'a baktım Açelya'yı kolundan tutup kendime çekip sarıldım. Barlas'ın hırsla kapıya vurması üzerine Açelya geri çekilmeye çalıştı bırakmadım. Barlas kapıya bir iki tekme savurdu. Evin giriş kısmında duran duvarlar tamamen camdandı. Açelya hafif geri çekilince bir elim belindeydi. Diğer elimi ensesine götürdüm. Kendime çekip öptüm. Elleri göğsümde beni itmeye çalışıyordu ama nafile tabi. Barlas merdivenlerin üzerinde duran saksılardan birini alıp cam duvara fırlattı. Bütün cam olduğu gibi indi aşağı. Hızla içeri girip Açelya'yı geri çekti ve bana sert bir yumruk attı. Hırsla onun üzerine doğru yürüdüm. Tekmesiyle karşıladı beni. Attığı tekmeyle duvara çarptım. Üzerime gelip bir yumruk daha attı. Bende ona kafamla karşılık verdim. Burnuna yediği darbeyle geri çekildi burnu kanıyordu. Bana doğru geldi sert bir yumrukla karşıladım onu. Tam bana yumruk atacakken Açelya gözyaşları içinde beline sarıldı Barlas'ın. Barlas'ın yumruğu havada kalmıştı. Açelya ağlayarak
"Durun artık lütfen."
Barlas Açelya'nın elinden tuttu ve kapıya doğru yürümeye başladı. Beraber çıktılar evden.
.......................
BARLAS'TAN
Savcı beni eve bıraktıktan sonra Edis'i aramıştım. Telefonu açmayınca merak edip evine gittim. Evde gördüğüm manzara beni öylesine şaşırtmış ve öfkelendirmişti ki. Açelya gitmemişti Edis'in yanındaydı.
.....
Arabada yanımda duran Açelya'ya baktım. Eve doğru sürerken Behçet Metin Atıcı'nın otelinin önünde durdurdum arabayı. Açelya'ya bakıp
"Benim ufak bir işim var beni burada bekle"
Başını tamam anlamında salladı "peki"
Arabadan indim. Bagajı alıp içinde para olan çantayı aldım elime. Otelin girişine doğru yürüdüm. Bu otel geçen Başak'la bu adamı tartışırken gördüğüm oteldi. Hamzanın söyledikleri geldi gözümün önüne bana "adam 7. kat 811 numaralı odada kalıyor. Sürekli otelde oluyormuş zaten. Karı kız dalgası çok olan biriymiş ve Başak'a da takıntılı biraz. Başak'ın annesinin kumar borcu varmış buna. Söylediği borç o olmalı. Annesi ödeyemeyince canı karşılığında kızını istemiş"
Otelin içine girdim asansöre yöneldim. İçeri girip 7. kata bastım. Kendi kendime mırıldanıyordum. "Eveet görelim bakalım şu orospu çocuğunu" Odaya çıktım.
.......................
YAZAR'DAN
Barlas arabadan indikten bir dakika sonra Açelya'da iner arabadan. Otele girip onu takip eder. Barlas'ın asansöre bindiğini görünce kaçıncı kata çıktığı anlamak için asansörün yanında bekler. Asansör 7. katta durduğunu görünce hemen yanındaki asansöre binip 7. katın düğmesine basar. 7. kata çıktığında düz ve boş olan koridorda yürümeye başlar.
Barlas 811 numaralı odanın kapısını çalar. İçerden gelen erkek sesine "ne istiyorsun?" Barlas cevap verir "oda servisi"
"Ben bir şey istemedimki." Başını Başak'a çevirip bir yandan kapıyı açar "sen mi istedin" der demez karşısında Barlas'ı görmesiyle gerilir. Kapıyı kapatmaya çalışırken Barlas iter kapıyı. Behçet geri gider. Barlas içeri girip Behçet'e bakar
"Hem şerefsizdin hem korkak"
Elindeki para dolu çantayı Behçet'e uzatır Behçet çantayı alıp
"Bu ne?" Diyip masanın üzerine koyar. İçini açıp paraları görünce Barlas'a bakar.
"Başak'ın borcu. Artık bir alacak verecek mevzunuz kalmadı. Bundan sonra bu kızın bir daha yanından geçtiğini görürsem" eline çantadan bir tomar para alıp Behçete doğru sallayarak. "Sana bunları tek tek yediririm anladın mı?"
Behçet cevap vermeyince elindeki parayı suratına atıp çıkar odadan. Koridorda yürümeye başlarken Açelya'yı görür. Birbirlerine bakar. Başak Barlas'ın arkasından gidip Barlasın kolundan tutup kendine çevirip dudağından öper. Barlas geri çekilip Açelya'ya doğru yürümesiyle. Açelya hızlı adımlarla yanlarına doğru yürür. Barlas Açelya'yı tutacakken Açelya bir eliyle Barlas'ı göğsünden itip Başak'a sert bir tokat atar. Barlas şok olmuş bir şekilde Açelya'ya bakar. Yanına gidip elinden tutar. Asansöre doğru yürürler.
