
Ilgın:Ne?Ne duruyoruz o zaman gidelim
Çilay:Ama bir şeyler yemedin
Ilgın:Çilay yemeğin sırasımı şuan Uras uyanmış ya
Çilay:İyi madem
Arabaya atlayıp hastaneye gittik.Hem mutlu hem üzgün hemde heyecanlıydım.Odanın kapısının karşısında durdum.Derin bir iç çekip içeri girdim.İçeride yaralı bir şekilde yatakta yatan Uras ve koltukta oturan Akay ve Tunay vardı.Yatağın karşısına geçip Uras'ın gözlerine baktım ama o bakmıyordu.Gözümden yaş düştü ve ağzımdan tek bir kelime çıktı.
Ilgın:Uras...
Bir kaç saat önce koyduğum sandalyeye oturdum.Sessizce ağlıyordum.
Ilgın:Özür dilerim...hepsi benim yüzümden çok özür dilerim gitmene izin vermemeliydim.
Uras birşey demedi.
Ilgın:Uras bağır çağır ama susma lütfen bir şey de
Mimiklerim ile diğerlerine çıkın işareti yaptım onlar çıktığında Uras ile ikimiz kalmıştık.
Ilgın:Biliyorum benden nefret ediyorsun bende kendimden nefret ediyorum ama o kadar pişamnımki,Akay gece beni aradığında ve senin kaza yaptığını söylediğinde yıkıldım sanki kalbimi söküp almışlardı inanıp inanmamak sende kalmış.
Uras:Senden nefret etmiyorum,edemiyorum Ilgın ne kadar uğraşsamda en küçük bir nefret yok ayrıca sana inanmıyorum şimdi çık dinlenmek istiyorum.
Ilgın:Peki...iyi uykular.
Aslında bana inanıp inanmaması umrumda değildi yaşaması yeterdi benim için ama bir yandan da kalbim çok acıyordu.Odadan sulu gözlerle çıktım.Bahçeye gittim hava yavaş yavaş kararıyordu.Bahçedeki banka oturdum dizlerimi kendime çektim ve başımı gömdüm.Ağlamaya ve düşünmeye başladım.20 dakikanın ardından başımı kaldırdım hava kararmıştı.Çilay'ı aradım.
Çilay:Efendim güzelim
Ilgın:Alo Çilay neredesiniz
Çilay:Kanka biz sizi yalnız bırakmak için bir tane kafeye gelmiştik.
Ilgın:He tamam
Çilay:İstersen gelelim
Ilgın:Yok sağolun siz eve gidin direkt ben bu gece burada kalıcam yarın geliriz
Çilay:Tamam tatlım sen bilirsin
Ilgın:İyi görüşürüz
Çilay:Görüşürüz
Telefonu kapatıp odaya gittim.Uras uyuyordu.Sandalyeye oturdum.Yataktan sarkan elini tuttum.Yüzünde az çok çizik vardı.Çiziklerini tektek öptüm önce alnındaki sonra sağ yanağı ardından sol yanağı ve en son dudağının yanı.Ben Uras'ı izlerken odaya hemşire geldi.
Hemşire:Akşam yemeğini getirmiştim
Ilgın:Sağolun
Hemşire odadan çıkınca Uras'ı uyandıracaktımki Uras zaten uyanmıştı.
Ilgın:Ay! ödüm koptu
Uras:Benden korkuyormusun?
Ilgın:Ne alaka Uras neyse yemek yiyiceksin
Uras:Ben onlardan yemem
Ilgın:İyi aç kal
Uras:Of neyse ver yiyim
Ilgın:Nasıl yiyiceksin
Uras:Elimle sana ihtiyacım yok
Ilgın:Peki
Uras yemeğini yemeğe başladı ne kadar sevmesede.Ben ise telefon bakıyordum.
Uras:Benim telefonum nerde
Ilgın:Bende
Uras:Ver
Ilgın:İnsan biraz kibar olur
Uras:Karşımdaki kibarmıda kibar olayım.
