11. Bölüm 💫

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn lütfen

İyii okumalarr 🧚‍♀️

11. Bölüm

Aden Lina'dan

Duştan çıkmış üstüme bir şeyler giyip aşağıya iniyordum.

Merdivenler son basamağında Orkun'un sesini duydum.

"Lina'ya ait, Lina'nın karnında bulunan bir bebeğe ait."

Derince yutkundum yer sanki ayaklarımın altından kayıyor gibiydi. Bu sefer kabus değildi her şey gerçekti. Ellerim ve dizlerim titremeye başlamıştı bile, sarsak adımlarla ailemin yanına ilerledim.

Herkesin gözü bana döndü herkes sorgular gibi veya anlamaya çalışır gibi bakıyordu.

"Masken düştü şeker kız candy." Dedi Berk. Onun başının altından çıkmıştı büyük ihtimal

Berk'in yanına gittim. Hissizce güldüm "Sen nasıl bir insansın ya ne istiyorsun benden rahat bırak artık beni ben sana tek bir şey yapmadım ama sen bu yaptığın ile kalbimi bir değil bin parçaya böldün Berk. Seni, sizi anlamaya çalıştım. Kardeşleri belli ki bir şey yaşatmış güvenemezler dedim ama sen haddini aşıp tehlikleli sularda yüzüyorsun Berk." Dedim.

Beni hiç taktığı söylenemezdi alayla güldü her zamanki gibi

" Ne o Lina orospuluğun ortaya çıktı diyemi bu sinirin." Demesiyle osmanlı tokatım yüzüne yapıştı. Diğerlerine döndüm.

"Şu an hiç bir şey anlatmayacağım biraz dinlenir akşam rahat kafayla anlatırım. Sakın hiç biriniz acımayın bana şimdi o ultrasonu ver bana Orkun." Dedim

"Yok ya başka şimdi anlatıyorsun burdan bir adım daha atamazsın Lina." Dedi Bora.

"Anlamıyorsunuz heralde iyi değilim diyorum neyini anlamıyorsunuz."

"Bırak abi iyi olduğunda anlatsın eminim vardır bir açıklaması." Dedi Tuna abim

Minneyte gülümsedim Tuna abime

"Hayır Tuna, bu ultrason neyin nesi anlatacaksın Lina." Dedi Orkun.

"Oğlum bırakın kardeşinizi kafasını dinlesin biraz anlatır akşam." Dedi babam.

Bunun üzerine bir şey diyememiş susmuşlardı. Orkun'un elinden ultrasonu aldım ve hızla odama çıktım.

Ne yapacaktım ben ya

Söylemem gerekiyordu biliyordum zaten söyleyecektim ama daha erkendi. Bana acıyıp yakın davranmalarını istemiyordum.

Daha fazla düşünmeyip kendimi uykunun kollarına bıraktım.

(...)

Kendiliğimden uyanmıştım şimdi olanları sorguluyordum.

Kalkalı 1 saate yakın olmuştu ve ben hâlâ düşünüyordum. Anlatmayacaktım siz anlat işte diyor olabilirsiniz ama o kadar kolay bir şey değil bu gerçekten

Aşağıya indim bir kargaşa vardı. Tuna abimin yanına bahçeye ilerledim baygın adımlarla

"Küçüğüm nasılsın? Dedi beni görmesiyle

"İyiyim." Dedim

Değilim abi

"İnanayım mı?" Dedi sorgularcasına

"İnan abi iyiyim ben."

İnanma abi çok kötüyüm ben

"İyi öyle olsun bakalım. Anneannemler geliyor o yüzden bu kargaşa."

"Anladım." Dedim.

"Lina bir şey var yüzün solgun gözlerin iyi olduğunu inkar ediyor. Anlatmak istersen ben burdayım."

Göz yaşlarım daha fazla tutunamadı ve akmaya başladı.

"Abi ben çok kötüyüm bir boşluktayım ne yapacağım ne hissedeceğim biliyorum düşüncelerimle başa çıkamıyorum. Düşüncelerimden kaçmak için uyuyorum ama uykumda bile rahat olamıyorum abi ben ne yapacağımı bilmiyorum." Dedim kafamı omzuna yaslayıp sarsıla sarsıla ağlamaya başladım.

"Anlat abicim aramızda kalır söz veriyorum küçüğünü seven abi sözü."

"Sabahki ultrasonu merak ediyorsun dimi?" Dedim.

