Evet, en son o pozisyonda yakalandık...
Cansu, “Şey, ben abime geldimizi söyleyecektim ama isterse burada da kalabilir” diyip kaçarak gitti. Ben, “Rezil olduk resmen” dedim. Aziz, “Olduk da istersen önce üstümden kalkabilirsin. Ben şahsen mutluyum, bu pozisyondan da birine daha yakalanmayalım” dedi. Apar topar üstünden kalktım. “Şey, ben sana yüz temizlemen için gerekli şeyleri getiriyorum” diyerek koşarak kaçtım. Oradan ne saçmalıyorum ben, off, o kadar gerildim ki. Neyse, bir an önce şu yüzünü halledelim de gitsin evden.
Ben, “Görüşmemek dileğiyle, al bunlar da ilaçların, bay bay” diyip yüzüne kapıyı kapattım. Oh be, sonunda gitti, rahatlayabilirim. Sonunda diyip odama gittim, başörtümü çıkardım ve daha rahat şeyler giyindim. Mutfağa gidip müzik açarak tatlı yapmaya başladım, terapi gibi resmen...
Tatlımın son dokunuşlarını yaparken arkamdan birinin sarılmasıyla sıçramam bir oldu.
“Ya abi ya, az kalsın tatlımın şekli bozuluyordu!” dedim. Can, “Sus bakayım cimcime, ne yaptın bakalım, canın abi ne?” dedi. Ben, “Sana yapmadım ki, ben canım babama yaptım” dedim. Can, “Fazladan harçlık isteyeceksen, zamanında canın babasından istersin artık” dedi. Ben, “Aaa, tezgah lan bu, abim, abim, canım abim, güzel abim, bunu bana yapamazsın. Al, tatlımın hepsi senin olsun ama bir daha o kelimeyi ağzından duymayayım” diyip yanından öpüp odama kaçtım. Namaz kılıp akşam yemeği için aşağı indim...
Yemek yemiş, çay da içmiştik...
Ahmet (Aziz'in babası), “Ellerine sağlık kızım, tatlı çok güzel olmuş” dedi. Ben, “Sen işte Ahmet amca, ben her zaman yaparım” dedim. Can, “Cimcimeye bak sen, biz anca rüşvetle yaptırabiliyoruz” dedi. Hep beraber gülmüş, gece güzel ve sakin geçmişti...
Yarın mahallece pikniğe gidecektik, o yüzden ben ve Cansu atıştırmalık bir şeyler yapmak için mutfağa girmiştik. Annelerimiz dolma sarıyordu. En son oturma odasına uğradım da babam ve Ahmet amca, annelerimizi hangisinin sardığı sarma daha ince diye darlıyorlardı... Umarım ikisinin sarması da bana denk gelmez...
Okur Yorumları | Yorum Ekle |