Gözlerimi devirip telefonunu verdim.Telefon bakarken gözüm saate kaydı saat 12 olmuştu.Uras'a baktığımda hala telefon bakıyordu.Ayağa kalkıp elinden telefonunu aldım.
Uras:Tamam yatıyorum
Ilgın:İyi
Uras bana arkasını dönüp yattı ben hala koltuta oturuyordum.Biraz müzik dinledikten sonra Uras'a baktım uyuyordu bende aşağı kantine indim.Kendime sandviç ve kahve aldım onları atıştırdıktan sonra tekrar odaya gittim saat 2 olmuştu.Uyudum.Sabahın erken saatlerinde bir ses beni uyandırdı.
Hemşire:Hanımefendi
Koltuktan kalkıp doğruldum.
Ilgın:Buyrun
Hemşire:Öğle yemeğini getirdim
Ilgın:Öğlemi?Saat kaç?
Hemşire:1 efendim
Ilgın:Tamam sağol çıkabilirsin
Hemşire çıkınca Uras'ı uyandırdım.
Ilgın:Uras
Uras:Hı
Ilgın:Kalk öğle yemeği yiyiceksin?
Uras:Ne var
Ilgın:Mercimek çorbası ve köfteli pilav var
Uras:Of tamam
Ilgın:İstersen köfteleri ayırayım sevmiyorsun ya
Uras:Sen benim köfte sevmediğimi nereden biliyorsun
Ilgın:Biliyorum işte hadi yemeğini ye sonra eve gidelim
Uras:Benimle bebekmişim gibi konuşma yemeğinide kendim yerim sende çıkış işlemlerini yaptır bir işe yara bari.
Odadan çıktım bana işe yaramaz muamelesi yapmıştı ama artık umursamıyordum ne kadar kalbim kırılsada.Çıkış işlemlerini yaptırdıktan sonra Uras'ın yanına gittim eşyalarını toparlamıştı.
Ilgın:Niye toparlandın ben toparlardım eşyaları
Uras:Dedim ya sana ihtiyacım yok
Ilgın:Tamam hadi gidelim
Hastaneden çıkıp arabaya doğru ilerledik Uras yürümekte biraz zorlanıyordu.
Ilgın:İstersen koluma girebilirsin
Uras:İstemez
Arabaya bindik ben sürüyordum.Eve geldiğimizde Akay Tunay ve Çilay üçlüsü bizi kapıda karşılamıştı birde içeride koltukta oturan Pelin vardı.
Akay:Hoş geldin kardeşim
Tunay:Hoş geldin kuzen
Çilay:Hoş geldin enişte
Uras:Eyvallah
Bende Uras'ın arkasından içeri girdim.Herkes salonda topalnınca Pelin ayağı kalktı.
Uras:Neden geldin Pelin
Pelin:Hem geçmiş olsun için hemde vedalaşmak için
Ilgın:Gidiyormuş in
Pelin:Evet Almanya'ya gidiyorum sizde umarım bir ömür boyu mutlu yaşarsınız.
Uras:O pek mümkün değil ama
Pelin:Bu arada geçmiş olsun Uras
Uras:Sağol
Pelin:Neyse ben gideyim artık uçağım var görüşürüz.
Ilgın:Görüşürüz kendine iyi bak
Pelin:Sizde birbirinize iyi bakın
Pelin gitmişti Uras odasına çıkmıştı Akay ve Tunay'da Uras'ın odasına gitmişti.Bizde Çilay ile salonda oturuyorduk.
Çilay:E güzelim aranız nasıl
Ilgın:Bok gibi daha beter ben ona kendimi affettirmeye çalıştıkça o benden uzaklaşıyor.
Çilay:Ah be inşallah barışırsınız askım
Ilgın:İnşallah Çilay'ım
Çilay:Yemek hazırlayalımmı bizde
Ilgın:Olur
Mutfağa gidip yemek hazırlamaya başladık.Ana yemek hazırdı ben çorbayı yapıyordum Çilay ise salatayı.Şarkı eşliğinde yemeğimizi hazırlarken Çilay bir anda bağırdı.
Çilay:Ahhh
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |