13. Bölüm
Hayaliyazar22 / Tesadüf Eseri (Savcı) / 12. Bölüm : Uyanış

12. Bölüm : Uyanış

Hayaliyazar22
hayaliyazar22

Keyifli okumalar dilerim. 💜💜

 

"Ne demek kardeşsiniz?"

Karam temkinli bir şekilde bana döndü. "Sandığın gibi değil ay ışığım, aramızda kan bağı yok annem onun babasından boşanmış ve yıllar sonra benim babamla evlenmiş, sonrada ben doğmuşum olay bu "

"O zaman onun kafasına sıksam umrunda olmaz " Kendimi toparlayıp Karam'ın gözlerinin içine bakarken silahı Meriç'in kafasına doğrulttum.

"Gözümü bile kırpmam"

Tereddütsüzce verdiği cevaba karşı tetiğe basıp silahı ateşledim.

Çkan kurşun Meriç'in omzunun üstünden geçti. Karam ise dediği gibi gözünü bile kırpmamıştı belkide onu vurmayacağımı biliyordu ve o yüzden tepki vermemişti.

Bilmiyordum, bu aralar ben hiç birşey bilmiyordum.

Bu sefer silahı Karam'a doğrultup gözlerimi Meriç'e çevirdim. "Peki Karam senin ne kadar umrunda?"

Gözlerine bakarken içimdeki öfke şaha kalktı. "Beni kendine aşık edip kaza yapmama, hafızamı kaybetmeme sebep olan, kendimi o zamanki sözleriyle çöp parçası gibi hissettiren, benden birşeyler saklayan bir adamı vurabilirim peki sen üvey kardeşini vurmamı göze alabilir misin? "

Dudaklarımı büzüp aklım bir fikir gelmiş gibi sırıttım. "Hem ödeşmiş oluruz ne dersin? Benim kardeşime karşılık senin kardeşin.

Meriç sessiz kalırken ifadesiz gözlerinin derinlerinde küçük bir kıvılcımla endişe sezmiştim. Sanki kardeşi için endişeniyordu.

Tetiğe bastığım anda Meriç "Yapmaaaa!" diye bağırdı yerinde hareketlenerek.

Silah'ın ruleti boşa dönerken depoda Meriç'in hareketlerinin aşırı sesi yankılandı.

Bir abla olduğum için hissetmiştim. Ne kadar belli etmesede kardeşine değer veriyordu. Böyle tanışmasak belki saygı duyabileceğim biri olurdu.

Cebimden çıkarttığım kurşunları boş olan silahıma doldururken Meriç'in yanına ilerledim.

Tabi ki Karamı vurmayacaktım ama sevgiden de önde olan şeyler vardır.

"Niye yaptın bunu? kendi kardeşinin yaralanmasından delice korkarken neden benim kardeşimi vurdun?"

Kulağıma kahkaha sesi dolarken gözlerim Melis'e döndü. "Keşke ben vurabilseydim gözüne baka baka acı çektiğini görebilseydim."

Yanına ilerleyip saçını kavradığım gibi sertçe çektim. "Buna teşebbüs ettiğin için cezanı çekeceksin zaten ve seninle işim bittiğinde çöpten farkın bile olmayacak"

Telefonumun sesi kulaklarıma dolarken aramayı yanıtladım.

"Efendim Barış?"

"Ayaz uyandı "

Şokla telefona bakarken kalp atışlarımın hızlandığını hissettim. Karam ile göz göze geldiğimde anlayıp gülümsedi. "Tamam biz hemen geliyoruz"

Gözlerim Melis'e dönerken ona inat kocaman gülümseyip kahkaha attım. "Sen benim acı çektiğimi rüyanda bile göremezsin ama sen acılar içinde yalvararak gebereceksin ve son gördüğün şey benim kahkaham olacak"

Üstüne eğilip gözlerimi gözlerinin içine diktim. "İşte o zaman gözümü bile kırpmadan acı çekişini seyredeceğim"

Saçlarını bırakıp Bade'ye ilerledim. "Onunla ayrı ilgileneceğim "

Bade mesajı alırken memnuniyetle sırıttı. "Merak etme o iş bende "

Depodan hızla çıkarken arabaya ilerledim. Adımlarım ritmik bir şekilde hareket ederken yanımdaki Karam'a döndüm. "Gerçekten seni vuracağımı düşündüysen özür dilerim sadece birşeyi merak ettim."

