
Cenazeyi defnedelim, bunları konuşacağız.” diye cevap verdi, daha sonra kabristana doğru yola
çıktılar. Ahmet'in babasının defin işlemi sırasında Ahmet'in gözü birine takıldı; cidden oydu hayal
görmüyordu, gördüğü kişi lise aşkıydı, o da gelmişti. Ahmet, bunları düşünecek durumda değildi,
annesini teselli etmek zorundaydı.
Babası defnedilince herkes; komşular, akrabalar, babasının polis arkadaşları başsağlığı dileyip
gittiler. Amcası ve annesi kaldı sadece ve bir de o lise aşkı Merve…
Amcasına rica etti; “Annemi eve götürür müsün? Ben de birazdan geleceğim.” Amcasıyla annesi
eve gidince Merve ile ikisi kaldı, aralarında sadece mesafe vardı. Göz göze geldiler, Merve yanına
giderek:
“Başın sağ olsun.”
“Sağ ol.”
Merve aynı zamanda Ahmet'in komşusuydu. Ahmet ona çocukluktan beri âşıktı, küçükken birlikte
giderlerdi ilkokul ve ortaokula; lisede de bu değişmedi ama Ahmet, Merve'ye lisede söylemişti âşık
olduğunu. Ahmet içine kapanık olduğu için liseye kadar âşık olduğunu söyleyememişti. En sonunda
lisede korkusunu yenip Merve'ye sevdiğini söylemişti, Merve de ona karşı boş değildi, o da aşkına
karşılık vermişti. Lisede mutlu aşkları devam ederken Merve, Ahmet'ten soğumaya başlayıp onu
aldatmıştı. Bu yüzden Ahmet gerçek aşka olan inancını kaybetmişti. Gerçek aşk diye bir şey yok
düşüncesindeydi. Ahmet, Merve'ye hâlen kırgın olduğu için onunla çok konuşmamıştı, hoşça kal deyip
eve gitti.
Eve vardığında annesi bayılmış, başında akrabaları vardı. Doktor gelmiş muayene ediyordu.
“Önemli bir şey yokmuş, sadece güçsüz düşüp bayılmış.” dedi amcası.
“Amca gel, seninle baş başa konuşalım.” Ahmet ile amcası başka odaya geçip konuşmaya
başladılar.
“Amca ne oluyor, babamı şehit edenler de kim?”
“Biliyorsun baban polisti, bu yüzden hep suçlularla mücadele etti, terör olayı son günlerde iyice
arttı. Burnuma kötü kokular geliyor, bu mahallede bile terör destekçisi olabilir, evlerdeki ailelere karşı
da saldırı olabilir.”
“Amca sen ne diyorsun! Bunların başı kim? Herkes tehlikede o zaman.”
“Evet, tetikte olmakta fayda var.”
“O hâlde amca ben üniversiteyi dışarıdan bitireceğim. Burada annemin yanında kalacağım, ona
arkadaş olup onu koruyacağım.”
“Tamam o zaman, benim dükkân var, yanımda çalışırsın hem de annene bakar yalnız bırakmazsın.”
“Tamam amca, yardımların için teşekkür ederim, babamın intikamını almadan bana rahat yok.”
“Merak etme, onun intikamını alacağız.”
Ahmet'in amcası gaziydi; mesleği askerdi fakat bir çatışmada yaralanarak gazi olmuş, göreve
devam edemez raporu verilmişti. Amcası da memlekete gelip bir market açmış, hayatına öyle devam
ediyordu. Karısı ve çocuğu seneler öncesinde bir trafik kazasında ölmüşlerdi, amcası da bir daha
evlenmemiş, yalnız yaşamaya başlamıştı. Ahmet, amcasına;
“Ben o zaman birkaç gün kendimi toparlayıp yanına gelirim.” dedi
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 125 Okunma |
46 Oy |
0 Takip |
14 Bölümlü Kitap |