18. Bölüm
Hayaliyazar22 / Tesadüf Eseri (Savcı) / 17. Bölüm : Gölge

17. Bölüm : Gölge

Hayaliyazar22
hayaliyazar22

Keyifli okumalar dilerimmm. 💜💜

 

Karam'ın dudakları ilk başta hareketsizdi sanki şoka girmiş gibiydi.

Sonra, yavaşça ama kararlılıkla beni öpmeye başladı. Alt dudağımı dudaklarının arasına alıp acele etmeden yavaşça baskı uyguladı.

Tadı damağıma yayıldığında içimde garip bir haz ortaya çıktı ve dudaklarımız birbirine uyum sağladıkça kalbimin atışları hızlandı.

Bir an aklımı kaybedecekmiş gibi hissettim.

İçimde bir yerlerde bastırdığım duygular bir bir su yüzüne çıkıyordu ve o an bir kez daha farkına vardım, ben Karam'ı çok seviyordum.

Ama ne yapıyordum ben? Bir yandan da neden bu kadar doğru hissettiriyordu.

Yapmak istediğim birşeyi yapmak ne zamandan beri suç olmuştu. Ben sadece sabahtan beri yapmak istediğimi yapmıştım.

Karam'ın kokusuyla mayışırken dudaklarımız ayrıldı ve nefeslerimiz birbirine karıştı. "Senin için tüm dünyayı karşıma almaya hazırım güzel bebeğim benim hiçbir şeyden korkmana gerek yok"

Ona daha çok sokulurken kafamı boyun girintisine yasladım.

Tam ona cevap verecekken kapıdan gelen sesle kaşlarım çatıldı.

Gözlerim oraya dönerken gördüğüm kişiyle bıkkın bir şekilde nefes verdim. Giderken gözüken saçlarından tabiki kim olduğunu anlamıştım.

Gözlerim Karam'a döndü. "Halletmem gereken ufak bir iş var" Karam ne olduğunu anlamış olacak ki "hadi git yoksa için rahat etmeyecek" dedi.

Ona gülümsedim. Her zamanki gibi beni yine anlamıştı. "Teşekkür ederim, iyi geceler"

Onu her ne kadar yalnız bırakmak istemesemde şu işi halletmem gerekiyordu.

Saçımı okşayıp beni tezgahtan indirdi. "Teşekkür etmene de, birşey söyleyip yapmak için kendini rahatsız hissetmene de gerek yok. İyi geceler ay ışığım benli rüyalar"

İçimden gelen hisle yükselip yanağına öpücük bıraktım.

Mutfaktan ayrılıp bahçeye çıktığımda aradığım kişinin orada olduğunu gördüm.

"Derdin ne senin? Ne yapmaya çalışıyorsun? "

Buse bir hışımla bana doğru döndüğünde gözlerinin dolu olduğunu gördüm. "Görmüyormusun ? Derdim sensin "

Karşısına dikildim. "Ne yaptım ben sana? Ne yaptım da bana karşı bu kadar nefret ve kin dolusun? "

"Benden Karam'ı çaldın, benim Karam'ımı çaldın"

Allahım sen bana sabır ver yoksa bunun sonu hiç iyi olmayacak.

Bu kadın benim elimde kalacaktı.

"Birincisi Karam bir mal değil ondan öyle, özellikle de seninmiş gibi bahsetme" Yanına ilerleyip gözlerimi üstüne diktim.

"İkincisi Karam hiçbir zaman senin olmadı, olmayacak"

Kaşlarını çattı. "Karam benim sen gelmeseydin mutlu bir ilişkimiz olacaktı"

"Güldürme beni Karam seni sevmedi sevmiyor bir dönem ilişkiniz vardı ve bitti sonra eski iş arkadaşı oldunuz o kadar "

Gözleri sinirle bana döndü ve kaşlarını kaldırdı. "Ben onu terkettim o beni bırakmayacaktı"

"O gün bende onu terk ettim ama o hafızamı yitirdiğimde bile benden vazgeçmedi hatta arabada can çekişirken iki saniyeliğine gözümü açtığımı hatırlıyorum ve o yanımdaydı beni hastaneye kollarında götürdü. Sen ise sadece bir hayalde yaşıyorsun"

Gözündeki yaşı silip nefretle bana baktı. "Biz birbirimizi seviyoruz aramızdan çekil "

İstemsizce kahkaha attım çünkü aşırı komikti. "Senin acilen tedavi görmen lazım Buse sen takıntılısın."