"Hayır tabi ki küçüğüm vardır bir nedeni eminim ben." Dedi.

"İster istemez merak ediyorsun ama merakın son bulacak anlatacağım ama sakın üzülme tamam mı?" Dedim.

"Tamam küçüğüm." Dedi.

Bende anlatmaya başladım.

"Eski ailem abim ile bana ş-şiddet uygularlardı. Abim çoğu zaman bana zarar gelmesin diye dayak yerdi. Neyse işte abim üniversiteye başka şehre gitti. Ama başıma bir polis arkadaşını dikti. Fırat abi eski annem ile babam korktuğu için bir şey yapamadılar. 15 yaşımın ortalarındayım." Ağzımdan bir hıçkırık koptu.

Abime baktığımda gözleri dolmuştu.

"15 yaşımın ortalarındayım normal bir genç kızım işte okula gidip gelen ders çalışan falan bir gün Furkan'ı bıraktım tek başıma eve gidiyorum. Eski babamın patronunun oğlu yolumu kesti. Sarhoştu takmadım gitmesini söyledim o hala bana ıı nasıl desem yürüyordu. Ben karşı çıkınca ağzıma mendille bir şey yasladı bayılmışım. Uyandığımda kömürlükteydim bir süre sonra o geldi adı Ç-Çınar t-tecavüz etti kaç kez sayamadım bayılmışım dayanamamışım. Beni abimin arkadaşı Ilgaz ve Fırat abi bulmuş onlar destek çıktı. Ilgaz abi psikalog zaten abim de geldi o süre zarfında 1 ay geçti beni ayrı bir eve koydular bu sırada ben hastaneye gittim. H-hamileymişim ben daha çok küçüktüm. Ben daha çocukken bebek doğuramazdım. Abimler destek çıktı ben düşündüm. Doğurmaya karar verdim kaç kadın doğruyor o yaşta bende yapabilirimm koruyabilirim sandım. Abim ultrason çıkarmış ben istemesemde sonra bir gün abim bir yere gitti diğerleri de ihtiyaçlarımı almaya gitti. Ilgaz abi geldi sandım açtım kapıyı eski ailemden anne ve baba şahısı gelmiş hamile olduğumu öğrenmişler orospu falan dediler dövdüler. Ben dayanıklıydım alışmıştı bünyem ama bebeğimin öyle değildi. Saçma dimi böyle anlatınca bu kadar şey yaşamış olamazsın diyorsundur bende öyle düşündüm ilk başta kabus dedim ama değildi. Bebek de gidince bende kayışlar koptu tabi psikolojim bozuldu. Ilgaz abi psikolojik tedavimi üstlendi 2 sene hafta da 5 gün tedavi gördüm ben düzeldim her şey tam oturdu derken bana bunu yaşatanların gerçek ailem olmadığı ortaya çıktı. Birde buraya gelip beni istememeleriyle uğraştım." Dedim.

Tuna'ya baktığımda hıçkırarak ağlıyordu. Bana sarıldı sonra ben ise göz yaşlarımı silip gülümsedim.

"Ama iyiyim şimdi bir kardeşim ve bir abim daha oldu." Dedim.

"Sen nasıl atlattın bu kadar şeyi Lina sen sen nasıl kaldırdın bu kadar şeyi Lina ben dinlerken sindiremedim Lina." Dedi hıçkırıkları yüzünden konuşması kesiliyordu.

"İyiyim abi ben daha evdekilere anlatmayacağım bana acımalarını istemiyorum sende anlatma kimseye." Dedim.

"Tamam abicim sen nasıl istersen." Dedi ve başımdan öptü.

"Hadi anne tarafıyla tanışacağım daha." Dedim ve güldüm.

"Ben bir lavaboya gideyim geliyorum." Dedi ve ayaklandı bende onunla beraber ayaklanıp babamın yanına gittim.

"Baba anneannemler nasıl biri."

"İyiler belki bazı kuzenlerin ön yargı yapabilir ama sen kendini savunuyorsun zaten dediklerini de çok kafana takma tamam mı kızım." Dedi.

"Tamam baba." Dedim.

Beni kendine çekip kolunun altına aldı başımdan öptü. Bu aralar saçımdan çok öpüyorlar.

"Ayy Polat git üstünü değiştir, Orkun o çoraplar değişecek, Bora çık o çalışma odasından, Meriç oğlum markete gidin gelin Lina'yla, Tuna çık artık lavabodan." Diyen annemin telaşlı sesi doldurdu kulaklarımı.