..............................
BARLAS'TAN
Asansöre bindiğimizde öylece Açelya'ya bakıyordum. İstemsiz pis pis sırıtıyordum. Açelya ters bir bakış attı
"Ne var neye gülüyorsun?"
"Elinde sertmiş hani. Kızı neredeyse duvara yapıştırıyordun."
Sinirle cevap verdi bana "Noldu canım üzüldün mü yoksa Başak'a. Hem ne işin varki senin burda onunla otelde"
"Annesinin bir adama borcu varmış. Adam borcu karşılığında kızı almış. Bende borcunu ödedim sadece bu kadar."
"Sende kahramanlık yapayım mı dedin? Sana mı kaldı onu kurtarmak"
Alaycı bir gülümsemeyle "Bilirsin benim doğal halim kahraman"
"Seni neden öpüyor."
Alaycı bir gülümsemeyle tek kaşımı kaldırdım "Yakışıklı adamlara böyle teşekkür edilir bilmiyor musun?"
Açelya bir tane vurdu koluma. Gülümsemeye devam ediyordum "ah canımı çok yakıyorsun ama" tek kaşımı kaldırıp Açelya'ya çapkın bir bakış attım "sende teşekkür etmek ister misin?"
Bir tane daha vurdu koluma gülümsedi. Asansörün durmasıyla indik asansörden. Arabaya doğru yürüdük. Arabaya bindiğimizde Açelya'ya bakıp "Sen beni baya baya kıskanıyorsun"
"Evet kıskanıyorum" Bu sözü o kadar mutlu etmiştiki beni. Şaşırmıştımda biraz. Sözüne devam etti. "Bir daha başka birini öptüğünü görürsem mahvederim seni"
"Güzel kızlarda dahil mi buna?"
Kaşlarını çatmasıyla kahkaha attım "şaka şaka" diyip arabayı çalıştırdım. Eve doğru sürdüm arabayı.
Evin bahçesine girdiğimizde indik arabadan. Hamza yanımıza gelip.
"Yenge. Hoşgeldin"
Açelya gülümseyerek "Hoşbuldum Hamza"
.....................
AÇELYA'DAN
Barlas'la beraber odamıza çıktık. Barlas üzerindeki tişörtü çıkarıp yere attı. Kaşıyla duş kapısını gösterip
"Gelmek ister misin?" Deyip iki kere kaşını kaşını kaldırıp indirdi. Gülümsedim
"Hayır. Çok açım yemek yiyeceğim"
"Üzdün" demesiyle gülümsedim.
Aşağı kata doğru indim. Midemin bulanmasıyla hızlı adımlarla lavaboya gidip kustum. Çeşmeyi açıp yüzüme su çarptım. Aynada kendime baktım. Son zamanda artan mide bulantımla elimi karnıma götürdüm. "Yoksa"
Barlas'la odamıza geri çıktım. Barlas henüz banyodan çıkmamıştı. Su sesleri geliyordu. Yanımda çantam olmadığı için. Barlas'ın komidinin üzerindeki cüzdanından para alıp en yakın eczaneye gittim. Kendime hamilelik testi alıp eve geri geldim. Lavaboya geçip hamilelik testini yaptım. Derin nefesler verip heyecanla sonucu bekliyordum. Çift kırmızı çizgi görmemle gözlerimden bir damla yaş süzülmüştü. İnanamıyordum. Testi çöpe attım ve Barlas'ın yanına gittim. Salonda oturuyordu. Yanına gitmemle başını bana çevirdi
"Nereye kayboldun? Sana bakınıyordum. Telefonunada hala ulaşılamıyor"
"Evet telefonum bende değil çünkü"
"Sahi neler oldu? Aa tabi ben cahil adamım şimdi anlatsanda anlamam"
"Özür dilerim" Barlas yutkunarak bana baktı. Sözüme devam ettim "söylediğim her şey için özür dilerim. Hiçbirinde samimi değildim. Hiçbiri gerçek düşüncelerim değildi. Sen çok mükemmel bir adamsın ve ben seni çok seviyorum"
Sözlerim şaşırmış gibiydi. Mutluluğuda yüzünden okunuyordu. Düşük bir sesle
"Bende seni çok seviyorum. İlk defa bir ailem var gibi hissediyorum"
"Evet senin bir ailen var." Elimi karnıma götürdüm. Gözlerimden süzülen yaşlarla sözüme devam ettim "ailenin yeni bir üyesi var."
Başını yana eğdi onundan gözünden yaşlar süzülüyordu "gerçekten mi?"
Evet anladımda salladım başımı.
Sürprizlerle doludur yaşamak. Bazen tam umudumuzu kestiğimiz bir anda yetişir hayat. Bazen güzel bir cümle olarak. Bazen sıcak bir bakış olarak. Bazen güzel bir an olarak. Bazen güzel bir anı olarak.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 8.54k Okunma |
341 Oy |
0 Takip |
45 Bölümlü Kitap |