Kesinlikle psikolojik sorunları vardı. Çünkü davranışları hiç normal değildi.

Aramızdaki mesafeyi azaltırken daha çok sinirlenmeye başlıyordum. "Bir hemcinsin olarak senin adına üzülüyorum Buse. Başkasını seven bir adam için kendini hırpalıyorsun, aç gözünü Karam için eski iş ortağından başka birşey değilsin ve olamazsın da çünkü o hep beni sevdi"

Bir anda yanağımda hissettiğim acıyla gözlerim keskinlikle ışık hızında Buse'ye döndü. "Hayır göreceksin o beni seviyor ve benim hakkettiğim ama senin gördüğün sevgiyi senden alacağım hatta herşeyini senden alacağım aileni, dostlarını çünkü o sevgi benim hakkım"

Dudağımın büzdüm bunu o istemişti. "Nasıl olacak o? Sahte hamilelik mi planlayacaksın? Yoksa frenlerimi patlatacaksın? "

Yaptığım imayla Buse korkudan titremeye başladı. "Ben hiçbirşey yapmadım?"

İşte bu. Sadece konuşmak istemiştim ama bir taşla iki kuş vurup itirafı almıştım. Şah ve mat "Sana birşey yaptın demedim ama kendin itiraf ettiğin için teşekkür etmeyeceğim"

"O kazadan önce benim frenlerimi kendi ellerinle bozduğunu biliyorum Buse Akgün. Sence Karam bunları ve bana tokat attığını öğrenince ne yapar? "

Buse renkten renge girerken telefonumdaki mobese ve kamera görüntülerini ona gösterdim. Geldiği gün tanıdık geldiği için araştırmıştım ve ben kurulan kumpasın küçük önemsiz bir piyonu olduğunu öğrenmiştim. Kendi yapacak güçte değildi, kesinlikle birisi ona yaptırmıştı.

"Ben söyleyeyim bu dünyada tek bir saniyen kalmaz çünkü cehennemin dibini boylarsın. Hemde kadın demeden kendi elleriyle işini bitirir. "

Oradan ayrılacakken aramızda birkaç santim kala kafamı çevirip ona döndüm.

"Vanilya"

Anlamayan, ıslak gözlerle bana bakarken dağılmış renkli, nemlendiricimi düzelttim ve keyifle sırıtarak fısıldadım.

"Karam'ın tadı diyorum sadece bana özel olan, dünyanın en güzel vanilyalı dondurması gibi. Benim her istediğimde ulaşabileceğim ama senin rüyanda bile göremeyeceğin bir zevk "

Sözlerim onda okkalı bir tokat etkisi yaratırken iyice keyiflendim.

Onun bana attığı tokatın izi kalacaktı ve büyük ihtimalle yarın hafiften moraracak sonra geçecekti. Ama benim ona attığım tokat her zaman onunla ve sadece ikimizin arasında kalacaktı.

Odama çıktım ve yatağıma uzandım.

Tavanın boşluğuna bakarken, dudaklarımda hâlâ Karam’ın öpücüğünün izi vardı. Her gözümü kapatışımda aklıma o an geliyordu.

O kadar ani, o kadar beklenmedikti ki... Kalbim hâlâ yerinden çıkacak gibiydi. Dudağımı farkında olmadan yaladım, ardından sırıtmaya başladım.

