21. Bölüm

20. Bölüm 💫

E
hayalkusu_01


Selamm aşklarımmm

Nasılsınız?

Ne ara 20. Bölüme geldik hiç bir fikrim yokk

Bölüm biraz kısa ilk attığım bölümlerin uzunluğunda ama 21. bölüm Pazar günü değil, salı günü gelecek :))

20. Bölüm

Ayaz'ın bana söylediği gerçeklerin üzerinden yaklaşık 6 gün geçmişti, bu süreçte Pamir'e sorsam mı sormasam mı diye çok düşünmüştüm.

Soracaktım,

Hiç bir şey kaybetmem diye düşünüyorum.

Hâlâ teyzemler de kalıyordum, eve de bugün dönüyordum, Alaz'lar laf arasında Berk'in doğum gününün yaklaştığını söylemişlerdi.

Acaba gelir miydi diye düşünmeden edemiyordum eve gelmemin nedeni tabi ki de Berk'in doğum günü değildi.

Daha fazla kafa yormamak adına okul için hazırlanmaya başladım.

Formamı giydim, saçlarımı yaptım ve okul makyajımı da yapıp mutfağa ilerledim.

"Günaydın." Diyerek Alaz'ın yanına oturdum.

Herkes sırayla 'günaydın' demişti leziz bir kahvaltının ardından bizi okula bırakması için eniştemi bekledik, sonunda çayını da bitirip yanımıza gelmişti.

Hepimiz arabaya doluşup okul yolunu tuttuk, okula geldiğimizde Ayaz'ın Pamir'le konuşacağımdan haberi olduğu için ona Ege'leri oyalamasını söylemiştim.

İlk teneffüs Pamir ile konuşacaktım, peki ya inkâr ederse ona inanır mıydım? Kanıtları varsa evet inanırdım.

Ama yoksa maalesef ki ona inanmazdım ama onu suçlamazdım da uzak dururdum abimler gibi ona kin beslemezdim.

Bu arada bu olaylardan sadece Tuna abim, Ege, Orkun abim ve Ayaz haberdardı.

Eve varır varmaz bu konu hakkında konuşacaktım.

Bunları düşünürken çoktan sınıfımın olduğu kata çıkmıştım, kapıyı çalarak sınıfa girdim, hoca daha gelmemişti.

Pamir'in gelip gelmediğini kontrol ettikten sonra Ege'nin yanına oturdum.

"Günaydın ikizlerin en güzeli." Dedi ve bana sıkıca sarıldı Ege, aynı şekilde bende ona sıkıca sarılıp yanaklarından öptüm. "Günaydın yakışıklım."

"Lan sana da günaydın eşşek." Dedim arkama dönmeden Furkan'a

"Ege'ye yakışıklım bana eşşek."

Tam cevap verecekken hoca sınıfa girmişti.

(...)

Şu an Pamir ile arka bahçede karşı karşıyaydık, bu çocuk benden gerçekten uzun bakarken boynum ağrıyor aq

"Şimdi Pamir Kunt seni buraya çağırmamın sebebi gerçekleri öğrendim ve birde senden dinlemek istedim."

Gözlerinde bariz bir şaşkınlık ve afallama geçse de başını sallayarak "Peki anlatayım ama inanmazsın." Dedi.

"Sen anlat inanıp inanmamak bana kalsın Pamir Kunt." Dedim

Zaten ayakta dikilmekten bacaklarım, sana bakmaktan boynum ağrıdı vır vır etmeden anlat

"Kuzey ve Asır'ı babam değil Haluk Karaman öldürdü."
Dedi ve ne tepki vereceğime baktı.

Yiğit Aras'ın babası

Yapmaz diyemezdim yapardı o şerefsiz herif

"Hazal aradı babamı 'Yıldırım amca gelir misin sizin anlaşma yaptığınız şirket Haluk Karaman'ınmış' falan demiş babam şüphelense de gitmiş Hazal'ın attığı adrese, o geldiğinde Haluk Karaman ordaymış 'Dostunun çocukları yanacak' gibi gibi şeyler söylemiş babam şaşırmış hatta biraz kavga yaşanmış orda ardından Haluk orayı ateşe verip kaçmış suçta babama kalmış."

