Gözlerimi açtığımda abimin olmadığını farketmiştim biraz daha uyumak istiyordum dün gece yaşadığım herşeyin bir rüya olmasını istiyordum ama değildi Selçuk abinin ceketi hala bendeydi şuan iki tane ceketi olmuştu kafamı tekrar yastığa gömmüştüm of annem “Yasemin öğlen oldu uyan artık” “tamam anne uyandım” “Hatice teyzen kahvaltıya çağırdı” “Nee şaka yapıyorsun” “yok valla barışmış bizimkiler o da gel de kutlayalım dedi” başımı sallamıştım belli etme mutluluğunu “kız bu ceket kimin” “eee kimin olucak anne abimin” “abinin” başımı sallamıştım “madem yalan söylüyorsun doğru düzgün söyle” anne olduğu için anladı kesin ya Selçuk abi of ya “anne ben gelmesem” “o nerden çıktı kız” “uykum var” “bana bak 10 dk ya aşağıda olmazsan uykum varı görürsün” deyip çıkmıştı of yaa hızlıca yataktan kalkıp lavaboya girmiştim işlerimi hallettikten sonra triko elbisemi giyip saçlarımı örüp aşağıya inmiştim “1 dk geç kaldın küçük hanımz” “anne ya” “hadi düş önüme düş” “abim nerde” “sabahın köründe kalkıp Selçuk’lara gitti” tam abimden beklenilen hareketti cidden evden çıkmıştık o sırada mirzayı gördük “Fatma teyzem hayırdır sabah sabah nereye böyle” hay şansıma “Hatice çağırdı yavrum oraya gidiyoruz” başını sallamıştı annem önden yürümeye başlayınca yanıma gelip “bu kadar güzel olma” “ne” “o kadar güzelsin ki” “uzak dur benden” “duramıyorum ama onu napıcaz” yutkunmuştum “çekil önümden” annemde sonunda “yasemin hadisene yavrum ilk defa mı gördün Mirza abini hadi” sağol anne ya “geliyorum anne” deyip omzuna vurup yürümeye devam etmiştim hızlıca anneme yetişmiştim evlerinin önüne gelince annem hızlıca kapıyı çalmıştı kapıyı Selçuk abi açmıştı “hoşgeldiniz” “hoşbulduk oğlum” “alayım Fatma teyze” “yok yavrum yok sen yaseminden al sabahtan beri kimi görse lak lak yapıyor” gözlerimi devirmiştim elimden almıştı öküz Hatice sultan beni görünce “oyyy benim pamuğum gelmişş” “sultanım beni bunlar dışlıyor ya” deyip dudak büzmüştüm “aa o ne demek kim dışladı hemen söyle bana” “annem” bide Selçuk abi ama bunu dıştan söylememiştim”aaa Fatma sen benim kızımı nasıl dışlarsın çok ayıp” annemde gülmüştü evet ben Hatice sultanın kızıydım ve bunu hiç kimse değiştiremezdi “oh benim mis kokulum” deyip saçlarımı öpmüştü “çok özlemişim seni” “bende kızım bende” gözlerimi açtığımda Selçuk ile göz göze gelmiştik gözlerimi ilk ben kaçırmıştım bu sefer “tontonum bizi çekemeyip kıskanıyorlar” “bilmez miyim Meryem i gördük” kahkaha atmıştık annem masayı kurduğu için duymamıştı “seni oğluna istiyor ya aramızdaki ilişkiyi kıskandı” şaşırmıştım hiç onun ağzından duymamıştım ama Hatice sultan diyorsa kesin bilgidir asılsız asla konuşmaz “şaka yapmıyorsun” “tabi pamuğum kudurdu sizi dans ederken görünce de” yanaklarım kızarmıştı dans meselesi vardı değil mi birde Selçuk abi gözlerini ayırmadan bana bakıyordu “ben gideyim de işleri elime alayım ama sen pamuğum hiç bir şeye dokunmuyorsun” “aaa o niyeymiş” “uzun zamandır gelmemiştin gelince de hemen