Karam beni durdururken elimi tuttu ve beni kendine çekip sarıldı. "Bir an bile tereddüte düşüp senden şüphe etmedim güzelim. Asıl ben sende en ufak bir şüphe uyandırdıysam özür dilerim. Söz veriyorum bunların hepsi düzelecek ve biz yeniden Tekrar başlayacağız"

Sessiz kalırken Karam saçlarıma öpücük bırakıp sırtımı sıvazladı. "Hadi Ayaz'ın yanına gidelim"

Hastaneye vardığımızda heyecanla asansörden çıktık. Odadan içeriye girdiğimizde bizi Barış ve uyuyan kardeşim karşıladı.

"Sizi aradıktan saniyeler sonra gözlerini kapattı. Doktorlar ilaçlardan dolayı olduğunu ve tekrar uyanacağını söylediler. "

Ayaz'ın yanına ilerleyip yavaşça dalgalı saçlarını okşadım. "Kardeşim ben geldim yanındayım artık uyanabilirsin, bundan sonra kimse sana zarar veremez "

Aradan saatler geçmişti ve akşam olmuştu. Tim ve dayım gelmiş geri dönmüşlerdi. Geriye Ayaz, Karam ve ben kalmıştık.

"Güzel gözlerini ne zaman açarsan aç ablan her zaman yanında olacak ve seni sabırla bekleyecek.Tıpkı aradan geçen 22 yıl gibi"

Odaya giren güneş ışıkları ve elimde hissettiğim hissettiğim uzun, kemikli parmaklarla gözlerimi araladım.

Bir çift benimkine benzeyen mavi gözle karşı karşıya geldiğimde uyku sersemliğiyle çığlığı bastım.

"Ne oldu ay ışığım?"

Ayaz'ın kaşları çatılıp gözleri Karam'a dönerken elimi daha sıkı kavradı.

Hissettiğim heyecan ve mutlulukla gözlerim kardeşime çevrildi. Kardeşim uyanmıştı. Şükürler olsun.

"Ablacığım nasılsın? Kendini nasıl hissediyorsun? "

Ayaz'ın gözleri bana dönerken kaşları düzeldi ve gözleri yumuşadı. Dudaklarını aralandığında sesine ve sorusuna içim gitti. "Gerçekten ablam mısın? "

Gülümsedim. Her ne kadar 24 yaşında adam olsa da o benim miniğimdi ve şuan gözümde küçük bir çocuk gibi gözüküyordu.

Çantamdan DNA testini çıkarıp ona uzattım. Ayaz tepkisiz kalıp diğer eliyle kağıdı aldığında elini sıkı sıkı kavradım.

Gözleri uzun uzun kağıtta dolaştı.

"Biliyorum kabullenmen, alışman zor olacak ama birlikte bunları aşacağız artık ablan yanında, ben yanındayım biriciğim ve seni hiç bırakmayacağım"

Ayaz'ın gözleri dolarken bana baktı. "Neden beni yalnız bıraktın? "

Uzanıp ezelden beri çok sevdiğim saçlarını okşadım. "Ben seni yalnız bırakmadım Ayaz. Yemin ederim yıllarca her yerde seni aradım defalarca dayımın yanından kaçtım. Elimde değildi özür dilerim. 4 yaşındaydım ve seni almalarına engel olamadım ama artık yan yanayız ve ne olursa olsun bizi kimse ayıramaz "

Ayaz kafasını öne eğerken gözleri ellerimizde dolaştı.

Gözünden akan yaşları silip gülümsedim ve kafasını kaldırıp elini daha sıkı kavradım. "Şimdi bunları düşünme zamanı gelince konuşacağız. Şuan önemli olan birbirimize kavuştuk ve herşey çok güzel olacak "

1 saat sonra

Ayaz serumların etkisiyle uyuyunca bizde depoya doğru tekrar ola çıkmıştık. Yarım kalan ve bitirmemiz gereken bir işimiz vardı.

Gözlerim deponun oralardan yükselen dumana takılınca büyüyen gözlerimle Karam'a döndüm.

"Karam depo yanıyor, acele et bas gaza"

Ben itfayeyi araken Karam'ın gözleri baktığım yere dönünce küfür savurup hızla gaza bastı. Kısa sürede depoya vardığımızda yangın büyümüş, depo neredeyse kül olacaktı.

Adımlarım oradaki Bade'nin yanına ilerledi. Gelirken onlarıda çağırmıştık.

"Melis içerde değil değilmi?" O pisliği kendi ellerimle bitirmek istiyordum.

Bade'nin gözleri bana döndü. "Hayır değil sabah oradan ayrıldıktan sonra bizim depoya aldırdım"

Biraz sonra itfaiye gelmişti ve yangını söndürmüştü.

Polis arabasının sirenleri yankılanırken Karam'ın "bir siz eksiktiniz" diyen mırıltısını duydum.

İki tane polis araçlarından inip itfaiye ekipleriyle konuştu daha sonra bizim yanımıza geldi.