Böyle bir şey beklemiyordum, ya gerçekten böyle bir şey varsa

"Anladım kanıtınız var mı bu olayla ilgili fotoğraf, bir tanık falan."

Pamir bir süre düşünmüş ardından "Var aslında bir görgü tanığı ama o olaydan sonra bulamıyoruz istersen tekrardan arayalım adamı."

"Tamam tekrardan ara hatta bana da haber ver ben sana numaramı vereyim bir dakika." Çantamdan defter kalem çıkartıp numaramı yazdım ve ona verdim.

"Abinler bir şey demesin." Dedi, "Haberleri olmazsa bir şey de demezler, sen şu adamı bul iki aileyi barıştırmaya bakalım biz."

"Neden bu kadar uğraşıyorsun?" Dedi sessizliğin ardından

Omuz silktim "Bilmem, galiba abimlere sinirlendim baban yüzünden seni de suçlandıkları için saçma biraz ama ne bileyim işte."

Ufak gülümsese de hemen eski ciddiyetine döndü, sanki koğuşta komutan

"Adamı umarım bulursun Pamir Kunt."

"Umarım Aden Lina umarım." Dedi ardından ordan ayrılıp sınıfa çıktım.

(...)

Şuan Ege, Furkan, Selin, Alaz, Ayaz ve ben okuldan kaçıyorduk.

Sene sonu YKS'ye girecek örnek bir öğrenciydim, biliyorum.

"Ee biz kaçtık da ne yapacağız şimdi?" Diye bir soru attı Selin ortaya

"Zaten çıkış saatine 1 saat var kim okulun sonuna doğru kaçmayı teklif etti Allah aşkına." Dedi bu fikri bize sunan Furkan,

"Ay yeter başım şişti, kafeye falan gidelim işte." Dedimm bıkkınlıkla, zaten sırtımda kitaplar + kıyafetlerim var, kambur olacağım bu gidişle

"Aden sinirlenmeden kaçalım, hem sohbet falan ederiz." Dedi Selin,

Ayaz'ın yönlendirmesiyle bir kafeye ulaşabilmiştik, daha önce gelemediğim bir kafeydi burası,

Boş bir masa bulup, oturduk. Garson gelip hepimize siparişlerini sormuş sonra elindeki defter gibi şeye not ederek yanımızdan ayrılmıştı.

Furkan biraz çekinerek Ege'ye dönmüş ardından "Sizin şu Pamir denilen çocukla aranızda bie sorun mu var?" Diye sormuştu.

Pamir isminin geçmesiyle gerilmiştim, onunla bugün konuştuğumuzu sinirlenip ağzımdan kaçırmadığım sürece söylemezdim.

Ege Furkan'a dönerek üstü kapalı bir cevap verdi.
"Aile meselesi kardeşim boş ver."

Furkan 'anladım' dercesine başını sallayıp önüne döndü. "Ben bugün eve dönüyorum, artık siz bize gelirsiniz." Dedim Ayazlara dönerek,

"Ay daha erken biraz daha kal." Dedi Alaz,

Ege beni kendine çekerek kollarının arasına almış ve"Yok ya yetti artık ben alayım ikizimi biraz da." Demişti.

Cümlesinin sonunda garson yanımıza gelerek içeceklerimizi ve tatlılarımızı servis etmiş ardından gitmişti.

"Ee ikizler sizde var mı birileri." Dedi Selin her zamanki neşesiyle

Bu kız her zaman nasıl neşeli olabiliyordu, ayy ben Selin'i size tanıtmadım, kendileri kızıl saçlı, yeşil gözlü çok güzel bir kızdı.

Alaz ve Ayaz birbirlerine bakmış ardından aynı anda somurtarak "Yok." Demişlerdi.

Önümdeki kahvemden bir yudum aldım, "Bizim sınıftaki üç başlı yılanlardan uzak durun da, kiminle sevgili olursanız olun." Dedim.

Hiç hoşlanmamıştım o kızlardan, hayır yani bendende iyi görümce olur ama bunlara olsam olsam börümce olurum.