bir şeyler yapmanı istemiyorum”gözleri dolmuştu “ya sultanım seni ihmal ettim değil mi ama bak valla şu ikisi yüzünden oldu”abim suçunu bildiği için susuyordu “tamam madem suçlu benim kalkimde ben yardım edeyim” gülmüştük Hatice sultanla gitmişlerdi tam bende peşinden gidicekken Selçuk abi kolumdan tutmuştu “gitme sen onlar halleder” “olmaz ki ama” “olur hadi gel olur” elimden tutup oturmuştu beni hiç elimi bırakmasa olmaz mıydı gözlerim ellerine kayınca “pardon” deyip elini çekip gitmişti of ya of amacı neydi anlamıyorum herşey hazır olunca hep beraber oturup yemiştik Hatice sultan herşeyi benim sevdiğim gibi yapmıştı “bak Fatma şunlara nasıl da büyüdüler” dudağımı büzmüştüm “evet valla hele Selçuk oğlum boy pos maşallah Allah nazarlardan korusun “ “amin canım amin hele yasemin ne kadar güzel bir genç kız oldu Allah onun gibi bir gelin nasıp etsin bana da inşallah” yanaklarım kızarmıştı Selçuk abiyle göz göze gelince hemen bakışlarımı çekmiştim annem “ee Selçuk oğlum yok mu sende bi şeyler” merakla Selçuk abiye dönmüştü “net bir şey yok şuanlık” o nasıl bir soru ya öyle var mı yok mu hiç net bir cevap değildi Hatice sultan da bana dönüp “ee pamuğum sende var mı” “bende yok ya ben böyle iyiyim” iyi miydim gerçekten “kızım nasıl iyisin valla ben seni bu aralar hiçte iyi görmüyorum” gözlerimi devirmiştim “Emir oğlum seni sormuyorum biri var sende ben anlarım” “varla yok gibi Hatice teyze” o ne demekti kaşlarımı çatıp abime baktım sonra der gibi baktı “zaman geçiyor çocuklar ben hep söylüyorum selçuğa ama dinleyen kim tabi biz torun istiyoruz” neden sürekli Selçuk abiyle göz göze geliyorduk of ya “olur olur o da olur” he ne dedim ben olur mu dedim hay dilimi “pamuğum sen yoksa birine falan mı vuruldun benden mi saklıyorsun” “aa nerden çıktı yok vurulma falan kim vurucak ki beni of çok fena saçmaladım demi” hepsi gülmeye başlamıştı bir kişi hariç Selçuk abi kaşlarını çatmış bakıyordu “hadi ama pamuğum söyle kurtul” “ay sultanım kendime edemedim ki daha size etsem imkansız biri” Selçuk abi birden “afiyet olsun size benim bir işim vardı şimdi aklıma geldi” deyip kalkmıştı iyi de nolmuştu ki şimdi abimde afiyet olsun deyip onun peşinden gitmişti “yanlış bir şey mi dedim ben” “yok pamuğum boşver takılma sen ona” başımı sallamıştım “şimdi ben masayı topluyorum siz bahçeye çıkıyorsunuz ve size bol köpüklü Türk kahvesi yapıyorum itiraz da kabul etmiyorum” onlar dışarı çıkarken bende masayı toplamaya başlamıştım ne demiştim ya of keşke demeseydim anladı mı acaba o yüzden mi gitti of ya çocuk abimle daha yeni barıştı benim yüzümden arasını bozmak istemiyor o yüzden gitmişti evet işte ben ondan hoşlanıyordum ben Selçuk abiden çok fena hoşlanıyordum gözlerim dolmuştu ortalığı topladıktan sonra kahveleri yapmaya başlamıştım kahveleri yaptıktan sonra annemlere götürüp dedikodunun dibini boylamıştık…
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
31.56k Okunma |
1.26k Oy |
0 Takip |
41 Bölümlü Kitap |