Ben Meriç ile markete gitmezdim. Beni öldürür kasapta organik dana eti diye satardı bu katil tipli yaratık

"Tamam anne." Diye bağırdı hepsi

Kulağımı si-

"Lina hadi." Dedi Meriç.

"Tamam be geliyoruz." Diye çemkirdim ve ayağa kalktım üstüme bir hırka atıp aşağıya indim.

"Sonunda gelebildin." Dedi ve dışarı çıktı.

Göz devirip arkasından ilerledim. Arabanın ön koltuğuna geçip oturdum.

Meriç'te arabayı çalıştırıp markete süremeye başladı.

"Sabahki ultrason hakkında bir şey söyleyecek misin?" Dedi.

"Hayır." Dedim tok bir sesle

Gözlerime bakmıştı fakat ben gözlerimdeki bütün duyguları yok edeli 2 sene oluyordu.

Bakmayın böyle mutlu göründüğüme insanlar bana acımasın diye öyle gözüküyordum. Bir tek sevdiğim güvendiğim insanların yanında doğaldım çünkü biliyordum onlar bana acımazdı acılarıma merhem olurlardı.

"Tamam sen bilirsin ama ne olursa olsun ben sana güveniyorum Lina."

Tövbe haşa Allah korusun ama bu Meriç bana güvendiğini mi söyledi.

"Ben size güvenmiyorum." Dedim.

Acımasız olabilirdim ama güvenmiyordum.

"Lina bak biliyorum ilk geldiğinde sana kötü davrandım ön yargılı yaklaştım ama gerçekten pişmanım özür dilerim. Lina ben senin abin olmak istiyorum." Dedi

Oğlum noldu lan buna

"Bilmiyorum Meriç düşünmem lazım ve kafam acayip dolu." Dedim.

"Tamam ben beklerim seni." Dedi.

Katil tipli yaratık, şeker kız candye dönmüş.

"İyi bekle." Dedim.

Zaten markete gelmiştik arabadan inip markete girdik. Annemim dediklerini aldıktan sonra kendime de bir kaç tane çikolata aldım.

"Kinder pingui de alsana Tuna çok sever." Dedi hemen buzdolabı reyonuna gidip 4'lü paketlerden 5 tane aldım. Parasını Meriç ödüyor nasılsa

"Heh aldım." Dedim ve alışveriş arabasına koydum.

"Başka ihtiyacın olan bir şey var mı?" Dedi Meriç.

Bir düşüneyim noodle alabilirdim. "Şu indominin gurme serisi varya Meriçcim he bana onlardan ikişer paket alabilir miyiz?" Dedim.

"Sağlıksız."

"Lütfeeeennnn."

"Olmaz."

"Çikolata aldık ama lütfennn."

"İyi bir kez yanağımdan öp alırız." Dedi katil tipli yaratık.

Noodle için kendimi asabilirdim.

"Anlaştık ama ilk noodlelerim." Dedim ve noodle reyonuna ilerledim.

Arkamdan geldiğini hissediyordum. Hemen sevdiğim noodleden aldım kesinlikle gurme serisi soya soslu ile acı baharatlıyı denemelisiniz çok güzell

Araya bir kaç paket körili noodle da karıştırmış olabilirdim.

"Bitti mi?"

"Bir şikayetin mi var Meriç Bey." Dedim.

"Bey değil abi bak a-bi."

Salağız sanki birde heceliyor

"Sultan sülüman benim aldıklarım bitti." Dedim.

"Süleyman kim ?" Dedi.

"Sevgilim." Dedim ve kasaya doğru hızla koştum. Yoksa azrail bana koşardı maazallah

"Neyin neyin?" Dedi kaşlarını çatarak

"Süleyman kimmiş ben tanımıyorum." Dedim.

Bir şey dememiş aldıklarımızı kasaya yerleştirmişti birde özenle yapıyor bu işi

Çok değişik bir yaratık bu

"Hadi ama ya bune böyle koy gitsin işte dağılacak zaten." Diye çemkirdim. Son derece halkıydım benimki de can canım patlıcan değilya

Yine bir şey dememiş işini yapmaya devam etmişti.

(....)

Sonunda marketten çıkabilmiştik. Şakasız 1 saat kasa da oyalanmıştık. Meriç poşetlere de düzenle koyuyordu aldıklarımızı

"Bana borcun vardı sanki." Dedi gözlerime bakarak

"Yoo ben hatırlamıyorum." Dedim.