"Yangınla ilgili görgü tanığı olan kişiler sizlermişsiniz."

Karam cebinden savcı kimliğini gösterirken onlara çevirdi. "Savcı Alex Karam Akaydın. Buradan geçiyorduk, yangını gördük ve itfaiye'yi aradık"

Aralarından genç olanı gözlerini kısıp bize baktı "neden böyle ıssız bir yerden geçiyordunuz? "

Karam'ın delici bakışları genç memura dönerken ondan daha büyük olan polis memur onu dürttü.

"Ne zamandan beri bir savcı nereden geçip ne yaptığıyla ilgili hesap verir oldu? "

Karam'ın sözleriyle birlikte diğer polis memuru zorla gülümseyip bize döndü. "Afedersiniz savcım siz ona bakmayın göreve yeni başladı ve çok genç biraz pervasız olabiliyor "

İstemsizce olaya dahil oldum. "Bu pervasızlık değil. Eğer sorgulamasaydı olayı göz ardı etmiş ve sorumsuzca davranmış olurdu hatta belki karşısındaki kişi olaylara sebebiyet veren kişi çıkardı. Ama bu karşısındaki savcıya karşı özellikle böyle bir üslupla asılsız ithamlarda bulunabileceği anlamına gelmiyor"

Herkesin gözleri bana dönerken diğer polis memuru merakla bana baktı. "Siz kimsiniz? "

"Doğru kendimi tanıtmadım" Savcı kimliğimi onlara çevirdim. "Savcı Dolunay Yıldırım"

Polis memuru yutkunurken genç olanın elindeki ifade belgesini alıp bize uzattı. İstemsizce sırıttığımda göz ucuyla Karam'ında dudaklarını kıvırıp hayranlıkla bana baktığını gördüm.

Sırıtmam büyüyecekken kendimi tuttum ardından belgeyi alıp imzaladım ve imzalaması için Karam'a uzattım.

Karam'da belgeyi imzalayıp polise uzattı. "Yardımlarınız için ikinizede teşekkür ederiz iyi günler"

Polisler arabalarına binip giderken gözlerim küle dönmüş olan depoya döndü. İtfaiyeciler eğer içeride biri varsa bile cesedinin çoktan küle döndüğünü söylemişti.

Karam Meriç'in yanmasını pek dert ediyor gibi gözükmüyordu..

Arabaya binip hastaneye doğru yola koyulurken bizi takip ettiklerini fark ettim. "Karam takip ediliyoruz"

"Farkındayım ay ışığım" diye mırıldandı karam direksiyonu profesyonel bir şekilde sola kırarken. Ara sokağa girmemizle birlikte bize ateş etmeye başladılar.

Kaşlarım çatılırken silahımı çıkardım ve camı açıp onların arabasına nişan aldım. Silahımdan çıkan kurşun tam isabetle camdan girip şoförün omzuna saplanırken dudaklarım kıvrıldı.

Herşeyde de bu kadar iyi olamazsın be kızım.

Diğer kurşun ise tekerleklerine saplandı. Ardından arabaları durdu.

Karam arabayı durdurunca onlara ilerledik. Bayağı tırsmış olacaklar ki camları, kapıları kapalıydı ve hiç açmaya yeltenmiyorlardı.

Parmağımı büküp cama vurdum. Birkaç saniye geçmesine rağmen ses çıkmıyordu ve bu beni sinirlendirmişti.

"Ulan gerizekalı itler madem arabanıza saklanacaktınız götünüz yeniyordu ne diye bize saldırdınız?"

"Çıkıyormusunuz? çıkmıyormusunuz? "

Yine hiçbirşey olmayınca artık sabrımın sonuna gelmiştim.

"Peki bu son uyarımdı "

Karam'la göz göze geldiğimizde 'buyur ay ışığım sahne senin' der gibi bir işaret yaptı.

Silahımı sıkıca kavrayıp kabzasını cama geçirdim. Cam saniyeler içinde tuz buz olurken şaşkın ve korkak gözlerle bakan adamla göz göze geldiğimde sadistçe sırıttım.

"Sizi uyarmıştım ve ben birşeyi istersem alırım. Kime bulaştığınız hakkında en ufak fikriniz yok beyler"

 

Hellooo

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Bölümü nasıl buldunuz? Sizce neler olacak?

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Oy ve yorumlarınız benim için çok önemli. Desteklerinizi bekliyorum. Sizi seviyorum tesadüflerim🌠🌟

Senin gibi parlak bir yıldız bu kitabın yıldızına basıp onu da parlatırsa çok sevinirim. ✨✨

Bölüm : 16.03.2025 01:00 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...