Ama o an, telefondaki kamera görüntüleri hâlâ ekranda duruyordu. Buse’nin yaptıkları… benim frenlerim… attığı tokat ve onun titreyen bakışları. İçimdeki buz gibi öfke tekrar kıpırdandı.

Karam’a bunu bilerek anlatmamıştım.

Henüz zamanı değildi ve ben en doğru anı bekliyordum Çünkü öğrendiğinde, ortalığı yerle bir edeceğine eminim ve ben bu patlamayı hazırlıksız yaşamak istemiyorum.

Hissediyorum oyun daha yeni başlıyordu.

✨✨

Sabah olmuştu ve aynada kendime bakıyordum. Yanağım tam tahmin ettiğim gibi hafifçe morarmış hatta biraz şişmişti.

Üstümü değiştirip aşşağıya indiğimde Ayaz ve Karam'ın sohbet ettiğini gördüm. Yüzümde gülümseme oluşurken kahvemi alıp yanlarına geçtim.

"Günaydın beyler"

İkisininde gözleri bana dönerken kaşları çatıldı

"" Yanağına ne oldu? ""

İkisinin aynı anda söyledikleriyle onlara döndüm ve umursamazca omuz silktim.

"Gelirken kapıya çarptım "

İkiside böyle birşey olmadığını biliyordu ve araştıracaklardı. Benim söylememe gerek kalmadan bütün taşlar ortaya dökülecekti.

"Doğruyu söyle Dolunay. Yanağına ne oldu?" dedi Karam beni dikkatlice incelerken.

Tabiki inanmamıştı.

"Gerçekten önemli birşey değil dikkatsizlik ve dalgınlıkla gece kapıya çarptım sabah kalktığımda böyleydi"

"Peki öyle olsun en azından krem sürelim"

Karam kalkıp krem almak için gitti ve geri geldiğinde yanıma oturdu. Kremden biraz parmağına alıp yanağıma sürmeye başladı. "Acıyor mu?"

"Evet biraz acıyor "

Karam şefkatle bana bakarken yanağımın üstüne dudaklarını bastırdı. "Kıyamam ben sana güzelim benim, güzel bebeğim"

✨✨

Akşam olmuştu ve hiç kimse sabahtan beri ortalıkta yoktu. Ayaz karargaha gitmişti Karam'ı ise krem sürdükten sonra görmemiştim. Ortalıklarda yoktu.

Dosyalardan kafamı kaldırıp aşağıya indim.

"Karam?"

Sesim boş evde yankılanırken içime bir huzursuzluk düştü. Karam bana haber vermeden bir yere gitmezdi.

"Karam?"

Evde olmadığı kesindi peki başına birşey gelmiş olabilir miydi? Kesinlikle bir gariplik vardı.

Telefonunu aradığımda buradan bir yerden sesinin geldiğini duydum. Adımlarım verandaya ilerlerken yerde çalan telefon görüş alanıma girdi.

Telefonu alınca üstümü değiştirmek ve Karam'ı aramak için odama gidecekken telefonumun bildirim sesiyle olduğum yerde durdum.

Bilinmeyen numaradan bir mesaj gelmişti. Numaraya tıklayınca elimdeki telefon sanki koca bir aleve dönüştü. Neredeyse elimden düşüyordu.

Fotoğrafta baygın olduğu her halinden belli olan Karam ve yanında ona eğilen bir kadın vardı. Işık loştu ama yüzü tanınmayacak gibi değildi.

Bu kadın Buse'ydi.

 

Ağağağağağa neler oluyor bu aşağılık yerde?

Nasılsınızz? Umarım iyisinizdir.

Bölümü nasıl buldunuz? Aşırı merak ediyorum.

Yeni bölüm bomba gibi devam edecek canlarım takipte kalın.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Destekleriniz benim için çok önemli. Seviliyorsunuz. 😘💖

Senin gibi parlak bir yıldız bu kitabın yıldızına basıp onu da parlatırsa çok sevinirim. ✨✨

Bölüm : 05.06.2025 21:37 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...