İyi görümce olurum falan dediğime de bakmayın ben o evden gelin çıktıktan sonra abimler evlenebilir.

Ondan öncesine pek izin verebileceğimi sanmıyorum, kötü görümce olurdum, onlarda sevdikleri kadını düşünüyorsalar benden önce evlenmezler.

"Zaten o kızlardan biri, galiba ismi Ece'ydi, neyse işte o bizim sınıftaki Kerem ile sevgililer." Dedi Ayaz,

Selin kaşlarını çatarak "E bende geçen gün onu karşı sınıftaki Görkem ile gördüm." Dedi.

HİDDET ŞİDDET KAOS ENTRİKA ALDATMA

En sevdiklerimden,

"Ohaa bizimki de ciddili kıza sırılsıklam aşık, peşinden koşuyor resmen." Dedi Alaz,

"Kız öyle değilmiş demek ki." Dedi Ege'de.

"Siz söylemeyin ama, ispiyoncu gibi gözükürsünüz." Dedi Furkan kesin bir dille

"Desek de inanmaz zaten Kerem, kıza baya aşık."

Ayaz'ın dediğine sadece başımızı sallamıştık, "Neyse biz kalkalım, çıkış saati geldi." Dedi Ege ayaklanırken,

Ege'ye dönerek "Kuzey'e haber verseydin o bir yalan uydururdu bizimkilere." Dedim.

Yanağımdan makas alarak "Haber verdim zaten güzelim." Dedi.

"İyi bari." Dedim ve çıkardığım montumu üstüme geçirdim,

Ege ve Furkan tartışarak hesabı ödemeye gittiler, o sırada telefonuma yabancı bir numaradan gelen mesaj gözüme takıldı.

Telefonu elime alarak mesajı okudum,

0 532- Lina merhaba ben Pamir,

0 532- Adamı hâlâ bulamadık, yok yani yer yarıldı da içine falan mı girdi bu adam anlamıyorum.

0 532- Gerçi sen şimdi okuldasın nasıl aradın ki dersin?

O tam yazıyorken ben yazdım.

Siz: Beni o kadar iyi tanıyorsun yani

0 532- Ehh 2 hafta da ne kadar öğrenebildiysem o kadar

0 532- Bizim adamlara söyledim bulması için ama iz yokmuş adam hakkında

0 532- Ölmüş olmasından korkuyoruz ama ölseydi belge falan olurdu.

Siz: Haklısın bir yerde kanıt olurdu öldüğüne dair

0 532- Ben her zaman haklıyımdır ;)

Siz: Baya mütevazisiniz

0 532- Öyleyimdir

Siz: Konuyu değiştirme adamı bul bir şekilde

0 532- Neden taktın sen bu konuya bu kadar ??

Siz: Bende bilmiyorum dedim ya sabah aq abimlere kendimi haklı çıkarmaya çalışıyorum o kadar

0 532- Gerçekten bilmiyormuşsun

Siz: Dediysem öyledir ',)

0 532- Siz neden okuldan kaçtınız?

Siz: Öylesine canımız sıkıldı

Siz: Bak aklıma geldi okulun ilk günü beni motorla ıslattın üstelik özür bile demedin öküz

0 532- Ben özür dilemem, ama kusura bakma

Siz: Kusura bakıyorum, özür dilemek zorundasın

0 532- Dilemiyorum. Dilemeyeceğim

Siz: Bende Aden'sem özür dilettiririm sana it herif (gönderilmedi)

Siz: Peki öyle olsun

Siz: Şimdilik ',)

Siz: Dur lan numaramı nerden buldun?

0 532- Bunu soran kişi benden bir adamı bulmamı bekliyor.

0 532- Sence numaranı bulmam zor bir şey mi?

Siz: Neyse görüşürüz.

0 532- Görüşeceğiz :))

Telefonu kapatarak cebime attım, sonunda gelen Ege'lerle eve doğru yola koyulduk.

Eve geldiğimizde Ayaz'lara son kez sarılarak eve geçtim. Üstümdekilerden kurtularak rahat bir şeyler giydim, Ayaz'lara götürdüğüm kıyafetleri makineye attım.

