Boyundan büyük işlere kalkışan bir genç

Neyse ki dinleme cihazını bulmak

onun için çok zor değildi. Babasının eski bir arkadaşına durumu anlatmıştı. O da Ahmet'e bir tane

dinleme cihazı tedarik etmişti. Çok küçük bir sinek şeklinde olan bir dinleme cihazı kolayca her yere

yerleştirilebiliyordu. Ahmet gidip cihazı yerleştirip her şeyi öğreneceğini düşünüyordu. Ahmet taksiye

binip Abdullah abinin iş yerinin yolunu tuttu.

Biraz sonra Abdullah abinin iş yerine ulaştı. İçeriye girdi. Hiç gelmemişti daha önce buraya. Çok büyük

bir silah fabrikasıydı. Kapıda onu sekreter karşıladı. Abdullah Bey'in toplantısı olduğunu söyledi.

Ahmet toplantı bitene kadar bekleyeceğini söyledi. Ahmet, çok iyi fırsat diyordu içinden. Abdullah abi

toplantıdayken rahatça dinleme cihazını yerleştiririm düşüncesiyle bir odaya geçip beklemeye başladı.

Sekreter gidip ortalık sessizleşince Abdullah abinin odasını aramaya başladı. Ahmet heyecanlanmıştı.

Bu yaptığını biri görürse hem suçlu duruma düşer hem de durumu açıklayamazdı. Neyse ki Abdullah abinin odasını buldu. Dinleme cihazını masanın altına yerleştirdi. Tam o esnada Abdullah abinin sesini

duydu. Ahmet hızlı ve çevik bir hareketle kimse görmeden odanın içinden çıkıp Abdullah abinin yanına geldi.

“Oo Ahmet senin geldiğini söylediler, baktım yoktun.”

“Elimi yüzümü yıkayayım dedim de abi.”

“Bu ziyaretini neye borçluyuz?”

“Abi seninle açık konuşacağım. Eskiden anneme âşıkmışsın, babam yok diye içinde bir şeyler olursa

aramız bozulur. Onun için uyarmaya geldim, yanlış anlama lütfen.”

“Böyle bir düşünceye neden kapıldın bilmiyorum ama ben o defteri çoktan kapattım. Evet bir zamanlar âşıktım, sevdim ama artık ben evliyim ve çocuğum var. Sen de biliyorsun öyle bir şey olması imkansız.”

“Tamam abi anlaştığımıza sevindim. Ben o zaman kalkayım.”

“Peki Ahmet sen bilirsin.”

Ahmet “Hoşçakal abi, görüşürüz.” dedi ve çıktı. Abdullah abi ‘Ukalaya bak, sen kim olduğunu sanıyorsun. Annene babanla evlendiği için yıllarca kin besledim. Ben bunun hesabını elbet soracağım size. Abdullah Abi biraz sonra kendi odasına geçti.

Elinde telefon vardı, telefonunu masanın altına düşürdü. Masanın altına eğilince Ahmet'in koyduğu dinleme cihazını gördü. 'Bacaksıza bak sen, yaşı kaç beni yakalamaya çalışıyor. Sana bir ders vermenin zamanı geldi anlaşılan’ diye düşünerek birisini aradı.

“Şimdi beni iyi dinle. Sana bahsettiğim çocuk vardı Ahmet. Ona iyi bir göz dağı vermeni istiyorum. Gözünü iyice korkut, bu işin peşini bıraksın.” Telefondaki kişi “Tamam efendim.” deyip telefonu kapattı.

Telefonu kapattıktan sonra içeriye birisi girdi.

“O müdür hoş geldin, seni başka odaya alalım.”

Abdullah abi gelen kişiyi başka odaya aldı.

“Avni seni başka odaya almak zorunda kaldım kusura bakma odama dinleyici koymuşlar.