
Düzenlenmiştir.
Gözlerimi açtığımda çoktan güneş doğmuştu perdeden dolayı tam olarak farkedememiştim ama zar zor kendime gelip perdemi açmıştım güneşin ışıkları odamı doldurmuştu.
Camı da açıp sonbahar havasını odama dahil etmiştim. Hava o kadar güzeldi ki ne çok soğuk ne de serindi havanın böyle oluşu içimdeki kelebekleri ortaya çıkarmıştı.
O sırada annem içeri girmiş olmalı ki
-şeker parem uyanmış mı benim oyy annesinin kınalı kuzusu
gülümseyerek anneme dönmüştüm.
-uyandım annemm eee tabi öküz oğlun gibi uykucu değilim ehehe
-kız abiye öküz denir mi hee
gülmüştüm
-anne bak sen demeden ben söylim oğlunu ben uyandırmam sen uyandır
-aa üstüme iyilik sağlık kız bak sabah sabah benim sinirlerimle oynama koş abini kaldır Meryem teyzenlere gidicez
-of annem yaa
-annelere of denmez eşşek sıpası hadi koş
oflayıp abimin odasına dalmıştım evet bildiğiniz dalmıştım ay bir sabahta kendisi uyansa olmaz zaten hep ben uyandıracam tamam hakkını yemim şimdi bugün pazar olduğu için uyuyordu haftaiçi 7 de kalkıp işe gidiyordu kendisi polisti ailemizin gururu olur kendisi
-abi hadi kalk deyip dürtmüştüm
-uyan hadi abiii
-kızım bir rahat bırak uyuyorum şurada
-iyi o zaman Cansu ya söylim uyanmadığını yazık kızcağız sabahın köründe sana kahvaltı hazırlamıştı yazık oldu
-ne Cansu’su Cansu kahvaltı mı hazırlamış
nasıl da kalkmıştı istemsizce güldüm onun bu haline
-hadi kızım ne duruyorsun çıkta giyineyim kız bekliyormuş
-ay abi yaa allahtan Cansu var o olmasa nasıl uyanacaksın Allah bilir
deyip kaçmıştım Cansu benim yakın arkadaşım hatta kardeşim gibiydi onun abisiyle abim can ciğerlerdi Cansu ile de aralarında bir şeyler vardı tabi ama kimse bilmiyordu Cansu’nun gelip itiraf etmesini beklerken geçen gece abim ağzından kaçırmıştı sonrada tembihlemişti beni sakın söyleme o sana kendi söylemek istiyor demişti ben bunları düşünürken çoktan odama gelip hazırlanmıştım.
Hazırlandım dediğim havanın soğuk olmasına aldırmadan siyah şort onun üstünede crop giyip üzerime hırka almıştım abimin laf edeceğine adım kadar da emindim ama umrumda mıydı hayır
aşağıya inmiştim abimde beni süzüp
-Eee sen hazırlanmadın
-yooo gayette hazırlandım
-yasemin 5 dk içinde giyinmeşsen olacaklardan asla sorumlu değilim
-anne yaa şu oğluna bir şey söylesene
-emir tamam annecim yabancı bir yere gitmiyoruz sonuçta rahat bırak kardeşini
sinsice gülümseyip dış kapıyı açmıştım tabi karşımda Mirza abiyi beklemediğim için çarpışmıştık ve sanırım burnum kırılmıştı.
-ayy
-iyi misin
aynen aynen çok iyiyim ne kadar iyiyim anlatamam
-nasıl iyi olabilirim burnum kırıldı
-doktora gidelim mi çok mu kötüsün
Mirza abiyle göz göze gelmiştik sahi o Mirza abiydi ger çekildim
-gerek yok Mirza abi iyiyim
abimde yanıma gelip
-Emin misin güzelim
başımı sallamıştım
-ee şey ben geçebilir miyim
önümden çekilince hızlıca onlara doğru ilerlemiştim Cansu’lara gelince kapıyı çalıp onun açmasını beklemiştim ama arkamdan çoktan abimler gelmişti.
Mirza abide anahtar olduğu için geri çekilmiştim o da kapıyı açıp yol vermişti hızlıca mutfağa doğru adımladım Mirza abi iyi hoştu da mahalledeki genç kızlar onun hastasıydı o yüzden ondan uzak durmayı tercih ediyordum he birde mahallemizin reisiydi kendisi.
Cansu geldiğimi görünce
-hoşgeldin canım
deyip sarılmıştı bnde ona karşılık vermiştim
-hoşbulduk canım yardım edilecek bir şey var mı
-yok kuzum ben hallettim sadece ekmek gidicek bende çayları dolduruyorum
başımı sallayıp ekmeği götürmüştüm Meryem teyze de beni görünce hoşgeldin deyip sarılmıştı bende ona karşılık vermiştim nedense Mirza abiyle göz göze gelince kendimi çok tuhaf hissetmiştim ama neden böyle olmuştu ki oturmuş kahvaltımızı yapıyorduk ve annemler yine evlilik muhabbetini konuşuyorlardı annem abimden umudunu kaybettiği için şuanda bana koca arayışına girmişti ama tabiki abim beni savunuyordu ama Mirza abi o neden benim evlenmeme karşı çıkmıştı anlamamıştım -
anne yeter ne yasemin ne de Cansu evlilik işini unutun
son sözü Mirza abi söylemişti evlilik işini unutun cidden mi gözlerimi devirmiştim çok küçük tartışma sonrası abim ve Mirza abi kalkmışlardı saf abim kimseye çaktırmadığını sanıyordu ama annemin anladığına adım kadar emindim ama kim olsa anlardı ona bakışlarından çok farklı bakıyordu Cansu ile beraber masayı toplamaya başlamıştık ama hala annemler evlilik meselesini konuşuyordu sadece gözlerimi deviriyordum
-anne yeter ama bak abimler sinirden kalktı gitti siz hala konuşuyorsunuz
-sus bakim sen karışma işime Meryem sen mahalleye yay elbet vardır hayırlı birisi
daha fazla onları dinlemeyerek Cansu’nun yanına gidip vedalaşmıştık eve gidip üzerimi değiştirip işe gitmem gerekiyordu Cansu’nun ağzını aramıştım ama pek bir şey söylemediği için üzerine de gitmek istememiştim açıkçası bu yüzden hızlıca pantolon crop üzerime de siyah tirenç almıştım hazırdım ama geç kalmıştım of o sırada telefonum çalmıştı arayan mertti “efendım” “naber fıstık” “iyidir sen” “iyi bende sizin oralardayım ve yanlış bilmiyorsam işe gideceksin evden çıkmadıysan alayım mı seni” “valla iyi olur ya sağol” “tamamdır 10 dk ya ordayım” deyip kapatmıştı bu gerçekten çok iyi olmuştu hızlıca saçlarımı toplayıp hafif makyaj yapıp hazırdım aşağıya inip dışarı çıktım kapının önünde merti arabasına yaslanmış beni beklediğini gördüm ah be mert keşke parkın orda bekleseydin içimden bunları düşünürken bize bakan bir çift göz görmüştüm.
Yazardan
Ah be yasemin etrafına biraz daha iyi baksaydın gerçekten sana aşık olan adamı görecektin ve asıl seni gören bir çift göz değil iki çift göz vardı.
Merhaba kitabımı düzenlemeye karar verdim umarım daha çok beğenirsiniz bu arada ilk yazma deneyimim olucak okuduğunuz için çok teşekkür ederim💖🌸
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 50.8k Okunma |
1.73k Oy |
0 Takip |
50 Bölümlü Kitap |