Meriç abimler iştelerdi, Tuna abim okulda, annem de bir arkadaşıyla buluşmaya gitmişti, evde sadece Kuzey, Ege ve ben vardık.

Ege'lerle haber vererek evden çıktım markete uğrayacaktım, bir iki tane çikolata ve cips aldım, ücretini ödeyerek marketten çıktım.

Kulaklıklarımı takarak şarkı dinleyerek eve doğru yola koyuldum,

Eve geldiğimde Kuzey ve Ege odalarındaydılar aldığım çikolataları üstlerine fırlatarak odalarından çıktım,

Mutfağa inip kendime soğuk kahve yaptım, evet kış olmasına rağmen

Kahvemi ve çikolatalarımı alarak odama geçtim, bugün okuldan kaçtıktan sonra evde ders çalışırken benim yüzsüzlük seviyemi merak ediyor musunuz?

Şimdi göreceksiniz.

Kimya, biyoloji, coğrafya çalışacaktım fazla bile, kafamı derslere vererek konu tekrarı ve test çözdüm.

Aslında okula yeni başladık çok konu işlemedik ama işlediklerimizi tekrar edip düzgün bie zemin hazırlamak istiyorum, üstelik matematik temelim düzgün değil denklemler konusunda o yüzden 10. sınıftan kalma denklem testlerimi çözecektim.

Yaklaşık 4-5 saattir ders çalışıyordum, masamı toparlayarak odadan çıktım.

Ev ahalasi toplanmıştı çok şükür herkes salonda oturuyordu, konuşup konuşmamak arasında kalıp duruyordum.

Onlara Pamir ile konuştuğumu söylemeyecektim, net bir şey olursa öyle söylerdim, bilmiyormuş gibi yapıp Pamir'den neden nefret ettiklerini soracaktım.

Yanlarına ilerleyip berjere oturdum, "Size bir şey soracağım, Orkun abim, Tuna abim, Ege biliyor ama size de sormak istedim."

Salondakiler merakla bana bakıyordu,

"Bizim sınıfta Pamir Kunt Oflas diye biri var." Hepsinin kaşlarını çatılmıştı, hele Bora vr Meriç abim katil gibi bakıyorlardı

Boku yedik galiba ama geri dönmek yok.

Babam bana devam et dercesine başını salladı, yutkunup devam ettim.

"Ege onlarla düşman olduğumuzu söyledi, ama neden olduğunu olduğunu söylemedi sadece Pamir'in babası bir şey yapmış ihanet etmiş bize ama ne yaptı?"

"Sen o çocukla tekrar konuştun mu?" Dedi Ege sorgularcasına

Evet

Başımı olumsuz anlamda sallayarak "Hayır konuşmadım." Dedim.

"Kızım nerden nasıl başlasam bilmiyorum, ama Pamir'in babası Yıldırım Oflas, Kuzey'in ikizi Asır'ı öldürdü gözlerimizin önünde yandı kardeşin." Dedi babam titretmemeye çalıştığı sesiyle

Annemin çoktan gözleri dolmuş, aynı şekilde Kuzey'in de.

"Peki Yıldırım Oflas'ın yaptığına dair kanıt var mı?" Dedim emin olmak adına

"Evet evet gözümüzün önünde ev yanıyordu o da evdeydi." Dedi babam,

Derince yutkundum ve diğer sorumu soracakken Meriç abim babama doğru

"O çocuk neden bizim okulda, nasıl alınır geri."

Bu dediğiyle benim kaşlarım çatıldı, neden Pamir'e insan dışı varlıkmış gibi davranıyorlardı.

"Abi Pamir'in ne suçu var?"

Bütün gözler beni bulmuştu bu sorunun üzerine

Haklılar tabi çocuğu koruyorsun

Korumuyorum, sadece merak ediyorum.

Aynen aynenn

Öyle Nazmiye öyle

"Bu konuya karışma Lina, baba Pamir'i de bir şekilde atın okuldan." Dedi Bora

Hass

Çocuk okuldan gidiyor hemde benim yüzümden. Ben söylemeseydim abimlerin haberi olmayacaktı.