"İyi öyle olsun gider noodlelarını Berk'e veririm."

Gözlerim şakasız pörtlemişti

Ben ona günahımı vermem be

"Öff tamam." Dedim. Zaferle sırıttı yanağını uzattı. Dudaklarımı yanağına bastırdım ve geri çekildim.

"Bak şu yanağımda da bir şey kalmış sanki." Dedi diğer yanağını göstererek

"Sil o zaman banane." Dedim ve omuz silktim. O da arabayı çalıştırmıştı çok şükür

"Sen çok değişiksin Lina. Böyle garip asla eski kız gibi değilsin bunu belli ediyorsun ama sende daha garip bir şey var. Gözlerinde yorgunluk kırgınlık var ama bunu asla bizim yanımızda belli etmiyorsun o Tolga'nın yanında belli ediyorsun bir kaç kez de Tuna'nın yanında belli ettin. Ruhun çok ağrıyor ama sen her zaman gülüyorsun." Dedi.

Sondaki sözü Şeker Portakal'ından çalmış çakal anlamadık sanki

Ayrıca bu benim hayat öykümü 1 ayda nasıl buldu mk

"Yok öyle bir şey yanlış tanımışsın."

Çarpılacağım şimdi

"Gayette iyi tanıyorum." Dedi bilmişlikle

"Söyle lan en sevdiğim yemek ne?"

"Tantuni."

"En sevdiğim ders?"

"Fizik en sevmediğin ders Kimya."

"En sevdiğim film?"

"Countdown."

"En sevdiğim kitap?"

"Bilinmeyen bir kadının mektubu."

"Ehh yuh ama ya! Sen nasıl öğrendin bu kadar şeyi?"

"Eski ailendeki abine sordum o da senin hakkında çoğu şeyi söyledi." Dedi rahatça

Psikopat, katil, çakal

Yalan yok bi tık mutlu oldum. Birinin beni tanımak istemesi falan ne bilim iyi hissettirdi

"Bilmiyordum şaşırdım beklemezdim senden böyle bir şey." Dedim şaşkınca

"Neden ki nasıl biriyim ben." Dudaklarını bükerek

"Böyle soğuk sadece kardeşlerini düşünen ne bilim işi ile ailesi dışında çok ıım nasıl desem hayatı umursamayan biri gibi gülmeyen mesela, ben seni hiç kahkaha atarken görmedim." Dedim.

"Sende kardeşimsin Lina. Sadece ilk geldiğinde korktum. Sana alışırsam sende beni kırarsan diye korktum saçma ama işte." Dedi ve sustu zaten eve gelmiştik. Arabadan indim poşetlerin birini aldım bunu gören Meriç elimden poşeti alıp gülümsemişti.

Evin bahçesinde 3 araba vardı yuh aq

"Annemlerde mi aşiret?" Dedim Meriç'e doğru

Güldü ama kahkaha değildi.

"Hayır annemler Mersin'li büyük ihtimal senin tantuni aşkın burdan geliyor." Dedi

Başımla onaylayıp eve ilerledim. Kapıyı çaldığımda her zamanki gibi Meryem Teyze açmıştı.

"Hoş geldiniz yavrularım." Dedi gülümseyerek

"Hoşbulduk Meryem Teyzem." Dedim 'm' harfini uzatarak

"Geçin hadi anneannenler geldi." Dedi başımızla onaylayıp ayakkabılarımızı çıkardık panduflarımı giyip tedirgin tedirgin içeriye adımladım. Meriç elimden tutup "Sakin ol abicim ben yanındayım." Dedi güven veren sesle

Tamamen salona girdiğimde bio abiler yaşlı bir çift aynı zamanda bir kız büyük ihtimal teyzem sonra bio abilerle yaşıt kuzen faktörleri öff sayamam şimdi üşengeçim ben siz şey düşünün yazar imza günlerinde sırada bekleyen insanları bir odaya kapatıldığını düşünün aynen öyle şu an burası

Fatmagül'ün suçu neee

"Heh güzeller güzeli kızım Aden Lina'da geldi." Dedi babam gülümsedim bu haline beni sevdiğini biliyordum ama çekiniyordu galiba bilmiyordum.

"Ay torunumda gelmiş öp bakam kızım elimi." Dedi yaşlı kadın yani anneannem

Pıtı pıtı yanına gidip elini öpüp alnıma koydum yanındaki kocası yani dedemin de elini öptüm ve aynı şekilde alnıma koydum.