"Saçmalayın isterseniz, Pamir'in bir suçu yok onun eğitim hayatıyla oynayamazsınız." Diye çıkıştım,

Yürek yedim heralde

"Lina hayırdır abim, bilmediğimiz bir şey mi var?" Dedi Orkun kaşını kaldırarak

"Hayır abi ne alaka da babasının yaptığı şeyden dolayı çocuğu okuldun atamazsınız." Dedim.

Avukat mı olsam

Hayır hayır ben, Doktor Aden Lina Karahan olacaktım.

"Lina seni ilgilendirmeyen konulara karışma, ayrıca işimize ne zamandan beri karışır oldun." Dedi Meriç abim

Diğerleri hiç bir şey demiyor sadece dinliyorlardı.

"Abi bu konu benim yüzümden açıldı ben söylemeseydim Pamir'den haberiniz olmayacaktı, olmamış gibi devam edin."

"Lina bize Pamir'i koruyup durma!" Diye sesini birazcık yükseltti Meriç abim,

Oturduğum koltuktan kalkarak "Korumuyorum Pamir'i falan."

"Hayır koruyorsun, Lina sana işimize karışma diyorum onlar bizim düşmanımız senin kardeşini öldürdüler diyoruz, o çocukta okuldan siktir olup gidecek."

Sesinin tonuna biraz daha dikkat etmezse bu evde kıyamet kopacaktı.

"Ya nerden biliyorsunuz Yıldırm Oflas'ın yaptığını belki başka bir şey var."

Abim ayaklanarak "Sen bir şey mi öğrendin ne bu tavırlar." Dedi.

"Öğrenmedim hiç bir şey ben sadece adaletli davranıyorum."

"Bok davranıyorsun, adaleti sağlamak istiyorsan o çocuk okuldan gidecek, aile işlerimize karışma lütfen."

İşte bu çok ağır olmuştu, bende bu ailenin bir üyesiydim ve abim bana 'aile işlerine karışmamı istemişti.

"Bir sakin olun abilerim ablalarım." Diyerek aramıza girdi Kuzey,

"Bir dakika bir dakika sen bana bu aileden değilsin dedin değil mi."

"Lina yanlış an-

"Anlamadım yanlış falan dedin sen bana o cümleyi, sakın gelmeyin arkamdan sakın."

Dedim ve evden çıktım,

Abartmış mıydım?

Abartmış olsam da bana o cümleyi söylemesi gerekmezdi.

Üstüne mi gitmiştim.

Yine de kullanamazdı bana o cümleyi

Acaba bazı işlere fazla mı burnumu sokuyordum.

Galiba evet,

Eşofmanımın ceplerini kontrol ettim, ve evet telefonum cebimdeydi.

Rehberden Furkan'ı bularak isminin üstüne tıkladım.
Çalmış çalmış açan olmamıştı, tekrar aradım ve tekrar ve tekrar

Telefonu meşguldeydi,

Sahile yürüdüm, yalnız başıma kulağımda kulaklıklar, hava kararmış rüzgar saçlarımı dağıtıyordu.

Sahile vardığımda kayalıklara geçerek bir kayanın üzerine oturdum.

Bu Pamir meselesine fazla mı takılmıştım.

Tek derdim iki aileyi barıştırmaktı.

Bu bana düşmez sonuçta ailelerinin özel meselesiydi, benim karışmam doğru olmazdı, en azından Meriç abime göre

Kızgın mıydım evet kırgın mıydım daha çok evet

Ne kadar geçti bilmiyorum ama yaklaşık 1 saat olmuştu buraya oturalı,

Yanımda hissettiğim hareketlilikle, gözlerimi denizden çekerek yanımdaki kişiye doğrulttum,

Gördüğüm kişiyle, ağzım 5 karış açılmıştı.

Bunun ne işi vardı burada

BÖLÜM SONU

2024 KELİME

Yine ortalığı karıştırdım, sizce Meriç'i affetmeli miyiz?

Diğer bölüm görüşürüzzz

Allah'a emanet olun sizleri seviyorum 💖💝

 

Bölüm : 27.02.2025 20:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...