"Oy sen ne güzel bir şeysin böyle." Dedi anneannem, sesi çok tatlıydı.

"Teşekkür ederim anneanne." Dedim gülümseyerek

"Aynı bana çekmiş." Dedi dedem

"Sen esmersin Şükrü." Dedi anneannemde

Haklıydı kadın, dedem esmerdi anneannem ise mavi gözlü açık tenli sarı saçlıydı

Dedem bir şey dememiş somurtarak önüne dönmüştü.

"Merhaba kızım ben Barlas bu da güzeller güzeli eşim Mihre a bunlarda oğullarım Doruk abin 28 yaşında Yekta abin 26 yaşında Utku abin 23 yaşında." Dedi gösterdiği kişilere baktığımda bana gülümsüyorlardı.

"Ay sıra bana geldi sonunda bak güzelim ben teyzen Kayra ama senin dostun sırdaşın arkadaşın teyzen her şeyin olurum bana farketmez neyse şimdi enişten Aktan bunlarda oğullarım Ayaz ve Alaz ikizler ve seninle aynı yaştalar." Dedi ikizlere baktığımda bana beni tanımaya çalışır gibi bakıyorlardı.

"Memnun oldum bende biliyorsunuz zaten Aden Lina genelde Lina'yı kullanırım Aden'i değer verdiğin kişiler söyler ve 17 yaşındayım." Dedim gülümseyerek

"Kızım bir dayın daha var oda birazdan gel-

Annem cümlesini tamamlayamadan zil çalmıştı bile annem hemen kapıya koşup kapıyı açtı.

"Hoşgeldiniz." Dedi her zamanki nazik ve narin sesiyle

"Hoşbulduk kardeşim." Dedi büyük ihtimal Eymen dayımdı bu

Önce annem sonra dayım karısı ve oğlu Ilgaz

Lan 

Lan bu abimin arkadaşı Ilgaz

Ilgaz abiye bakınca oda bana baktı. Gözlerim dolmuştu onun gözlerinde ise mutluluk vardı. Koşarak hemen sarıldım

"Aden'imm kız sen misin kuzenim yoksa." Dedi başımla onayladım onu

"Ayy çok özledim seni Ilgazaşkım ben senle evlencektim sen kuzenim çıktın ya benin anaa."

Bir kahkaha atmıştı.

Ölürüm ölürüm

"Senin çeyiz de hazırdı değil mi?"

"Olmaz olur mu beya hello kittyli fincak takımı bile aldım." Dedim.

"İyi ver bana ben satam onları malum evleniyom para lazım."

Omzuna bir tane vurup kolunu ıssırdım

"Sen hiç utanmıyon mu benim çeyizimle ev düzmeye püğh yazıklar olsun sana sen zaten ne sevmeyi bilirsin ne sevilmeyi bilirsin nağlet gelsin." Dedim.

O kahkaha atınca bende kahkaha attım.

"Siz nerden tanışıyorsunuz." Dedi Meriç

Ilgaz abim bana baktı sanki anlattın mı diye sorar gibi başımı onaylamaz anlamda salladım.

"Eski ailesinden abisinin arkadaşıyım." Dedi.

Minnetle gülümsedim, zaten biliyordum söylemeyeceğini ama olsun belki fincan setimi almaz

"Neyse kızım bizi tanıyorsun zaten." Dedi.

Evet tanıyordum 1-2 kez görüşmüştük.

"Herkes herkesle tanıştığına göre yemek odasına geçebiliriz." Dedi annem.

Herkes yemek odasına geçip sandalyelere oturdu. Bende Ilgaz abim ile Meriç'in yanında oturuyordum.

Meryem teyze gelip çorbaları servis etmesiyle ve babamın "Afiyet olsun." Demesiyle yemeğe başladık.

♡°♡°♡°♡°♡°♡°♡°♡

BÖLÜM SONU

2205 KELİME

Aşklarım ben biraz grip olmuş olabilirim hatta biraz değil baya

Bölüm anca yetişti biraz kısa olmuş olabilir ama dediğim gibi çok kötüydüm.

Neysem bölüm hakkında konuşalım

Meriç'in Lina'dan özür dilemesi

Kuzenler

Sizce diğer bölüm Meriç'i affedelim mii

Lina'nın her şeyi Tuna'ya anlatması

Yazım ve noktalama hataları için özür dilerim

Umarım en kısa sürede düzeltebilirim.

Sizleri çok çok çok seviyorum hoşçakalınn